dehşet!!!!

Tıp Fakültesi 3'cı sınıf öğrencisi 24 yaşındaki Hüseyin Zengin 3'cü sınıf öğrencisi 22 yaşındaki Çağla Arin' platonik aşkına karşılık vermediği gerekçesiyle bıçakladı YENİ


Şanlıurfa'da, Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi 3'cı sınıf öğrencisi 24 yaşındaki Hüseyin Zengin 3'cü sınıf öğrencisi 22 yaşındaki Çağla Arin' platonik aşkına karşılık vermediği gerekçesiyle sabah saatlerinde kız öğrencinin kaldığı eve giderek sevdiği kızı Şah damarında yaralayarak öldürdü. Araya giren Sedat Tunca ise aldığı bıcak darbesiyle yaralandı.




Olay; Yenişehir Mahallesi Özdiker Apartmanı numara 2'de saat 04.30 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, dün akşam saatlerinde aşkına karışlık vermediği gerekçesiyle Tıp Fakültesi öğrencisi olan Çağla Arin'nin Yenişehir Mahallesi Emniyet caddesi üzerindeki evine giderek, son kez konuşmak isteyen Hüseyin Zengin, şiddetli bir tartışma yaşadı. Bunu kendine hazmedemeyen genç aşık kıza "Ya benimsin, yada toprağın" diyerek evi terk etti. Sabah erken saatlerde 4 kız öğrencinin kaldığı eve tekrar giden çılgın aşık teklifini son bir kez daha genç kıza söyledi. Çağla Arin'den yine red cevabını alınca iyice sinirlenen Hüseyin Zengin önce kıza küfürler yağdırdı. Ardından mutfaktan aldığı ekmek bıçağıyla genç kıza saldırmaya başladı. Bağırışma sesleri üzerine biranda ne olduğunu anlamayan Seda Tunca, banyodan çıkarak, bıçakla kavga eden Hüseyin Zengin'e engel olmak istedi. Aşkına karşılık almadığı için sevdiği genç kızın boynundaki şah damarını keserek, diğer ev arkadaşı Seda Tunca'yı yaraladı. Evden gelen sesler üzerine bina sakinleri polisi arayarak durumu bildirdi. Bıçak darbesiyle yaralanan genç kızlar, kendi imkanlarıyla hastaneye gitmeye çalıştıkları sırada Çağla Arin, binanın bahçesinde aşrı kan kaybetmesi sonucu yere yığılarak yaşamını yitirdi. Olay yerine gelen polis yaralı Seda Tunca ile boğuşma sırasında yaralanan Hüseyin Zengin'i ambulansla hastaneye götürüldü. Harran Üniversitesini dehşete düşüren bu olayın duyulması ardından, tıp fakültesi öğrencileri yaralı Seda Tunca'nın tedavi altına alındığı Harran Üniversitesi Araştırma Tıp Fakültesine akın ettiler. Gözyaşı döken öğrenciler olayın şokunu yaşarken, durumu ağır olduğu bildirilen Tunca'nın tedavisi ise Şanlıurfa Devlet Hastanesinde sürüyor. Olayla ilgili olarak soruşturma devam ediyor.


korkunç bi olay!!Rabbim korusun

Allah sonumuzu hayr etsin..niye bana baktın dan..ben seni sevdim sen nasıl beni sevmezsin öl..annesinin boğazını kesenler..6 çocugunu birden katledenler..bizim burada daha yeni bir olay oldu polis memuru izin de tatile buraya geliyor ve arabasını park ederken buradan bir vatandaş selectör yapıyor ben park edecektim diye..polis memuru arabadan iniyor ve orada adamı vuruyor karısının ve çocugunun önünde..neden bana selektör yaptın diye...yani bilmiyorum ..bu hal hiçte iyi bir hal diil..

berbat bi gündü gerçekten kafayı yememek elde diil düşünmek bile yetiyor o insanlar yaşıyo Allah ailelere sabır versin

Amin Amin...çok zor ..

arkadaşlar boyle haberler insanın içini sıkıyor.ALLAH ailesine sabır versin bizleride bu gibi şerlerden muhafaza etsin.Amin

Evet hakikaten Dehset... ve asikar gercek o ki insanlar, Hakikatlere hava ve su gibi muhtac... coook calismak lazim cook, bu insanlarin vebali uzerimize olmas mi?

