Senin lâtifelerin içinde öyle bir lâtife var ki...

yozgati

Well-known member

Senin lâtifelerin içinde öyle bir lâtife var ki, ebedden ve Ebedî Zâttan başkasına razı olamaz. Ondan başkasına teveccüh edemiyor. Mâsivâsına tenezzül etmez. Bütün dünyayı ona versen, o fıtrî ihtiyacı tatmin edemez. O şey ise, senin duygularının ve lâtifelerinin sultanıdır. Fâtır-ı Hakîmin emrine mutî olan o sultanına itaat et, kurtul. Mesnevi-i Nuriye 150 Bu metni enfüsi ve afaki bütünlük içerisinde nasıl tahlil edersiniz? sizce bu latife nedir? - kalb - vicdan - hayal veya başka bir şey?​

Duygularımızın ve latifelerimizin sultanı kalptir. Kalp, fiziki bedenimizdeki çam kozalağını andıran bir et parçasından ibaret değildir. Kalp, Allah’ın bir ihsan ve ikram eseri olarak bize verdiği vicdandan gelen hissiyat ile dimağdan yani akıldan gelen fikirlerin depolandığı ve şekillendiği bir latife, bir duygudur.

Kalbi besleyecek ve onu çalıştıracak iki kanal, iki kutup vardır. Biri, yaradılışta insana takılan hakkın ve doğrunun kıstaslarını taşıyan, hislerin toplamını temsil eden vicdandır. Bu vicdandaki hakka ve doğruya pusula olan hisler, kalbe uzanan ve onu besleyen ana damardır.

Kalbi besleyen ikinci kanal ise dimağdır. Yani hakkı, batılı, doğruyu, yanlışı, zararı ve menfaati temyiz ve tefrik eden ve bunu fikir olarak kalbe ulaştıran ikinci ana damardır akıl kuvvesi. Bir çeşit, kalbi besleyen ve şekillendiren iç ve dış etkenlerdir.


Kalp, doğuşta boş bir sayfa iken, bu sayfayı dolduran iki kalem gibi çalışırlar vicdan ve akıl.

Buradaki "latife-i Rabbaniye" kalpten ibarettir. Yukarıda da ifade edildiği gibi; kalp, vicdan ve dimağ kanallarından gelen bilgi ve feyizlerin teraküm ettiği bir latife bir duygudur. Kalp öyle bir latifedir ki, bütün gaybi alemler ile irtibatlıdır. Kelime-i şehadet öyle bir hakikat ki; ancak cami ve manevi harita hükmünde olan kalpte tecelli ile istikrar bulabilir. Cami bir hakikatin tahassungahı; ancak cami bir latife olabilir ki, bu da insanın kalbidir.

Özet olarak kalp; hem imanın hem marifetin hem muhabbetin yuvası ve karargahı olması hasebi ile, insan mahiyetinin sultanı ve efendisi hükmündedir.
 

Bahtiyar

Active member
Merak ettiğim bir dersi mesajınla tekrar düşündüm şöyle anladımki;Senin latifelerinin içinde öyle bir latife varki , o latife nerede? latifelerin içinde. Sanırım ince nokta burası. Sevgi bir latifedir, sevgi latifesinin içinde o latife vardır .O latifenin özelliği nedir? ebedden ebedi bir zattan başkasına razı olmuyor.Seviyoruz o latife sevginin içinde olduğu için fani olan şeylere razı olamıyoruz. Bütün dünyayı sevsen razı olamıyorsun çünki sevdiğin fani, öleyse baki bir zatı severek yani o latife ye itaatle kurtultulmalı...
 
Son düzenleme:

yozgati

Well-known member
Bu latife kalp olduğu mevzuunda ağırlıklı bir kanaat hasıl oldu. nitekim üstadımız sözlerde "geniş bir dairede, zengin bir surette, kalb bir kumandan gibi, letaif askerleriyle kahramanane maksada yürüsün. Yoksa kalb, yalnız kendini kurtarmak için askerini bırakıp tek başıyla gitmek, medar-ı iftihar değil, belki netice-i ızdırardır.Sözler ( 495 )" demektedir.
Bu sultan olup ondan sonra ağır basan latife ise insanın ikinci bir laifesi yani veziri gibidir.
yani birinci ve ikinci ağır basan latife olarak nazar edebiliriz.
 

