Nefsinin Dizginlerini Tut!

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
Nefsinin Dizginlerini Tut!




Cenâb-ı Hak buyuruyor:


“Muhakkak ki nefsini tezkiye eden(kötülüklerden arındıran) kurtuluşa ermiş, onu fenâlıklara gömen de ziyân etmiştir.” (Şems, 9,10)



Rasûlullah (sav) buyuruyor:

“Akıllı, nefsine hâkim olup onu hesâba çekerek ölümden sonraki hayat için çalışan, ahmak da nefsini hevâsına tâbî kıldığı hâlde Allâh’tan (hayır) umandır.” (Tirmizî, Kıyâmet, 25;İbn-i Mâce, Zühd, 31)





İmâm Gazâlî, insanı bir süvârîye benzeterek şöyle der:

“Nefs, rûhun bineğidir. Eğer insan, nefsin dizginlerini salıverir ve onun gittiği istikâmete kendini bırakırsa helâk olması mukadderdir. (Bazı Hint dinlerinde ve mistik felsefelerde yapıldığı gibi) şâyet onu öldürmeye çalışırsa, bu sefer de hakîkat yolunda bineksiz kalır. O hâlde nefsinin dizginlerini elinde tut ve bineğinden istifade et!” (Osman Nûri Topbaş, Îmândanİhsâna Tasavvuf, Erkam Yay.)





Her Güne Bir Esma-ül Hüsna(Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-Vâris:
Mahlûkatın tümü yok olduktan sonra diri kalacak olan, ebedî olan, dünya hayatındaki servetlerin geçici sahipleri ahirete göçtükten sonra da varlığı devam edecek olan, servetlerin gerçek sahibi olan demektir.





Kısa Günün Kârı
Nefsinin aklına hükmetmesine izin verme!
"İki Gün Bir Değil" mail servisi bir ALTINOLUKhizmetidir.
 

HAYAL ET

Well-known member
Esselamunaleykum

''Şu yalancı dünyada imtihan olduğun zaman, imtihanı kaybetsen o kadar üzülmemen gerekir. Çünkü bir daha imtihana girip o başarısızlığını telafi etme imkanın vardır. Halbuki Yüce Allah seni bu dünyada imtihan ediyor. Kaybettiğin zamanda bir daha o başarısızlığı telafi etme imkanın yoktur'' şeklindeki İmam-ı Gazali'nin öğütleri ne kadar düşündürücüdür öyle değilmi sayın hocam
 

HAYAL ET

Well-known member
Sevgili Peygamberimizin ve Allah - peygamber dostlarının nefis muhasebesi ile ilgili bazı sözlerini hatırlamak çok faydalı olur. Bu bizim iman ibadet üzere yaşamamızda büyük bir güç ve kuvvet olur. Mesela Sevgili Peygamberimiz ayaklarının altı şişene kadar namaz kılardı ve her an nefis muhasebesi yapardı. İki cihan güneşinin veda haccında; ''Ey insanlar! Ey insanlar'' diye 130 bin kişiden fazla insana seslenmesi. ''Allah'ın yüce dininin emirlerini size tebliğ ettim mi?'' diye onlara sorması, onların da ; ''Evet Ya Resulallah tebliğ ettin'' diye cevap vermeleri ve Sevgili Peygamberimizin bu cevap karşısında: ''Ey Allah'ım şahit ol, Ey Allah'ım şahit ol, Ey Allah'ım şahit ol'' diye niyaz etmesi ne güzel bir nefis muhasebesi örneğidir. Nefis muhasebesi denince sağlığında cennetle müjdelenen Hz Ömer'den de örnek vermek çok faydalı olur. Şöyle ki; O herzaman nefis muhasebesi üzerine yaşadı ve ayrıca her gece yatarken: ''Bugün Allah için ne yaptın?'' diye kendi kendine sorması ve halifeliği zamanında tebdili kıyafetle Medine yakınındaki bir çadırı ziyaret etmesi... Müminlerin halifesi izin alıp içeri giriyor, yetim çocuklar durmadan ağlaşıp duruyorlar, yaşlı nineleri ''yavrum ağlamayın, şimdi pişecek'' diye yetimleri oyalayıp duruyor. Yaşlı kadının yemek kazanında taş kaynatıp çocukların uyumasını beklediğini öğrenince Hz. Ömer hemen evine koşuyor, bir çuval un ile bir miktar yağ alıp geliyor, elleriyle yaptığı yemekle çocukların karınlarını doyuruyor. Çocukların gözyaşlarını dindiriyor. Ve Maliye Sorumlusuna şu emri yazdırıyor: ''Artık çocuklar sütten çekilir çekilmez değil, doğar doğmaz hazineden kendilerine maaş maaş bağlanacak'' Ve Hz. Ömer kendi kendine: ''Ya Ömer! Senin yüzünden ölen çocukların hesabını Allah indinde sen nasıl vereceksin, ne olacak senin halin Ya Ömer!'' diye feryad etmesi de ne güzel nefis muhasebesi örneğidir.
 

pendüender

Well-known member
Cüneyd-i Bağdâdî Hazretleri de şöyle buyurur:

“Dünyânın bir günü, âhiretin bin yılından hayırlıdır. Zîrâ kazanç ve kayıp keyfiyetleri bu dünyâya âittir. Âhirette artık kazanmak veya kaybetmek yoktur.”
 
Üst