Bir soru

Selam.

Kuran-i Kerimi okurken bazı meselelerde teferuatlı tasvirle ve bilgiyle karşılaşıyoruz. Bu meseleler bazan insana o kadar da önemli görünmeye biliyor. Bu tip şeylerde detaya varılıyor ve bize hiç yanlış hakkı tanımayacak kadar aydın bir bilgi veriliyor. Halbuki, asrlarrdır üzerinde tartışılan bazı meseler var ve bunlar hakkında fazla bilgi yok (namaz, abdest gibi). Bunun hikmeti ne?

Teşekkürler.

elman ' Alıntı:

Selam.

Kuran-i Kerimi okurken bazı meselelerde teferuatlı tasvirle ve bilgiyle karşılaşıyoruz. Bu meseleler bazan insana o kadar da önemli görünmeye biliyor. Bu tip şeylerde detaya varılıyor ve bize hiç yanlış hakkı tanımayacak kadar aydın bir bilgi veriliyor. Halbuki, asrlarrdır üzerinde tartışılan bazı meseler var ve bunlar hakkında fazla bilgi yok (namaz, abdest gibi). Bunun hikmeti ne?

Teşekkürler.

Genişletmek için tıkla ...

Ustad Bediüzzaman söle der: Herşey kainattaki kıymeti ölcüsünce Kuranda yer alır. Onun için kuran-ı kerimde anlatılan meseleler ehemmiyete binaendir. Namaz abdest g,ibi meselelerin anlatılmadığını sölemişsiniz ancak Kuranda namaz ile alakalı onlarca abdestle de alakalı bir kac ayet bulunmakdadır..Salisen O kitab Allahın kitabı olması hasebiyle bırakın bir ayeti orada yer alan bir tek elifin dahi kıymeti ne mukayese edilebilir nede bir ölcüyle ifade edilebilir...
Bununla beraber bir cok alim zat demiş bizler Kurandan anladığımız her meseleyi anlatsaydık kimse bişi anlamazdı; yani herkes kabına göre su alır Bir bediüzzamanın anladığı ile bir Talha nın anladığı asla mukayese edilemez...

Yine bununla beraber Kuran-ı kerimde kuran-ı meseleler yer alır .Diğer meseleler elbette O kitabın gönderildiği Resul tarafından ifa edilir.Yoksa sünnetlerde farza ilhak edebilirdi...

Allahu tealanın rahmetinden de olsa gerek . Çünkü eğer bir ayeti teferruatlı olarak söleseydi.O zaman bir ayetin bir ağacın dalları ve kökleri gibi yuzlerce işari manası olmazdı...

Bir Fatiha Süresi yedi ayetten olusuyor ancak alim zatın biri tarafından binlerce sayfalık bir eserle anlatılıyor...

ınanın abıler kafam karıstı
ya soru net degıl ya da cevabı
lutfen cahılım anlayacagım sekılde yazar mısınz,
gergınlık olmadan
allah a emanet

TESBIHAT ' Alıntı:

ınanın abıler kafam karıstı
ya soru net degıl ya da cevabı
lutfen cahılım anlayacagım sekılde yazar mısınz,
gergınlık olmadan
allah a emanet

Genişletmek için tıkla ...

Haklısın Soru net değil ...

Sorumu bir az daha netleşdireyim. Mesela Bakarada deniliyor "Sana, hilalleri soruyorlar. De ki: “Onlar, insanlar ve hac için vakit ölçüleridir. İyilik, evlere arkalarından girmeniz değildir. Ama iyi davranış, takva sahibi (Allah’a karşı gelmekten sakınan) insanın davranışıdır. Evlere kapılarından girin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz." Bu gibi onlarca ayet var ve Emrah kardeşimizin de belirttiği konularda da aynen öyle. Amma müslümanların iki hisseye bölünmesine sebep olacak abdestin alınış şekli, namazın kılınması, vs. konularda net bilgi verilmiyor. Bunun hikmeti ne acaba?

