İhlâssız amel kalp para gibidir!

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
İhlâssız amel kalp para gibidir!

İslâmiyyetin temeli, ilim, amel ve ihlâs olmak üzere üçtür. İlim, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitâplarından öğrenilir ve bu ilme uygun olarak amel edilir. İlimde ve amelde de, ihlâs sâhibi olmalıdır. İhlâs ise, ilmin ve amelin Allah rızâsı, Allah sevgisi ile olması, mal, mevki ve şöhret için olmamasıdır. İhlâs, ibâdetleri, Allahü teâlâ emrettiği için yapmaktır. İhlâs ile yapılan ibâdet de, insânı hakîkî îmâna kavuşturur. Sehl bin Abdullah-ı Tüsterî hazretleri; “Yolumuzun esâsı üç şeydir: Helâl yemek, ahlâk ve amelde Resûl aleyhisselâma tâbi olmak ve ihlâs yani her işi, yalnız Allah rızâsı için yapmaktır” buyurmuştur.

Hakîkî bir Müslümân olmak için, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdikleri gibi îmân etmek, ibâdetlerini doğru ve İhlâs ile yapmak lâzımdır. Allahü teâlâ doğru ve ihlâs ile ibâdet yapanları seveceğini, bunların kalblerine dünyâda nûrlar vereceğini, âhırette de sevâb yani iyilik vereceğini vâdetti. İbâdet, emirleri yapmak, Takvâ harâmlardan, yasak edilmiş olanlardan sakınmak demektir. İbâdetlerin doğru olması için, nasıl yapılacaklarını öğrenmek ve öğrendiklerine uygun olarak yapmak lâzımdır.

İhlâs, gerek beden ile, gerek mal ile yapılan farz veyâ nâfile bütün ibâdetleri, hayrât ve hasenât yapmayı, Müslümânları sevindirmeyi, onları sıkıntıdan kurtarmayı, zikri, istiğfârı Allah rızâsı için yapmaktır. Mal, mevki, hürmet, şöhret kazanmak için yapılan ibâdet de ihlâs olmaz, riyâ olur. Böyle ibâdete sevâb verilmez. Günâh olur, azâb yapılır. Bid’at işleyenlerin, harâm işleyenlerin ve böyle kimselerle ve kâfirlerle, mezhebsizlerle arkadaşlık, komşuluk yapanların kalblerinde, ihlâs kalmaz. Zulmet, kara lekeler hâsıl olur.

İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:
“Bütün mü’minler ibâdet yaparken, Allahü teâlâ emrettiği ve beğendiği için yapmaya niyyet ediyorlar. Böylece ihlâs ile yapıyorlar. Fakat bütün işlerin, iyiliklerin hep ihlâs ile yapılması ve bu ihlâsın kalbe hemen gelmesi lâzımdır. Bâzı kimselerde, ibâdetlere başlarken yapılan niyyet, ihlâs, zahmet çekerek, kendini zorlayarak hâsıl oluyor ve kısa bir zamân devâm ediyor. Sonra kalbe nefsin arzûları geliyor. Devâmlı ihlâs sâhiblerine muhlas denir. Zahmet çekerek elde edilen, devâmsız ihlâsın sâhiplerine muhlis denir. Muhlas olana, ibâdet yapmak, tatlı ve kolay olur. Çünkü bunlarda, nefislerinin arzûsu ve şeytânın vesvesesi kalmamıştır. Böyle ihlâs, insanın kalbine ancak bir evliyânın kalbinden gelir...”

AZAPTAN KURTULMAK İÇİN!..
İbâdete başlarken nefs ve şeytân ile mücâdele ederek, devâmsız olan ihlâs elde edilebilince, böyle ihlâs ile yapılan ibâdetler de, zamânla nefsi zayıflatır, devâmlı ihlâs elde etmeye sebep olur. Fakat buna kavuşmak senelerce sürer. Zümer sûresinin 3. âyetinde meâlen; (Biliniz ki, Allahü teâlâ, hâlis olan din ister) buyuruldu. Böylece, herkese, ihlâs kazanması emrolundu.

İlim, fıkıh kitâplarını, bir üstâd ile birlikte okuyarak, ihlâs da, bir velînin sözlerinden, hâl ve hareketlerinden, tasavvuf kitâplarını okuması ile elde edilir.

Netice olarak, bir ibâdetin ilmini öğrenmeyen, şartlarını bilmeyen kimsenin, yaptığı ibâdet, ihlâs ile yapılmış olsa da, sahîh olmaz, hiç yapmamış gibi olur. Şartlarını bilerek ve gözeterek yapanın ibâdeti ise, sahîh olur ve Cehennem azâbından kurtulur. Fakat bu kimse de, ibâdetlerini ihlâs ile yapmadı ise, bu ibâdeti ve hiçbir iyiliği kabûl olmaz, sevâb kazanmaz. Böyle yapılan ibâdetin, hayrât ve hasenâtın beğenilmeyeceği bildirilmiştir. İlim ve ihlâs ile yapılmayan ibâdetin faydası olmaz, insanı küfürden, günâhtan, azâbdan kurtarmaz. Ömür boyunca, böyle ibâdet yapıp da, küfür üzere vefât edenler çok görülmüştür. İlim, ihlâs ile yapılan ibâdet, insanı, dünyâda küfürden, günahtan, âhirette de, Cehennem azâbından kurtarır. İhlâssız yapılan ibâdetler, kalp, geçersiz para gibidir, kıymetsizdir. Necm sûresinin 39. âyetinde meâlen buyurulduğu gibi:
(İnsana âhirette ancak dünyâda çalışarak, ihlâs ile yaptığı işler fayda verir.)

alinti
 
Üst