Kuzey yarım kürenin büyük bir kısmı ormanlarla kaplıdır. Ama kuzey yarım kürede havalar soğuk olur. Bu nedenle ormandaki bitkilerin bu soğuk havaya dayanıklı olmaları gerekir. Örneğin, kışları toprak donar. Ağaçların kökleri ise donmuş topraktan su alamaz. Bu nedenle bu ormanlardaki ağaçların susuzluğa dayanıklı olması gerekir. Bu dayanıklılığı ise ağacın yaprakları sağlar.
Bu nedenle dünyamızın kuzey bölgelerindeki ormanlarda genellikle çam gibi kozalaklı ağaçlar olur. Çünkü bunların yaprakları sert ve dayanıklıdır. Yaprakların üzerindeki mumlu yüzey, suyun buharlaşmasını önler. Böylece yaprak az su kaybeder. Bu da yaprağın dökülmesini engeller.
Peki arkadaşlar, sizce bir yaprak, mumlu bir şeyin kendisini soğuktan koruyacağını nasıl bilebilir ve onu nasıl yapabilir? Elbette böyle bir şeyi yapabilmek için bilgi ve akıl sahibi olmak gerekir. Ama yaprağın ne aklı ne de mum gibi bir şeyi yapabilecek bilgisi vardır. Tüm bunları yapan yerleri, göğü kusursuz yaratan Allah’tır.
Arkadaşlar, bilgisayarları düşünün, onların içinde de ödevlerinizi yapmanıza ya da oyun oynamanıza yarayan birçok bilgi vardır. Peki size, bilgisayarlar bu bilgileri nereden öğrendiler diye sorsak, ne dersiniz? Elbette, o bilgisayarı yapan kişinin, bilgileri bilgisayarın içine yerleştirdiğini söylersiniz. Bilgisayarlar gibi, aklı olmayan yapraklara da bilgilerin yerleştirilmesi gerekir.
İşte kuzeydeki ağaçların yapraklarını yaratan bu şekilde onlara bu bilgileri yerleştiren Allah’tır.
Allah’ın doğruları öğrenmemiz için bizlere verdiği Kuran’da, yapraklar da dahil bütün bitkileri yaratanın Allah olduğu şu şekilde bildirilir:
“O, gökten su indirendir. Bununla her şeyin bitkisini bitirdik, ondan bir yeşillik çıkardık, ondan birbiri üstüne bindirilmiş taneler türetiyoruz. Ve hurma ağacının tomurcuğundan da yere sarkmış salkımlar, -birbirine benzeyen ve benzemeyen- üzümlerden, zeytinden ve nardan bahçeler (kılıyoruz.)...”
(En’am Suresi, 99)
“... Biz gökten su indirdik, böylelikle orada her güzel olan çiftten bir bitki bitirdik.”
(Lokman Suresi, 10)
Bu nedenle dünyamızın kuzey bölgelerindeki ormanlarda genellikle çam gibi kozalaklı ağaçlar olur. Çünkü bunların yaprakları sert ve dayanıklıdır. Yaprakların üzerindeki mumlu yüzey, suyun buharlaşmasını önler. Böylece yaprak az su kaybeder. Bu da yaprağın dökülmesini engeller.
Peki arkadaşlar, sizce bir yaprak, mumlu bir şeyin kendisini soğuktan koruyacağını nasıl bilebilir ve onu nasıl yapabilir? Elbette böyle bir şeyi yapabilmek için bilgi ve akıl sahibi olmak gerekir. Ama yaprağın ne aklı ne de mum gibi bir şeyi yapabilecek bilgisi vardır. Tüm bunları yapan yerleri, göğü kusursuz yaratan Allah’tır.
Arkadaşlar, bilgisayarları düşünün, onların içinde de ödevlerinizi yapmanıza ya da oyun oynamanıza yarayan birçok bilgi vardır. Peki size, bilgisayarlar bu bilgileri nereden öğrendiler diye sorsak, ne dersiniz? Elbette, o bilgisayarı yapan kişinin, bilgileri bilgisayarın içine yerleştirdiğini söylersiniz. Bilgisayarlar gibi, aklı olmayan yapraklara da bilgilerin yerleştirilmesi gerekir.
İşte kuzeydeki ağaçların yapraklarını yaratan bu şekilde onlara bu bilgileri yerleştiren Allah’tır.
Allah’ın doğruları öğrenmemiz için bizlere verdiği Kuran’da, yapraklar da dahil bütün bitkileri yaratanın Allah olduğu şu şekilde bildirilir:
“O, gökten su indirendir. Bununla her şeyin bitkisini bitirdik, ondan bir yeşillik çıkardık, ondan birbiri üstüne bindirilmiş taneler türetiyoruz. Ve hurma ağacının tomurcuğundan da yere sarkmış salkımlar, -birbirine benzeyen ve benzemeyen- üzümlerden, zeytinden ve nardan bahçeler (kılıyoruz.)...”
(En’am Suresi, 99)
“... Biz gökten su indirdik, böylelikle orada her güzel olan çiftten bir bitki bitirdik.”
(Lokman Suresi, 10)