Lem'alar 2. Ders - Yunusvâri Dua Etmeye Muhtacız !

Huseyni

Müdavim
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ

Esselamün aleyküm kardeşlerim.


Bu dersimizde, insanın duaya ne kadar muhtaç olduğunu anlamaya çalışacağız. Dersimize iştiraklerinizi bekliyoruz. Selam ve dua ile.


[BILGI]Elhasıl: Madem insan, mahiyetinin câmiiyeti itibarıyla, sıtmadan müteellim olduğu gibi, arzın zelzele ve ihtizâzâtından ve kâinatın kıyamet hengâmında zelzele-i kübrâsından müteellim oluyor. Ve nasıl ki hurdebinî bir mikroptan korkar, ecrâm-ı ulviyeden zuhur eden kuyruklu yıldızdan dahi korkar. Hem nasıl ki hanesini sever, koca dünyayı da öyle sever. Hem nasıl ki küçük bahçesini sever; öyle de, hadsiz ebedî Cenneti dahi müştakane sever.


Elbette, böyle bir insanın Mâbudu, Rabbi, melcei, halâskârı, maksudu öyle bir Zat olabilir ki, umum kâinat Onun kabza-i tasarrufunda, zerrat ve seyyârat dahi taht-ı emrindedir.[SUP]1[/SUP] Elbette öyle bir insan daima Yunusvâri (a.s.) [SUP]2[/SUP] لاَۤ اِلٰهَ اِلاَّ اَنْتَ سُبْحَانَكَ اِنِّى كُنْتُ مِنَ الظَّالِمِينَ demeye muhtaçtır.


[SUP]1[/SUP] : bk. Âl-i İmrân Sûresi, 3:180; Zümer Sûresi, 39:63; Şûrâ Sûresi, 42:12; Hadîd Sûresi, 57:10.

[SUP]2[/SUP] : “Senden başka ilâh yoktur. Seni her türlü noksandan tenzih ederim. Gerçekten ben kendine zulmedenlerden oldum.” Enbiyâ Sûresi, 21:87.


Lem'alar[/BILGI]


[TAVSIYE]Konu ile ilgili ders: Açıklamalı Risale Dersleri 23 - Hazreti Yunus Aleyhisselam ve Biz
Diğer derslerimiz için: Risale Açıklamalı[/TAVSIYE]
 
Son düzenleme:

ASHAB-I BEDR

Well-known member
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 33 - Yunusvâri Dua Etmeye Muhtacız !

Ve Aleyküm Selam...

Elhasıl: Madem insan, mahiyetinin câmiiyeti itibarıyla, sıtmadan müteellim olduğu gibi, arzın zelzele ve ihtizâzâtından ve kâinatın kıyamet hengâmında zelzele-i kübrâsından müteellim oluyor.

Ve nasıl ki hurdebinî bir mikroptan korkar, ecrâm-ı ulviyeden zuhur eden kuyruklu yıldızdan dahi korkar.

Hem nasıl ki hanesini sever, koca dünyayı da öyle sever. Hem nasıl ki küçük bahçesini sever; öyle de, hadsiz ebedî Cenneti dahi müştakane sever. Elbette, böyle bir insanın Mâbudu, Rabbi, melcei, halâskârı, maksudu öyle bir Zat olabilir ki, umum kâinat Onun kabza-i tasarrufunda, zerrat ve seyyârat dahi taht-ı emrindedir.

Elbette öyle bir insan daima Yunusvâri "La ilahe illa ente sübhaneke inni küntüm minez zalimin" demeye muhtaçtır.

sübhaneke La Ilmelena İlla maallemtena, inneke entel alımül hakim

İnsan fıtraten en küçükten en büyüğe kadar aczinin karşısında Allah'a iltica etme hissini duyar ve de O'na yönelir.Hakiki kulluk şuurunda olduğu gibi ihlaslı bir sevgi ile Rabbine iltica eden ve bütün olumsuzluklardan azad olmayı talep eden bir kalp...

Sıtma hastalığının bedenen verdiği acı ve bir nevi de titremesini yeryüzünün depremine benzeterek en küçükten en büyüğe kadar içinde bulunduğu halin Allah'a olan yakınlığına nasıl çıktığını nazar ediyor Ustad Hazretleri...

İnsanı en zor ve en karanlık anından bütüne Hakim olan Allah (c.c) ancak kurtarabilir.



