AŞK ŞİİRLERİ ANTOLOJİSİ...

molla_zehra

Well-known member
RUMEYSA

birlikte öpmeliyiz alnında utancımızı
beni yüreğinle yoğurmalısın.
rumeysa. uzanan bu eli geri çevirme
tükensin firkat dolu sokaklar
gayri göçetmek zamanı geldi bu halden.

sen mûşfiksin rumeysa
sen edeblisin
yüzüne ustaca dokunmuş haya atlası.
bu nasıl duygudur ki
bir nakışın yüreğimi eritmeye yeter.
bir ben miyim seni gördükçe
gözlerine utançlar hücum eden
söyle. söyle rumeysa bir ben miyim.

ergenliğim kirletildi bilmelisin
ve acılara terkedildim acımasız
ezildim. her yanım bir bir yağmalandı
çorak yerlerimde çiçek yetiştirmeye kalkıştım
yeryüzünün tüm ayrılıkları bedenimde toplandı
gel bu kördüğümü sen çöz rumeysa.

sabrı bekliyorum secdelerde rumeysa
kitab`ı terketmek olmuyor
havf ve reca arası gelgitlerinde
hayr nedir bunu öğreniyorum usul usul
gülyüzlü rumeysa
hercai tavırlarım seni yanıltmasın.

kıvranıyorken durmak bilmeyen acılarımla birlik
istersen şu dağları deleyim ferhatça
dilersen aşıvereyim çölleri
ama rumeysa
artık gel
gel ve toprakta yeşeren bir gül ol.

-AHMET VESKE-

*** ***
SEVDAN BENİ

Terketmedi sevdan beni,

Aç kaldım, susuz kaldım,

Hayın, karanlıktı gece,

Can garip, can suskun,

Can paramparça...

Ve ellerim, kelepçede,

Tütünsüz, uykusuz kaldım,

Terketmedi sevdan beni...

-AHMED ARİF-

*** ***
SENİN İÇİN

Kalp yorgunsa kurur hayat
Aynalar pas tutar
Şehrin âsî çocukları
Unuturlar göğe bakmayı

Bir kuş uçmayı bırakır
Irmakta sular durulur
Bir şarkı biter
Gelir ejderhanın yedi kanatlısı

Parklarda güz serinliği
Kaybeder bütün sevincini
Bütün çocuklar
Unuturlar çiçek adlarını

Sen olmazsan
Kim sağar yaralarını onların
Gel ve bağrımızda aç
Çoğalsın suyu sarnıçların

Denizler korsanların olsun
Şapkalar kadınların
Başkalarını unut şimdi
Beni çoğalt rüyâlarında

Bir sıcak temmuz sana
Kumlarda ayak izlerim
Al bu atı dağ senin
Senin bu içimdeki emânet rüyâ

Bu benim kendi resmim
Kendim çektim içimin karanlık odasında
Bakışımda gece huzmeleri
Isındım seni görünce

-MUSTAFA ÖZÇELİK-

*** ***
AŞK,MUTLAKA...

Mutlaka bir aşk vardır herkesin hayatında
Gecelerine düş salan, yıldırımlar çıkaran dudağından
Şarkı sözlerine bulanmış, kaldırımlarda
Paramparça olmuş adımların gittiği bir sevgili...

Mutlaka bir aşk vardır herkesin hayatında
Tutulmamış yeminlerin yerine konulan bir resim
Birkaç şiir, kırık dökük hatıralar
Volkanlara eş tutulmuş dokunuşlar panayırında
Soğuk beklemelere adanmış yağmur bulutları
Kiraz ağaçlarına asılmış yanlış dilek nişanları
Köy sokaklarından devşirilmiş masumluklar
Sokaklara yığılmış terkedilmişlikler
Ve sair...

Mutlaka bir aşk vardır herkesin hayatında
Yüreğe çığ düşüren, akla bulanıklık veren
Gürül gürül çağıldatan ruhun iştahını
Kaybedince kabusa dönülen, sevgiliyi
Özleyince ayrılığın girdabına girilen...

Mutlaka bir aşk vardır herkesin hayatında
Yaşamayı anlamlı kılan...

