ASR VAKTİ

Sergerdan

Well-known member
wwwsunnainfo452ir7.jpg



Bismillahirrahmanirrahim

Asr vaktinde, ki o vakit,

-İkindi vaktidir

hem güz mevsim-i hazînanesini

-Hüzünlü güz mevsimini;o hüznü herkes hisseder gezdiginde,pencereden baktıgında,okula giderken,yazdaki coşkunluk bittiginde...

ve ihtiyarlık hâlet-i mahzunânesini

-Yine merhametli bir kalble ihtiyarlara baktıgımızda mahzun ihtiyarlık zamanını o hoş lisan-ı hali görürüz,seyrederiz

ve âhirzaman mevsim-i elîmânesini

-Bu dünya bir büyük insan oldugundan onun dahi ömrünün sonbaharı olan ahirzamanın elemli mevsimini

andırır ve hatırlattırır.

Hem yevmî işlerin neticelenmesi zamanı, hem o günde mazhar olduğu sıhhat ve selâmet ve hayırlı hizmet gibi niam-ı İlâhiyenin bir yekûn-u azîm teşkil ettiği zamanı,

-İnsanlar hangi duygularla,niyetlerle güne başlarlar?Niyet ettikleri işlerin sonuçlanması,semeresini alması ayrıca gönlünü hoş edecek selametli işlerin çıkma,gözükme zamanıdır

hem o koca Güneşin ufûle meyletmesi işaretiyle;

-yolda giderken kafasını kaldırır insan veya bir anne evinin penceresinden bakar şöyle bir dışarı...Önce kemale ermiş ortalıgı sarmış o güneşin heybetinin bittigini,ayrılmak üzere oldugunu hisseder insan.

insan bir misafir memur ve her şey geçici, bîkarar olduğunu ilân etmek zamanıdır.

-birden hüzünlenir onun da kalbine zeval çöker.O gün ki koşuşturmacaları gelir aklına,o günün dünya işleri..Ögrenciyse çok ders dinlemiş,arkadaşlarıyla gevezelik etmiştir,evin annesi yemek yapmış çocuklarıyla meşgul olmuş veya televizyonla vakit öldürmüştür.Erkekler rızık aramaya çıkmışlardır ama kanaatsizlik için de koşturuyorlardır belki.Neyse hayırlı veya şerli o günün sonunda ayrılık,güneşin batmaya meyletmesi azıcık ders olur ona ve belki yarın için başka şeylere niyet eder

Şimdi ebediyeti isteyen ve ebed için halkolunan ve ihsana karşı perestiş eden ve firaktan müteellim olan ruh-u insan,

-İşte bu halden anlar ki ruhu onun daimi şeyler arıyor,o gün oyalandıklarıyla degil huzuru tam tattıracak şeyler arıyor gönlü.Ayrılıktan hiç hazetmiyor günlerin ardısıra gelmesi de teskin edemiyor onu gaflet oldugunu biliyor,nereye kadar kandırabilir kendini ruhu ayrılıktan hiç hazetmiyor.

wwwsunnainfo4872qj2.jpg



kalkıp abdest alıp şu asr vaktinde ikindi namazını kılmak için Kadîm-i Bâki ve Kayyum-u Sermedî'nin Dergâh-ı Samedâniyyesine arz-ı münâcat ederek,

-Huzura aglamak isteyen bir kalple belki abdest alıp ikindi vakti Baki,Sermedi,Kayyum olanın huzuruna çıkıyor.Sanki annesinin dizine başını koymak isteyen bir çocuk misali..

zevalsiz ve nihayetsiz rahmetinin iltifatına iltica edip,

-Zevali ve firakı bitmek üzere olan günle gördügünden rahmetinin iltifatına iltica ediyor.Niyazlı,nazdar bir kul gibi..

hesabsız nimetlerine karşı şükür ve hamd ederek,

-O ders ile elinde olmayanlara degil sahib olduklarına bakabiliyor daha bir perdesiz sanki perde gözünden kalkıyor.Şükrediyor verdikleri için Rabbine

İzzet-i Rububiyyetine karşı zelîlâne rükûa gidip, Sermediyyet-i Ulûhiyyetine karşı mahviyetkârane secde ederek,

-ruhu bu firakla o kadar incinmiş ki aczi tadıyor,o aczden zilletten Rabbine karşı bir küçüklük oldugundan lezzet alarak egiliyor ve mahviyetkarane secdeye gidiyor.

hakikî bir teselli-i kalb, bir rahat-ı ruh bulup

-Kulun aczi Allah ın nasibiyle tam bir teselli,rahat o namazında buluyor.

huzûr-u Kibriyâsında kemerbeste-i ubûdiyet olmak demek olan asr namazını kılmak, ne kadar ulvî bir vazife, ne kadar münâsib bir hizmet, ne kadar yerinde bir borc-u fıtrat edâ etmek, belki gâyet hoş bir saadet elde etmek olduğunu; insan olan anlar.

-Böylece Huzur-u Kibriyasında ellerini baglayıp,muti,itaatkar bir vaziyette ikindi namazı kılmanın ne kadar ulvi bir vazife,ne kadar uygun bir hizmet,Fıtratının Borcu oldugunu kavlen ve kalben ve fiilen anlıyor.
 
Üst