Kurslarda özel halde iken Kur'an öğretme ve öğrenme imkânı yok mu?..

Sergerdan

Well-known member
Belki bazı arkadaşlara gerekli olabilir,çevresinde küçük kızlara evinde ögreten...


Tatil döneminde kız çocuklarına Kur'an öğreten hanım öğretmen karşılaştığı zorluğu anlatarak sorusunu şöyle sormuştu:- Yaz döneminde Kur'an öğretme devremiz uzun değildir.
İki aydan da kısa bir zaman dilimi içinde ne öğretebilirsek onu fırsat biliyoruz. Ancak bazen öğretmenin, bazen de yetişkin kız öğrencilerin özel halleri oluyor bu kısa devrede. Bu yüzden öğretme ve öğrenmeye ara vermek zorunda kalıyoruz. Bu kısa devreyi de tam olarak değerlendirememenin azabını yaşıyoruz. Buna bir çare bulmak için tanıdığımız zatlara, "Özel hale giren öğretmen ve öğrencinin Kur'an öğretme ve öğrenmesine izin veren bir görüş yok mu?" diye sorular sorduk. Bazıları, Hanefilerde ve diğer iki mezhepte yoktur; ama Maliki'de izin vardır, dediler. Bazıları buna da sıcak bakmadılar. Özel halde iken Kur'an öğretilemez de, öğrenilmez de diyerek öğretme ve öğrenme yolunu tümüyle kapadılar. Burada sorumuz şudur:

- Siz nasıl bakıyorsunuz bu özel hal engelimize? Şu kısa devredeki Kur'an öğrenimine ara vermemek için hak mezheplerden birinin olur görüşüyle amel etme imkanımız olamaz mı? Özellikle Diyanet'in hazırladığı ilmihalde olumsuz görüşler bildirildikten sonra olumlu görüşün de şu şekilde ifade edildiğini görmekte, bununla amel etmeyi faydalı bulmaktayız. 213. sayfada deniyor ki:

-... Malikiler ve İbn-i Hazm dahil bir grup İslam bilgini, özel halin irade dışında! oluşundan hareketle, hayız hali başlayan kadının lehine bir ayırım yapmayı gerekli görmüş, özellikle Malikiler kadınların Kur'an öğretimi ve öğrenimi için böyle bir ruhsata ihtiyacı bulunduğu noktasından hareket etmişlerdir!.." Diyanet İlmihali (İsam)

Bu durumda biz de şu kısa Kur'an öğretme ve öğrenme devresinde bu ruhsattan istifade ile Maliki görüşüyle amel edemez miyiz? Nitekim seferilikte yola mahremsiz gitmek zorunda kalan Hanefi hanımların Şafii'nin görüşüyle amel ederek çare buldukları gibi, özel halde iken de Kur'an öğretme, öğrenmek için Maliki mezhebinin ruhsatıyla amel ederek biz de çare bulamaz mıyız?"

********

Cevap: Peygamberimizin; "Ümmetimin ihtilafında (farklı görüşünde) rahmet vardır." buyurduğunu biliyoruz. Bu hadisi yorumlayan alimler, "Bir mezhebin görüşünde zorluk bulunursa diğer hak mezhebin kolaylık sağlayan farklı görüşüyle (mecbur kalınan durumlarda) amel edilmesinde rahmet olur." demişlerdir. Mecbur kalınan zaruri hallerde uygulanacak bir çaredir bu. Nitekim hayatın mecbur kalınan diğer safhalarında bu tercihler yapılmakta, ifade edildiği gibi, hacca mahremsiz gidemeyen Hanefi hanımlar Şafii görüşüyle hareket ederken, tavafta abdestini korumak isteyen Şafiiler de Hanefi görüşüyle amel ederek çıkış yolu bulmaktalar. İmam-ı Şafii Hazretleri'nin Bağdat'ta Hanefi görüşüne göre kıldırdığı bir sabah namazında Kunut duasını okumaması üzerine yaptığı açıklamada; "Ben Bağdat'ta Hz. İmam'ın misafiri durumundayım. Ona hürmetimi ifade etmek için onun mezhebiyle amel ettim." diyerek gerektiğinde başka hak mezhebin görüşüyle amel edilebileceğine işarette bulunmuştur.

Şu kısa yaz devresinde Kur'an kurslarında öğretme ve öğrenme fırsatı bir zarurettir.

Bu zarurete dayanarak Maliki'nin kolaylık sağlayan görüşüyle amel edilmesine gerekçe vardır gibi geliyor bana... Yani, kurslarda Maliki görüşüyle amel edilerek okutma ve okumaya ara verilmemesi daha uygun olur diye düşünmek mümkündür. Kaldı ki, Hanefi ilmihallerde de özel halde olanlar, birer kelime atlayarak Kur'an okuyup öğretebilirler, diye bir çare de gösterilmektedir. Bundan da faydalanarak öğrenime ara vermemek mümkündür.

Elbette bu çareyi zayıf bulanlar, kendi mezheplerinin görüşleriyle amel etmede ısrar ederler. Onlara yanlış yapıyorlar, denmez; Kur'an öğrenimine ara vermeye razı oluyorlar başka hak mezhebin kolaylık sağlayan görüşüyle amel etmeye razı olmuyorlar, demekle yetinilir, bir tartışmaya girme gereği duyulmaz. Duyulmamalıdır...


27 Haziran 2007, Çarşamba
 
Üst