susun salam okunuyor

Eyvàh!

Well-known member
İki elim kalbimde,bastırdıkça kan sızıyor.
Nerde yanlış yapıyorum.
“tütün bas dinsin “ diyorlar.
Bilmiyorlar..
Ben kanımı yandıkça tüten ölü kokusuna gömüyorum..
Mazgallar da can çekişen izmaritleri,
deva olur diye göğüs kafesime mahkum ediyorum.
Ucu ateş olmayan tütün ne çare yarama…

Harmanları savuruyorum karanlık göğe,
Har vuruyorum dikiş tutmaz gönlüme.
Sonra bir düşten uyanıyor,
Elimi eteğimi çektim diyorum laf tutmaz ,
ahmak gönlüme..

Elimden tutup sırrı gizlenmiş aynaya döndürüyor suretimi ,
Dudağımdaki kana bakıyorum ,
Ve korkunun tene yansıyışıyla ,
Korkmuşum diyorum düşümde…

Her infaz öldürmüyor insanı,
Bunu öğreniyorum.
Ve biliyorum,
yavaş yavaş gelecek sonum…

Gece bana mahkum,ben müebbete.
Onun sonu göz tırmalayan ışık,
Benimki sadece içime duyurulan bir çığlık..

“biter” , ”geçer” diyor sağ yanımdan bir ses,
“kimsin “ çıkıveriyor kurumuş dudaklarımdan,
meleğinim senin diyiveriyor.
Ona söylemiyorum ama,
ben her defa sol yanımdakini dinliyorum…
“bitmeyecek”, ”geçmeyecek “ yükünü bırakıyor.
Sağda ki direnişe rağmen ,
sol yanıma selam veriyorum..

“hiç” kimsenin yaşattığı bu..
Biliyorum;
üzerimde son moda durması beyaz bezin.
yakıştırsam belime kırmızı kuşak,başıma duvak yapardım,
yine kefen biçiyor kendime makasım.

Hazırsa her şey, başlasın sefer!
Yolcu yolunda gerek…
Aşkın yanına gömün hala can çekişmiyorsa eğer,
Ki ölü değilse toprağımı o serper.
Ve yüzümü şehri yar/a döndürün…

Bana müsaade…ölümle randevum var,
Bedenimde ki beyazlıkta kan lekem..
Elinizi değmeyin,sıcağı soğumayan tenime,
yar/dan yaram var…
ateşin koru cehenneminizi yakar….

Keskin bir leş kokusu şimdi tenime dolan,
Sessiz olun! Sâlam okunuyor…
 
Üst