99 Esma 99 Dua

NuruAhsen · 20 Eyl 2008

Bismillahirrahmanirrahim

t a k d i m
varlık kafesinden çıkış

Varlığa üflenen ilahi nefhadır Esmâ.

Esmâ yeryüzüne yapayalnız bırakılan 'Âdem'in tutunabileceği yegane iptir.

Varlık kafesinden çıkış için bırakılan biricik dar geçittir.

Esmâ ile buluşmadıkça beşer insanlık makamına ulaşamaz.

NuruAhsen · 20 Eyl 2008

Ya Allah!

Sensin Allah.
Sanadır kulluğum. Sendedir çarem.
Seninledir varlığım.
Seni arar varlığım. Seni anar kalbim.
Sen öyle bir celâl sahibisin ki, varlık, Senin nûrunun gölgeleri,
Senin fikirlerinin eserleri, Senin esmânın tecellilerinin renk renk nakışları,
Senin kaza ve kader kaleminin çizgileridir.
Sen O Allah'sın ki, ruhaniler ve melekler cisimden ve tenden azade,
madde ve mekândan pâk iken Sana kulluk gerdanlığını boyunlarına süs diye takmışlardır.
Başkası mahbub değil; Sen mahbubumsun.
Sen Allah'sın
Sen ki, eşi benzeri olmayansın.

Sen ki bütün eksiksiz sıfatların sahibisin.
Cemâline çevir yüzümü.

Seni tarif etmektedir bütün güzel isimler.
Esmâ-i Hüsna'na şahit yaz beni.

Sen ki Ehad'sin; ben Senin için ''bi'tane''yim.
Vechine çevir kalbimi.

Sen ki Samed'sin; hiçbir şeye muhtaç değilsin.
Sana fakir olmakla zenginleştir beni.

Sen ki doğurmaktan ve doğurulmaktan münezzehsin.
Eşsiz cemâline, misilsiz kemâline aşina eyle beni.

Sen ki benzersiz ve misilsizsin.
Başkasına rağbet ettirme kalbimi.

NuruAhsen · 20 Eyl 2008

Ya Rahmân!

Sen öyle rahmet edensin ki,
rahmetinin tecellisiyle her zerre sürûr bulur.
Senin rahmetin öyle geniş ki,
cennet dediğimiz rahmetinin gerdanlığında bir inci tanesi gibi durur.
Rahmetinin bir cilvesi cennetim olur.
Rahmetinden bir pırıltı sonsuz mutluluğumdur.
Rahmetinin bir damlası herkesin rızkına kefil olur.
Rahmetinin zayıf bir gölgesi cümle nimetlerin aslıdır.
Sîmamın güzelliği, bakışımın hoşluğu, sözlerimin inceliği,
sesimin zarafeti Senin rahmetinin dokunuşundandır.
Güllerin güzelliği, renklerin ahengi, kokuların letâfeti,
meyvelerin zarafeti Senin rahmetinin yansımasındandır.

Sen ki kimseye muhtaç değilsin;
rahmetinle cümle muhtaçları görüp gözetirsin.
Şu çorak gönlüme rahmetini indir.

Senin varlığın kimsenin varlığına muhtaç değil;
rahmetinle herşeyi her an var edersin.
Şu fani ömrümü sonsuzluğa eriştir.

Senin rahmetin olmasa kimse kimseyle yâr değil;
rahmetin sayesinde kimse kimse ile ağyar değil.
Şu Mahzun kalbime müjdeni yetiştir.

Senin vechine bakmayan her şey fânidir;
rahmetin sayesinde ayrılıklar ve hicranlar bâkî değil.
Şu telaşlı ruhumu vuslatınla yatıştır.

NuruAhsen · 20 Eyl 2008

Ya Rahîm!

Öyle Rahîmsin ki,
rahmetinin nefhasından dimağımız ferahlar, ruhlarımız hoş kokular alır.

Öylesine çok merhamet edersin ki,
rahmetinin bir damlasından denizler serinler, gökler nefes alır.

