Evet Evet Evet...

m_safiturk

Active member
Elinden düşürmüş bir şeylerini..Hep aynı yerde duruyor…Boynu bükük acınmasız…Omuzlarından tutup silkeliyorum..İşte akşam işte yağmur..İşte gündüzün tozu üstünde…Bir şeye sahip çıkamıyorsun o her şeyin belki…Birisi bulup getirse keşki…

Uzuyor gölgelerimiz…Hayatta oldukça her ışığın vurduğunda yere serilecek…O gittiğinde hayat bitecek…Belki kıymetli bişeyler var..ömür gibi zaman gibi…Belki saman gibi…
Bazı bir boy aynasının karşısında bakmak lazım kendine..Enine boyuna..Suretine ..iyi bir ayna bulduğunda ta siretine kadar…Bir öyle bir böyle dönmeli..Ta insan kendini etraflıca görmeli…

Kendine başkasının gözüyle bakmak..Kaç kişi bakabilir…Sen nasıl bakarsın bana kimbilir…İnsan iyi niyetlerini bir dostuna kaş göz söz yaptığında..o ayna güzelleşir…

Muamma bir zanla bana misafir bu vakitler…Umrundamı bilmiyorum…O bütün bir uçsuz yumak olup gelir bazen…Bir sıkıntıya gizlenir…Yuvarlanırız..Ve haksızlık benim,hak hep onunladır…Muamma zannı galibim..Hükmüne sabrettim..Kötü benim..Kendimden vazgeçmeden…Sen elinde kıldan kamçın..en zembereğe düşmüşsün..Yapış yapış…Öyle yorulmuş efkarım..kelimeler dimağımda kaçış kaçış…

Hava serinledi al hicaptan şu perdeyi ört üstüne…Sıkı tut evvellerini…değerini bil..Kaç kişi der sana dikkat et..Saçındaki aklar gibi…Kaç cenaze gördün musallada..Kaç tabuta baktın…Kaç emele havlu attın…Kaç defa yeniden başladın…

Hep senin yüzünden..Gayem..Hayat payem..sen benden taşındın taşınalı..Bu altı kapı kapalı…Bu sağır ağlamalarım genzimde hıçkırıklarımı kuruttu...Yüzümün akı telaşlarım..Yetişmelerim…Bitmesin bu resm-i küşadı manzaranın manayı seyrinde..İhtiyar meşiet kapısında dilenci…

Bu beklemenin ara istasyonunda..Her gelen şimendifer.O’mudur kara dumanın da ki giz..Şu havaya çizilen resim..Şu dalga dalga islenmiş baca…Her geçişin ..bir iç çekişi var sevgiliden uzak…Mahrem bir yaraya yama yapıp sonrasına kurdela bağladım..Gelmesin ben hep bekleyim diye umarsız bir sevdaya yandım…

Sokağında koştuğum anlar yok şimdi…Birisi bulup getirse keşki…Ya da yetişsem…Yine koş hadi…nefes ciğerlerinde ..karnın aç.. yaşıyorsun..Koş deniz mavi..koş yeşil mor dağlar..Koş yine şefkat yar…dediği gibi Bedi’nin;

"Ey Hâlık-ı Kerîmim ve ey Rabb-i Rahîmim! Senin ……….. ismindeki mahlûkun ve masnuun ve abdin, hem âsi, hem âciz, hem gafil, hem cahil, hem alîl, hem zelîl, hem müsi', hem müsin, hem şakî, hem seyyidinden kaçmış bir köle olduğu halde, kırk sene sonra nedamet edip Senin dergâhına avdet etmek istiyor. Senin rahmetine iltica ediyor. Hadsiz günah ve hatîatlarını itiraf ediyor. Evham ve türlü türlü illetlerle müptelâ olmuş

Sana tazarru ve niyaz eder. Eğer kemâl-i rahmetinle onu kabul etsen, mağfiret edip rahmet etsen, zaten o Senin şânındır. Çünkü Erhamürrâhimînsin. Eğer kabul etmezsen, Senin kapından başka hangi kapıya gideyim? Hangi kapı var? Senden başka Rab yok ki dergâhına gidilsin. Senden başka hak mâbud yoktur ki ona iltica edilsin."

Evet Evet Evet….
 
Üst