Denize atılmış, büyük bir balık onu yutmuş. Deniz fırtınalı ve gece dağdağalı ve karanlık ve her taraftan ümit kesik bir vaziyette, "La ilahe illa ente sübhaneke inni küntüm minel zalimiyn" -3- münâcâtı, ona sür'aten vasıta-i necat olmuştur.

3- Senden başka ilâh yoktur. Seni her türlü noksandan tenzih ederim. Gerçekten ben kendine zulmedenlerden oldum.

(Enbiyâ Sûresi: 87.)
 

ASHAB-I BEDR

Well-known member
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 33 - Yunusvâri Dua Etmeye Muhtacız !



Duanın ; yaşanılan acıları,elemleri,korkuları kuşatan ve köprü vazifesiyle Rabbine ileten bir vazifesi olduğunu en çok zor anlarda anlıyoruz.İnsan ancak en sevdiğine dökebilir kalbindekileri ve en güvendiğine iletebilir bütün isteklerini...


Kulundan Rabbine gönderilen bir mektup belki de...


Öyle bir bağ ki hem halinden ötürü bazen çok ihtiyaç var aynen yağmurun yağmasının o duanın yapılmasına memurluk etmesi gibi hem de içten gelen manevi bir huzur ve Asıl Sahibinin Allah (c.c)'nin huzurunda olduğunu bilerek duyulan bir sevgi...

Sıkıntıya düşeriz dua ederiz.Daralırız dua ederiz.Hastalık halinde dua ederiz.

İstemek O'nun katında biten birşey değil.Hiçbir isteğin karşılığı O'nun katında depolanmıyor,stoklanmıyor.

Rabbim her bakımdan kulunu her anda bir emniyet çizgisine yakınlaştırıyor dua ile...


Rabbiniz şöyle dedi: “Bana dua edin, duânıza cevap vereyim. Bana kulluk etmeyi kibirlerine yediremeyenler aşağılanmış bir hâlde cehenneme gireceklerdir.”

MÜ'MİN SURESİ 60. AYET



Dua bizim yeniden yeniden O makama yaklaşmamızı ve O'ndan gelecek olan her hale giderek tevekkül etmemizi sağlıyor.

Yakınlaştırıyor...



Kullarım, beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), gerçekten ben (onlara çok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm. O hâlde, doğru yolu bulmaları için benim davetime uysunlar, bana iman etsinler.

BAKARA -186. AYET







 
Son düzenleme:

ASHAB-I BEDR

Well-known member
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 33 - Yunusvâri Dua Etmeye Muhtacız !

Hepimizin Hz.Yunus'un göstermiş olduğu teslimiyetle,

Rabbine yönelmiş bir istikamet içerisine kimseyi katmadan ve hiç bir esbabı bu daireye almadan

dua edecek bir düzeye ihtiyacımız var...

Vesileler Allah için " Ol " emri karşısında yırtılan bir perdeden ibaret...


 

Huseyni

Müdavim
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 33 - Yunusvâri Dua Etmeye Muhtacız !

[NOT]Elhasıl: Madem insan, mahiyetinin câmiiyeti itibarıyla, sıtmadan müteellim olduğu gibi, arzın zelzele ve ihtizâzâtından ve kâinatın kıyamet hengâmında zelzele-i kübrâsından müteellim oluyor. Ve nasıl ki hurdebinî bir mikroptan korkar, ecrâm-ı ulviyeden zuhur eden kuyruklu yıldızdan dahi korkar. Hem nasıl ki hanesini sever, koca dünyayı da öyle sever. Hem nasıl ki küçük bahçesini sever; öyle de, hadsiz ebedî Cenneti dahi müştakane sever.[/NOT]

İnsan kainatın bir nevi çekirdeği, fihristesi hükmünde olduğundan kainatın her tarafına dal budak salmış arzuları, elemleri, lezzetleri, korkuları, muhabbetleri var. İnsan dediğimiz varlık en basit birşeyden de en büyük birşeyden de korkuyor. Kendine çok yakın olan birşeyi sevebildiği gibi, belki bu alemde bir daha göremeyeceği ya da hiç göremediği şeylere dahi muhabbeti var. Bir çiçeği sevdiği gibi baharı da, cenneti de seviyor. Halbuki cenneti ne görmüş, ne biliyor.


