Çörek otu mucızesı..

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
ÇÖREK OTU MUCIZESI...


ÇÖREK OTU HAKKINDA VÂRİD OLAN HADÎS-İ ŞERİFLER


Ebû Hureyre (Radyallâhu Anh)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerifte Rasûlüllâh (SaUâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:


"Çörek otunda kendisine şifâ bulunmayan hiçbir hastalık yoktur, ancak ölüm müstesna."
(Müslim, Selâm:29, no:2215/89, 4/1736)

Aişe <Radıyallâhu Anhâ) şöyle demiştir: Rasûlüllâh (SaUâllâhu Aleyhi ve Sellem/l'.

"Şüphesiz ki işte şu siyah dâne her derde şifâdır, ancak sâm olursa müstesnâ!"
buyururken işittim.
O zaman ben: "Sâm nedir?" diye sordum, O: "Ölümdür." buyurdu. (Buhârî, Tıbb:7, no:5363, 5/2153)



Ebû Hureyre (Radyallâhu Anhydm rivâyet edilen bir hadîs-i şerifte Rasûlüllâh (SaUâllâhu Aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:


"Şüphesiz ki şu siyah dânede ölüm hâriç her derde şifâ vardır!"
(ibni Mâce, Tıbb:6, no: 3447, 2/1141)




Abdullâh İbni Ömer (Radıyallâhu Arthümâ)d&n rivâyet edilen bir hadîs-i şerifte Rasûlüllâh (SaUâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:


"İşte şu siyah dâneyi (kullanmayı) bırak mayın, gerçekten onda ölüm hâriç her derde devâ vardır." (İbni Mâce, Tıbb:6, no:3448, 2/1141)




RASULULLAH (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ÇÖREK OTU KULLANDIĞI
Enes ibni Mâlik (Radyallâhu zindan rivâyetle:


"Rasûlüllâh (SaUâllâhu Aleyhi ve Sellem) bir hususta şikâyetlendiği (rahatsızlandığı) zaman, bir avuç çörek otunu eline alıp (ağzında çiğneyerek) kuru kuru yutardı, sonra üzerine su ve bal (şerbeti) içerdi." (Taberânİ, el-Mu' cemii'l-evsat, no:!09, 1/109)

İşte bu rivâyet, "Eğer çörek otu her derde devâ OİSaydl, Rasûlüllâh (Sallâllahu Aleyhi ve Sellem) hastalandığı zaman çörek otu kullanırdı" diyenlerin bâtıl dâvâsını çürütmektedir.

Ztrâ Rasûlüllâh (SaUâllâhu Aleyhi ve Sellem)İn on sene sürekli hizmetinde bulunmuş Enes (Radıyallâhu Anh; gibi bir sahâbînin, Rasûlüllâh (SaUâllâhu Aleyhi ve Sellem) in herhangi bir hastalıktan şikâyet-lendiğinde çörek otu kullandığını beyân etmiş olması bu hususta delil olarak yeterlidir.
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
ÇÖREK OTU HADÎS-İ ŞERİFİNE ÎMÂNIN BEREKETİ


"Rûhu'f-beyân Tefsîri"nde zikredildiğine göre; sözlerin en doğrusu Allâh-u Te'âlâ'nın ve Rasûlünün (Salâllâhu Aleyhi ve Sellem) sözleridir. Allâh-U Te'âlâ ve Habîbî (Salâllâhu Aleyhi ve Sellem) birtakım vaadler ve imdatlarda bulunmuştur.

O halde insan îmânını ve yakînini kuvvet-lendirmelidir.

Şeyh Muhyiddîn ibni 'Arabi (Kuddise Sir- ruhv) "el-Fütûhât"mın "Vasiyetler" bölümünde şöyle anlatmıştır:

"Bizim yanımızda tanınan gözde insanlardan biri cüzzâm illetine mübtelâ oldu.-ondan Allâh-u Te'âlâ'ya sığınırız- Kendisinde hastalığın yerleştiğini gören bütün tabibler: "Bu illetin ilacı yoktur." dediler.

O sırada hadîs-i şeriflere büyük itikadı olan Sa'dü's-Sü'ûd nâmındaki hadis ehli bir Şeyh Efendi (Rahimehulidh) onu görünce: "Ey adam! Niye canını hoş tutmuyorsun?" dedi.

O: "Hekimler bu illetin devâsı olmadığını söylediler" deyince, Sa'dü's-Sü'ûd (Rahimehullâh)
"Tabibler yalan söylediler, Nebî (SaUâllâhu Aleyhi ve Sellem) onlardan daha mahâretlidir. Nitekim o çörek otu hakkında:


"Şüphesiz ki bu her derde şifadır" bu
yurmuştur. (İsmâ 'îl Hakkı, Ruhu'/- beyân, 3/319)
Senin başına gelen bu dert de türlü dertlerden biridir." dedi.


Daha sonra: "Bana çörek otuyla bal getirin." dedi. Sonra ikisini birbirine karıştırıp o adamın bedeninin tamâmına, yüzüne ve başından İtibaren ayaklarına kadar her yerine onu sürdü.
Bir miktar da kendisine yalattırdı ve öylece bir saat kadar onu bıraktı.

Sonra onu yıkadığında o kişi eski derisinden soyulup çıktı, kendisinde farklı bir deri yetişti, düşen saçları da yeniden bitti.

İşte böylece o kişi iyileşerek evvelki âfiyet hâline dönünce, bu âlimin Rasûlüllâh (Salâllâhu Aleyhi ve Setlem/m hadîsine karşı kuvvetli îmânından dolayı tabibler de insanlar da hayrete düştü.
Bu âlim başına gelen her hastalıkta çörek otu kullanırdı, hattâ göz iltihabında bile çörek otunu sürme yapıp gözüne çekerek ânında iyileşirdi.

Demek ki, îman kuvveti Melik-i Mennân (lütufkâr Pâdişah)ın inâyetiyle kişiye İstediğini celbeder, lâkin hele de bu zamanda bu îtikadın ehli çok azalmıştır.
Yardım edecek olan ancak Allâh-u Te'âlâ'dir. (İsmâ'îl Hakkı, Rûhu'l-beyân, 3/319)
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
HÂDÎS-İ ŞERİFLERDE ZİKREDİLEN "-HABBETÜ'S SEVDÂ"NIN NE OLDUĞU



Çörek otuna "Şevnîz", "Şûnîz" ve "Şînîz" de denilir. Bâzı âlimlere göre; hardal, bâzısına göre de çitlenbik olduğu söylenmiştir.
Kurtubî (Rahimehuiiâh)a göre "el-Habbe-tü's-sevdâ"yı çörek otu diye tefsir etmek iki yönden daha evlâdır:

Birincisi hadîs-i şerîfte zikredilmiş olmasıdır.

İkincisi ise faydasının hardal ve çitlenbikten daha çok olmasıdır. (Kurtubî, et-m/him. 5/605-606)
Nitekim Ubeydüllâh ibni Büreyde (Radyallâhu Anh)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (SaUâllâhu Aleyhi ve Sellem):

"Şüphesiz şu siyah tâne var ya; onda şifâ vardır." buyurmuştur.

