Kader zulmeder mi?

tuncerr

Active member
Zulüm bir hakkın çiğnenmesidir. Kulun ise, Allahta hiçbir hakkı yoktur. O, ne vermişse sırf lütfundan dolayıdır.

Bize düşen, verilmeyen nimetleri düşünüp isyana yeltenmek değil, verileni hatırlayıp şükretmektir. Eksiklikler, kulun denenmesi içindir. Dünyayı bir imtihan salonuna benzetirsek, hoşa gitmeyen durumlar birer imtihan sorusudur. Kul isyan mı edecek, yoksa verilen nimetlere şükürle, mahrum kaldığına sabırla mı karşılık verecek?

Zengin bir tüccar düşünelim. Dükkanına gelen iki fakire, sırf merhametinden dolayı iyilik etmek istiyor. Birine gömlek ve pantolon giydirdi, diğerine ise, bunlara ilaveten ceket ile palto hediye etti. Sadece gömlek ve pantolon alan adam, “Tüccar bana zulmetti, öbür adama fazla verdi,” diyebilir mi?

Biz insanlar da bu fakirlere benziyoruz. Allah, sonsuz merhameti sebebiyle, tükenmez hazinesinden hepimize nimetler veriyor. Vücudumuzu, aklımızı, hayalimizi, soluduğumuz havayı, içtiğimiz suyu, yediğimiz gıdayı yaratan hep o. Bunları biz çalışarak kazanmadık, hak etmedik. O, sırf lütfundan dolayı ikram etti.

Dünya hayatı kısa bir imtihandan ibaret... Az nimetlenen kul, birinci adam gibi isyan yolunu tutarak kendisine zulmedildiğini iddia ederse, edepsizlik etmiş olur ve ceza görür. Onun vazifesi, verilene şükretmektir.

Allah, her işinde adildir, asla zulmetmez. Musibetlere de bu açıdan bakmak gerekir. Belalar ya işlediğimiz bir hatanın sonucudur veya bizim için bir imtihan sorusudur. Bu soruya sabırla karşılık verdiğimiz taktirde derecemiz yükselecektir
 

Satuk Buðra Han

Well-known member
Allah razı olsun
Zorluklara katlanmak deyince biz sıkıntımı cekmiyoruz ki katlanalım
Asıl sıkıntıyı ilk müslümanlar cekmiş biz sadece sıkıntı cektigimizi sanıyoruz aslında yaşadıklarımız aslında genelde irfanlı bi kalble düşünüldügünde sıkıntı bile degil
sıkıntı deyince aklıma Asrı saadet ve haneyi saadette yaşananlar geliyor onlar bir tas sıcak cormadan bile mahrum bir hayat yaşamışlarken biz bunca nimetin içinde şükürsüzlük deryasına düşmüşüz
 
Üst