Tefekkür gafleti izale eder...

behb

Yeni Üye
İ'lem eyyühe'l-aziz! Tefekkür gafleti izale eder. Dikkat, teemmül, evham zulümatını dağıtıyor. Lâkin nefsinde, bâtınında, hususî ahvâlinde tefekkür ettiğin zaman, derinden derine tafsilâtla tetkikat yap. Fakat âfakî, haricî, umumî ahvâlâta teemmül ettiğin vakit, sathî, icmâlî düşün, tafsilâta geçme. Çünkü icmalde, fezlekede olan kıymet ve güzellik tafsilâtında yoktur. Hem de âfakî tefekkür, dipsiz denize benziyor, sahili yoktur. İçine dalma, boğulursun.

Arkadaş! Nefsî tefekkürde tafsilâtlı, âfâkî tefekkürde ise icmâlî yaparsan, vahdete takarrüb edersin. Aksini yaptığın takdirde, kesret fikrini dağıtır. Evham ise havalandırır, enâniyetin kalınlaşır. Gafletin kuvvet bulur, tabiata kalb eder. İşte dalâlete isâl eden kesret yolu budur.

bu parağrafta tam olarak ne demek istemiş kardeşlerim ? açıklayan olursa sevinirim.
 

Huseyni

Müdavim
İ'lem eyyühe'l-aziz! Tefekkür gafleti izale eder. Dikkat, teemmül, evham zulümatını dağıtıyor. Lâkin nefsinde, bâtınında, hususî ahvâlinde tefekkür ettiğin zaman, derinden derine tafsilâtla tetkikat yap. Fakat âfakî, haricî, umumî ahvâlâta teemmül ettiğin vakit, sathî, icmâlî düşün, tafsilâta geçme. Çünkü icmalde, fezlekede olan kıymet ve güzellik tafsilâtında yoktur. Hem de âfakî tefekkür, dipsiz denize benziyor, sahili yoktur. İçine dalma, boğulursun.

Arkadaş! Nefsî tefekkürde tafsilâtlı, âfâkî tefekkürde ise icmâlî yaparsan, vahdete takarrüb edersin. Aksini yaptığın takdirde, kesret fikrini dağıtır. Evham ise havalandırır, enâniyetin kalınlaşır. Gafletin kuvvet bulur, tabiata kalb eder. İşte dalâlete isâl eden kesret yolu budur.

bu parağrafta tam olarak ne demek istemiş kardeşlerim ? açıklayan olursa sevinirim.

Hoşgeldiniz.

Burada kısacası insanın iç alemindeki tefekkürden ve harice ait tefekkürden bahsediyor yani kainatta yaratılmış bütün mevcudat üzerindeki tefekkür. İnsanın kendi alemindeki tefekkür, nasıl yaratıldım, neden yaratıldım, nereden geldim, nereye gidiyorum, mahiyetim nedir, kudretim, iradem, acziyetim, zaaflarım, kusurlarım vs. bunları tefekkür etmek insana mahiyetini anlamasını ve ona göre dünyadaki vazifelerine dikkat etmesini netice verdiğinden gafleti ortadan kaldırıyor. İnsana şuurlu bir hayat tarzı kazandırıyor. Herhalde tefekkürün bir satinin bir sene nafile ibadetten daha hayırlı olmasındaki hikmetlerden birisi budur.

