Ebediyyen Cennet - Ebediyyen Cehennem

SUP3R-M4N

New member
SelamunAleykum.
(konu yanlış yerdeyse özür dilerim.)

Günümüzde bazı kişilerin genelde söylediği, vurguladığı bi söz vardır; "Cehennemde günahlarının cezasını çektikten sonra, eğer müslüman isen cennete gidersin." diye.

Bu sözün doğruluğunu biz lisede gerek dinkültürü hocaları gerekse imamlarla konuştuk ama ortak bir noktaya varamamıştık hala bazen Allah’ı zikrettikçe düşündükçe aklıma takılan bişeydir...

İnternette ne kadar araştırma yapsam da herkez bi alim olmuş günümüzde anlamlı yazılar bulamadım.

Ama bi dinkültürü hocamız 2 dersimizi alıp bize ayetlerle öyle bişeyin olmadığını söylemişti o ayetlerden bazılarını bulabildim. Bende cehennemden cennete geçiş olmadığını biliyorum ama çevremde olsun orda burda olsun çoğu insan olduğunu iddia ettiği için sizlerlede bu konuda bi sohbet etmek isterim.

Böyle bişeyin olmadığını işaret eden ayetler;

-40/MU’MİN-76:
Udhulû ebvâbe cehenneme hâlidîne fîhâ, fe bi’se mesvel mutekebbirîn(mutekebbirîne).
Ebediyyen orada kalmak üzere cehennemin kapılarından girin. Artık kibirlenenlerin kalacakları yer ne kötü.

23 / MU’MİNÛN - 102:
Fe men sekulet mevâzînuhu fe ulâike humul muflihûn(muflihûne).
O zaman kimin mizanı (sevap tartıları) ağır gelirse işte onlar, felâha erenlerdir.

23 / MU’MİNÛN - 103:
Ve men haffet mevâzînuhu fe ulâikellezîne hasirû enfusehum fî cehenneme hâlidûn(hâlidûne).
Ve kimin mizanı (sevap tartıları) hafif gelirse, işte onlar, nefslerini hüsrana düşürenlerdir. Onlar, cehennemde ebediyyen kalacak olanlardır.

NOT: LÜTFEN CEVAPLARINIZDA SAMİMİ OLUNUZ. BİR YANLIŞ SÖZ SİZİ DİNDEN ÇIKARMAYA YETER.

Selametle
e05.gif
 

ASHAB-I BEDR

Well-known member
Ey nefsi farkinda olmayarak zevale ve son bulmaya mahkûm olan su dünyanin oyalayici yanlarina aldanan kisi!

Göçüp gidecegin yer hakkinda kafa yormaktan vazgeçerek aklini varacagin yere yönelt.


Çünkü cehennemin herkesin varacagi bir yer oldugu sana bildirilmistir.


Nitekim ulu Allah (C.C.) söyle buyuruyor:



«— Her biriniz oraya (cehenneme) mutlaka varirsiniz. Bu Rabb'inin kesin karara baglanmis bir hükmüdür. Sonra takva sahiplerini kurtaririz da zâlimleri orada dizüstü bekletiriz»


(Meryem Sûre-i Celilesi. 71—72)



Buna göre senin cehenneme varacagin kesin olmasina ragmen geri çikacagin süphelidir.

O halde oraya girmenin korkunçluğunu kalbinde duy ki, belki oradan kurtulup çikmak için simdiden tedbir alırsın.


İmam Gazali - Kalplerin Keşfi -
Ameller - Mizan ve Cehennem Azabim
 

Ukbaa

Well-known member
Kalbinde iman bulunan ve bu imanla ölen herkesin Cehennem’e girse bile sonunda Cennet’e gireceğini bildiren hadisler vardır. (Buhari, Tevhid 19, 31, 36, 37; Müslim, İman 322, 334; Muvatta, 1/212; ayrıca İbrahim Canan Beyin Kütüb-i Sitte tercümesine de bakabilirsiniz.)

Cennete girmenin ilk şartı iman etmektir. İmanlı bir insan günahkar olursa cezasını çektikten sonra cennete gidecektir. İnsanın başına gelen her türlü sıkıntı, hastalık ve musibetler günahının azalmasına bir sebeptir.

