laik bir devletin ülkesi içinde yaşayan herkesin din ve vijdan hürriyeti kapsamında dilediği dine mensup olmada ya da olmamada hür olmasından yanayım..zira anayasa da bunu gerektiriyor..rejime yönelik ayaklanma-fikri bir başkaldırış olmaması şartıyla ve laikliğin de yazıldığı gibi anlaşılıp hayata hayat kılınması şartıyla herkes istediği dine mensup olmada hür olabilmeli ve tabi olduğu dininin gereklerini de herhangi bir keyfi kısıtlama söz konusu olmaksızın yerine getirebilmeli..laik devletin gereklerinden birisi de mutlak inanç hürriyetidir..bu kapsamda dileyen inanır dileyen inanamaz..dileyen din mensubu olur dileyen olmaz.._________________________________________________din ve vicdan hürriyeti ve laik devletin gereklerinden birisi olan mutlak inanç hürriyeti ve anayasal kısıtlamaları mahfuz kalmak üzere ibadet hürriyeti kavramlarıyla birlikte toplu bir değerlendirme yapacak olursak,bireylerin dini olabilir ama devletin dini olamaz,bireylerin mensubu oldukları dini yerine getirirken keyfi sınırlarla karşı karşıya kalmamaları gerekmektedir..tabi olacakları kısıtlamalar ise anayasal ya da yasal olmalıdır..alnı Allah için secdeye kapanmış birisi, rejim içim asla ve kata tehdit olamaz..kalbinde muhabbet,sevgi ve kardeşlik olan birey toplum için de rejim için de tehdit olamaz..