Bir lafza göre: "O siyah tâne nedir?" diye sorulduğunda: "Şûnîzdir" buyurmuştur, (ibni Hacer el-Askaldnî, Fethu'l-Bârî, Tıbb:7, no:5687-5688, 10/150-152)

Görüldüğü üzere Rasûlüllâh (SaUâllâhu Aleyhi ve Sellem) kendisine siyah tânenin ne olduğunu sorana: "Şûnîz" diye vevap vermiştir ki, bunun da çörek otu olduğu sâbittir.

Artık bu hususta: "Siyah tâne za'terdir, Araplar yeşile siyak derler" gibi laflar edenlere itibar edilmemelidir. Çünkü Arapçanın en fasih lügatinin metni olan Kur'ân- Kerîm'de "Siyah" ve "Beyaz"tâbirleri geçen yerlerde "Burada siyah kastedilmemiştir." diyemeyeceğimiz gibi burada da diyemeyiz.
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
ÇÖREK OTUNUN HER DERDE DEVÂ OLDUĞU



"Buhârî Şerhi"nde zikredildiğine göre bâzı âlimler: "Bitkilerden hiçbirinin tabiatında bütün tabiatlara uygun düşecek tüm özellikleri toplama kabiliyeti bulunmadığı için: "Çörek otu her derde devadır" kavl-i nebevisi, "Kendisinden husûsî mânâ kastedilen umûmî ifâde" olarak değerlendirilebilir.

Buna göre çörek otu rutûbetten meydana gelen dertlerin tümüne devâ olarak görülebilir" demişlerse de, Şeyh Ebû Muhammed ibni Ebî Cemre (Rahimehullâh) bu görüşü reddederek:

"İnsanlar bu hadîs-i şerîf hakkında çok söz söylemiş ve bu hadîs-i şerifte geçen umûmî ifâdeyi özelleştirerek bu konudaki hükmü tıp ve tecrübe ehlinin görüşüne havâle etmişlerdir, fakat bu fikrinyanlışlığı gizli değildir.
Çünkü biz ilimlerinin geneli, zann-ı gâli-be (ağır basan düşünceye) mebnî olan tecrübeye dayalı tıp ehlinin sözünü doğru kabul edeceğimize, nefsinin arzusundan konuşmayan Rasûlüllâh (SaUâllâhu Aleyhi ve Sellem)İ tasdik etsek daha uygun olmaz mı?!" demiştir.

İbni Ebî Cemre (RASULULLAH)ın bu görüşü yerindedir, nitekim çörek otunun tek başına kullanılması, her derde devâ olmasa bile, başka şeylere katılarak kullanılması hâlinde her derde devâolacağı kesindir ki, bu durumda hem hadîs-i şerîfın umûmî mânâsı korunmuş, hem de hadîs-i şerîfın zâhirî ifâdesinden dışarı çıkılmamış OİUr. (İbni Hacer el-Askalânî, Fethu'l-Bârî, Tıbb: 7, no:5687-5688, 10/152)


Çörek otu hakkında inceleme yapan bir çok âlim ve yazar, çörek otunun bedenin kendi kendini tedâvi etmesini sağlayan bağışıklık sistemini güçlendirdiğini, vücuttaki iltihabı giderdiğini ve çörekotu ihtivâ eden bir ortamda mikropların gelişme imkânı bulamadığını açıklamışlardır ki, böylece çörek otunun her derde devâ Olduğu İlmen de kanıtlanmıştır. (Hassan Şemsî Paşa, eş-Şifâ bi'l habbeti's-sevdâ, sh:18)
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
İKİNCİ BÖLÜM



İbni Iîacer (Rahimehullâhjm beyânı veçhile; bâzı rivayetlerde çörek otunun zeytin yağıyla kullanılacağının zikredilmesinden, bâzılarında ise peşine bal şerbeti içileceğinin nakledilmesinden anlaşılan odur ki, çörek otunun her derde devâ olması, onun her hastalığın tedâvisinde sâde olarak kullanılmasıyla olmaz.

Bilakis bâzen sâde, bâzen terkipli, bâzen öğütülmüş, bâzen de öğütülmemiş olarak kullanılır.

Çörek otu, yenilerek, içilerek, (yağı çıkarılıp) damla hâlinde buruna çekilerek, ağrıyan yere sürülerek ve daha başka sûretlerde de kullanılabilir. (İbni Haccr el-Askalâni, Fethu 'l-Bâri, Tıbb:7, nc: 5687-5688, 10/150-
152)
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
BUHÂRÎ ŞERHLERİNDE BİR ÇOK HASTALIĞIN ŞİFÂSI İÇİN BEYÂN EDİLEN ÇÖREK OTU TERKİPLERİ



Buhârî şârihi Bedruddîn el-Aynî (Rahime-huilan) "Umdetü'l-kâri" isimli eserinde, Buhârî sârini İbni Hacer (Rahimehullâh) da "Fetfıu'l-Bâri" isimli eserinde çörek otunun faydaları hakkında şunları zikretmişlerdir:


1) Nezle ve soğuk algınlığı için şifâ olması:

Çörek otu kavrulup koklandığı zaman sinüsleri (ve bronşları açıp) temizler, balgam söktürür, akıntıyı keser ve böylece nezle ve soğuk algınlığını giderir.

2)Bunun için farklı bir terkip de şöyledir; çörek otu kavrulur, sonra iyice dövülerek toz hâline getirilir, sonra zeytin yağında bir müddet bırakılır, daha sonra da buruna üçer damla damlatıhrsa çok hapşırtan nezlenin geçmesine faydalı olur.

3)Yine böylece; çörek otu öğütülüp keten bir bez parçasına bağlanır da sürekli koklanırsa nezleyi iyileştirir.

Ayrıca kavrulmuş çörek otu, zeytin yağıyla pişirilir de çitlenbik yağıyla birlikte burna damlatılırsa nezleye şifâ verir.

4)Diğer bir kullanım şekli ise şöyledir; büyük bir kaşık çörek otu yağı kaynar suya katılır, hastanın başı örtülerek ondan çıkan buhar kendisine teneffüs ettirilir ve şifâ tamamlanıncaya kadar sabah-akşam bu tekrarlanır.

5)Sahâbe ve tâbi'in (Radıyallâhu Anhum) nezleyi çörek otuyla tedâvi ederlerdi.
Yirmi bir adet çörek otu tânesini alıp bir bez parçasına koyarlar, onu alıp sabaha kadar suda beklettikten sonra burna damlatırlardı.


6) Hayızı söktürmesi:
Çörek otu yağı, tutulan hayız kanını söktürür.

Ayrıca çörek otu, öğütülüp balla mâcun yapıldıktan sonra sıcak suyla içilirse hayız kanını söktürür.



7) Baş ağrısına fayda vermesi:

Çörek otu yağıyla başı yağlamak soğuk algınlığından meydana gelen baş ağrısına iyi gelir.
Çörek otu kaynatılıp bir keten beze koyularak başı ağrıyanın alnına yerleştirilirse, baş ağrısına da, migren gibi müzmin ağrılara da iyi gelir.


8) Sarılık hastalığına iyi gelmesi:

Yedi adet çörek otu bir kadının sütüne atılıp bir saat bekletilir de, kendisinde sarılık hastalığı bulunan bir kimse bundan burnuna çekerse, son derece fayda verir.


9) Diş ağrısına iyi gelmesi:

Çörek otu, sirke ve çam çırasıyla birlikte kaynatılır da, onunla ağız çalkalanırsa, soğuktan meydana gelen diş ağrılarını dindirir.

