Şehid Murat Konukçu'nun Aziz Hatırasına:GİTTİN

molla_zehra

Well-known member
Gittin güle güle
ölüme değil kavuşmaya
umutla yıkanmış gözlerle
aşk sahillerine
siyah sakallarını vererek rüzgara
geride yas tutan karanfil konuşan yıldızlar
bense yenik ve kırılgan
kırık elmas parçaları bahar renginde
turnalar uçtu geceler küf
yıkık bir duvar dibinde
yağmuru öğreniyorum
ki yağmur yağarmı içimize

Gittin
özgürlük düştü aklıma
bir cephede çeçenistanda
aşık suretini gördüm bendeki fotoğrafında
seni bu şehirle barıştıramamıştık
murat
ey kara gözlü sevda
ey dağların arkasındaki dağ
kutlu bir sevinç var gözlerinin ardında
şahadete mühürlenmiş sevda

Gittin
gecede ay vardı
sonsuzluk ırmağına düştü bir damla göz yaşı
ey cüheyman
kutlu haberin geldi çeçenyadan
şahadet parmağını kalbinin üstünde tutan
beğendiğin ölümlerden
biçtin kefenini

Gittin
bense yenik ve kırılgan
kırık elmas parçaları bahar renginde
yıkık bir duvar dibinde
yağmuru öğreniyorum
oysa ırmaklar gibidir şehid
ilahi aşkla akar
akar akarda konar tahtına -BÜNYAMİN DOĞRUER-

"Murat Konukçu Dağıstan cephesine gitmeden birkaç gün önce, yine böyle bir sohbet esnasında Salih'e;

'Bugün öyle bir rüya gördüm ki, çok enteresan. Bosna'da iken bir arkadaşım, aynen benim gördüğüm bu rüyayı gördüğünü anlattıktan sonra şehid olmuştu. Benim gördüğüm rüya o kardeşimin anlattığı rüyanın aynısı. İnşaallah Dağıstan'da Şehid olurum.' diyerek, şehadet özlemini dile getirmiş.

Murat, her sefere çıkışında, annesinden helâllik dilemek adetiydi. Annesi de ciğerparesini her seferinde ' Hayırlısı ile git ve gel. Allah yardımcınız olsun' diye dualar ederek uğurluyordu. Bunu arkadaşlarına övünerek anlatırdı.

Murat kardeşimizin şehadeti ise şöyle gerçekleşir. Kendisi Şeleka diye tabir edilen ve Kamaz kamyonu üzerine monte edilmiş, uçaksavar kullanıyordu. Uçaklar, yerlerini farkeder ve bulundukları yeri bombalamaya başlarlar. Kamyon mevzi değiştirdiği esnada freni patlar, Murat ve yardımcısı Abdulbari ismindeki Ürdün'lü mücahid, kamyonun sağ taraftaki uçuruma yuvarlanması sonucu Şehid olurlar. Murat'ın cenazesini defneden Suud'lu Osman ismindeki mücahid, Murat'ın şehadet parmağını şehadet getirir bir vaziyette ve kalbinin üzerinde olduğunu, defnederken sağ kolunu ne kadar yanına koymaya çalıştıysa da, her seferinde kolu dirseğinden büküldüğünü, elini şehadet getirir vaziyette, kalbinin üstünde koyduğunu ve öylece defnettiklerini aktarmıştır. "10.AĞUSTOS.1999-DAĞISTAN

ŞEHADETİ MÜBAREK OLSUN..VESSELAM
 
Üst