On Yedinci Lem'a daki şu kısım insanın bu garip haletini ne güzel anlatıyor.

[NOT]Ey insan! Fâtır-ı Hakîmin senin mahiyetine koyduğu en garip bir hâlet şudur ki:

Bazan dünyaya yerleşemiyorsun, zindanda boğazı sıkılmış adam gibi “of, of” deyip dünyadan daha geniş bir yer istediğin halde; bir zerrecik, bir iş, bir hatıra, bir dakika içine girip yerleşiyorsun. Koca dünyaya yerleşemeyen kalb ve fikrin o zerrecikte yerleşir. En şiddetli hissiyatınla o dakikacık, o hatıracıkta dolaşıyorsun.

Hem senin mahiyetine öyle mânevî cihazat ve lâtifeler vermiş ki, bazıları dünyayı yutsa tok olmaz; bazıları bir zerreyi kendinde yerleştiremiyor. Baş bir batman taşı kaldırdığı halde, göz bir saçı kaldıramadığı gibi; o lâtife, bir saç kadar bir sıkleti, yani, gaflet ve dalâletten gelen küçük bir hâlete dayanamıyor. Hattâ bazan söner ve ölür.[/NOT]

Allah cc. insanın mahiyetine bu özellikleri koymuş. Bu açıdan bakınca insanın fıtratı Rabbini ve Onun yarattığı alemleri biliyor da diyebiliriz. İnsanın güzele olan muhabbeti, dolaylı olarak Allah'ın Cemil isminin bir tecellisine olduğundan, fıtraten güzelliği istiyor, fıtraten güzelliğe olan ihtiyacına binaen dua ediyor. Aslında aradığı ve fıtratın razı olacağı güzellikler, bu dünyanın fani güzellikleri değil, ebedi saadetin güzellikleri ve de Allah'ın cemali. Allah mahiyetimize koyduğu bu fıtri dua halini, insandan kalben ve lisanen de istiyor. "Duanız olmazsa ne ehemmiyetiniz var" ve "dua edenin duasına icabet ederim" gibi ayetlerle duaya ne derece muhtaç yaratıldığımızı, kulun duaya ne kadar muhtaç olduğunu bildiriyor. Evet insan duası kadar insandır ve duası kadar da ehemmiyeti vardır.
 

ASHAB-I BEDR

Well-known member
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 33 - Yunusvâri Dua Etmeye Muhtacız !

Allah Razı Olsun Hüseyin Abim , MaşaAllah BarekAllah çok isabetli anlatıyorsunuz.Allah daim eylesin daha da ziyadeleştirsin.

Amin..

Dersimizin konusu birinci lem'a da geçiyor ve başlangıcında okunması çok faziletli olan otuz üçer defa olan duaları veriyor.Bu Ayet-i Kerimeleri de paylaşalım inşaAllah...

Allah'a hamd olsun ki Peygamberlerin lisanlarından Allahın kelamıyla dualar edebiliyoruz.Rabbime sonsuz hamd olsun.Bizleri bu kadar özel kıldığı için...

[NOT]Otuz Birinci Mektubun birinci kısmı, her zaman, hususan mağrib ve işâ ortasında otuzüçer defa okunması çok faziletli bulunan mezkûr kelimât-ı mübarekenin herbirinin çok envârından birer nurunu gösterecek altı Lem'adır.


[/NOT]



[TAVSIYE]
1- Rahman ve Rahim olan Allahın adıyla

2- Karanlıklar içinde niyaz etti: 'Senden başka ilâh yoktur. Seni her türlü noksandan tenzih ederim. Gerçekten ben kendine zulmedenlerden oldum.

(Enbiyâ Sûresi: 87.)

Rabbine şöyle niyaz etmişti: 'Bana gerçekten zarar dokundu. Sen ise merhametlilerin en merhametlisisin.

(Enbiyâ Sûresi: 83.)

Eğer senden yüz çevirecek olurlarsa de ki: Allah bana yeter. Ondan başka ibadete lâyık hiçbir ilâh yoktur. Ben Ona tevekkül ettim. Yüce Arşın Rabbi de Odur.

(Tevbe Sûresi: 129.)

Allah bana yeter; O ne güzel vekildir.

(Âl-i İmrân Sûresi: 173.)