10) Örümcek sokmasına faydası:
Çörek otu boraks ile içilirse zehirli örümcek sokmasına faydalı olur.


11) Haşerâtı kovması:

Çörek otu tütsüsü haşerâtı kovar.
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
12) Geğirmeyi gidermesi:

Çörek otu, balgam ve karasafra (kara sevdâ ve melankoli gibi sıkıntılardan meydana gelen ekşi geğirmeyi giderir.


13) Sivilce ve uyuz hastalığına iyi gelmesi:
Çörek otu sirkeyle sargı yapılırsa, sivilcelere ve iltihaplı uyuz hastalığına fayda verir.


14) Siğilleri söküp atması:
Çörek otu beklemiş idrar ile karıştırılıp köklü siğillere konduğu zaman, onları kökünden söküp atar.
Ayrıca çörek otu yağı siğillere sürülünce de onları giderir.


15) Diş kurtlarını çıkartması:
Çörek otu yağı dişe sürüldüğü zaman dişleri saran kurtları çıkartır.


16) Yüz felcine şifâ olması:
Çörek otu bir gece sirkeye yatırılır, ertesi gün öğütülüp burna çekilirse, baştaki müzmin-leşmiş ağrılara ve yüz felcine iyi gelir.


17) Abraş hastalığına iyi gelmesi:
Çörek otu sirkeyle berâber sürüldüğünde deri üzerinde beliren lekelere ve abraş hastalığına faydalı olur.


18) Böbrek ve mesânedeki taşları gidermesi:
Çörek otu dövülüp, balla mâcun yapıldıktan sonra kaynar suyla içilirse, mesânede ve böbrekte bulunan taşları yok eder.


19) Büyük kurtları dökmesi:
Çörek otu pelin otu (yavşan otu) suyu ile yoğrulup yenirse, karındaki kurtları çıkartır.


20) Saç dökülmesine fayda vermesi:
Çörek otu yakılarak eritilmiş balmumu ve zambak yağı ile karıştırılır da başa sürülürse, saç dökülmelerine iyi gelir.

21) Kırıkları tedâvi etmesi:
Çörek otu öğütülüp engerek yılanı kanıyla yâhut kırlangıç kanıyla karıştırılıp kırık yere sürülürse, onu tedâvi eder.

22) Felç ve tetanoza iyi gelmesi:
Çörek otu yağı burna çekilirse, felç ve tetanoza fayda verir. Ayrıca felce sebep olan, vücuttaki rutûbet ve soğukluğu keser.


23) Kuduz köpeğin ısırmasına fayda vermesi:
Çörek otu öğütülüp elenir de sonra her gün ondan iki dirhem (6.24 gr) miktârı yutu-lursa kuduz köpeğin ısırmasına faydalı olur.
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
24) Sıtmaya iyi gelmesi:
Çörek otu toz hâline getirilip sirkeli bal şerbetiyle içilirse, dört günde bir yoklayan humma (sıtma)ya fayda verir.
Bununla birlikte ibni Abbâs (Radıyallâhu Anhümâjdan rivâyet edildiği üzere Rasûlüllâh (SaUâllâhu Aleyhi ve Sellem)İn Sltma ve diğer bütün ağrılar için okunmasını tâlim ettiği:

"Büyük olan Allâh'ın adıyla! Her atan damarın şerrinden ve ateşin harâretinin şerrinden O çok büyük olan Allah'a sığınırım!" duâsı okunur. (İbni Mâce, Tıbb:37, no:3526, 2/1165)


25) Rahim ağrılarına iyi gelmesi:
Çörek otu, eritilmiş tereyağ ve bal ile mâcun yapılırsa, nifas kanının tutulması ânında lohusaların çektiği sancılara iyi gelir.
Aynı şekilde bu terkip rahim ağrılarına da faydalıdır.


26) Burundan gelen sürekli akıntıya şifâ olması:
Kavrulmuş çörek otu, zeytin yağıyla pişirilir de çitlenbik yağıyla birlikte başın ön tarafına sürülürse, o bölgeyi ısıtır ve akıntıların ardarda gelmesini engeller.


27) Gözdeki devamlı akan akıntıyı kurutması:
Çörek otu sürmelerle karıştırıldığı zaman, gözden sürekli akan suyu kurutur.


28) Uyuz hastalığına faydalı olması:
Çörek otu sirke ve gül yağıyla mâcun yapılırsa, uyuz hastalığının her çeşidine faydalıdır.


29) Mafsal ağrılarına iyi gelmesi:
Çörek otu yağı kaynatılıp ağrıyan yerlere sürülürse eklem ağrılarına iyi gelir ve ödemi, iltihabı, ur ve tümörü giderir.
Ayrıca uzun müddet devâm eden iltihaplı, müzmin ve sert şişlikleri çözer.


30) Ceninleri ve meşîmeyi çıkartması:
Çörek otu, canlı olsun ölü olsun ceninleri ve meşîmeyi (anne ile cenini birbirine bağlayan ve aralarındaki kan alışverişini sağlayan et parçasını) çıkartır.


31) İdrar söktürmesi:
Çörek otu, öğütülüp balla mâcun yapıldıktan sonra sıcak suyla birlikte içilirse idrarı söktürür.


32) Anne sütünü söktürmesi:
Çörek otu dövülüp, balla mâcun yapıldıktan sonra sıcak suyla içilir ve buna devam edilirse anne sütünü söktürür.

33) Sağırlığa şifâ olması:
Kavrulmuş çörek otu, zeytin yağıyla pişirilir de çitlenbik yağıyla birlikte kulağa damla-tılırsa sağırlığa şifâ olur.


34) Bâsura faydası:
Çörek otu yakıldıktan sonra elde edilen kül içilerek ve bâsura sürülerek kullanılırsa bâ-surları keser.
Anzarot, bir suyla eritilip makat halkasının içine sürülür, sonra da üzerine çörek otu serpilirse, bu muâmele bâsurların giderilmesi için çok şaşırılacak faydalar temin eder.

(Aynî,
Um detii 'l-kârî:21/235-236; İbni Hacer el-Askalânî, Fethu'l-Bârî, Tıbb: 7, no:5687-5688, 10/150-152; Hassan Şemsî Paşa, eş-Şifâ bi'l habbeti's-sevdâ, sh:71-72; Abdurrahmân el-Bahhâr, el-Hab-betü 's-sevdâ beyne 'd-dîni ve 't-tıbb, sh:35-42)
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
ÇÖREK OTUNUN UMÛMÎ HASTALIKLAR İÇİN KULLANIMI


Birinci tertip:

Geride zikrettiğimiz hadîs-i şeriften anlaşıldığı Üzere; Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sel-lem)in kullandığı tertiptir ki, herhangi bir hastalıkta bir avuç çörek otu tâneleri hap kap-sülleriymiş gibi avuca alınıp ağza atılır, sonra ağızda öğütülüp yutulur, peşine de bal şerbeti içilir. (Taberâni, el-Mu'cemü'l-evsat, no: 109, 1/109)

İkinci tertip:

Hâlid ibni Sa'd (Radıyallâhu Anh) şöyle anlatmıştır:

Gâlib İbni Ebcer (Radıyallâhu Anh) ile birlikte yola çıktığımız bir seferinde, kendisi yolda hastalandı. Biz Medîne'ye vardığımızda o hasta İdi. İbnü Ebî Atık (Radıyallâhu Anh) onu ziyârete gelince bize:
"Siz şu çörek otunu bırakmayın, ondan beş ya da yedi tâne alm ve onları öğütün, sonra onu zeytin yağı damlalarıyla karıştırarak burnunun bir tarafına birkaç damla, diğer tarafına da birkaç damla damlatın" dedi.
Çünkü Aişe (Radıyallâhu Anhâ) onlara şöyle anlatmış: "Ben Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellemfv. 'Şüphesiz ki şu siyah tâne (çörek otu) her derde şifâdır, ancak sâm olursa müstes-nâ!' buyururken işittim.
O zaman ben: 'Sâm nedir?' deyince, O:
'Sâm Ölümdür' buyurdu." (Buhârî, Tıbb:7, no:5363, 5/2153)


Üçüncü tertip:


Ubeydullâh ibni Büreyde (Radıyallâhu Anh) Rasûlüllâh (SaUâllâhu Aleyhi ve Sellernfm:
"Şüphesiz ki bu siyah tânede büyük bir şifâ vardır..." buyurduğunu duyunca:
"Onu nasıl kullanacağım?" diye sormuş, O zaman Rasûlüllâh (SaUâllâhu Aleyhi ve Sellem):
"Yirmi bir tâne alacaksın ve onları bir bezin içerisinde kuvvetlice bağlayacaksın, sonra onları bir gece suda bırakacaksın.

Sabah olduğunda sağ burnuna bir, sola iki damla damlatacaksın.
Ertesi gün olduğunda sağ burnuna iki, sola bir damla damlatırsın.
Üçüncü gün olduğu zaman sağa bir, sola iki damla damlatırsın." buyurdu, (ei-
Müstağfırî, Kitâbü't-tıbb, İbni Hacer el-Askalânî, Fethu'l-Bâri, Tıbb: 7, no:5687-5688, 10/150-152)


Dördüncü tertip:


Buhara meşâyıhından olan Medine'li Muhammed ibni Zekeriyyâ el-Buhârî (Kuddise Sirruhû) çörek otu hadîs-i şerifine karşı kuvvetli bir îmâna sâhipti.
Kendisi doksan yaşlarındayken ayağı kırıldığında doktor tedâvisini kabûl etmedi ve sâdece çörek otuyla iyileşti.
Medîne ehlinden onu tanıyanların hemen hemen hepsi buna şâhit olmuştur.
Bu büyük velî tâze öğütülmüş çörek otunu, iki öğün her yemekten sonra bir tatlı kaşığı suyla yutardı.

Beşinci tertip:

Çörek otu konusundaki ihtisaslarıyla tanınan Mısırlı Doktor Abdullâh Abbâs bize şu târifı yapmıştır:
Bir su bardağı suya bir çay kaşığı çörek otu konulur, 1-3 dakika arası üstü kapalı vaziyette kaynatılır, sonra suyu içilir.
Tabî ki müzmin hastalıklarda bu terkibin günde üç kere tekrarlanması ve şifâ hâsıl olana kadar devâm edilmesi gerekir.
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
ELLİ KÜSUR HASTALIĞIN ŞİFÂSI İÇİN ÖNERİLEN ÇÖREK OTU TERKİPLERİ


Bu bölümde sizlere Cidde'de bulunan Müessesetü'l-Betâtî tarafından hazırlanıp neşredilen yayından ve diğer bâzı kitaplardan elli küsur hastalığın şifâsı için önerilen çörek otu terkiplerini nakledeceğiz.


1) Böbrek iltihapları:
Zeytin yağı ile öğütülmüş çörek otu yoğ-rularak merhem (lapa) yapılır, bu merhem ağrıyan yere konulur. Aynı zamanda bir küçük kaşık çörek otu yağı ve az bir miktar çörek otu tâneleri bir hafta boyunca aç karnına yenmeye devâm edilir. Biiznillâh şifâ hâsıl olur.


2) Böbrek taşlarını parçalayıp böbrekten gidermek:
Bir fincan çörek otu, bir bardak bal, üç diş sarımsak ve bir yemek kaşığı susam yağı karıştırılarak mâcun yapılır. Bu terkibin üçte biri her gün yemekten önce alınır. Ardından da bir limon, kabuğu ile birlikte yenilir. Allah'ın izniyle şifâ hâsıl olur.


3) Üşütme ve nezle için:
Üşütme ve soğuk algınlığı (nezle) ile mücâdele yolu: İnce dilimlenmiş limon kaynatılıp içine bal ve çörek otu yağı katılır, buna ilâveten biraz sarımsak da katılabilir. Bu karışım gün boyu içilir. Biiznillâh şifâ hâsıl olur.


4) Baş ağrısı:
Tâze öğütülmüş çörek otu, onun yarısı kadar toz karanfil, onun da yarısı kadar toz anason bir kaşık çörek otu yağı ile iyice karıştırılır, bu karışımdan bir kaşık, bir bardak yoğurtla birlikte alınır.
Ayrıca başın ağrıyan kısmı çörek otu yağı ile ovulur. Allah'ın izniyle şifâ hâsıl olur.


5) Kadın hastalıkları ve doğum:
Az bir miktar çörek otu, su ile kaynatılır, ayrıca bir küçük kaşık çörek otu yağı ile birlikte kaynamış az bir miktar sarıpapatya bal ile tatlandırılır.
Sonra bu terkip, içine birkaç damla çörek otu yağı konulmuş herhangi bir sıcak içecekle alınır. Biiznillâh şifâ hâsıl olur.


6) Diş, dişeti ve boğaz ağrdarı:
Çörek otu kaynatılıp onunla ağız çalkalanır ve gargara yapılır. Bununla birlikte bir küçük kaşık çörek otu yağı ılık suyla aç karnına içilir. Ayrıca çörek otu yağı ile boğaz ovulur ve diş eti ovalanır.
Çörek otu yağına doğal üzüm sirkesi katılarak ağzı çalkalamak ve gargara yapmak da mümkündür.


7) Saç dökülmesi:
Bir kaşık çörek otu yağı, bir fincan zeytin yağı, bir kaşık inceltilmiş (süzülmüş) doğal üzüm sirkesi ve roka yağı, bunların hepsi öğütülmüş çörek otu ile yoğrulur ve her akşam baş bununla ovulup bırakılır, bir gün sonra ılık su ve sabunla yıkanır.


8) Bit ve bit sirkesi:
Çörek otu iyice dövülüp, bir kaşık çörek otu yağı ve doğal üzüm sirkesiyle iyice yoğ-rulup mâcun yapılır ve saç tıraş edildikten sonra baş bununla yağlanır. Eğer saç tıraş edilmezse, bu merhem kafanın derisine ulaşıncaya kadar saç aralarına girdirilir.
Daha S(>nra güneşe karşı on beş dakika tutulur. Beş ->aat sonra da baş yıkanır. Hastalık geçene kadaı bu muâmele her gün tekrar edilir.



9) Şeker hastalığı:
Öğütülr.tüş az bir miktar mürrüsâfı ile biraz çörek ctu, biraz çörek otu yağı, bir yemek kaşığı tere tohumu, biraz öğütülmüş nar tohumu, bir de kuruduktan sonra öğütülmüş az bir miktar lahana havucu ve bir küçük kaşık hıthıt (şeytan tersi' toplanır, bunların hepsi iyice yoğrulur, sonra bu terkipten küçük bir kaşık aç karnına az bir niktar yoğurtla birlikte alınır.
Allah'ı ı izniyle şifâ hâsıl olur.