Ayetlerde ebedi cehennemde kalacağı belirtilenler kafirlerdir. Ancak salih amel eksiği olanların da bunların cezasını çekeceği malumdur.

Bakara suresindeki 82. ayette, iman edenler ve salih amel işleyenler hariç diyerek, cehennemde ebedi kalacak olanların iman etmeyenler olduğu açıkça belirtilir.

"Hayır, durum hiç de öyle değil. Günah işleyip de günahın kendisini her taraftan kuşatıp kapladığı kimseler var ya, işte onlar cehennemliktir. Hem de orada ebedî kalacaklardır. İman edip makbul ve güzel işler yapanlar ise, İşte onlar da cennetliktir. Hem de orada ebedî kalacaklardır."

(Bakara Suresi, 81- 82)


Yunus Suresindeki de aynı istikamettedir.

Kötülük işleyenler ise, yaptıkları kötülük kadar ceza görürler. Kendilerini bir zillettir kaplayacak... Onları Allah’ın bu cezasından koruyup kurtaracak bir kimse yoktur. Yüzleri sanki kapkaranlık gece parçalarıyla kaplanmıştır. İşte onlar cehennemliktir. Hem de orada ebedî kalacaklardır. Gün gelir, onların hepsini bir araya toplayıp sonra Allah’a şirk koşanlara: “Siz de, taptığınız şerikleriniz de yerlerinize!” deriz. Artık onları putlarından tamamen ayırmışızdır. Şerikleri: “Siz dünyada bize tapmıyordunuz. Bizimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Doğrusu, sizin bize taptığınızdan hiç mi hiç haberimiz yoktu” derler.

(Yunus Suresi,27 - 29)


Müminun Suresindeki Ayetin devamında bulunan açıklamalar bunların, Allah’ın ayetlerini inkar eden ve müslümanlarla alay edenler olduğu belirtilmektedir. Cehennemde ebedi kalacak olanların kafirler olduğu net bir şekilde ortaya çıkıyor.

Bu nedenle Ehl-i Sünnet anlayışında her hangi bir tezat yoktur. İman ile ölenler cehenenme girse bile, cezasını çektikten sonra cehennemde sonsuz olarak kalmayıp cennete girecektir.

Büyük günahları işleyen kafir olur mu?

Ehl-i sünnetin dışında kalan mutezile mezhebi ve haricilerin bir kısmı, “büyük günah işleyenlerin kafir olacağını veya imanla küfür ortasında kalacağını” söyler ve bunu şöyle izah etmeye çalışırlar: “büyük günahlardan birini işleyen bir mü'minin imanı gider. Çünkü Cenab-ı Hakk'a inanan ve cehennemi tasdik eden birinin büyük günah işlemesi mümkün değildir. Dünyada hapse düşme korkusuyla kendini kanun dışı yollardan koruyan birinin, ebedi bir cehennem azabını ve Cenab-ı Hakk'ın gadabını düşünmeyerek büyük günahları işlemesi, elbette onun imansızlığına delalet eder.”

İlk bakışta doğru gibi görünen bu hüküm, insanın yaradılışını bilmeyen sakat bir düşüncenin mahsulüdür. Bediüzzaman Said Nursi hazretleri, bu sorunun cevabını Lem'alar adlı eserinde şu şekilde vermektedir: “... İnsanda hissiyat galip olsa, aklın muhakemesini dinlemez. Heves ve vehmi hükmedip, en az ve ehemmiyetsiz bir lezzet-i hazırayı (el altında bulunan hazır bir lezzeti), ileride gayet büyük bir mükafata tercih eder. Ve az bir hazır sıkıntıdan, ileride büyük bir azab-ı müecceleden (sonradan gelecek, tehir edilmiş bir azaptan) ziyade çekinir. Çünkü tevehhüm ve heves ve his, ileriyi görmüyor. Belki, inkar ediyorlar. Nefs dahi yardım etse, mahall-i iman olan kalb ve akıl susarlar, mağlup oluyorlar.

Şu halde; kebairi (büyük günahları) işlemek, imansızlıktan gelmiyor, belki his ve hevesin ve vehmin galebesiyle, akıl ve kalbin mağlubiyetinden ileri gelir.”