Ancak harici alem yani kainattaki tefekkür kesret, çokluk tabakası olduğundan iç alemdeki gibi gafleti dağıtmaya değil, belki gaflete düşmeye sebeb olabilir. Yerini tam hatırlamıyorum şu an, bu şekildeki tefekkür insanı tabiat bataklığına sürüklediği ile ilgili yerler okumuştum. Tabiki bu hiç harici alemde tefekkür yapılmayacak demek değildir. Bunun için tabiri caizse biraz daha ihatalı bakış lazım ki kesret fikri dağıtmasın, aklı boğmasın. Onun için o alemde icmali düşünmek, yani bu eserlerin tamamı Allahın harika sanat esereridir ve isim ve sıfatlarının cilveleridir diye düşünüp tefekkür etmek gerektir. Detaylarda, tafsilatta risk vardır. Mesela bir bitkinin üzerindeki tecellileri okuduktan sonra, yok bunun kimyası nedir, solunum sistemi nasıldır, kan dolaşımı, organlarının şekli vs. bu tür tafsilata girmek, yada alemi dünyanın siyasi hadiselerine hasrı nazar etmek gibi tafsilatlı işler insana kendi vazifelerini unutturabilir. Ki öyle olduğunu gösteren vakıalar çoktur. İşte Cenab-ı Hak akılları kesrette boğmamak için, en cüzi şeylerde de varlığını ve birliğini gösteren ve tefekkür edebileceğimiz küçük alemler yaratmış büyük aleme fihriste nevinde. İnsan bu fihriste alemin en özeti ve en anlamlısıdır. Ve küçük bir numune olduğundan tedkikat ve tafsilat zarar vermez çünkü ihata var.

Şimdilik yazabileceklerim bunlar, googleden de araştırıp detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz. Selam ve dua ile.
 

behb

Yeni Üye
Hoşgeldiniz.

Burada kısacası insanın iç alemindeki tefekkürden ve harice ait tefekkürden bahsediyor yani kainatta yaratılmış bütün mevcudat üzerindeki tefekkür. İnsanın kendi alemindeki tefekkür, nasıl yaratıldım, neden yaratıldım, nereden geldim, nereye gidiyorum, mahiyetim nedir, kudretim, iradem, acziyetim, zaaflarım, kusurlarım vs. bunları tefekkür etmek insana mahiyetini anlamasını ve ona göre dünyadaki vazifelerine dikkat etmesini netice verdiğinden gafleti ortadan kaldırıyor. İnsana şuurlu bir hayat tarzı kazandırıyor. Herhalde tefekkürün bir satinin bir sene nafile ibadetten daha hayırlı olmasındaki hikmetlerden birisi budur.

Ancak harici alem yani kainattaki tefekkür kesret, çokluk tabakası olduğundan iç alemdeki gibi gafleti dağıtmaya değil, belki gaflete düşmeye sebeb olabilir. Yerini tam hatırlamıyorum şu an, bu şekildeki tefekkür insanı tabiat bataklığına sürüklediği ile ilgili yerler okumuştum. Tabiki bu hiç harici alemde tefekkür yapılmayacak demek değildir. Bunun için tabiri caizse biraz daha ihatalı bakış lazım ki kesret fikri dağıtmasın, aklı boğmasın. Onun için o alemde icmali düşünmek, yani bu eserlerin tamamı Allahın harika sanat esereridir ve isim ve sıfatlarının cilveleridir diye düşünüp tefekkür etmek gerektir. Detaylarda, tafsilatta risk vardır. Mesela bir bitkinin üzerindeki tecellileri okuduktan sonra, yok bunun kimyası nedir, solunum sistemi nasıldır, kan dolaşımı, organlarının şekli vs. bu tür tafsilata girmek, yada alemi dünyanın siyasi hadiselerine hasrı nazar etmek gibi tafsilatlı işler insana kendi vazifelerini unutturabilir. Ki öyle olduğunu gösteren vakıalar çoktur. İşte Cenab-ı Hak akılları kesrette boğmamak için, en cüzi şeylerde de varlığını ve birliğini gösteren ve tefekkür edebileceğimiz küçük alemler yaratmış büyük aleme fihriste nevinde. İnsan bu fihriste alemin en özeti ve en anlamlısıdır. Ve küçük bir numune olduğundan tedkikat ve tafsilat zarar vermez çünkü ihata var.

Şimdilik yazabileceklerim bunlar, googleden de araştırıp detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz. Selam ve dua ile.


çok çok teşekkür ederim . bu site bir harika. gayretlerinizin devamını dilerim...
 
Üst