BAHTİYAR VAHAPZADE:İBADET ŞİİRİ

Sergerdan

Well-known member
İbadet
Bahtiyar VAHAPZADE
–aziz ve liyakatli Türk oğlu Fatih Ordu'ya ithaf...

Başka bir zamanda geçti gençliğim
Devrin talebiyle güne dem tuttum1
Kıblemi tanıdım, amma neyleyim
Kıbleme secdeyi tamam unuttum.
Secde etmesem de Hakkı danmadım2
Hakkın "biley"iyle cilalanmadım.

Ben razı değilim öz hafızamdan
Açılır fikrimde sözün yumağı
Ne kadar çalıştım, bu yaşımda ben
Öğrenebilmedim namaz kılmağı

Bu da bir rengidir belki günahın,
Hayrım da boğulur bazan şerrimde.
Kalmaz hafızamda Kadir Allah'ın
Bana yazdırdığı şiirlerim de.

Artık dönüp devran, değişip zaman
Gelmek isteyirem Hakk'a secdeye.
Bir yol bulmak için, şimdi Tanrıdan
Her gece ellerim uzanır göye.

–İlahi, kalbimi açıram Sene
Sen gerçeğe döndür rüyalarımı,
Diz çöküp önünde geldim secdene
Kabul buyur benim dualarımı.

İbadet! Allah'la ruhanî sohbet,
İbadet! Öz arzum, öz niyyetimdir.
Becerebilmedim, yaş geçip... fakat
Benim dualarım ibadetimdir.

Allah'a duama, namaz yerine
Başka tür ibadet, başka yol dedim.
Kol, boyun! Bağlıdır biri birine
Boynun yüküdür sınmış3 kol dedim.
Çoktur günahları ömür yolumun
Neylerim bu sözü bana el dese
Ben neye lazımım, sınmış kolumun
Yükünü, cevrini boynum çekmese!

Gördüm, yakaladı, günah tövbeyi
Ruhumuz nefiste yok olmuş bizim.
İlahi, o kadar unuttuk Seni
Basiret gözümüz tutulmuş bizim.

Bizi dara çekti günahlarımız
Bendelik4 etmedim Tanrı'ya ben de
O kadar unuttuk biz Seni, yalnız
Geldin aklımıza zora düşende.

Dünyanın garibe oyunları var;
Evvel aldatanlar aldanır bugün.
Dün Senden el çekip rütbe alanlar
Seni tebliğ eden molladır bugün5

Rabbim, yardımcı ol bugün Sen bize
Işık saç karanlık yüreğimize
Biz bu var dünyada, yaşarken "yok"uz,
Sen yok iken varsan, biz varken "yok"uz.

Bize bir keramet bahşeyle yoktan
Edelim her daim Sana secdeyi
Ey göze görünmez, ey yeri pinhan
Gönül gözümüzle görelim Seni.

Bizim kalbimize nur ver, İlahi!
Bizi Hakk yoluna döndür, İlahi!
Senin yardımına muhtacız bugün
İşit feryadımı, işit nalemi
Bizim derdimize ortak et bugün
Bizim derdimize suskun âlemi.
Dözdük6 bu on yılı, dözeriz yine
Başka bir hikmettir, kahreden beni:
Şaşırmış kalmışım Senin sabrına
Sözüm küfür ise affet Sen beni.

Kaldı yad elinde namus, arımız
Millet unutulmuş, halk unutulmuş.
Bir lokma ekmek–çin evlatlarımız
El kapılarında didergin7 olmuş.

Diyanet, liyakat kalmadı bizde
Her gün "gelme"lerle dolar memleket
Öz doğma, öz helal vatanımızda
Ecnebi gelmeye el açır millet

İşçi emeğini alamaz neden
On kat fazla alır yad8 oğulları
Bizim aç işçinin göynertisinden9
Göğerir gelmenin gömgök doları

Bu millet verilen kuru va'deye
Elden gelen paya şükran edilmiş
İçilen bol suyla, bomboş mideye,
Yuttuğu havaya şükran edilmiş.

Doğma memlekette, doğma diyarda
Bu halkı sahipsiz koyma, Allah'ım
Yırtık çadırlarda, sert kışta, karda
Donan çocuklara kıyma, Allah'ım

Millet, yalanı mı hakikat bilmiş?
Riyalar, boyalar basmış ülkeyi
Bir lokma ekmeğe muhtaç edilmiş
Bu halkın üstüne çek öz gölgeni

Millet hep sabaha kadar bakar bugünden
İşaret görünmez, karşı dumandır
En adi, en en küçük hakkımızla Sen
Bizi imtihana çekme, amandır
Gel bu imtihandan Sen kurtar bizi
Ya Rabbim, akıl ver, kemal ver bize
Çoktan unutmuşuz düşmanımızı
Düşman kesilmişiz birbirimize.

Yol bir olmalıdır, akide birse
Bir çok tarikata ayrılmışız biz
Ailede ikilik çekişmedirse
Millette ikilik felaketimiz!

Vatan bir, millet bir, yollar türbetür
Akide akyalan, maksat kürsüdür
Eski masallara, eski ses–küye10
Teze ad verdiler, adres verdiler.
Göze kül üfürürp, yüce kürsüye
Akide gömleği giyindirdiler.

Tarih sahnesinden korkuram sile
Biri birimize bu nefret bizi.
Affet suçumuzu, bize rahmeyle
Bu derin uçurumdan halas et bizi

Bizi indirdiler göklerden yere
Döndür tarihimin altın çağını.
İlahi, hükmünle kaldır göklere
İslam bayrağını, Türk bayrağını


1) Güne dem tutmak: Zamana uymak
2) Danmadım: İnkâr etmedim.
3) Sınmış: Kırılmış
4) Bendelik: Kulluk
5) Bugün Azerbaycan'da molla olanların yani dinadamlarının pek çoğu Sovyet vaktinde iken okullarda Marksizm ve Leninizm dersi veren muallimler idi.
6) Dözmek: Katlanmak, dayanmak
7) Didergin olmak: Zorunlu olarak başka bir yere göçmek
8) Yad: Yabancı, ecnebi.
9) Göynerti: İç sızlaması.
10) Ses–küy: Gürültü
 
Üst