Muvahhid1

Well-known member
Neden burada kalp ile latife-i Rabbaniye den ayrı ayrı bahsedilmiş öyleyse ..kesın kalptir dıyemeyız o zaman olmama ihtımalı de var ?
"Kalbimin gıdası, ruhumun âb-ı hayatı ve latîfe-i Rabbâniye’min havâ-yı nesîmini cezb ve celb eden namaz dahi seni usandırmamak gerektir…sözler
 

yozgati

Well-known member
Neden burada kalp ile latife-i Rabbaniye den ayrı ayrı bahsedilmiş öyleyse ..kesın kalptir dıyemeyız o zaman olmama ihtımalı de var ?
"Kalbimin gıdası, ruhumun âb-ı hayatı ve latîfe-i Rabbâniye’min havâ-yı nesîmini cezb ve celb eden namaz dahi seni usandırmamak gerektir…sözler

Nedeni şudur: Latife-i Rabbaniye neyin alt yapısı olduğunu bilirsek problem kalmayacaktır.

Hutbe-i Şamiye 136'da: Vicdanın anasır-ı erbaası ve ruhun dört havassı olan irade, zihin, his, latife-i Rabbaniye, herbirinin bir gayat-ül gayatı var:

İradenin ibadetullahtır.
Zihnin marifetullahtır.
Hissin muhabbetullahtır.
Latifenin müşahedetullahtır.

Takva denilen ibadet-i kâmile, dördünü tazammun eder. Şeriat şunları hem tenmiye, hem tehzib, hem bu gayat-ül gayata sevkeder.

* * *
Hutbe-i Şamiyede geçen bu mehaze göre: zihin, his, irade, latife-i rabbaniye vicdanın alt yapısıdır.

Kalb bir kumandan gibi.. tabirine göre kalb merkezdir çünkü mahal-i imandır. ama ondan sonra ağır basan 2. latife insanda hakim olan latifedir. çünkü: kalb herkeste ortak olarak bakacak olursak o herkes için aynı ama 2. olan farklı bu da insanın latifesidir.
 

Muvahhid1

Well-known member
vicdan kalbe bağlı çalışan bı mekanızmadır da dıyebılırız o zaman .. öyleyse latife-i Rabbaniyenin kalp olma ihtımalı daha yüksek oluyor .zaten Üstad "Ve keza o kalbin öyle bir kabiliyeti vardır ki, bir harita veya bir fihriste gibi bütün âlemi temsil eder. Ve Vâhid-i Ehad'den başka merkezinde bir şeyi kabul etmiyor. Ebedî, sermedî bir bekadan maada bir şeye razı olmuyor."burada kalbın özelliğini vermiş .. Allah razı olsun değerli bılgılerınızı paylaştığınız için..
 

yozgati

Well-known member
vicdan kalbe bağlı çalışan bı mekanızmadır da dıyebılırız o zaman .. öyleyse latife-i Rabbaniyenin kalp olma ihtımalı daha yüksek oluyor .zaten Üstad "Ve keza o kalbin öyle bir kabiliyeti vardır ki, bir harita veya bir fihriste gibi bütün âlemi temsil eder. Ve Vâhid-i Ehad'den başka merkezinde bir şeyi kabul etmiyor. Ebedî, sermedî bir bekadan maada bir şeye razı olmuyor."burada kalbın özelliğini vermiş .. Allah razı olsun değerli bılgılerınızı paylaştığınız için..

evet, kalb diye biliriz ama; o herkeste ortak olunca 2. bir latife daha var. Tabir-i caiz ise Kalb Sultan, 2. latife vezirdir. işte herkesin sultanı aynı ama veziri farklıdır. ecmain inşallah!
selam ve dua ile
 
Üst