Özcan Ünlü


_________________________________________________GÜLE ŞİİRLER

Ben ne zaman bir kelebek görsem

Seni anımsarım

İncecik bir kelebek

Düşlerime konup konup kalkan

Ufalanmış bir hüzün tozuna

Bulanmış kanatları

Ben ne zaman bir gülüş duysam

Sana uyanırım

Sakar karanlığıma gündüzün

Aydınlanır duygumun her katı

Seni görürüm

Ben nezaman bir gül koklasam

Elindeki gül daha çok gül olur

Dolarsın gözlerime

Toz pembe bir düş gibi

Ben ne zaman bir çift göz görsem

Hüzne uyumuş tembel kış suları

Suyunu taşırmayan bir havuz

Güzün gri kanatlarıyla örttüğü

Seni anımsarım

Ben ne zaman bir çift el görsem

Bileğinde ters takılmış altın saat

Altınla kaplanır sevincim

Ve ben özlemlerimin renkli uçurtmalarını

Sana uçururum...


Sedat UMRAN
 

asfiyan

New member
USLANMAZ AŞK

sev beni Allah aşkına
gidecek başka kapım yok!

istersen
bu aşkın adını sen koy
duvarlara yaz,ağaçlara oy!

benim başka aşkım yok!

"git başımdan"deme.
ben bildiğin aşıklardan değilim
ne yapsan nafile!

sev beni Allah aşkına!
gidecek başka kapım yok!

Ali HAKKOYMAZ
 

molla_zehra

Well-known member
"AŞK DERDİNDEN HOŞEM EL ÇEK İLACINDAN TABİB"

NE AŞILDI NE AŞILMAK ÜZERE? BİLEN VAR MI ACEP :)_________________________________________________TÜRKÇESİ ÖZLEMENİN...

1.
Girdim de şehrine sığındım Meryem’in.
‘Gözyaşlarımı bulamadım’

Sessizce geçti gemiler çok açıktan...
Kayınlar arasından, mercan kıyılardan.
Çığ sesli uçurumlardan düştüm.
Münzevî, telaşlı çivit mavisine suların.

Seni gördümdü şehrin öte yanında;
Pürşiirdin, boraydın, kasırgaydın.
En güzeli idin ins’in.
Yazık, avcuna düşmüştün karanlıkların.

Tirşe kıyılar.
Gecesefaları ve yosun.
Kavil tutmayan atlas.
Med cezir, uzakta...
Çok uzakta gün görmemiş tebessüm...

2.
Girdim de şehrine sığındım Meryem’in.
‘Gözyaşlarımı bulamadım’

Sessizliğin pençesinde şimdi ben,
Seğiren kandil ışığına dönmüşüm
Korkuyorum yine kaybetmekten...

Ah sevgili…
Ah o eşsiz pırıltı.
Ateş bedenli tılsım.
Kimse taşıyamaz bendeki özlemek sırrını.
Bir sağnak olur üzerime Eyyub’un doğulu sabrı.

Bilir misin,
Nedir seni özlemenin Türkçesi...

3.
Girdim de şehrine sığındım Meryem’in.
‘Gözyaşlarımı bulamadım’

Çarşılar kapanıyor.
Yıldız satan çarşılar.
Ve kimse görmüyor neden çekiliyor su?
Ve neden kum saati hep vedaı kuşanıyor?
Gerilip atılıyor damaktaki ağu.
Sahi, kimin için bu kefen?

Ben seni özlüyorum öç alır gibi kendimden yine.
Kaçıyorum, sığınarak Meryem’in sır satılan parıltılı şehrine...

1a.
Adımı kötüye yoruyor oyununa bıçak sapladığım hayat kalfaları.
Özledikçe seni, yani hep orda bekleyen gözlerini özledikçe
terimi soğutuyor rengi kaçmış kalabalıkların dehşeti...

Issız bir karaltıyla basıyorsun düşlerimi.
Yaşamak denen incecik yolun başındasın.
Sanki dağılacakmış gibi dokununca teninde gölgelenen inci mercan.
Ceylanlar.
Suya inmiş uyku.

Avuçların ne çocuk.
Ne kadar soru asılı parmakuçlarında.
Bu yangının ortasından kıpkızıl ateş akıyor.
Yani, ağıt gölgeleri eğreti şarkılarda duran yüzüm.
Hep sana dönük ve tedirgin...


Kalkıp sana gelmek istiyorum günlerdir, bir yığın perişanlık.
Bir yığın zehirli adam kesiyor yolumu.
Bir garip yazgı...