10) Böbrek ağrısı ve sancısı:
Anason, kimyon, nâne, fırenk kimyonu, biraz da sarı papatya iyice kaynatılır.
Sonra buna bir kaşık çörek otu yağı katılarak az bir miktar bal ile tatlandırılıp sıcak olarak içilir.
Bal yeıine bitkisel şeker de kullanılabilir. Aynı zamaria ağrıyan yer çörek otu yağı ile ovulur. Biiz'illâh şifâ hâsıl olur.
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
11) Menenjit:
Sıtmalı kimse, bir parça kirpi derisiyle veyâ çörek otu ile tütsülenir. Bu esnâda ve sonrasında hasta kimse battaniye gibi bir şeyle örtülür.
Çörek otuyla tütsülenme şöyle yapılır; en az bir su bardağı suya bir çay kaşığı çörek otu tâneleri atılıp, üstü kapatılarak bir dakika ile üç dakika arası kaynatılır, sonra açılır açılmaz buharı buruna iyice çekilir.
Buna ilâve edilecek her su bardağı için bir çay kaşığı çörek otu gereklidir.
Bu tütsülenme ile birlikte bir kaşık çörek otu yağı tâze sıkma limon suyu ile berâber sa-bah-akşam içilir. Biiznillâh şifâ
hâsıl olur.


12) İshal:
Az bir miktar çörek otu, çörek otu yağı ve roka yağı ile yoğrulur, günde üç kere küçük bir bardak içilir, berâberinde yoğurt da içilebilir.
Fayda hâsıl olduktan sonra bu ilacı tekrar etmemek gerekir ki kabız yapmasın!


13) Kısırlık:
Bir miktar çörek otu, öğütülmüş çemen otu ve turp tohumu, az bir miktar çörek otu yağı ile berâber yarım bardak balla iyice yoğ-rularak mâcun yapılır ve yenilir, ardından büyük bir bardak deve sütü içilir. Biiznillâh şifâ olur.
Ayrıca kadın, hayızdan temizlenmesinin akabinde, bir yün parçasının içerisine çemen otu yağından bir miktar koyar da, onu tenâsül uzvunda taşırsa hemen hâmile kalır.
Çemen otu yağı şöyle elde edilir: Elli
gram çemen unu, elli gram çörek otu yağı, yüz elli gram da zeytin yağı, altı yüz gram suda, su
buhar olup tükeninceye kadar kaynatılır, işte
arta kalan yağa, çemen yağı denilir. (Mustafa özer, Tabiat Eczanesi, sh:89)
Aynı şekilde kadına, bilgisi olmadan at sütü içirilir de, peşinden kocası onunla cimâ yaparsa, derhal hâmile kalır.
Bir başka terkip de şudur:
Bir miktar çöven otu alınıp iyice ezilerek cilâlanmış bakır bir tavanın içerisine yerleştirilir, sonra üzerine biraz saf su konularak suyunu çekinceye kadar kaynatılır.
Daha sonra üzerine birazcık hâlis zeytin yağı damlatılıp içine çekecek kadar bekletilir.
Çocuğu olmayan kadın hayızdan temizlendikten sonra bu terkipten az bir miktar alarak bir bez parçasına dolar, sonra onu tenâsül uzvunda taşır.
İşte böylece hâmile kalır ki, bu hâdise kendisinden nakil yapılan kimsenin bizzat tecrübe edip, doğruluğunu tesbit ettiği bir vâkı-
adir. (Şeyh Ahmed ed-Dîrebî, el-Mücerrebât: Sh:87)
Ayrıca kadın tenâsül uzvunda pelesenk yağını taşırsa bu onun hâmile kalmasına yardımcı olur.
(Ebû Muhammed Abdullah ibni Muhammed el-Ezdî es-Sahârî, Kitâbü'l-Mâ', 1/150)


14) Prostat:
Sırtın en alt kısmı ve etrâfı ile hayaların alt tarafı çörek otu yağı ile yağlanarak dâire şeklinde ovulur.
Ayrıca bir kaşık çörek otu ve bir kaşığın dörtte biri kadar öğütülmüş mürrüsâfî, kaynar suyla çözülmüş bal şerbetine katılarak her gün bir kaşık yenmeye devam edilir. Allâh'ın izniyle şifâ tamamlanır.


15) Göz hastalıkları ve görme zayıflığı:
Uyku öncesi çörek otu yağı ile alın, gözlerin etrâfı ve göz kapakları yağlanır.
Ayrıca uyumadan önce çay veyâ kahve gibi sıcak içeceklere az bir miktar çörek otu yağı katılarak içilir.
Doğal havuç suyu ile birlikte içilmesi daha makbuldür. Allâh'ın izniyle şifâ hâsıl olur.


16) Ülser:
Bir kaşık çörek otu yağı, bir fincan bal ve bir kaşık kurutulup öğütülmüş nar kabuğu karıştırılarak her gün aç karnına bir kaşık alınır.
Ardından tatlandırılmamış bir bardak süt içilir. Ara verilmeden iki ay bu uygulamaya devam edilir. Allâh-u Te'âlâ'nın izniyle şifâ hâsıl olur.


17) Kanser:
Havanda yeni dövülmüş bir kaşık çörek otu, bir bardak doğal havuç suyu ile karıştırılarak yenilir, peşine bir kaşık çörek otu yağı alınır.
Ayrıca kanserli bölge üç ay boyunca her gün üç kere çörek otu yağı ile yağlanır ve buna ara verilmez.
Bir de bu müddet içerisinde âyet-i kerîme ve hadîs-i şeriflerde nakledilen (bir sonraki bölümde zikredeceğimiz) duâlar ile Allâh-u Azze ve Celle'ye duâ edilir. Biiznillâh şifâ ele geçer.
Özellikle huzur ve ihlâs ile teheccüd vaktinde, bâhusus cumâ gecelerinde bir oturuşta 313 Fâtiha veyâ 313 Ayete'l-Kürsî okunmaya devâm edilirse yâhut 1479 kere:
corekotu-15.jpg


Âyet-i kerîmesi tekrar edilirse, eceli gelmeyen hasta mutlaka iyi olur.
Bir de hastanın başına el konup Bedir Ehli'nin isimleri okunduğunda kesinlikle şifâ bulur.
Tabî ki okuyanın ihlaslı olması ve doğru nüshadan, doğru telaffuzla okuyor olması şarttır. Bizim Bedir Ehli'nin isimleri hakkında yayınlanmış bir çalışmamız mevcuttur.
Not: Fâtihâ-i Şerîfe okunurken ilk başta e'ûzü-besmele çekilir, daha sonra her birinin başında besmele çekilir. Ayete'l-Kürsî'de ve Selâm Âyetinde ise ilk başta e'ûzü-besmele çekilir, daha sonra aralarda besmele çekilmez.



