GAVS-I SANİ Hazretlerinin bir cenaze defini esnasında Yaşananlar

onahayran

New member
Dostlardan biri anlatıyor;

Bir sabah namazı sonrasıydı.

Manevi ve maddi sorunları olanlar sorularını sormuş cevaplarını da
almışlardı.

Yola çıkacak olanlar müsade ziyaretlerini yaparak tevbe almamış-
larda tevbelerini almışlardı.

Gavs-ı Sani hz. leri de çoraplarını mübarek ayaklarına giyerek hane-i saa-
detlerine çekilmek üzere ayağa kalktılar ki bizlerde beraberinde aya-
ğa kaltık.

O anda caminin kapısı açılıverdi ve içeri bir kalabalık omuzlarında ta-
şıdıkları cenaze ile giriverdiler. Herkesler susmuş Gavs-ı Sani hz. leri de
taacüb ve pür dikkat o tarafa yönelmişti. Öylesine bir yöneliş ki tari-
fi zor...Vakar ve heybet dolu hali artık yıkıyordu. Cenazeyi o hal ile
getirip Mübareğin önünde yüksekçe bir yere koyuverdiler. Ve o an
Gavs-ı Sani hz. leri öylesine bir yönelişle bakıyor ki cenazeye...

Ya rabbi bu nasıl bir alışveriş...
Bu nasıl bir an...
Kendimizden geçiverdik...
İşte işte sahibine gelmiş bir çaresiz...
Gayrı ocağına düştüm, medarım, senedim, sahibim seeeen...
Hadi götür beni ki dosta teslim ediver salimen bil iman...
Artık göğsümü sarsılmaktan zaptetmem mümkün değil...
Aman Allah (c.c.) ım neler oluyor...
Bu hali bir aciz nasıl izah eder ki...
Bir ömre bedel buluşma anı...

Gavs-ı Sani hz. leri cemaatin önüne duruverdi ve kıldık bu pek kısmetli
cenazenin namazını...

Sonra düşüverdi önümüze o muhteşem yürüyüşü ile Sultan hz.leri
cenaze de ardı sıra ki dosta havale.

Markadın dış bahçesinde daha önceden hazırlanmış olan kabre geldi-
ğimizde Gavs-ı Sani hz. leri kabrin sağ baş ucuna oturuverdiler. Ellerinde asa
ile beraber. Bir battaniye getirtip tabutun üstüne örtülmesini buyurdular
ki hiç kimsenin tabuttan çıkan mevtayı görmesini istemiyorlardı. Cena-
zeyi tabuttan çıkaranlar battaniyenin altından ellerini sokup öylece taşı-
dılar kabrin içine Gavs ımın asa ile işaretleri nezaretinde.

Kabre inen kişi bir taraftan Gavs-ı Sani hz. lerinin işaretlerini takip edip ona
göre mevtayı kabre yerleştiriyor. Ya Rabbi bu ne güzel bir an. Bu ne
kutlu ve mutlu bir defin...
-İyice sağ tarafına döndürün sağ yanağı toprağa değsin buyurdu Gavs-ı Sani
Hz. leri. Bütün bu işlemler süratle amma dikkatlice yapılıyordu hala bat-
taniyenin altından mevtayı görmeden. Artık sarsılmaktan bir hal olduk.

Sonra tahta yerine hazırlanmış beton bloklar kullanılarak kabrin üzerini
kapattılar tariflerine göre Gavs ımın. O blokların araları hiç bir şey sız-
mayacak şekilde hazırlattığı çamur ile sıvattırdılar. Ve hızlı bir şekilde
toprak atılırken bizlere de fatiha ve ayet taşları okumamızı buyurdular
okuyabildiğimiz kadar çoook. Toprağı tepeleme yığıp ha bire sıkıştırdı-
lar. Başlıklarını koyup okunan taşları toplayarak kabrin üzerine serpiş-
tirdiler. Molla Gıyas a işaret buyurarak telkini okumalarını söylediler.
Gıpta ile seyreyledik...
Belki hepimiz o an ölmek o kabre girmek istedik...
Bu nasıl anlatılır ki...
Telkin bitince Gavs-ı Sani hz.leri kalktılar ve akrabalarının bir müddet daha kalıp
kuran okumalarını buyurdular yürüdüler Hane-i Saadetlerine.

Rabbim tüm seven gönül dostlarına nasib eylesin gurbanlar bu kutlu ve
mutlu teslimi...
 
Üst