Hristiyanlık üzerine-2

adnan þen

New member
Hristiyanlıkla ilgili ise bir çocuğun asla günahkar olamayacağına yoğunlaşmalıyız bence, mesela 2-3 yaşındaki bir çocuğa "kaka" ,dokunma ona diye tembihlesek,ya da ısrarla neyi öğretirsek onun şeklini alıyor,demek ki çocuk,ailesinden neyi görse onu hiçbirşey beklemeden alıyor ve kabul ediyor,ön yargı yok,hüsnü zan tam,bir nevi oyun hamuru gibi,o çocuğun içinde bir art niyet yok,kabullenememe yok,hatta daha net olması için 12 aylık bir bebeği düşünelim,ilk kelimesi onun "salak,APTAL " VS. değil,agu,anne,baba oluyor,çocuk kendisine en sık tekrarlanan kelimelerden en kolay ağızdan çıkan kelime olan agu'yu söylüyor,o çocuğa aptal deyin,sonra çocuk da size aptal der,çünkü söylediklerine kendisinden hiçbir şey katmıyor,o çocuğa "aptal ne?"diye sorsan sana da aptal ne? ya da "bilmiyorum"u öğrettiyseniz "bilmiyorum" der.çocukta enaniyet yok,art niyet yok,haset yok,gurur yok,kıskançlık var ki zaten onun belli miktarda olması iyi birşey,ama çocuğa kıskançlığın sınırını öğretirsen orada da hata yapmaz,çocuk eğer çok kıskançsa,onu eğitende sorun vardır-çünkü bu çocuk doğduğunda aşırı kıskançlık değil,kıskançlığı bile bilmiyordu,bunu elbette ki bizden öğrendi-çünkü çocuk doğar doğmaz kardeşine saldırmıyor,neyi uzatılırsa onu kabul ediyor,o çocukta doğduğunda hiçbir kıskançlık yoktu,kardeşine kaşını çatmıyor,meme uzatırsan onu kabul ediyor,ben içmem bu pis demiyor,aynı eve aldığımız bir bitki gibi onu hergün biz suluycaz,yoksa solar,aldığımız saksı kendisine su verilmezse ve ölürse kendisi mi günahkar olur,yoksa o suyu o gün vermeyen mi? bu bebek ilk doğduğunda ağlıyor-ki ağlamak iyi birşey,peygamberimiz de günahları olmadığı halde ağlamış-,kimseye küfretmiyor,kimseye kem gözle bakmıyor,daha bakmayı bile bilmiyor,kibir yok,başını bile dik tutamıyor,gurur yok,kimseye saldırmıyor,kıskançlık yok,her uzatılanı gücü yettiğince kabul ediyor,itaat tam,nasıl yatırırsan öyle uyuyor,nefis sıfırlanmış olarak dünyaya gelmiş,yüzüstü yatırsan öyle yatıp nefessiz kalıp ölecek,çünkü itaat tam,sadece acıktığında kendi diliyle -ıngaaa-,yani "acıktım" diyor,onu da normal hayatta acıkınca "acıktım,hadi gidip bir yemek yiyelim" demek nasıl günah değilse ,bu bebek de gidip yiyemeyeceği için sadece annesine acıktım diyor,burada da bir günah yok,başkasının kucağına versen ona gülümsüyor,sadece karşıdaki gülümsediği için,çünkü onu bile öğrenip yansıtıyor.hatta ona sert baksan,o sana sert bakmıyor ,ya ağlıyor,ya da gülümsüyor,yani tamamen iyi niyetli,kötülüğe kötülükle karşılık vermiyor.2 yaşındaki çocuğu dövsen gelip seni dövmeye çalışmıyor,oturup ağlıyor. sonuç olarak bir adam aynayı keşfetmiş,aynaya bakmış ve "salak herif,yine saçını taramamış "demiş,bir bakmış ki o adam kendisiymiş.ama burada da aynanın suçu yok,çocuk yalan söylemez-öğretmedikçe-,çocuktan daha doğru sözlüsü peygamberler hariç yokken,nasıl oluyor da çocuk günahkar oluyor.bir tane kanıt bile yok.ama sevaplarına binlerce kanıt var.Hristiyanlar gitsin kendi kendilerini yıkasanlar,Hz. Adem o günahı işlediğinde konuşmayı biliyordu,yürüyebiliyordu,bebek değildi,ne alakası var Hz. Ademin günahıyla,zaten Allah,bilmediği şeyden insanı hesaba çekmez,Hz. Adem o yaşta Allah'a inanmış ve onu kabul etmişti,onun yasaklarından çıkmaması gerektiğini biliyordu. Bebeğe sorsan bebek neyi bilecek akıl bile 3 yaşında tamamlanıyor,nöron olarak akıl hala eksikken,düşünüp yorum yapamazken,söylenenleri anlamayan bebeğin suç neresinde?
Ayrıca bakın belgesellere sağlıklı! insanlar ve diğer bütün canlıların ortak bir noktası var,bu da bir Annenin evladına merhametidir,evet bazı insanlar(!) kendi çocuklarına kıyıyorlar,ama dikkat edin onların kendi hayatı da bir aldatmacadan ibaret oluyor,dinimizde kürtajın sınırı 21 gündür,çünkü 21. günde kalp ilk defa atar ve ruh üflenir fetüse. ancak eğer çocuk hastalıklı doğacaksa ya da annenin komplikasyon nedeniyle bir süre sonra ölüm riski varsa,ancak o zaman da 10. haftaya kadar kürtaja izin vardır.yoksa çocuk kız oldu diye kürtaj yaptıranlar cahillerin ta kendileridir,ahrizamanın cahiliye devrine benzeyen bir yönüdür.
Maiyyete (O’nunla beraber olmaya) dilbeste bulunun. Dualarınızda şöyle deyin
“Allahım, Senden diliyor ve dileniyorum: Bana, iman ve Kur’an hizmetinde bulunan kardeşlerime ve hemşirelerime, dost ve yaranlarıma, sevenlerime ve bütün inanmış gönüllere affını, sıhhat u afiyetini, rızana mazhar etmeni, teveccühte bulunmanı, rahmet ve üns esintilerini, yakınlığını, muhabbet ve maiyyetini, muhafaza etmeni, korumanı ve gözetmeni, nusret ve yardımını, himaye ve inayetini bahşeyle.”
El Musavvir Tasvîr eden, herşey'e bir şekil ve hususiyet veren...
 
Üst