Evet, bediüzzaman hazretleri'nin ifade ettiği gibi, insanın yaradılışında cennetin akıl almaz lezzetlerini çok ötelerde görmesi ve bu yüzden onları ikinci plana atıp, hemen eli altındaki günah lezzetlerine meyletmesi gibi bir özellik vardır. Çok acıktığı için kendisini en yakın lokantaya atan bir adamın, ısmarladığı iki porsiyonluk döner 10-15 dakika gecikeceği için hemen eli altında bulunan kuru ekmeği kemirmeye başlaması ve midesinin yarısını onunla doldurması, bu sırdandır.

Yine bediüzzaman'ın dediği gibi, insan bir ay sonra gireceği bir hücre hapsinden çok, hemen yemek üzere olduğu bir tokattan korkar. Yani bu hissiyata göre cehennem azabı, onun için çok uzaktır ve Allah da zaten affedicidir.

İşte insan, bu mülahazalarla 'imanlı olmasına rağmen, günahlara meyleder ve nefsinin de desteklemesiyle içine düşebilir. Evet büyük günahları işlemek, imansızlıktan gelmez. Fakat o günahlar, tövbe ile hemen imha edilmezse, insanı imansızlığa götürebilir. Bu konuda yine bediüzzaman'ı dinleyelim:

“günah kalbe işleyip siyahlandıra siyahlandıra, ta nur-u imanı (iman nurunu) çıkarıncaya kadar katılaştırıyor. Her bir günah içinde küfre (Allah'ı inkara) gidecek bir yol var. O günah, istiğfar ile çabuk imha edilmezse, kurt değil belki küçük bir manevi yılan olarak kalbi ısırıyor...”

Selam ve dua ile...



Sorularla İslamiyet
 

ASHAB-I BEDR

Well-known member
Biliyorum herkez cehenneme uğrayacaktır. Fakat bu konunun fıkıh açıklaması nedir onu merak ediyorum ben...


Tefsirine bakalım şimdi de...

[DIKKAT]
Meryem Süresi -71/72

71-
Sizden, cehenneme uğramayacak hiç kimse yoktur. Bu, rabbinin, üzerine aldığı değişmez bir hükümdür.

Âyet-i Kerimede zikredilen "Cehenneme uğramak"tan maksadın ne olduğu hususunda müfessirler farklı izahlarda bulunmuşlardır.

Abdullah b.Abbas, Ebu Meysere ve Abdullah b.Revaha'dan nakledilen bir görüşe göre âyetteki "Cehenneme uğramak"tan maksat, Mümin ve kâfir olan herkesin onun içine girmesidir. Müminler, içine girdikleri o cehennemden kurtarılacaklar kâfirler ise orada kalacaklardır. Müminlerin uğradıkları yerin, cehennemin sönmüş yeri olacağı rivayet edimektedir.

Abdullah b.Abbas'tan nakledilen bu görüşe delil olarak, Kuran-ı Kerim'de dört yerde zikredilen "Cehenneme uğramak" ifadesinden üçünün "Cehenneme girme" anlamına gelmesidir. Dördüncüsü ise bu âyettir. Bu âyet de yorumda onlara tâbidir. Zikredilen üç âyet şunlardır;

"Siz de Allah'tan başka taptığınız putlar da cehennem odunudur. Siz oraya, suya koşarcasına gireceksiniz. [78] "Suçluları ise susuz olarak cehenneme süreceğiz[79]"Firavun kıyamet gününde kavminin önüne düşecekve onlan ateşe götürecektir. Varılacak o yer, ne kötü bir yerdir. [80]

Ayrıca sahabe-i Kiram:

"Ey Allahım sen beni cehennemden sağ salim çıkar ve beni nimetlerle cennete koy." diye dua etmişlerdir.

Bazı âlimlere göre ise buradaki "Cehenneme uğramak"tan maksat, cehenneme girmektir. Ancak bu giriş sadece kâfirler için söz konusudur. Ayette geçen "Siz" zamirinden, kâfirler kastedilmektedir.

Diğer bir kısım âlimlere göre ise buradaki "Cehenneme uğramaktan maksat, Müminlerin sırat köprüsünden geçmeleri kâfirlerin ise cehenneme düşmeleridir.