18) Cinsel zayıflık ve iktidarsızlık:
Öğütülmüş bir kaşık çörek otu, yedi adet köy yumurtası ve bir kaşık çörek otu yağı çırpılır ve gün aşırı yenir.
Bu karışıma bir bardak bal, biraz da tâze süt kaymağı katılırsa daha iyi olur. Allâh'ın izniyle fark görülür!
Takriben bir ay boyunca bunu kullanmaya devâm edilir.
Ayrıca çörek otu yağı, zeytin yağı ve günlük sakızıyla birlikte içilirse, ümit kesildikten sonra bile olsa cinsel isteği geri getirir, bu
böylece denenmiştir. (Abdurrahmân el-Bahhâr, el-Hab-betii 's-sevdâ beyne 'd-dîni ve 'ttıbbi, sh:40)



19) Halsizlik:
Bir bardak sıkılmış tâze portakal suyu ve bir kaşık çörek otu yağı, bir kaşık saf bal ile tatlandırılarak on beş gün boyunca her gün aç karnına içilir.
Kendisinde halsizlik olan kişiye, yatsı namazından sonra yatıp, sabah erkenden yâni en geç sabah namazı vaktinde kalkması ve bu hususta Rasûlüllâh (SaUâllâhu Aleyhi ve Sellem)&Qn nakledilen âyet-i kerîmeleri ve duâları okuması tavsiye edilir.
Buna göre; hadîs-i şerifte vârid olan:
corekotu-16.jpg


"Ey Allâh! Sıkıntıdan ve üzüntüden Sana sığınırım. Acizlikten ve tembellikten Sana sığınırım. Korkaklıktan ve cimrilikten Sana sığınırım. Borcun bana gâlip gelmesinden ve birtakım insanların beni kahretmesinden Sana sığınırım." (Ebû Dâvûd, Salât:367, no: 1555, 1/484-485) duâsma sabah-akşam devâm edilir.
Ayrıca
Ayrıca
corekotu-17.jpg
ism-i şerifleri yedi
gün boyunca 100 kere okunur.
Bir de içilecek bir fincan kahvenin üzerine 116 kere J) ism-i şerifi okunursa çok kuvvet hâsıl olur.


20) Emziren annenin sütünün çoğalması:
Annelerin bir çoğu sütleri az olduğu için çocuklarını tam mânâsıyla, yâni emzirme müddetinin son sınırı olan iki seneye kadar emzirememektedirler.
Bu da çocuğun gelişimini ve hayâtı boyunca karşılaşacağı farklı hastalıklara karşı direniş gücünü zayıflatır, bu yüzden anne sütünü artırmak çok önemlidir.
Çörek otu yağı, biraz da çörek otu tâneleri peynire veyâ ayrana ve yâhut tâze kaymağa katılarak yenilir.
Az bir miktar hakîkî bal ve kimyon tâneleri katılırsa daha güzel olur.
Günümüzde bu hakikati keşfeden bir çok kadın, bu terkibi uygulayarak çocuklarını emzirme imkânına yeniden kavuşmuşlardır.
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
21) Astım ve nefes darlığı:
Bu hastalığın sebepleri farklılık arzettiği için evvelâ hassâsiyet (alerji) duyulan şeylerden uzak durulması ve astım nöbetine sebep olan illetin giderilmesi gerekir.
Bununla birlikte her nöbet geldiğinde bir küçük kaşık çörek otu ve bir o kadar da çörek otu yağı alınır, bu ikisi kasları gevşeterek nefes borularını açar ve genişletir.
Ayrıca çörek otu yağı ile göğüs ve gırtlak yağlanır.
Bir de çörek otunun ve çörek otu yağının buharı buruna çekilir.
Biiznillâh şifâ hâsıl olur.


22) İştahı açmak:
Kahvaltıdan önce küçük bir kaşık dolusu çörek otu tâneleri ağızda çiğnenir, daha sonra bir fincan soğuk suya birkaç damla çörek otu yağı ve birkaç damla doğal üzüm sirkesi damlatılarak içilir. Biiznillâh şifâ hâsıl olur.


23) Kurtları dökmek:
Bir kaşık öğütülmüş çörek otu, üç diş sarımsak, bir kaşık zeytin yağı, bir kaşık çörek otu yağı, on tâne de kabak çekirdeği içi, bunların hepsi birlikte iyice yoğrulur, sıcak ekmekle yenilir. Ertesi sabah ise herhangi bir çorba içilir. Biiznillâh şifâ hâsıl olur.


24) Gazlar, kasılmalar ve yeller:
Bir küçük kaşık kimyon, bir kaşık çörek otu ile karıştırılıp kuru olarak aç karnına yenilir. Ardından da üç kaşık şeker kamışı balı (usâresi) bir bardak sıcak suda eritilerek içilir ve bir hafta boyunca bu her gün tekrar edilir.


25) Ekşime ve yanma:
Hakîkî balla veyâ bitkisel şekerle tatlandırılmış bir bardak sıcak süte bir kaşık çörek otu yağı katılarak içilir.


26) Soğuk algınlığı ve nezle:
Hasta uyumadan önce, büyük bir kaşık çörek otu yağıyla kaynatılan suyun buharını içine çeker. Buhar yayılmasın diye hastanın üzerine bir örtü sıkıca kapatılır.
Daha sonra bir kaşık çörek otu yağı, az bir miktar tâze öğütülmüş çörek otu ve doğal ya-bâni kekik bir bardak suda kaynatılarak içilir.
Biiznillâh şifâ olur.


27) Kalp ve kan dolaşımı:
Bir bardak sıcak içeceğe az bir miktar çörek otu yağı katılırsa, Allah'ın izniyle sinirleri ve kasları gevşetip yatıştırır.
Bu içecek kasların ve sinirlerin kasılmasını giderir, kalp kaslarının kasılmasını (spazmını) önler, damarları açar, kanın pıhtılaşmasını yok eder ve kandaki kolesterolü eritir, onu normal hâle getirir.
Zâten çörek otu yağının özelliklerinden biri de kandaki kolesterolü ve yağları eriten safrayı harekete geçirmesidir.



28) Kolon:
Armudun çekirdekleri, bir kaşık (havanda) yeni öğütülmüş çörek otu, bir kaşık çörek otu yağı ve bir kaşık da yoğun meyan kökü suyu, işte bütün bunlar bir bardak tâze sıkılmış sıkma armut suyuna katılarak içilir.,
Böylece ağrılar durur ve hasta rahatlar.



29) Dizanteri:
Bir bardak tâze sıkılmış tuzlu ve ılık domates suyuna öğütülmüş bir kaşık çörek otu ve bir kaşık sarımsak katılarak iki hafta boyunca her gün alınır.


30) İdrardan kan gelmesi:
Bir miktar çörek otu yağına bir kaşık çörek otu konur, birer parça ekmek ve peynir buna bandırılarak sabah-akşam yenilir ve aralıksız üç ay boyunca buna devâm edilir.
Aynı zamanda hasta bu zaman zarfında sağ tarafına yatarak uyur.
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
31) Güçsüzlük ve cinsel zâfîyet:
Havanda dövülmüş birazcık çörek otu, o miktar da çemen otu ve bir yemek kaşığı hakîkî çözülmüş amber, bunların hepsi bir miktar hâlis bal, bir kaşık da çörek otu yağı katılarak bir kapta karıştırılıp, hakîkî buğday ekmeği ile her gün reçel gibi yenilir.
Allâh-u Te'âlâ'nın izniyle şifâ hâsıl olu
.

