gurura karşı ilaç

Tarihci

Marmara Tarih
Halife Hz. Ömer bir gün kırbasını (su tulumu, su kabı) sırtına yüklenmiş, Medine'nin en kalabalık sokaklarında dolaşıyordu. Babasının sırtında kırba ile dolaştığı oğlu Abdullah'ın da gözüne ilişti ve kendisine yetişip sordu:

- Baba sen ne yapıyorsun, koskoca halife sırtında kırba taşır mı, taşıtacak kimse mi bulamadın?

- Oğlum, bunu taşıtacak adam bulamadığım için veya başka bir mecburiyet dolayısıyla taşıyor değilim. Nefsime gurur gelir gibi oldu, kendimi beğenir gibi oldum, sırf onu küçültmek için bu yola başvurdum.
 

ARİF

Well-known member
  • Alçak yerde tepecik, kendini dağ sayar. (Şinasi)
  • Allah büyüklük taslayanları asla sevmez. (Nahl Suresi/23)
  • Başkalarının gururuna tahammül edemeyişimiz, kendi gururumuzu incittiği içindir.(La Rochefaucauld)
  • Birçok kimseler, kendilerinde bulunduğu halde, başkalarında tefahur ve gururu sevmezler. Benjamin Franklin)
  • Büyük ve üstün insanın gururu yoktur ve ağırbaşlıdır. Küçük ise kendini beğenir ve ağırbaşlı değildir.(Konfiçyus)
  • Genellikle, bütün büyük yanlışlıkların altında gurur yatar. (Ruskin)
  • Gurur, aslında bir ipotektir; üzerinde bulunduğu insanın kabiliyetinden tenzil edilmelidir ki, o kabiliyetlerin hakiki değeri meydana çıksın. (Bismarck)
  • Gurur insanı mutluluktan uzaklaştırır. (Lamartine)
  • Gurur edeni Allah alçaltır, alçak gönüllü olanı yükseltir. (Hadis-i Şerif)
  • Gurur insanın düşüncesidir; söze dökülen onun pek küçük bir parçasıdır. (Montaigne)
  • Gurur, kıskançlık ve hırs insanların kalplerini ateşleyen üç ateştir. (Dante Alighieri)
  • Gururdan doğan hülyalar, bedbahtlıklarımızın yegane kaynağıdır. (Rousseau)
  • Gururumuz olmasaydı, başkalarının gururundan şikayet etmezdik. (La Rochefaucauld)
  • Gururun en güzelinde bile bir suç kokusu vardır. (Nurullah Ataç)
  • Kavakların dikliğine, boylarının uzunluğuna bakıp onları önemli bir şey sanmayın. bütün kibirli, meyvesiz ve gölgesiz yaratıkların başları bulutlarda sallanır. (Cemil Sena)
  • Küçük işler basit insanları mağrur yapar. (W. Shakespeare)
  • Malı ile sana karşı kibirlenen adama karşı kibirlenmek, Allah için tevazu sayılır. (Yahya bin Muaz)
  • Ne mutlu o insana ki, kendi liyakatinden bahsetmeyecek kadar mağrurdur! (Montesquieu)
 

Hudabin

New member
Nefs-i emmâreme bir sille-i te'dib

Ey fahre meftun, şöhrete mübtelâ, methe düşkün, hodbînlikte bîhemtâ sersem nefsim! Eğer binler meyve veren incirin menşei olan küçücük bir çekirdeği ve yüz salkım ona takılan üzümün siyah kurucuk çubuğu bütün o meyveleri, o salkımları kendi hünerleri olduğu; ve onlardan istifade edenler o çubuğa, o çekirdeğe medih ve hürmet etmek lâzım olduğu, hak bir dâvâ ise, senin dahi sana yüklenen nimetler için fahre, gurura, belki bir hakkın var. Halbuki, sen dâim zemme müstehaksın. Zîrâ o çekirdek ve o çubuk gibi değilsin. Senin bir cüz-i ihtiyârın bulunmakla, o nimetlerin kıymetlerini fahrin ile tenkîs ediyorsun. Gururunla tahrip ediyorsun ve küfrânınla iptal ediyorsun ve temellükle gasb ediyorsun. Senin vazifen fahr değil, şükürdür. Sana lâyık olan şöhret değil, tevâzudur, hacâlettir. Senin hakkın medih değil istiğfardır, nedâmettir. Senin kemâlin hodbînlik değil, hudâbînliktedir.
 

Tarihci

Marmara Tarih
Nefs-i emmâreme bir sille-i te'dib

Ey fahre meftun, şöhrete mübtelâ, methe düşkün, hodbînlikte bîhemtâ sersem nefsim! Eğer binler meyve veren incirin menşei olan küçücük bir çekirdeği ve yüz salkım ona takılan üzümün siyah kurucuk çubuğu bütün o meyveleri, o salkımları kendi hünerleri olduğu; ve onlardan istifade edenler o çubuğa, o çekirdeğe medih ve hürmet etmek lâzım olduğu, hak bir dâvâ ise, senin dahi sana yüklenen nimetler için fahre, gurura, belki bir hakkın var. Halbuki, sen dâim zemme müstehaksın. Zîrâ o çekirdek ve o çubuk gibi değilsin. Senin bir cüz-i ihtiyârın bulunmakla, o nimetlerin kıymetlerini fahrin ile tenkîs ediyorsun. Gururunla tahrip ediyorsun ve küfrânınla iptal ediyorsun ve temellükle gasb ediyorsun. Senin vazifen fahr değil, şükürdür. Sana lâyık olan şöhret değil, tevâzudur, hacâlettir. Senin hakkın medih değil istiğfardır, nedâmettir. Senin kemâlin hodbînlik değil, hudâbînliktedir.


evet, çok güzel bir tedip ve müthiş bir sille nefse atılan..
 
Üst