Başka bir kısım âlimlere göre de buradaki "Cehenneme uğramak"tan maksat, Müminlerin, dünyada iken, cehennemden geldiği belirtilen âfet ve felaketlere uğramaları kâfirlerin ise cehenneme girmeleridir.

Taberi bu ayette zikredilen "Cehenneme uğramak"tan maksadın "Sırat köprüsünün üzerinden geçmek olduğunu, müminlerin bu köprüden geçecekleri, kâfirlerin ise ondan geçemeyip cehenneme düşecekleri anlamına geldiğini söylemiş ve sırat köprüsüyle ilgili Hadis-i Şerifleri zikretmiştir.

Peygamber efendimiz (s.a.v.) bir Hadis-i Şerifinde buyuruyor ki:

"... Cehennemin üzerine sırat köprüsü kurulacak. Ben ve ümmetim, oradan ilk geçenler olacağız. O gün sadece Peygamberler konuşacak onların o gün ki duaları da:

"Ey Allahım esenlik ver, ey Allahım esenlik ver." olacaktır. Cehennemde Sa'dan dikeni gibi kancalar bulunmaktadır.

Sizler Sa'dan dikenini gördünüz mü? "Evet ya Resulallah" dediler. Resulullah buyurdu ki "İşte o kancalar Sa'dan dikeni gibidir. Ancak onların ne kadar büyük olduklarını sadece Allah bilir. İnsanlar amellerine göre o kancalarla çekilirler.

İnsanlardan bazıları yaptıkları ameller yüzünden helak olurlar. Bazıları da hardal tanesi kadar parçalara ayrılırlar sonra kurtulurlar. Allah Teala, cehenneme girenlerden kime merhamet etmeyi dilerse meleklerine, kendisine kulluk edenleri cehennemden çıkarmalarını emreder. Melekler de onları çıkarırlar. Melekler onları secde izlerinden tanırlar. Allah, secde izlerini yemeyi cehenneme haram kılmıştır. [81]

Peygamber efendimiz diğer bir Hadis-i Şerifinde de şöyle buyuruyor:

"...Sonra cehennem üzerine köprü kurulur. Şefaat etme zamanı gelir. İnsanlar "Ey Allahım, esenlik ver, esenlik ver" derler. "Ey Allah'ın Resulü, köprü nedir?" diye sorulunca Resululîah: "Pek kaygan bir yerdir. Orada çengeller, kancalar ve dikenler vardır. Bu dikenler, Necid bölesinde biten Sa'dan dikenleri gibidir. Müminler, amellerine göre sırat köprüsünün üzerinden göz açıp kapayıncaya kadar veya şimşek gibi yahut rüzgâr gibi veya kuş gibi yahut rahvan at ve develer gibi geçecekler.

Bazıları sağ salim kurtulacak, bazıları çiviler yırtmış olarak kurtulacaklar, bazıları ise yaralı olarak cehenneme itileceklerdir. [82]

72- Sonra takva sahiplerini cehennemden kurtaracağız. Zulmedenleri de d iz üstü çökmüş olarak cehennemde bırakacağız.

Allah Teala bu âyet-i Kerimede, bütün insanların cehenneme uğramasından sonra, emirlerini tutup yasaklarından kaçınanları cehennem ateşinden kurtaracağını, Allah'tan başkasına ibadet ederek veya rablerinin emir ve yasaklarına uymayarak kendilerine zulmedenleri ise cehennem ateşinin içinde dizüstü çökmüş bir halde bırakacağını beyan ediyor. [83]


Kaynak: Taberi Tefsir

[78] Enbiya Suresi âyet: 98

[79] Meryem Suresi, âyet: 86

[80] Hûd Suresi, âyet: 98

[81] Buhari, K. el- Ezan, bab: 129 K. et-Tevhid, bab: 24/ Müslim, K. el-lman, bab: 299, Hadis No: 182

[82] Müslim, K. el-lman, bab: 302, Hadis No; 183

Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri, Hisar Yayınevi: 5/425-428.
[83] Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri, Hisar Yayınevi: 5/428.



[/DIKKAT]



 

SUP3R-M4N

New member
Ayetler gayet açık ve net teşekkürler.
İnşAllah bi yanlışlık yoktur. Yarım iman dinden eder biliyosunuz. Allahın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. Dua ile...
 
Üst