32) Zihin canlılığı, hâfıza çabukluğu ve zekâ artışı:
Nâne kaynatılıp balla tatlandırılır, içerisine bir kaşık çörek otu yağı, varsa bir kaşık da yeşil fıstık yağı konularak çay ve kahve yerine içilir.
Bu arada zikir ile meşgul olmaya ve çokça Kur'ân-ı Kerîm okumaya devâm edilir. Biiznillâh iyileşme hâsıl olur.
Her gün on kere Enbiyâ Sûresinin 79. âyet-i kerîmesiyle birlikte aşağıda zikredilecek duânm okunması kuvvetli bir hâfıza kazanılması için denenmiştir:

corekotu-18.jpg

"Biz hemen onu(n gerçek hükmünü) Süleyman'a (ilhâm ederek) anlatmıştık. Her birine de büyük bir hüküm (doğru fetvâ verme kabiliyeti) ve üstün bir ilim vermiştik. (Teşbihle meşgul olduğu zaman) Dâvûd'-la birlikte dağları ve kuşları emre âmâde kılmıştık ki, onlar (kudretten yaratılan dilleriyle Bizi takdis ve tenzih ederek) teşbihte bulunuyorlardı.
Biz dâima (böyle büyük peygamberlere bu türlü üstün mûcizeleri verme işini) yapanlar olduk."
"Ey Hayy ve Kayyûm olan Allâh! Ey Müsâ'nın, Hârûn'un, Nûh'un, İbrâhîm'in ve Muhammed (SaUâllâhu Aleyhi ve Sellem)İn Rabbİ! Ey bütün âlemlerin Rabbi! Muhammed (SaUâllâhu Aleyhi ve Sellem)in hakkı için, Sen bana kuvvetli hâfıza, süratli anlayış, hikmet, ilmi iyi anlamak, zihin ve anlayışta sebat, bir de aceleci davranmamakta istikrar nasîb et!"
(Şeyh Ahmed ed-Dîrebî, el-Mücerrebât: Sh:92)
Rivâyete göre Ali ibni Ebî Tâlib (Radyallâhu Anh) hâfızasmın azlığından şikâyet edince
Rasûlüllâh (SaUâllâhu Ale
yhi ve Sellem) Ona:
corekotu-19.jpg
corekotu-20.jpg

"Ey Allâh! Hiç şüphesiz ki, Sen Benim gizlimi de açığımı da bilmektesin, o halde özrümü kabul et, dileğimi bilmektesin, bana murâdımı ver, içimde olanı bilmektesin, öyleyse günahımı bağışla.
Ey gözlerin hâin bakışını ve gönüllerin gizlediğini bilen Zât!
Allâh hak ile hükmeder, O'nu bırakıp da taptıkları ise hiçbir şeyle hüküm veremezler.
Muhakkak ki Allâh, hakkıyla işiten de, ziyâde gören de ancak O'dur!" duâsını okumasını emretti. (Şeyh Ahmed ed-Dîrebî, el-Mücer-rebât: Sh:92-93)
Ayrıca Üstâdımız Hacı Mahmûd Efendi Hazretleri'nin kendi el yazılarında, Şeyhi Hacı Ali Haydar Efendi (Kuddîse Sîrruhû) Hazretleri'nden naklen, beş vakit namazdan sonra, şu şekilde istiğfâr yapılmasının çok faziletli olduğunu gördüm:

Üç kere:
corekotu-22.jpg
denildikten sonra, üçüncünün peşine:
corekotu-23.jpg

"Bütün suçlarımdan ve nefsimin aleyhine işlemiş olduğum taşkınlıklardan dolayı,
Hayy (diri) ve Kayyûm olan (her şeyi yöneten), gökleri, yerleri ve o ikisi arasındakileri eşsiz bir şekilde yaratan ve Kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayan O büyük Allâh' dan mağfiret dilerim." diye istiğfâr edilir.
Zarîr-i Antâkî'nin "et-Tezkire"sinin zey linde bâzı ulemâdan naklolunduğuna göre: Zekâsının, ilminin ve malının artmasını ve unutkanlıktan kurtulmayı arzu eden kimse, her sabah namazından sonra, ihlâs ile yukarıda geçen İstiğfâri yapsın! (Tezkiratü üli'l-elbâb ve Câmı'u 7-ucbi 7-'ucâb:3/197')
Bir de hâfızanın açılması için Üstâdımız Hacı Mahmûd Efendi Hazretleri'nin hocası olan Hacı Dursun Efendi (Rahimehuiiâh)ın nakletmiş olduğu:

> e.
corekotu-24.jpg
".i
"Yardım ve muvaffak kılma ancak Allâh-u Te'âlâ'dandır, hakikate eriştirme vâsıtaları da sâdece O'nun (kudret) elindedir.
Ey Allâh! Bana peygamberlerin anlayışını, rasûllerin hafızasını ve mukarreb meleklerin ilhâmını ikrâm et" duâsına devâm edilir.


33) Sağırlık ve ağır işitme:
Biraz çörek otu, biraz karanfil, bir de çörek otu yağı bir bardak suyla kaynatılır. Tatlandırılmaksızm günde üç kere içilir. Allâh-u Te'âlâ'nın izniyle şifâ hâsıl olur.


34) Safra (öd) kesesi ve taşları:
Bir kaşık çörek otu, bir kaşığın dörtte biri kadar öğütülmüş mürrüsâfı, biraz da çörek otu yağı bir bardak saf bal ile karıştırılarak sabah-akşam reçel gibi yenilir.
Hasta safra kesesindeki rahatlamayı hissedip ağrıları ve kasılmaları yok oluncaya kadar ilacı tekrarlar. Safra kesesinde taş varsa Allâh-u Te'âlâ'nın izniyle eriyip yok olur.


35) Dalak büyümesini engellemek, iltihabı ve kolesterolü eritmek:
Bir miktar çörek otu, zeytin yağıyla ve az bir miktar çörek otu yağıyla mâcun yapılır, bu merhem ısıtılarak bundan bir lapa yapılır ve bu lapa yakı gibi sol kaburgaların en alt kısmına konulur.
Ayrıca bir bardak suyla kaynatılmış çemen otu hakîkî balla tatlandırılır ve içerisine bir kaşık çörek otu yağı katılarak iki hafta boyunca aralıksız içilmeye devâm edilir. Biiznillâh şifâ hâsıl olur.


36) İdrar zorluğu:
Uyku öncesi kasığın üst tarafı çörek otu yağı ile iyice yağlanarak ovulur. Hâlis balla tatlandırılmış bir miktar çörek otu da suyla kaynatılıp, üzerine biraz da çörek otu yağı ilâve edilerek her gün yatmadan önce içilmeye devâm edilir. Allâh'ın izniyle şifâ bulunur.


37) İdrar tutamama:
Az bir miktar çörek otu, az miktar temiz yumurta kabuğuyla berâber kavrulur, sonra bunlara biraz çörek otu yağı katılarak birlikte öğütülür.
Bir hafta boyunca her gün bir bardak yoğurt (ev yoğurdu tercih edilir) ile berâber bir kaşık yenilir.


38) Romatizma:
Ağrıyan romatizmalı bölge sıcak çörek otu yağıyla, el kemiğe ulaşacak derecede sıkıca ovulur.
Daha sonra kaynatılmış çörek otuna biraz çörek otu yağı katılıp balla tatlandırılarak içilir.


