T
Tarihci19
Misafir
Meshur Osmanli Türk Seyyahi Evliya Çelebi, seyahate ve birçok ülkeyi gezmesine baslamadan evvel basindan geçen bir hadiseyi seyahatine vesile olarak gösteriyor ve söyle anlatiyor:
Yemis iskelesi yakinlarinda Ahi Çelebi Camii denilen bir cami vardi. Bir gece rüyamda kendimi o camide gördüm. Derhal caminin kapisi açilip içeri nur yüzlü, silâhli bir kisim asker doldu. Sabah namazinin sünnetini kilip salavat getirmeye basladilar.
Aradan bir müddet geçtikten sonra, ben yanimda duran askere:
- Sultanim sizi taniyabilir miyim? dedim.
- Asere-i Mübessere'den Sa'd ibni Ebi Vakkas'im, deyince mübarek elini öptüm.
- Bu nurlu adamlar kimdir? diye sordugumda, bana onlarin nebilerin ruhlari oldugunu söyledi.
Ve arkadakileri göstererek, bunlar da diger evliyalarin, eshabin, Kerbelâ sehitlerinin ruhlaridir... diye anlatti.
Ve bana Hazreti Peygamberimizin (s.a.v) gelip namaz kildiracagini, Bilâl-i Habesi hazretlerinin de müezzinlik yapacagini söyledi. Bana namazdan sonra mihhraptan kalkmadan Resûlullah'in elini öper, "Sefaat Ya Resûlullah" diyerek sefaat dilersin diye de ögretti Ebu Vakkas hazretleri.
Biraz sonra Hazreti Peygamber Efendimiz (s.a.v) tesrif ettiler... "Esselâm-u Aleykûm Ya Ümmetîm" buyurdular.
Oradakiler selâma mukabele ettiler. Bilâl-i Habesi Hazretleri ile beraber müezzinlik ettik. Namazlari kildiktan sonra Hazreti Ebi Vakkas beni Resûlullah'in (s.a.v) huzuruna getirdi ve:
Ya Resulullah evliya kulun sefaat diler, buyurdular. Bana da "mübarek ellerini öp!" dediler.
Ben, aglayarak Resûlullah'in (s.a.v) mübarek eline sarildim ve öpmek üzereyken heyecandan kendimden geçmistim.
"sefaat Ya Resûlullah" diyecegim yere, "Seyahat Ya Resûlullah" demisim.
Hemen Hazret tebessüm edip, "sefaati, seyahati, ziyareti, sihhat ve elametle kolay eyle Ya Rabb!" buyurdular ve "el fatiha" dediler...
Bütün eshap ve orada bulunanlar fatiha okudular, ben de teker teker hepsinin elini öperek oradan ayrildim.
Ondan sonra Evliya Çelebi seyahata baslamistir. Ve dünyanin birçok yerini gezmis ve, hacci da eda etmistir.
Evliya Çelebi'nin meshur seyahatnamesinden anladigimiza göre, Evliya Çelebi sadece gezmekle kalmamis, gezdigi yerleri karis karis hesap ederek her haliyle kitabina almistir.
Bazi tenkidciler Evliya Çelebi'nin fazla mübalaga ettigi görüsünü savunurlarsa da hepsinde bir hakikat payi bulunmaktadir. Her seyden evvel Seyahatname misline rastlanmayan bir tarih kitabi...
Yemis iskelesi yakinlarinda Ahi Çelebi Camii denilen bir cami vardi. Bir gece rüyamda kendimi o camide gördüm. Derhal caminin kapisi açilip içeri nur yüzlü, silâhli bir kisim asker doldu. Sabah namazinin sünnetini kilip salavat getirmeye basladilar.
Aradan bir müddet geçtikten sonra, ben yanimda duran askere:
- Sultanim sizi taniyabilir miyim? dedim.
- Asere-i Mübessere'den Sa'd ibni Ebi Vakkas'im, deyince mübarek elini öptüm.
- Bu nurlu adamlar kimdir? diye sordugumda, bana onlarin nebilerin ruhlari oldugunu söyledi.
Ve arkadakileri göstererek, bunlar da diger evliyalarin, eshabin, Kerbelâ sehitlerinin ruhlaridir... diye anlatti.
Ve bana Hazreti Peygamberimizin (s.a.v) gelip namaz kildiracagini, Bilâl-i Habesi hazretlerinin de müezzinlik yapacagini söyledi. Bana namazdan sonra mihhraptan kalkmadan Resûlullah'in elini öper, "Sefaat Ya Resûlullah" diyerek sefaat dilersin diye de ögretti Ebu Vakkas hazretleri.
Biraz sonra Hazreti Peygamber Efendimiz (s.a.v) tesrif ettiler... "Esselâm-u Aleykûm Ya Ümmetîm" buyurdular.
Oradakiler selâma mukabele ettiler. Bilâl-i Habesi Hazretleri ile beraber müezzinlik ettik. Namazlari kildiktan sonra Hazreti Ebi Vakkas beni Resûlullah'in (s.a.v) huzuruna getirdi ve:
Ya Resulullah evliya kulun sefaat diler, buyurdular. Bana da "mübarek ellerini öp!" dediler.
Ben, aglayarak Resûlullah'in (s.a.v) mübarek eline sarildim ve öpmek üzereyken heyecandan kendimden geçmistim.
"sefaat Ya Resûlullah" diyecegim yere, "Seyahat Ya Resûlullah" demisim.
Hemen Hazret tebessüm edip, "sefaati, seyahati, ziyareti, sihhat ve elametle kolay eyle Ya Rabb!" buyurdular ve "el fatiha" dediler...
Bütün eshap ve orada bulunanlar fatiha okudular, ben de teker teker hepsinin elini öperek oradan ayrildim.
Ondan sonra Evliya Çelebi seyahata baslamistir. Ve dünyanin birçok yerini gezmis ve, hacci da eda etmistir.
Evliya Çelebi'nin meshur seyahatnamesinden anladigimiza göre, Evliya Çelebi sadece gezmekle kalmamis, gezdigi yerleri karis karis hesap ederek her haliyle kitabina almistir.
Bazi tenkidciler Evliya Çelebi'nin fazla mübalaga ettigi görüsünü savunurlarsa da hepsinde bir hakikat payi bulunmaktadir. Her seyden evvel Seyahatname misline rastlanmayan bir tarih kitabi...