elman ' Alıntı:

Sorumu bir az daha netleşdireyim. Mesela Bakarada deniliyor "Sana, hilalleri soruyorlar. De ki: “Onlar, insanlar ve hac için vakit ölçüleridir. İyilik, evlere arkalarından girmeniz değildir. Ama iyi davranış, takva sahibi (Allah’a karşı gelmekten sakınan) insanın davranışıdır. Evlere kapılarından girin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz." Bu gibi onlarca ayet var ve Emrah kardeşimizin de belirttiği konularda da aynen öyle. Amma müslümanların iki hisseye bölünmesine sebep olacak abdestin alınış şekli, namazın kılınması, vs. konularda net bilgi verilmiyor. Bunun hikmeti ne acaba?

Genişletmek için tıkla ...

Kuranda nasıl yapılacağı zati yazılmaz.Sadece yapılması gereken sölenir . Mesela Namaz kılın gibi Kılınısını ise Resulu zişan a.s.v. dan öğreniyoruz.Neden kılınması gerekdiğini ise tefsirlerden.Eğer sizin dediğiniz gibi olsaydı Resüle ve imtihan sırrına ters düşmezmiydi ?

Teşekkür ederim arkadaşlar. Bir miktar aydınlanma oldu. Kendim de okuyarak daha fazla bilgi edinmeğe çalışacağım.

ben arkadaşımızın ilk yazdığı soruyu baz alarak bir iki kelam edeyim..
1-Kuranda bazı meselelerin teferruatlı anlatılması bazılarının söylenilip geçilmesi üstadımızın işaret ettiği her şey ehemmiyeti nisbetince kuranda geçer sözüyle açıklayabiliriz..
2-namaz gibi ibadetin kuranda az geçtiğini ifade etmek doğru değildir. namazı dosdoğru kılın tarzında geçer genelde.şimdi sanırım namazın kılınış şeklinin mezhepler arasında neden farklı yahut abdestin bozulması meselesi burada irdelenmek istenen durum.şunu unutmamalıdır ki hak mezheplerin abdest namaz konusunda beş vakit ile ilgili hiç bir görüş ayrılığı yoktur ancak efendimizin uygulamalarının zenginliğini kendi görüşlerine yansıttığını görüyoruz (örneğin elleri bağlamak salmak gibi).bu da dimizin şekle önem vermekle şekilci bir din olmadığının bir tezahürüdür.
3-Efendimiz bir hadislerinde ümmetimin ihtilafı rahmettir buyurur.şimdi eğer bazı meseleler kuranda tam olarak hükmü verilseydi allahu alem ihtilaf etmek mümkün olmazdı dolayısıyla rahmet olmazdı.Zaman ve zemine göre yeni yorumlama imkanının tanınması dinimizin en yüksek yönlerinden biridir.

Teşekkürler .
Ben de sordum bazı kişilere ve aşağı yukarı aynı cevapları aldım. Namazın kesin kılınış şeklinin belirtilmemesi ile bir dostum güzel bir şey söyledi. Yazayım belki bazılarını da aydınlatır: Eğer namazın kesin kılınış şekli Kuranda verilseydi, o zaman bu detaylar hepsi birer farz olurdu ve bunun dışına çıkan hiç kimsenin de namazı kabul olmazdı. Bu yaklaşım benim hoşuma gitti ve dolaysıyla ihtilafın gerçekten rahmet oluşunu açıklayan bir yorum. Şimdi şekil itibariyle bir çok farklı namaz kılıyoruz ve hepimiz de farzları (ki, bunlar o kadar da zor değil) yerine yetirdiyimiz sürece namazımızın kabul olacağına umut ediyoruz.

Ayrıca yukarıda örneğini verdiyim ayetlerin de sırf zahiri manası değil, daha derin bir batıni manası olduğu da bir gerçek. Sırf yukarıdakı ayet için, (Bakara, 189) Muhammed Esedin çok farklı ve derin bir tefsiri vardır.

Saygılar.