Musibetler, felaketler ve insanoğlunun aleyhine dûçar olan her türlü olaylar, bahsetmiş olduğumuz manevi hastalalıkların bir tezahürü, beşeri ve ilahi bir neticesi olarak karşımıza çıkmaktadır.Yazar : Risale Forum
Musibetlerin çoğu insanın kendisindendir, işledikleri ameller yüzündendir. Allah sebepsiz yere insanları cezalandırmaz, felaketler ve musibetlerle ikaz etmez. Musibetler şahsi-hususi olduğu gibi umumidir de, bir kişiye ve beldeye, bir topluma, bir millete ve kıtaya çeşitli özellik ve niteliklerde olabilir. Manevi hastalıkların baş gösterdiği, bir çığ gibi büyüyüp yayıldığı ve insanların çare dahi aramadığı toplumlar yeryüzünden silinip yok edilmiş ve yerine yeni milletler getirilmiştir. Aynı hastalıkların tekerrür etmemesi ve aynı musibetlere dûçar olunmaması ve bunun hak edilmemesi için Kur'an-ı Kerimde bu husus sık sık bahsedilerek, kıssalar halinde önceki milletlerin durumları, hak ettikleri musibetler ve üzerlerine gerçekleştirilen felaketlerin ceza olarak kendilerine uygulandığından bahsedilmekte ve böylece insanlara öğüt verilerek musibetlere karşı tedbirli olunması, yaratan tarafından ikaz edilmektedir.
Musibetlerin Allah tarafından olanlar, vakti ve şiddeti belirlenir, insanlar tarafından hak edilir. Allah sebepsiz yere hiçbir kimseye ve topluma musibet dilemez, musibet insanın kendindendir, sebep amellerin neticesidir.
Allah Günahkar Bir Kavmi; Akıllarını Başlarına Alıp Düşünsünler Ve Doğru Yolu Bulsunlar Diye Nimetlerini Kısarak, Musibetlere Ve Felaketlere Dûçar Eder.
A’ raf: 130. “Biz firavun ve cemaatini belki akıllarını başlarına alırlar diye kuraklıkla ve mahsullerin kıtlığı ile tutup sıktık.”
A’ raf 131 “Onlara bı iyilik gelince, bu bizim hakkımızdır derler. Bir fenalık isabet etse Musa ve onunla beraber olanlara uğursuzluk yüklenirdi. Gözünüzü açın ki, onların uğursuzlukları Allah katındandır. Fakat çoğu bunu bilmez.”
Evet insanlar büyük günahlar ve sapkınlıklar, işlerler, Allah’ın emirlerine muhalefet eder ve isyan ederler, bunun farkında olmazlar, ne anlama geldiğini bilmezler. Allah’ın Bunlar kendilerini düzeltmeleri, sapıklıklarından vazgeçmeleri için ikaz niteliğinde çeşitli şekilde ve zamanlarda gönderdiği musibetlerden de haberdar olmazlar, üzerlerine alınmazlar, farkında bile olmazlar, bağlantı kurup yorum bile yapmazlar, tam bir gaflet, dalalet ve hıyanet içerisindedirler.-alıntı
Sosyal İmleme