Ustad bu konuyu cok guzel acikliyor.... Allah ondan razi olsun..aminn


Evet, gençlik damarı akıldan ziyâde hissiyâtı dinler. His ve heves ise kördür, âkıbeti görmez; bir dirhem hazır lezzeti, ileride bir batman lezzete tercih eder; bir dakika intikam lezzeti ile katleder, seksen bin saat hapis elemlerini çeker; ve bir saat sefâhet keyfiyle, bir nâmus meselesinde, binler gün hem hapsin, hem düşmanın endişesinden sıkıntılarla ömrünün saadeti mahvolur.
Bunlara kıyasen, bîçare gençlerin çok vartaları var ki, en tatlı hayatını, en acı ve acınacak bir hayata çeviriyorlar. Ve bilhassa şimâlde koca bir devlet, gençlik hevesâtını elde ederek, bu asrı fırtınalarıyla sarsıyor. Çünkü, âkıbeti görmeyen kör hissiyâtla hareket eden gençlere ehl-i nâmusun güzel kızlarını ve karılarını ibâhe eder. Belki, hamamlarında erkek, kadın beraber çıplak olarak girmelerine izin vermeleri cihetinde, bu fuhşiyâtı teşvik eder. Hem, serseri ve fakir olanlara zenginlerin mallarını helâl eder ki, bütün beşer bu musîbete karşı titriyor.
İşte bu asırda, İslâm ve Türk gençleri, kahramanâne davranıp, iki cihetten hücum eden bu tehlikeye karşı, Risâle-i Nur’un Meyve ve Gençlik Rehberi gibi keskin kılınçlarıyla mukabele etmeleri elzemdir. Yoksa, o bîçare genç, hem dünya istikbâlini, hem mesud hayatını, hem âhiretteki saadetini ve hayat-ı bâkiyesini azablara, elemlere çevirip mahveder. Ve sû-i istimâl ve sefâhetle hastahânelere ve hayatın taşkınlıkları ile hapishânelere düşer. Eyvahlar, esefler ile, ihtiyarlığında çok ağlayacak. Eğer terbiye-i Kur’âniye ve Nurun hakikatleriyle kendini muhâfaza eylese, tam bir kahraman genç ve mükemmel bir insan ve mesud bir Müslüman ve sâir zîhayatlara, hayvanlara bir nevî sultan olur.
Evet, bir genç, hapiste, yirmi dört saat her günkü ömründen tek bir saatini beş farz namaza sarf etse ve ekser günahlardan hapis mâni olduğu gibi, o musîbete sebebiyet veren hatâdan dahi tevbe edip sâir zararlı, elemli günahlardan çekilse, hem hayatına, hem istikbâline, hem vatanına, hem milletine, hem akrabâsına büyük bir faydası olması gibi; o on, on beş senelik fânî gençlikle, ebedî parlak bir gençliği kazanacağını, başta Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyân, bütün kütüb ve suhuf-u semâviye katî haber verip müjde ediyorlar.
Evet, o şirin, güzel gençlik nimetine istikametle, tâatle şükretse, hem ziyâdeleşir, hem bâkîleşir, hem lezzetlenir. Yoksa hem belâlı olur, hem elemli, gamlı, kâbuslu olur gider; hem akrabâsına, hem vatanına, hem milletine muzır bir serseri hükmüne geçirmeye sebebiyet verir.

Bediüzzaman Said Nursi, Sözler, s. 135


Rabbimiz, genclerimizi islah etsin... bu ibretlik olayi bile hayirlara vesile etsin ins... bir cok genc bir anda Olum Nasihatini Hatirladi... olenler mazlumdur ins. ailelerine sabir versin Allah...amin

Evet yav arakadaslar üniye gittim haberim oldu hiç duymamıstım.Böylesi bi şey ilk defa oluyor bizim burda

işte bakın zorla güzellik olsa ne güzel olur dimi böle olaylar da olmaz.. üstadın getirdiğin beyanı tam da bu mesele ile ilgili tam yerine olmuş tebrikler..

Tarihci' Alıntı:

işte bakın zorla güzellik olsa ne güzel olur dimi böle olaylar da olmaz.. üstadın getirdiğin beyanı tam da bu mesele ile ilgili tam yerine olmuş tebrikler..

Genişletmek için tıkla ...

Nasıl ? neye göre zorla güzellik tam açıklarmısın?

GuLSerbeti' Alıntı:

Evet hakikaten Dehset... ve asikar gercek o ki insanlar, Hakikatlere hava ve su gibi muhtac... coook calismak lazim cook, bu insanlarin vebali uzerimize olmas mi?