Havl ve kuvvet, ancak herşeyden yüce ve nihayetsiz azamet sahibi olan Allah'a aittir. Bâkî kalan ancak sensin, ey Bâkî.

O [Kur'ân] İmân edenler için bir hidayet rehberi ve bir şifadır.

(Fussilet Sûresi: 44.)

3- Senden başka ilâh yoktur. Seni her türlü noksandan tenzih ederim. Gerçekten ben kendine zulmedenlerden oldum.

(Enbiyâ Sûresi: 87.)
[/TAVSIYE]
 

Huseyni

Müdavim
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 33 - Yunusvâri Dua Etmeye Muhtacız !

Amin, ecmain ASHAB kardeşim.

Evet Kur'an-ı Kerim duaya verdiği ehemmiyeti birkaç ayetle belirttiği gibi insanoğlunun "nasıl dua edeceğim" diye aklına gelen soruya da yine ayetlerindeki dua örnekleri ile cevap veriyor. Ve dahi insanlığa rehber olmuş en seçkin kullarının dualarını misal veriyor. Biz bu dualardan o anki halimize hangisi isabet ediyorsa o şekilde dua ediyoruz. Hastalıklara maruz kaldığımızda Hazret-i Eyyub aleyhisselam gibi, tebliğle ilgili sıkıntılarımızda Peygamber Efendimiz aleyhissalatü vesselam gibi, yaptığımız hatalar neticesinde de Hazret-i Yunus aleyhisselam gibi dua edebiliyoruz. Onların her hali bizlere bir misal olduğu gibi, duaları da biz aciz kulların ihtiyaçları için birer misal hümkünde.


[NOT]Elbette, böyle bir insanın Mâbudu, Rabbi, melcei, halâskârı, maksudu öyle bir Zat olabilir ki, umum kâinat Onun kabza-i tasarrufunda, zerrat ve seyyârat dahi taht-ı emrindedir.[SUP]1[/SUP] Elbette öyle bir insan daima Yunusvâri (a.s.) [SUP]2[/SUP] لاَۤ اِلٰهَ اِلاَّ اَنْتَ سُبْحَانَكَ اِنِّى كُنْتُ مِنَ الظَّالِمِينَ demeye muhtaçtır.


[SUP]2[/SUP] : “Senden başka ilâh yoktur. Seni her türlü noksandan tenzih ederim. Gerçekten ben kendine zulmedenlerden oldum.” Enbiyâ Sûresi, 21:87.
[/NOT]


İnsan mahiyetinin herşeyle bir alakadarlığı olduğundan bahsetmiştik. İnsanın bitmek tükenmek bilmeyen korkuları, en küçük dairesinden, ebede kadar uzanan muhabbetleri, arzuları, sonsuz elemleri, ihtiyaçları, acizlikleri, fakirlikleri vs. var. Bu derece sonsuz ihtiyaçları olan bir insanın maruzatına kendi gibi olan faniler cevap veremez. Nasıl bütün sebepler aleyhinde iken Yunus aleyhisselamı balığın karnından çıkarım sahil-i selamete ulaştırmışsa, bizim de ihtiyaçlarımızın tamamını karşılayabilecek olan zerreden şemslere kadar herşey idaresinde, emrinde, ilminde olan Allah olabilir, başkası olamaz. Birinci Lem'a da da geçtiği gibi biz o hazretlerden binler derece daha fazla duaya muhtacız.
 

pendüender

Well-known member
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 33 - Yunusvâri Dua Etmeye Muhtacız !

Ve Kalem Suresi...
48

Sen, Rabbinin hükmüne sabret. Balık sahibi (Yûnus) gibi olma. Hani o, (balığın karnında) kederli bir halde Rabbine yakarmıştı.3

49.
Şayet Rabbinden ona bir nimet yetişmemiş olsaydı, o mutlaka kınanmış bir halde ıssız bir yere atılacaktı.

50.
(Fakat böyle olmadı.) Rabbi onu (peygamber olarak) seçti ve salih kimselerden kıldı.

Herzaman huzurunda acziyetimizi haddimizi bilip,Amenü olmak ümidiyle inşALLAH...
 

pendüender

Well-known member
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 33 - Yunusvâri Dua Etmeye Muhtacız !

