Milli olmayan ulusalcılar

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
[youtube=425,350]qY0Cb0kVeWc[/youtube]​

Milliliği şaibeli ulusalcı hareketin gerçek yüzü her geçen gün biraz daha net bir biçimde ortaya çıkıyor.

Atatürk posterleri ve Türk bayraklarıyla mitingler düzenleyen hareketin önde gelen isimlerinden birinin daha bölücü örgüt propagandası yapmakla suçlanan bir gazetenin üst düzey yöneticisi olduğu ortaya çıktı.

İşte belgeler, işte gerçekler…



Milliliği şaibeli ulusalcı hareketin gerçek yüzü her geçen gün biraz daha net bir biçimde ortaya çıkıyor. Atatürk posterleri ve Türk bayraklarıyla mitingler düzenleyen hareketin önde gelen isimlerinden birinin daha bölücü örgüt propagandası yapmakla suçlanan bir gazetenin üst düzey yöneticisi olduğu ortaya çıktı. işte belgeler, işte gerçekler…

BU FOTOĞRAFLARI HERKES GÖRMÜŞTÜR

Milli olmayan ulusalcı hareketin önderlerinden Doğu Perinçek'in Türkiye'nin ufkunu karartan bölücü başıyla verdiği bu pozları hemen herkes görmüştü.

Ancak Ulusalcıların yayın organı haline Gelen Kanaltürk Televizyonu'nun önde gelen isimlerinden Merdan Yanardağ adlı kişinin bölücü örgüte yakınlığıyla bilinen gazetede, üst düzey yöneticilik yaptığı fazlaca bilinmiyordu.

ÖZGÜR GÜNDEM'DEN KANALTÜRK'E TRANSFER

Tuncay Özkan'ın yol arkadaşı Merdan Yanardağ, Kanaltürk adlı sözde ulusalcı kanalda program yapıyor. Güya insanları aydınlatıyor, üniter devleti savunuyor. Ulusalcı çizginin ateşli savunucusu Kanaltürk'ün vitrinindeki Yanardağ aynı zamanda kanalı oluşturan şirketlerden birinin de ortağı konumunda.

ÖZGÜR GÜNDEM'DE YÖNETİCİ

Oysa aynı kişinin ismi uzun bir süre bir başka yayın organının künyesinde yer tuttu. Bu yayın kuruluşu defalarca terör örgütünün propagandasını yapmaktan dolayı kapatılan yada toplatılan ve farklı isimlerle yayınlanmak durumunda kalan Özgür Gündem Gazetesi.

ASKER VE POLİSE ÇİRKİN İTHAMLAR

Mehmetçik dağda bölücülere karşı canını siper ederken, sözde ulusalcı Merdan Yanardağ'ın yazı işleri Müdürlüğü'nü yürüttüğü gazete, Türk Askeri'ni, Türk polisini birbirnden çirkin iddialarla töhmet altında bırakıyordu.

ULUSALCILARIN GERÇEK YÜZÜ

Merdan Yanardağ Özgür Gündem'de Yazı işleri Müdürlüğü yaptığı dönemde, gazetesi terör örgütünü; siyasi bir parti, binlerce insanın katili teröristbaşını ise siyasi parti genel başkanı gibi lanse etmeye çalışıyordu. Özgür Gündem'e göre askere kurşun sıkan PKK'lı teröristler ise birer özgürlük savaşçısıydı.

İşte Merdan Yanardağ'ın yönetiminde bulunduğu gazeteden birkaç haber başlığı:

"6 Kasım 1992: Önce Şırnak yakıldı. Sonra Çukurca, Kulp, Göle ve Yüzlerce Köy. (KÜPÜRÜ VAR)

"9 Kasım 1992: Tunceli'de oğlu dağa çıkan ailenin evini yaktılar." (KÜPÜRÜ VAR)

"16 Kasım 1992: Kürtçe konuşan askere polis dayağı." (KÜPÜRÜ VAR)

Şimdilerin ulusalcısı Merdan Yanardağ'ın çalışıtğı gazetenin yalan haberleri, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ni dünya önünde çok zor durumlara düşürdü.

GENELKURMAY BAŞKANI DİKKAT ÇEKMİŞTİ

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt 10 Kasım 2006'da yaptığı açıklamada Ülkede Özgür Gündem gazetesinin zararlı faaliyetlerine dikkat çekti "PKK'nın dergileri ve günlük gazeteleri yayımlanıyor.Bunlara müsaade edilmemesi gerek" dedi.

MİTİNGLERİN VAZGEÇİLMEZ ADAMI

Dün Şemdinli'de, Cizre'de, Silopi'de, Şırnak'ta, Siirt'te askere kurşun sıkanları özgürlük savaşçısı gibi gösteren gazetenin yazı işleri müdürü bugün Kanaltürk adlı sözde ulusalcı kanalda yada Türk Bayraklarıyla dolu miting meydanlarında insanlara milli birlik ve bütünlükten bahsediyor.
 

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
Süleymaniye Kürsüsü' nden

Bir de İstanbul'a geldim ki: bütün çarşı, pazar
Naradan çalkanıyor, öyle ya... Hürriyet var!

Galeyan geldi mi, mantık savuşurmuş... doğru:
Vardı aklından o gün her kimi gördümse zoru.

Kimse farkında değil, anlaşılan, yaptığının;
Kafalar tütsülü hulya ile, gözler kızgın;

Sanki zincirdekiler hep boşanır zincirden,
Yıkıvermiş de tımarhaneyi çıkmış birden!

Zurnalar şehr ahalisini takmış peşine;
Yedisinden tutarak ta dayanın yetmişine!

Eli bayraklı alaylar yürüyor dört keçeli,
En ağır başlısının bir zili eksik, belli!

Ötüyor her taşın üstünde birer dilli düdük.
Dinliyor kaplamış etrafını yüzlerce hödük!

Kim ne söylerse, hemen el vurup alkışlayacak
-Yaşasın
-Kim yaşasın?
-Ömrü olan.
Şak! Şak! Şak!

Ne devairde hükümet, ne ahalide bir iş!
Ne sanayi, ne maarif, ne alış var, ne veriş.

Çamlıbel sanki şehir, zabıta yok, rabıta yok;
Aksa kan sel gibi, dindirecek vasıta yok.

"Zevk-i hürriyeti onlar daha çok anlamalı"
Diye mekteblilerin mektebi tekmil kapalı!

İlmi tazyik ile ta'lim, o da istibdad
Haydi öyleyse çocuklar, ebediyyen azad.

Nutka gelmiş öte dursun hocalar bir yandan...
Sahneden sahneye koşmakta bütün şakirdan.

Kör çıban neşterin altında nasıl patlarsa,
Hep ağızlar deşilip, kimde ne cevher varsa,

Saçıyor ortaya, ister temiz, ister kirli;
Kalmıyor kimseciğin muzmeri artık gizli.

Dalkavuk devri değil, eski kasaid yerine
Üdebanız ana-avrat sövüyor birbirine.

Türlü adlarla çıkan namütenahi gazete,
Ayrılık tohumunu bol bol atıyor memlekete.

İt yetiştirmek için toprağı gayet münbit
Bularak fuhş ekiyor salma gezen bir sürü it

Yürüyor dine beş on maskara, alkışlanıyor,
Nesl-i hazır bunu hürriyet-i vicdan sanıyor.

M.Akif Ersoy
 
Üst