Vakti boşa geçirmek

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
İnsana verilen ömür, bir fırsattır. Fırsat ise ganîmettir. İnsanın, kendisine verilen ömrü, faydasız işlerle telef etmemesi, âhırette pişman olacağı şeylere sarf etmemesi gerekir. Kişi ömrünü, Allahü teâlânın rızâsına uygun olan yerlerde kullanması lâzımdır. Dünyâ işlerine zarûret kadar çalışıp, diğer vakitleri, kalbi toparlamaya sarf eylemek gerekir. Nizâmüddîn-i Evliyâ hazretleri, bir talebesine hitaben buyuruyor ki:
“Allahü teâlâ her şeyi kıymetli yaratmıştır. Ama bir şeyi en kıymetli yaratmıştır. O da vakittir. Bunun için vakitleri en iyi şekilde değerlendirmeye çalışmalı, en kıymetli şeyi âhiret saâdetini elde etmekte kullanmalıdır. Her an geçip gitmekte olan bu kıymetli ömrü, ganîmet bilmeli, zamânı boş ve uygunsuz şeyler ile geçirmemelidir.”

Her Müslüman, beş vakit namâzı, şartlarına uyarak cemâat ile edâ etmeli, vakitlerini istiğfârsız geçirmemeli, gaflet uykusundan hoşlanmamalı, dünyâ zevklerine aldanmamalı ve ölümü düşünmeli, âhıret ahvâlini göz önünde bulundurmalıdır.

Harâm olan dünyâ işlerinden yüz çevirip, bâkî kalan âhıret işlerine yönelmelidir. Lüzumu kadar dünyâ işleri ile meşgûl olup, diğer vakitleri, âhıreti imâr etmekle geçirmelidir. Sözün kısası, Allahü teâlâdan gayri şeylerin muhabbetinden korunmalı ve bedeni İslâmiyyete uymakla süslemeli, onunla meşgûl olmalıdır.

“FIRSATI GANİMET BİL!..”
İmâm-ı Rabbânî hazretleri, bir talebesine hitaben buyuruyor ki:
“Fırsatı ganimet, vakitleri çok kıymetli ni’met bilmelidir. Modaya, âdetlere uymakla ele bir şey geçmez. Yalan sözlerden, kaçamak davranışlardan ancak zarar ele geçer. Peygamber efendimiz; (Helekel-müsevvifûn) buyurdu. Yani sonra yaparım diyenler helâk oldular. Bugünkü ömrü hayâl için harcetmek ve hayâl olan şeyleri ele geçirmek için, mevcût olanları elden kaçırmak çok çirkin bir iştir. Elde bulunan şeyi, en ehemmiyyetli, en kıymetli şey için kullanmak gerekir. Karışık, pis, faydasız şeyler geriye bırakılmalıdır.

Vakit, keskin bir kılıç gibidir. Yarına çıkacağımız belli değildir. Mühim işleri bugün yapmalı, mühim olmayanları yarına bırakmalıdır. Aklı olan böyle yapar.”

Sehl bin Sa’d hazretleri buyuruyor ki:
“İnsanların müptelâ olduğu belâ ve musîbetlerin en büyüğü, dünyâ ve âhıret işiyle meşgûl olmayıp, vakitlerini boşa harcamalarıdır.”

Ömer bin Kays hazretleri anlatır:
“Abdullah İbni Zübeyr’in dünya işleri ile uğraşmasına bakınca;
- Bu zâtın bir an bile ibâdet etmeye vakti yoktur derdim. Âhıretle uğraşmasına, ibâdetine bakınca da;
- Bu kimsenin zerre kadar dünyaya meyli yoktur diye düşünürdüm. O, dünya ve âhıret dengesini tam kuranlardandı.”

Muhammed bin Vâsi hazretlerine;
- Nasılsınız, iyi misiniz diye sormuşlar. Üzüntülü bir şekilde;
- Hayır iyi değilim demiş.
- Ama iyi görünüyorsunuz dediklerinde de;
- Ömrü her gün azalan, ama günahı her gün çoğalan kimse nasıl iyi olur karşılığını vermiştir.

ÖMRÜN TERÂZİSİ!..
Selef-i sâlihînden bâzıları, beş vakit namaza günlük terâzi, Cumâya haftalık terâzi, Ramazan-ı şerîfe yıllık terâzi demişler ve haccı ise ömrün terâzisi diye ifade etmişlerdir. Böylece kişi, her ânını, her gününü, bütün yılını ve ömrünü, kısacası kendisine verilen zamanı kontrol eder, hesabını yapar ve boşa geçirmez.

İslâm âlimleri, talebelerine yalnızlığı tavsiye eder ve; “Dersinizi bitirip evlerinize dönmek üzere ayrılınca, dönüşü topluca yapmayıp, ayrı ayrı yapın! Zîrâ beraber gidince, yolda faydasız şeyler konuşur, vaktinizi zâyi edersiniz. Yalnız olursanız, yol müddetinizi değerlendirirsiniz” demişlerdir.

Hacı Bayram-ı Velî hazretleri buyuruyor ki:
“Boş gezenler, zengin bile olsa, arkadaşları şeytan, kalbleri şeytanın konağı olur.”

Netice olarak, insan için takdir edilen ömür, vakit, bir fırsattır ve çok büyük bir nimettir. Bu nimetin kıymetini bilmeli, ömrü boş şeylerle geçirmemeye, fırsatı elden kaçırmamaya çok dikkat etmelidir. İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin buyurduğu gibi:
“Fenalıkların, kötülüklerin en büyüğü, vakti boşa geçirmektir.”
 
Üst