PEYGAMBER DUALARI

Hz. Adem: Hz. Adem ve Havva dünyaya gönderilince hatalarından dolayı çok gözyaşı dökerek “ Ey Rabbimiz, biz nefsimize zulmettik, eğer bizi bağışlamaz ve merhamet etmezsen şüphesiz hüsrana düşenlerden oluruz. (A’raf 7/23)
Hz. Nuh: Hz. Nuh’a uzun zaman zarfında pek az kişi tabi olması karşısında “Ya Rabbi mağlup düştüm bana yardım et “diyerek Allah’a yalvarır.(Kamer sh.10). Hz. Nuh’a gemiye yerleştiklerinde şöyle dua etmesi emredilir.”Bizi zalim kavminden kurtaran Allah’a hamdolsun. Ya rabbi, beni bereketli bir yere indir. Sen hayrul Muzazilinsin.(Mü’minun 23/28-29).Zalimlerin helakından sonra Hz. Nuh “Ya Rabbi!, şüphesiz (boğulmuş olan) oğlumda ailemdendir. Senin vaadin ise elbette haktır, sen hakimler hakimisin.
Hz. İbrahim: Hz. İbrahim “Ya Rabbi bana hikmet ver ve beni salih kullarından ilhak et. Sonra gelenler içinde bana lisanı sıdk (hayırla anılmak) nasib et. Beni; daim cennetinin varislerinden kıl. Babamı da bağışla .Çünkü o sapıtanlardandır. İnsanların diriltilecekleri günde beni mahcup etme. Öyle bir gün ki, o günde ne mal bir fayda verir ne de oğullar. Ancak kim selim bir kalple Allah’ın huzuruna gelse (o kurtulur). Şuara (26/83-89)
Hz. Lut: Hz. Lut ‘un kavmi günahda ısrar edince “Ya Rabbi, beni ve ehlimi onların yaptıklarından kurtar. Şuara 26/169.Ve kavmi azabı getir de görelim deyince; Ya Rabbi bozguncu kavme karşı bana yardım et.”dedi. Ankebut(29/30)
Hz. Eyyub: Ya Rabbi zarar bana dokundu ve sen Erhamer’rahiminsin (Enbiya 21/83) Kuran’daki diğer bir dua da” Ya Rabbi şeytan beni zorluk ve azaba uğrattı.(sad 38/41).
Hz. Yusuf: Hz. Yusuf zindana atılmak veya Züleyha’nın dediğini yapmakla karşı karşıya kalınca “Ya Rabbi; zindan benim için onların davet ettiğinden daha sevimlidir. Eğer bu kadınların hilesini benden çevirmezsen onlara meyleder ve cahillerden olurum.(Yusuf 12/33).Hz. Yusuf rüya misal dünya saltanatına bedel gerçek saadetin olduğu beka alemini ister. Ve Ya Rabbi: bana saltanatla bir nasip verdin ve rüya tabirini öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan; sen dünya ve ahirette benim velimsin. Beni müslüman olarak vefat ettir ve salihlere ilhak eyle.(Yusuf 12/101)
Hz. Şuayb: Bu peygamberin kavmi ona tabi olanları tehdit edip derler: “Ya bizim yolumuza dönersin ya da sizi bu beldeden çıkaracağız”. Hz. Şuayb şöyle dua eder: “Ya Rabbena bizim ile kavmimiz arasını hak ile aç sen hayrul fatihinsin.” (Araf 7/89)
Hz. Musa: Cenab-ı Hakk Musa (a. s)’a firavuna gidip tebliğde bulunmasını Beni İsrail’i kurtarmasını ister. Orada Hz. Musa şu meşhur duasını yapar: “Ya Rabbi kalbime inşirah ver, işimi kolaylaştır, dilimdeki düğümü aç, ta ki sözlerimi anlasınlar. Bana ehlimden kardeşim Harun’u yardımcı kıl onunla sırtımı kuvvetlendir. Onu işimde bana ortak kıl. Ta ki sana çokça tesbih edelim ve seni çokça analım. Şüphesiz sen bizi görmektesin.
Hz. Süleyman: “Ya Rabbi beni bağışla ve benden sonra kimseye nasip olmayacak bir saltanat ver. Şüphesiz sen Vehhab’sın .(Sad 38/35)
Hz. Süleyman’ın diğer duası: “Ya Rabbi bana anneme ve babama ihsan ettiğin nimetine şükretmemi ve razı olacağın ameller yapmamı nasip et rahmetinle beni salih kulların arasına kat.(Neml 27/19)
Hz. Yunus: Bu yüce Nebi balığın karnında şöyle yalvarır: “Ya Rabbi senden başka ilah yoktur. Seni tenzih ederim, muhakkak ben zalimlerden olurum .(Enbiya 21/87)
Hz. Zekeriyya: “Ya Rabbi; kemiğim zayıflayıp gevşediği baş bembeyaz alev gibi tutuştu, sana dua etmekle de Ey Rabbim hiç bir zaman mahrum olmadım, Ya Rabbi gerçekten ben arkamdan yerime geçecekler hususunda korkmaktayım, karım da kısır onun için bana yardımcı ihsan buyur; bana varis olsun Yakup ailesine varis olsun ve onu ey Rabbim rızana kavuştur.(Meryem 19/ 4-6)
Hz. İsa: Havarilerin gökten sofra istemelerine karşı Hz. Mesih şöyle dua eder; “Ya Rabbena bize semadan evvelimiz ve ahirimiz için bir bayram ve senden mucize olarak bir sofra indir. Bizi rızıklandır, Sen hayru-r razıkınsın.(Maide 5/114)
Hz. Muhammed: Kur’an-ı Kerim de Peygamberimiz(s. a. v)’in ve pek çok duaları zikredilmiştir. Bu duaların hemen hepsi -kul- yani “deki” ifadesi ile başlamaktadır.
“-De ki: Ey mülkün sahibi olan Allah’ım, dilediğine mülk verir, dilediğinden çeker alırsın, dilediğini aziz eder, dilediğin, zelil kılarsın. Bütün hayır senin elindedir. Çünkü sen her şeye kadirsin, geceyi gündüze sokar, gündüzü geceye dahil edersin, ölüden diri, diriden ölü çıkarırsın ve dilediğine hesapsız rızık verirsin.” (Al-I İmran 3/26-27)
-Bir iş veya yere sıdk ile girmek ve çıkmak için de ki; “Ya Rabbi sıdk ile beni girdir ve sıdk ile beni çıkar. Katından yardıma bir kuvvet ihsan buyur.” (İsra 17/80)
Allah'ın İsm-i celîli sayesinde ne semâda, ne de yeryüzünde hiç bir şey zarar veremez. O her şeyi işiten, her şeyi hakkıyle bilendir. Yalnız O'na sığınır yalnız O'ndan yardım dileriz.