Sana küçücük bir mektup yazıyorum.
Saklıyorum zarfında.
Küçücük bir gülümseme iliştiriyorum pul yerine.
Armağan.
Bak diyorum yollara...
Bak, sana geliyorum.
(Ağındaki balık misali.)
Şafak tenli serinliğine masmavi uykuların...

Varsın kötü bilsinler adımı.
Ayarı bozulmuş dünyanın
- ki kumlar kayıyor ölümlülerin ayakları altından.
Ben seni özlüyorum, iyi ki özlüyorum kırık yollarında düşümün.
Yırtık bir otobüs koltuğuna büzülürken,
çılgın bir dalgaya bakarken,
yaşanmış günü düşerken hesaptan
Ben seni özlüyorum.

Ama üzgün değilim.
Hesabını bozuyorum dünyanın

ÖZCAN ÜNLÜ
 

molla_zehra

Well-known member
SENİ BENİM KADAR SEVEMEYENLER

seni benim kadar sevecek olan

başını taşlarda çürütmelidir

yarasına dikenleri sarmalı

kalbinde dağları yürütmelidir


gözleri her sabah başka bir çeşme

her akşam krater, her gece duman

gökleri günboyu alevlenirken

boynunda bir kement olmalı zaman


yollar düğüm düğüm boğmalı onu

ızdırap sızmalı baktığı yerden

kaplan tutuşmalı, kurt inlemeli

saçından bir teli yaktığı yerden


sana benim kadar tutulmak demek

vurulmak demektir kartallar gibi

tâcını, tahtını kaybetse bile

gülümseyebilmek krallar gibi


seni benim kadar sevecek olan

ruhunu kapından kovabilir mi

seni benim kadar sevemeyenler

seni benden fazla sevebilir mi

NURULLAH GENÇ

***
GİZLİCE SEVGİLİM

Rüyalar bile geceleri bekler

Gizlice görünmek için

Yüreğimdesin, saklısında içimin

Gizlice sevgilim


Kimse bilmesin üzgünlüğümü

Taşırım ölümüm gibi bu duyguyu

En gizli kuytularında ömrümün

Bir yer var gizlice sevgilimin uyuduğu


Gizlice sevgilim, yaşam kadar acı

Canımı tutuşturan özlem gibi

Özlüyorum derin yokoluşta

Gizlice sevgilimi

ATAOL BEHRAMOĞLU
 

aysima

Member
seni benim kadar sevecek olan

başını taşlarda çürütmelidir

yarasına dikenleri sarmalı

kalbin de dağları yürütmelidir ........... ;) ;)
 

molla_zehra

Well-known member
Tarihci ' Alıntı:
çok iddialı laflar
:)
_________________________________________________KUŞLUK SAATLERİNDE VUSLAT

kelimeler aşk olur bazen
süzülür turna turna
gök ve yer salkımda kuşluğun
iner yüreğime
indiği gibi yağmurun yeryüzüne
kelimeler aşk olur bazen

bu selvi boy,bu can yakan bakış
bamteline vurur hüznümün
kuşluk saatlerinde vuslat
çeliğine su verir umudumun

kelimeler aşk olur bazen
postalanır erguvan,postalanır karanfil
ne sevimlidir pulu yalnızlığın
akışın lime lime
bende loş ışığı karanlığın

kelimeler aşk olur bazen
şiir çözülür,kadın çözülür
buz dağlarımda güneş ve düğün
çek git istersen
ben zaten kölesiyim özgürlüğün

ŞEREF AKBABA_________________________________________________SEN ASIL SUSKUNLUKLARIMI DİNLE

bir ırgat gibi çalıştım çok sesler biriktirdim
dağıttım sonra hepsini bilmiyorum ne kadarı sende
sende olmayan avare sözlerim
hangi şarkıda ağlıyor şimdi bilmiyorum
sen asıl suskunluklarımı dinle
söndürmeyekıyamadığım yangınlar ordadır

depremlerin şiddetini düşürür sözcükler
sözcükler deli suları yatağına çeker
uyutur usulca/budur en büyük maharetleri
sen asıl uykudaki ağzımı dinle
gör nasıl açılır sır bahçelerine pencereler

sen asıl suskunluklarımı dinle
ordadır yazmamış tarihi aşıklığımın
çılgınlıklarımın boy fotoğrafları ordadır
sen asıl suskunluklarımı dinle
ve anla/anla ki ne maceralardasın benimle


ABDULVAVHAP AKBAŞ
 
Üst