39) Yüksek tansiyon, nefesi ve sinirleri rahatlatma:
Herhangi bir sıcak içeceğe az bir miktar çörek otu yağı katılır.
Ayrıca mümkünse haftada bir kere de olsa bütün beden çörek otu yağı ile yağlanılıp (vücut yağı çekecek kadar bir süre) güneşlenilir.


40) Yüzün parlaklığı ve güzelliği için:
Bir miktar çörek otu, çörek otu yağı, zeytin yağı, biraz da bâdem yağı birbirleriyle karıştırılıp, bu karışımla yüz yağlanır ve (vücut yağı çekecek kadar az bir süre) güneş ışınlarına mâruz bırakılır. Böylece bir saat beklenir.
Daha sonra yüz, su ve sabunla yıkanır. Allâh-u Te'âlâ'nın izniyle farkı net olarak göreceksin!
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
41) Abraş (sedef) ve cilt üzerinde beliren beyaz noktacıklar:
Doğal kırmızı üzüm sirkesi, biraz kına, çörek otu yağıyla yoğrulmuş çörek otu ve toz hâline getirilmiş kuru bukalemun derisinden az bir miktar alınıp bunların tümü birer kaşık olacak kadar eşit miktarda karıştırılır ve merhem gibi oluncaya kadar az bir sirkeyle yoğrulur, sonra renk değişikliğine uğramış olan bölge bu mâcunla yağlanır.
Bu yağlanmış bölgenin üstü akşamdan sabaha kadar örtülür.
Mümkün olursa bu hastalıklı yerler güneşe karşı tutulur.


42) Kırığın çabuk kaynayıp iyileşmesi:
Mercimek çorbası, soğan, haşlanmış yumurta, büyükçe bir kaşık çörek otu, birkaç tâne de çiğ yumurta karıştırılarak iyice yoğrulur.
Bu karışımdan bir sargı yapılarak kırık yerin üzerine konulur ve etrâfı çörek otu yağı ile ovulur.
Bu sargı hergün veyâ gün aşırı bir kez tekrarlanır. Sargı açıldığında kırık yer sıcak çörek otu yağı ile ovulur.
Allâh-u Te'âlâ'nın izniyle şifâ hâsıl olur.


43) Ergenlik sivilceleri:
Öğütülmüş çörek otu, susam yağı, bir kaşık tahin, bir kaşık buğday unu ve bir kaşık çörek otu yağı birlikte yoğrulur.
Yüz bu terkiple akşam yağlanır, sabah doğal sabun ve kireçsiz su ile yıkanır. Bununla eş zamanlı olarak içine biraz çörek otu yağı katılmış sıcak bir içecek içilir.
Allâh-u Te'âlâ'nın izniyle farkı net bir şekilde göreceksin.


44) Cilt hastalıkları:
Çörek otu yağı, gülyağı ve katkısız tam buğday unu eşit miktarlarda alınıp iyice karıştırılır. Merhem gibi katılaşıncaya kadar biraz daha un ilâve edilir. Rahatsız olan bölge güneşlendirildikten sonra inceltilmiş üzüm sirkesiyle ovalanır, daha sonra hastalıklı yer her gün yukarıdaki terkiple yağlanır.
Bu rahatsızlığa mâruz bulunan kişinin, hastalığına sebep olan yiyeceklerden uzak durması gerekir. Nitekim herkesin, kendisine karşı hassâsiyet taşıdığı bâzı yiyecekler vardır.


45) Siğiller:
Havanda dövülmüş çörek otu, koyu ve doğal üzüm sirkesiyle yoğrulur, buna biraz da çörek otu yağı katılır, daha sonra hastalıklı bölge keten veyâ yün parçasıyla ovulur.
Ardından semizotu yaprağı ile de ovulur, sonra bu hastalık mekânı iyice yıkanıp kurutulur. Daha sonra da çörek otu yağı ile yağlanır. Bu tedâviye bir hafta boyunca devâm edilir.
Ardından biiznillâh şifâ tamam olur.


46) Beze (deri altında topaklaşan sertlikler ve sebep oldukları rahatsızlıklar:
Ezilmiş çörek otu, biraz çörek otu yağı ve içerisinde az bir miktar arı sütü bulunan bal, birlikte mâcun yapılır, bir ay boyunca günde bir kaşık yenilir.


47) Mantar ve mayasıl:
Havanda yeni öğütülmüş bir kaşık çörek otu, bir fincan inceltilmiş üzüm sirkesi, biraz da sarımsak yağı, merhem kıvâmına gelinceye kadar karıştırılır.
Mantarlı ve mayasıllı yerler tıraş edildikten sonra biraz tahriş edilir ve bu terkiple yağlanarak bandaj yapılıp sabaha kadar öylece bekletilir. Bu sargı çözüldükten sonra çörek otu yağı ile yağlanır. Buna bir hafta boyunca devâm edilir.


48) Uykusuzluk:
Hâlis balla tatlandırılmış bir bardak sıcak süte, bir kaşık çörek otu yağı karıştırılarak yatmadan önce içilir ve uyumadan önce çokça salevât getirilerek:
(Nebe' Sûr esi: 9) âyet-İ
kerîmesi okunmaya devâm edilir.
Ayrıca Zej
ibni Sabit (Radyallâhu Anhjdan nakledilen:

corekotu-26.jpg

"Ey Allâh! Yıldızlar battı, gözler sâkin-leşti, Sen ise (hiç ölmeyecek) Hayy ve (hiç uyumayan bir) Kayyûm'sun. Ey Hayy! Ey Kayyûm! Gözümü uyut ve gecemi sâkinleş-
tir." (Taberânî, el-Mu'cemül-kebîr, no:4817r 5/124) duâsi tekrar
edilir.
Nitekim râvî Zeyd (Radıyallâhu Anh) bu duâ-ya devam ettiğinde, Rasûlüllâh (Saiiailâhu Aleyhi ve Sellem)Q şikâyet ettiği uykusuzluk hâlinin kendisinden kaybolduğunu bildirmiştir.


49) Karaciğer iltihabı:
Bir kaşık yeni öğütülmüş çörek otu, bir kaşığın dörtte biri kadar da sarısabır karıştırılır. Sonra bu ikisi hâlis bal ile mâcun yapılarak iki ay boyunca aç karnına bir kaşık yenmeye devâm edilir.


50) Bedenin herhangi bir yerinde su toplanması:
Havanda yeni dövülmüş bir miktar çörek otu, biraz çörek otu yağı ve biraz da üzüm sirkesi merhem gibi oluncaya kadar iyice karıştırılır.
Bu terkipten bir miktar alınıp sargı bezine sürülür ve su toplanan yerlere sarılır.
Aynı zamanda bir küçük kaşık çörek otu yağı ve çörek otu tâneleri yenmeye devâm edilir. Bu tedâvi bir hafta kesintisiz tatbik edilir.


51) Egzama:
Bir bardak öğütülmüş çörek otu ve bir bardak zeytin yağı karıştırılır.
Bu terkip uygulanmadan önce tekrar iyice
karıştırılır ve rahatsızlık geçinceye kadar günde
iki kere hastalıklı bölgeye sürülür. (


Vbeyd Ömer, el-Habbetü 's-sevdâ fi 't-tıbbı 'şa 'bî, sh:55-61)
 
Üst