'Allah’ım, Muhammed ve âline salat eyle ve beni günahlardan koru; itaatine muvaffak kıl; (sana doğru) güzel bir dönüşü bana nasip eyle; tövbeyle beni temizle; özel korumanla beni destekle; sağlıkla işlerimi düzene koy; mağfiretinin tadını bana tattır; beni affının özgürü, rahmetinin azatlısı kıl;

Amin...
 

ASHAB-I BEDR

Well-known member
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 33 - Yunusvâri Dua Etmeye Muhtacız !

Allah Razı Olsun Dersin Seyrine katkıda bulunan kardeşlerimize; Rabbim dua niyetine halis eyler inşaAllah...

Burada önemle nazar edilmek istenen merkez insanın sebebler dairesine takılmaması sebebleri memur edene müracat ederek Allah'a sığınmak..

Başımıza ne gelirse gelsin her bir olayın ardına yani melekut tarafına çekmektir gaye...

Bu manada kaderden bize küçük,büyük imtihanlar atılmakta...Kimi bu atılana bağlanır saplanır kalır dünyasını dar eder çıkamaz o karanlıklardan, kimi de ardındaki yaptıran eli görür hürmetle öper ve tohum gibi bahçesine eker dua ile sabır ile olmaz gibi görünenden salkım saçak meyvelerle donatılmış bir ağaç yetiştirir.

Hepsi Allah'ın idaresinde...Tedbirinde..Ve Terbiyesindedir...Dilediği gibi tasarruf eder.

Kainatın hiç bir zerresinde başıboşluk olmadığı gibi kainatın numunesi olan insanın her fiilinde de başıboşluk yoktur.Allah herşeyi en iyisi ile bilendir.

Allah'a yönelmek,istemek,O'ndan yardım dilemek de insan için bir çocuğun yaramazlığının ardından ayaklarını sürüye sürüye annesine yönelip içli içli ağlayarak özür dilemesi ve şefkat beklemesinden kat ve kat daha fazladır.

