Bİzi bulur musun?

Nevzatt

Well-known member
qKg_yamur.gif


Biz”den “ben”i alabilir misin? Ona giden yolları çizer misin silinmez, tükenmez kalemlerle?

Seni hakkıyla tanıyamadık Üstadım. Anlatır mısın bize kendini? Konuş bizimle.

Bize, “Necisin? Nereden geliyorsun? Nereye gidiyorsun?”u anlatır mısın?

Genciz… Damarlarımızda Âsî Nehri dolaşıyor dalgalanarak. Biraz olsun durgun denizlere çeviremez misin?

Bize kâinatı, Rabbe çıkaran bir merdiven yapar mısın? Şükretmenin hazzını, hamd etmenin coşkusuna yükseltir misin?

Bir ömür boyu alevlerle uğraştın nura gark etmek için. Vücudun yanarken, gönlünün gül gülistan olması ne demek? Bu kadar eza ve cefayı kimin için çektin? Neydi seni tüm bunlara dayanıklı kılan? Yoksa bu, Habibullah’ın şefkatinden mi? Hani Taif misali anlat ne olursun! Bizi Resulullah gibi ne kadar da çok sevdin!

Yalnızlığa terk ettiler Seni, zehirlediler, yine de pes etmedin. Hz. Ömer gibi vakarlıydın, başını öne eğmedin hiç. Hz. Ebu Bekir kadar fedakâr, vefalı. Hz. Osman misali Kur’ân düşkünü. Hz. Ali’ydi müjdeleyen şecaati ve sadakati.

Asr-ı Saadet timsali o yolun kara sevdalıları vardı etrafında. Büyük bir dava için çalışıyorlardı. Sürgünler, hapishaneler ve işkenceler karşısında yılmayarak. İmana susayanlar onun Nur yoluna doğru, akın akın koşarcasına geliyorlardı. Kara bir kış çökmüştü etrafa. Yazan parmakları kırmak istiyorlardı. Ama her zemin sahife, her damla mürekkep olmuştu.

Gün geldi Nur Risaleleri yüz binlerce basıldı. Sayfa sayfa dolaşırken, tamamını aynı anda görür olduk. Ama unuttuk ey aziz Üstad, unuttuk! Çekilen acıları bilerek, yine de unuttuk. Ülfet perdesi indi gözümüze. Bize emanet bıraktığın görevi yerine tam getiremez olduk. İçimizdeki “ben”leri büyüttük.

Affet bizi ve dua et ki, hazır gelen mutluluğu ve nuru içimizde büyütelim.

“Ben”likten çıkıp, “biz” olalım, “bir” olalım.


Ya Üstâd!


Ruhumu esir eden karanlığa bir ışıksın sen.
Gölgemi bile aydınlatan bir nursun.
Gül-ü Muhammed’in kokusunu kendinde bulduğum, hayatı hayatlandıran imanın suyunu avuçlarından içtiğim hayat pınarımsın sen.
Haşmetli bakışlarında Allah’ın rahmetini gördüğüm şefkatin timsalisi…
Günahın sıcağında kuruyan yüreğimin yağmuru, yalnızlığın soğuğunda donan yüreğimin güneşisin sen.
Kapanır bazen kapılarım dünyaya.
Ruhumu sıkan günahlarımı bir bir idam etmek isterim.
Çıkamam ruhumu saran kasvetli duvarlarından Senden yardım dilerim.
Bilirim ki, sen şefkatlilerdensin ve şefkati seversin.
Çünkü sen rahmetin ne olduğunu bilirsin. Çünkü sen kardeşlerinin selâmeti için zindanlarda cefa çekensin.
Dualarına bizi de dahil et, yâ Üstad!
Kanadım kırıldı.
Kaldım karanlık diyarlarda.
Bir yetimin hüznü var yüreğimde.
Sevgili arıyor kalbim, al götür beni en Sevgiliye. Muhtacım senin himmetine, al beni kat Muhammed’in (a.s.m.) ümmetine.
Yâ Üstad, bana yol göster, göster ki, görmeyen gözlerim temâşa etsin hakikatleri; göster ki, Allah sevgisiyle tomurcuklansın kalbim Cennette açmak üzere...
Uzağına düştüm, gönlüne kabul eyle beni. Üşüdüm ahir zamanda dualarınla ısıt beni. Her kışın sonu bahardır, her sıkıntının sonu huzur... Zor anımda bırakma beni. Zikr-i haşmetine dahil et ki; dillensin lâl olmuş dilim.
Yolunda çimen olayım, bas üstüme ki, çiçeklensin yüreğim
Hasan Hüseyin KEMAL
 
Üst