BENİM HULUSİ'me yetişmiyor

  • Konbuyu başlatan hatve
  • Başlangıç tarihi
H

hatve

Misafir
BENİM HULUSİ'me yetişmiyor

İkinci Nükte: Kur'ân-ı Hakîm'in umum sahifeleri âhirinde âyetler tamam oluyor, güzel bir kafiye ile nihayetleri hitam bulması hem Lâfz-ı اَللَّهُ yaprağın iki sahifesinde veya karşı karşıya iki sahifesinde veya yakın sahifelerde "ekseriya" ya muvafakat-ı adediye veya münasebet-i adediye bulunması, bir Emâre-i İ'cazdır. Ve bunun sırrı şudur ki: Âyâtın en büyüğü olan "Müdâyene" âyeti, sahifeleri için ve Sûre-i ihlâs ve Kevser satırları için, bir vâhidd-i kıyâsî ittihaz edildiğinden, Kur'ân-ı Hakîmin bu güzel meziyeti ve i'caz alâmeti görülmektedir. Demek bu hüner Kur'ân'ındır. Yoksa Hâfız Osman gibi zatların değil. Çünkü bu vaziyet, âyetinden ve suresinden neş'et etmiştir.
Sâlisen: Mektubunuzdan anladım ki, sana gönderilen risaleleri kendin için istinsah ediyorsun, aslını Abdülmecid'e veriyorsun.

Aziz kardeşim, çendan Abdülmecid benim nesebî kardeşim ve yirmi sene talebemdir.
Fakat ne O, ve ne hiç birisi BENİM HULUSİ'me yetişmiyor. O mektublar (ekseriyet-i mutlaka) senin namınla yazılmış ve sana gönderiliyor. Abdülmecid ikinci derecede, kendine istinsah etmek veya mütalâa etmek için onu da teşrik et,

diye bir mektupta demiştim. Fakat eğer sen, o kardeşini kendi nefsine tercih edersen ve ona zahmet vermemek için zahmet çeksen ona karışmam. Senin peder ve validene ve Fethi gibi arkadaşlarına ve senin eski hocalarına selâm ve dua ederim, duâlarını isterim.



اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى

Kardeşiniz

Said Nursî
 
Üst