Ustad bu konuyu cok guzel acikliyor.... Allah ondan razi olsun..aminn


Evet, gençlik damarı akıldan ziyâde hissiyâtı dinler. His ve heves ise kördür, âkıbeti görmez; bir dirhem hazır lezzeti, ileride bir batman lezzete tercih eder; bir dakika intikam lezzeti ile katleder, seksen bin saat hapis elemlerini çeker; ve bir saat sefâhet keyfiyle, bir nâmus meselesinde, binler gün hem hapsin, hem düşmanın endişesinden sıkıntılarla ömrünün saadeti mahvolur.
Bunlara kıyasen, bîçare gençlerin çok vartaları var ki, en tatlı hayatını, en acı ve acınacak bir hayata çeviriyorlar. Ve bilhassa şimâlde koca bir devlet, gençlik hevesâtını elde ederek, bu asrı fırtınalarıyla sarsıyor. Çünkü, âkıbeti görmeyen kör hissiyâtla hareket eden gençlere ehl-i nâmusun güzel kızlarını ve karılarını ibâhe eder. Belki, hamamlarında erkek, kadın beraber çıplak olarak girmelerine izin vermeleri cihetinde, bu fuhşiyâtı teşvik eder. Hem, serseri ve fakir olanlara zenginlerin mallarını helâl eder ki, bütün beşer bu musîbete karşı titriyor.
İşte bu asırda, İslâm ve Türk gençleri, kahramanâne davranıp, iki cihetten hücum eden bu tehlikeye karşı, Risâle-i Nur’un Meyve ve Gençlik Rehberi gibi keskin kılınçlarıyla mukabele etmeleri elzemdir. Yoksa, o bîçare genç, hem dünya istikbâlini, hem mesud hayatını, hem âhiretteki saadetini ve hayat-ı bâkiyesini azablara, elemlere çevirip mahveder. Ve sû-i istimâl ve sefâhetle hastahânelere ve hayatın taşkınlıkları ile hapishânelere düşer. Eyvahlar, esefler ile, ihtiyarlığında çok ağlayacak. Eğer terbiye-i Kur’âniye ve Nurun hakikatleriyle kendini muhâfaza eylese, tam bir kahraman genç ve mükemmel bir insan ve mesud bir Müslüman ve sâir zîhayatlara, hayvanlara bir nevî sultan olur.
Evet, bir genç, hapiste, yirmi dört saat her günkü ömründen tek bir saatini beş farz namaza sarf etse ve ekser günahlardan hapis mâni olduğu gibi, o musîbete sebebiyet veren hatâdan dahi tevbe edip sâir zararlı, elemli günahlardan çekilse, hem hayatına, hem istikbâline, hem vatanına, hem milletine, hem akrabâsına büyük bir faydası olması gibi; o on, on beş senelik fânî gençlikle, ebedî parlak bir gençliği kazanacağını, başta Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyân, bütün kütüb ve suhuf-u semâviye katî haber verip müjde ediyorlar.
Evet, o şirin, güzel gençlik nimetine istikametle, tâatle şükretse, hem ziyâdeleşir, hem bâkîleşir, hem lezzetlenir. Yoksa hem belâlı olur, hem elemli, gamlı, kâbuslu olur gider; hem akrabâsına, hem vatanına, hem milletine muzır bir serseri hükmüne geçirmeye sebebiyet verir.

Bediüzzaman Said Nursi, Sözler, s. 135


Rabbimiz, genclerimizi islah etsin... bu ibretlik olayi bile hayirlara vesile etsin ins... bir cok genc bir anda Olum Nasihatini Hatirladi... olenler mazlumdur ins. ailelerine sabir versin Allah...amin

Genişletmek için tıkla ...

üstadın gencliğin hevesatıyla ilgili bu sözleri tam da ilk mesajdaki olay ile ilgili olmuş manasında tam yerinde olmuş dedim..

diğer mesele içinde demek istediğim şuydu: "zorla güzellik olmaz" derler ben de dedimki keşke olsaydı, yani olsaydı çocuk sevdiğini alırdı öldürmek zorunda kalmazdı.. şaka mahiyetinde dedim tabii.

galiba bunları ard arda yazdığım için birbiriyle ilişkilendirdiniz,, ben de şimdi farkettim yanlış anlaşılmaya müsait olmuş

zorla güzellik olsa dedikten sonra üstadın beyanlarında tam da bununla ilgili yerinde olmuş dediğim için galiba zorla güzellik meselesiyle ilgili üstadın beyanları yerinde olmuş gibi bi mana çıkmış

Kadınlar yuvalarından çıkıp beşeri yoldan çıkarmış; yuvalarına dönmeli

Mimsiz medeniyet, taife-i nisâyı yuvalardan uçurmuş, hürmetleri de kırmış, mebzul metâı yapmış. Şer'-i İslâm onları
Rahmeten davet eder eski yuvalarına. Hürmetleri orada, rahatları evlerde, hayatı âilede. Temizlik ziynetleri.
Haşmetleri hüsn-ü hulk, lütf-u cemâli ismet, hüsn-ü kemâli şefkat, eğlencesi evlâdı. Bunca esbab-ı ifsat, demir sebat kararı
Lâzımdır, tâ dayansın. Bir meclis-i ihvanda güzel karı girdikçe, riyâ ile rekabet, haset ile hodgâmlık depretir damarları.
Yatmış olan hevesat birden bire uyanır. Taife-i nisâda serbestî inkişafı, sebep olmuş beşerde ahlâk-ı seyyienin birden bire inkişafı.
Şu medenî beşerin hırçınlaşmış ruhunda, şusuretler denilen küçük cenazelerin, mütebessim meyyitlerin rolleri pek azîmdir. Hem müthiştir tesiri.
Haşiye2*

