Sevgili Peygamberimizin ve Allah - peygamber dostlarının nefis muhasebesi ile ilgili bazı sözlerini hatırlamak çok faydalı olur. Bu bizim iman ibadet üzere yaşamamızda büyük bir güç ve kuvvet olur. Mesela Sevgili Peygamberimiz ayaklarının altı şişene kadar namaz kılardı ve her an nefis muhasebesi yapardı. İki cihan güneşinin veda haccında; ''Ey insanlar! Ey insanlar'' diye 130 bin kişiden fazla insana seslenmesi. ''Allah'ın yüce dininin emirlerini size tebliğ ettim mi?'' diye onlara sorması, onların da ; ''Evet Ya Resulallah tebliğ ettin'' diye cevap vermeleri ve Sevgili Peygamberimizin bu cevap karşısında: ''Ey Allah'ım şahit ol, Ey Allah'ım şahit ol, Ey Allah'ım şahit ol'' diye niyaz etmesi ne güzel bir nefis muhasebesi örneğidir. Nefis muhasebesi denince sağlığında cennetle müjdelenen Hz Ömer'den de örnek vermek çok faydalı olur. Şöyle ki; O herzaman nefis muhasebesi üzerine yaşadı ve ayrıca her gece yatarken: ''Bugün Allah için ne yaptın?'' diye kendi kendine sorması ve halifeliği zamanında tebdili kıyafetle Medine yakınındaki bir çadırı ziyaret etmesi... Müminlerin halifesi izin alıp içeri giriyor, yetim çocuklar durmadan ağlaşıp duruyorlar, yaşlı nineleri ''yavrum ağlamayın, şimdi pişecek'' diye yetimleri oyalayıp duruyor. Yaşlı kadının yemek kazanında taş kaynatıp çocukların uyumasını beklediğini öğrenince Hz. Ömer hemen evine koşuyor, bir çuval un ile bir miktar yağ alıp geliyor, elleriyle yaptığı yemekle çocukların karınlarını doyuruyor. Çocukların gözyaşlarını dindiriyor. Ve Maliye Sorumlusuna şu emri yazdırıyor: ''Artık çocuklar sütten çekilir çekilmez değil, doğar doğmaz hazineden kendilerine maaş maaş bağlanacak'' Ve Hz. Ömer kendi kendine: ''Ya Ömer! Senin yüzünden ölen çocukların hesabını Allah indinde sen nasıl vereceksin, ne olacak senin halin Ya Ömer!'' diye feryad etmesi de ne güzel nefis muhasebesi örneğidir.