Merhameti miktar miktar veren Allah sonsuz merhamet Sahibidir...
 
Son düzenleme:

Huseyni

Müdavim
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 33 - Yunusvâri Dua Etmeye Muhtacız !

[NOT]Cenâb-ı Hak, hadsiz kudret ve nihayetsiz rahmetini göstermek için, insanda hadsiz bir acz, nihayetsiz bir fakr derc eylemiştir. Hem hadsiz nukuş-u esmâsını göstermek için insanı öyle bir surette halk etmiş ki, hadsiz cihetlerle elemler aldığı gibi, hadsiz cihetlerle de lezzetler alabilir bir makine hükmünde yaratmış.

Ve o makine-i insaniyede yüzer âlet var. Herbirinin elemi ayrı, lezzeti ayrı, vazifesi ayrı, mükâfâtı ayrıdır. Adeta insan-ı ekber olan âlemde tecellî eden bütün esmâ-i İlâhiye, bir âlem-i asgar olan insanda dahi o esmânın umumiyetle cilveleri var.

Bunda sıhhat ve âfiyet ve lezâiz gibi nâfi emirler nasıl şükrü dedirtir, o makineyi çok cihetlerle vazifelerine sevk eder, insan da bir şükür fabrikası gibi olur.

Öyle de, musibetlerle, hastalıklarla, âlâm ile, sair müheyyiç ve muharrik ârızalarla, o makinenin diğer çarklarını harekete getirir, tehyiç eder. Mahiyet-i insaniyede münderiç olan acz ve zaaf ve fakr madenini işlettiriyor. Bir lisanla değil, belki herbir âzânın lisanıyla bir iltica, bir istimdat vaziyeti verir.

Güya insan o ârızalarla, ayrı ayrı binler kalemi tazammun eden müteharrik bir kalem olur, sahife-i hayatında veyahut levh-i misalîde mukadderât-ı hayatını yazar, esmâ-i İlâhiyeye bir ilânnâme yapar ve bir kaside-i manzume-i Sübhâniye hükmüne geçip, vazife-i fıtratını ifa eder.

İkinci Lem'a[/NOT]


[NOT]İşte, Hazret-i Yunus Aleyhisselâmın birinci vaziyetinden yüz derece daha müthiş bir vaziyetteyiz. Gecemiz istikbaldir. İstikbalimiz, nazar-ı gafletle, onun gecesinden yüz derece daha karanlık ve dehşetlidir. Denizimiz, şu sergerdan küre-i zeminimizdir. Bu denizin her mevcinde binler cenaze bulunuyor; onun denizinden bin derece daha korkuludur. Bizim hevâ-yı nefsimiz, hûtumuzdur; hayat-ı ebediyemizi sıkıp mahvına çalışıyor.[SUP]6[/SUP] Bu hut, onun hûtundan bin derece daha muzırdır. Çünkü onun hûtu yüz senelik bir hayatı mahveder. Bizim hûtumuz ise, yüz milyon seneler hayatın mahvına çalışıyor.

Birinci Lem'a[/NOT]


[NOT]İman, duayı bir vesile-i kat’iye olarak iktiza ettiği ve fıtrat-ı insaniye onu şiddetle istediği gibi, Cenâb-ı Hak dahi, “Duanız olmazsa ne ehemmiyetiniz var?” meâlinde, قُلْ مَا يَعْبَؤُا بِكُمْ رَبِّى لَوْلاَ دُعَاۤؤُكُمْ [SUP]1[/SUP] ferman ediyor. Hem اُدْعُونِىۤ اَسْتَجِبْ لَكُم [SUP]2[/SUP] ْ emrediyor.

1 : Furkan Sûresi, 25:77.
2 : “Bana dua edin, size cevap vereyim.” Mü’min Sûresi, 40:60.


Yirmi Üçüncü Söz[/NOT]


[NOT]İşte, ey âciz insan ve ey fakir beşer! Dua gibi hazine-i rahmetin anahtarı ve tükenmez bir kuvvetin medârı olan bir vesileyi elden bırakma. Ona yapış, âlâ-yı illiyyîn-i insaniyete çık, bir sultan gibi bütün kâinatın dualarını kendi duan içine al, bir abd-i küllî ve bir vekil-i umumî gibi اِيَّاكَ نَسْتَعِينُ [SUP]1[/SUP] de, kâinatın güzel bir takvimi ol.