Memnu heykel, suretler, ya zulm-ü mütehaccir, ya mütecessid riyâ, ya müncemid hevestir. Ya tılsımdır; celb eder o habis ervahları.
-------
Haşiye1:
HAŞİYE 1 Tesettür Risalesinin esasıdır. Yirmi sene sonra müellifinin mahkûmiyetine sebep gösteren bir mahkeme, kendini ve hâkimlerini ebedî mahkûm ve mahcup eylemiş.
------
HAŞİYE2: Nasıl meyyite bir karıya nefsanî nazarla bakmak nefsin dehşetle alçaklığını gösterir. Öyle de, rahmete muhtaç bir biçare meyyitenin güzel tasvirine müştehiyâne bir nazarla bakmak, ruhun hissiyât-ı ulviyesini söndürür.

-------
Allâhümme ecirnâ min şerri’n-nisâ
Allâhümme ecirnâ min belâ’in-nisâ
Allâhümme ecirnâ min fitneti’n-nisâ

medresei_nur' Alıntı:

Kadınlar yuvalarından çıkıp beşeri yoldan çıkarmış; yuvalarına dönmeli

Haşiye1*
​

Mimsiz medeniyet, taife-i nisâyı yuvalardan uçurmuş, hürmetleri de kırmış, mebzul metâı yapmış. Şer'-i İslâm onları
Rahmeten davet eder eski yuvalarına. Hürmetleri orada, rahatları evlerde, hayatı âilede. Temizlik ziynetleri.
Haşmetleri hüsn-ü hulk, lütf-u cemâli ismet, hüsn-ü kemâli şefkat, eğlencesi evlâdı. Bunca esbab-ı ifsat, demir sebat kararı
Lâzımdır, tâ dayansın. Bir meclis-i ihvanda güzel karı girdikçe, riyâ ile rekabet, haset ile hodgâmlık depretir damarları.
Yatmış olan hevesat birden bire uyanır. Taife-i nisâda serbestî inkişafı, sebep olmuş beşerde ahlâk-ı seyyienin birden bire inkişafı.
Şu medenî beşerin hırçınlaşmış ruhunda, şusuretler denilen küçük cenazelerin, mütebessim meyyitlerin rolleri pek azîmdir. Hem müthiştir tesiri.
Haşiye2*

Memnu heykel, suretler, ya zulm-ü mütehaccir, ya mütecessid riyâ, ya müncemid hevestir. Ya tılsımdır; celb eder o habis ervahları.
-------
Haşiye1:
HAŞİYE 1 Tesettür Risalesinin esasıdır. Yirmi sene sonra müellifinin mahkûmiyetine sebep gösteren bir mahkeme, kendini ve hâkimlerini ebedî mahkûm ve mahcup eylemiş.
------
HAŞİYE2: Nasıl meyyite bir karıya nefsanî nazarla bakmak nefsin dehşetle alçaklığını gösterir. Öyle de, rahmete muhtaç bir biçare meyyitenin güzel tasvirine müştehiyâne bir nazarla bakmak, ruhun hissiyât-ı ulviyesini söndürür.

-------
Allâhümme ecirnâ min şerri’n-nisâ
Allâhümme ecirnâ min belâ’in-nisâ
Allâhümme ecirnâ min fitneti’n-nisâ

Genişletmek için tıkla ...

aiminn aminn amiinnn

Allâhümme ecirnâ min şerri’n-nisâ ve'r-rical
Allâhümme ecirnâ min belâ’in-nisâ ve'r-rical
Allâhümme ecirnâ min fitneti’n-nisâ ve'r-rical

Hanne' Alıntı:

Allâhümme ecirnâ min şerri’n-nisâ ve'r-rical
Allâhümme ecirnâ min belâ’in-nisâ ve'r-rical
Allâhümme ecirnâ min fitneti’n-nisâ ve'r-rical

Genişletmek için tıkla ...

aminnn diyelim bari

püfsss biz bunu sabah aşkam tekrarlarken içimize dokunuyo sizde amin diyin de içimiz ferahlasın ben böle okuyunca 1. sınıftaki ablam kızardı bana

içinize dokunmasın,,, orda belasından şerrinden fitnesinden korunulmak istenen kadınlar,, malum kadınlardır, islam ahlakı içinde yaşayan yaşamaya çalışan kadınlar değildir.

Bence bu duaya bayanların da iştirak etmesi gerekiyor.Çünkü onları da sapa bilirler.Çok dikkat etmek lazım