1 : “Ancak Senden yardım dileriz.” Fâtiha Sûresi, 1:5.

Yirmi Üçüncü Söz[/NOT]



[NOT]Duanın en güzel, en lâtîf, en leziz, en hazır meyvesi, neticesi şudur ki:

Dua eden adam bilir ki, birisi var ki onun sesini dinler, derdine derman yetiştirir, ona merhamet eder. Onun kudret eli herşeye yetişir. Bu büyük dünya hanında o yalnız değil; bir Kerîm Zât var, ona bakar, ünsiyet verir. Hem onun hadsiz ihtiyâcâtını yerine getirebilir ve onun hadsiz düşmanlarını def edebilir bir Zâtın huzurunda kendini tasavvur ederek bir ferah, bir inşirah duyup, dünya kadar ağır bir yükü üzerinden atıp اَلْحَمْدُ ِللهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ[SUP]1[/SUP] der.

1 : “Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun.” Fâtiha Sûresi, 1:2.

Yirmi Dördüncü Mektup[/NOT]
 

ASHAB-I BEDR

Well-known member
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 33 - Yunusvâri Dua Etmeye Muhtacız !

[DIKKAT]
İşte, Hazret-i Yunus Aleyhisselâmın birinci vaziyetinden yüz derece daha müthiş bir vaziyetteyiz.

Gecemiz istikbaldir.

İstikbalimiz, nazar-ı gafletle, onun gecesinden yüz derece daha karanlık ve dehşetlidir.

Denizimiz, şu sergerdan küre-i zeminimizdir.

Bu denizin her mevcinde binler cenaze bulunuyor; onun denizinden bin derece daha korkuludur. Bizim hevâ-yı nefsimiz, hûtumuzdur; hayat-ı ebediyemizi sıkıp mahvına çalışıyor. Bu hut, onun hûtundan bin derece daha muzırdır.

Çünkü onun hûtu yüz senelik bir hayatı mahveder.

Bizim hûtumuz ise, yüz milyon seneler hayatın mahvına çalışıyor.
[/DIKKAT]

Gecemiz İstikbalimizdir...

İman ile bakıldığında gecenin sonunda bir aydınlığın geleceği müjdesi ferahlatır ve yeisten kurtarır.

Ancak İman ile kurtulur insan karanlıklardan...Bu bakımdan gece gibi görünen sebebler ardında aydınlığın habercisidir.
 
Son düzenleme:

ASHAB-I BEDR

Well-known member
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 33 - Yunusvâri Dua Etmeye Muhtacız !

İnsandaki sevginin her zerresi sonusuza muhataptır.Sonsuzu sevebildiği takdirde ancak kalbi mutmain olur.Aksinde kalp paslanır.Giderek zarar edecek yollarda mahkum olur.

Dua; bu bakımdan kalbe giden tıkanık damarları açar.

Akif'in ifadesiyle;

İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür...

İmansız olan paslı yürek sinede yüktür.


Ki risale-i nurda da geçer 3.lem'ada kalp,cisim,esbab ve ruh birbirinden ayrılamaz.

Hepsi bir saatin akrebi,yelkovanı ve saniyesi gibi farklı farklı yönlere ve gözle görülür bir şekilde hızlarında farklılık olsa da bast-ı zaman diliminde alemleri farklı farklı ibadet hükmüne geçer.

Aynen bir saniyelik gunahın bin senelik sevabı yok edip bir saniyelik sevabın da bin senelik bir günahı yok edebileceği gibi..
 

ASHAB-I BEDR

Well-known member
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 33 - Yunusvâri Dua Etmeye Muhtacız !



[TAVSIYE]
Arkadaş!

Bilhassa muztar olanların dualarının büyük bir tesiri vardır.

Bazan o gibi duaların hürmetine, en büyük birşey en küçük birşeye musahhar ve muti olur.

Evet, kırık bir tahta parçası üzerindeki fakir ve kalbi kırık bir mâsumun duası hürmetine,

denizin fırtınası, şiddeti, hiddeti inmeye başlar.

Demek dualara cevap veren Zat, bütün mahlûkata hâkimdir.

Öyleyse, bütün mahlûkata dahi Hâlıktır.

Mesnevi-i Nuriye
[/TAVSIYE]
 
Üst