Öylesine Rahîmsin ki,
dünyayı bu kadar güzel eylersin, ahireti ondan daha güzel eylersin.

Öylesine rahîmsin ki,
rahmetinin nesîmi gökleri yükseltir, yeri genişletir.

Öylesine Rahîmsin ki,
kullarının ebediyet arzusuna sonsuz mutluluğu vererek cevap verirsin.

Öylesine Rahîmsin ki,
kuşların kanatları rahmetine yapışarak açılır, tohumların kabukları rahmetine dokunarak kırılır.

Öylesine Rahîmsin ki,
hak edene hepten verirsin, hak etmeyene bile çok bahşedersin.

Öylesine Rahîmsin ki,
istendiğinde zaten verirsin, istenmediğinde de lûtfedersin.

Korkudan emin eyle beni.

Hüzünden azad eyle kalbimi.

Ateşten uzak eyle beni.

Hicrana düşürme kalbimi.

Rahmetinin rahmine al beni.

Merhametinin kucağına al kalbimi

NuruAhsen · 20 Eyl 2008

Ya Melîk

Sen öyle Melîksin ki,
binlerce âleme rızık göndermekle mülkünden eksilen olmaz.

Öyle Melîksin ki,
mülk ve melekût alemi memleketinden küçük bir diyar.

Kimsenin kimseye fayda vermediği gün hüküm Senin.
Gökler yarılırken sahibim Sensin.
Yıldızlar dağılırken sahibim Sen.
Elimde olanlar benim değil.
Sahiplendiklerim de Senin.
Ellerim elimde değil.
Ellerimi elimde tutan Sensin.
Varlığım bana ait değil.
Varım yoğum Sensin.

Ebede eriştir beni gün Senin.

Yokluğa düşürme beni an Senin.

Darlık verme kalbime mekan Senin.

Dünya çölünde yolculuğum.
Fakrım sınırsız, ihtiyacım hadsizdir.
Mülk Senindir; Sensin Mâlik.
Sana muhtacım.

Başkalarına dilenci olmaktan kurtar beni.

Her an her şey elimden çıkıyor, biliyorum.
Sevdiklerim fanidir, görüyorum.
Sermayem tükeniyor; yokluğa düşüyorum.
Sahibim sensin.
Ben bana yetmiyorum.
Gün be gün eriyorum.

Mülküne dahil eyle beni.

NuruAhsen · 20 Eyl 2008

Ya Kuddüs

Sen öylesine pâk tutarsın ki âlemi,
her an her şeyin yapılıp yıkıldığı göklerde hiç enkaz ve süprüntü bulunmaz.

Sen Öylesine temiz tutarsın ki âlemi,
nice ölüm kalımlara rağmen, her an gidip gelenlere rağmen yeryüzü kir tutmaz.

Sen öyle pâk eylersin ki işlerini,
her an var-yok arasında çalkalanan kainatta, lüzumsuz ve yararsız tek bir iş olmaz.

Sen suyu temizlik vesilesi eylersin;
kudsiyetin olmasa su bile temiz kalmaz.
Sen dilediğin için toprak da temizlik sebebidir;
sen dilemezsen hiç bir şey pâk sayılmaz.
Kendimi Sana kirsiz ve lekesiz bir âyine eylemektir emelim;
gönlüm Sana yönelmedikçe saf olmaz.

Sensin Kuddüs; kudsiyet Sendendir: bundan öte laf olmaz.

Gökleri temiz tuttuğun gibi,
beni de kötü hasletlerden temizle.

Yeryüzünü kirden uzak tuttuğun gibi,
kalbimi yalan yanlıştan uzak eyle.

Kanımı her nefeste temizlediğin gibi,
nefsimi arındırıp pâk eyle.

Tövbe edenleri sevdiğini söylersin,
pişmanlıklarımı bile sevinme vesilesi eyle.

Temizlenenlere muhabbet edersin,
gönlümü muhabbetinle temizle.

NuruAhsen · 20 Eyl 2008

Ya Selâm

Sensin Selâm.

Sendendir Selâm.

Kalplerden korkuları silen selâmınla Sen.

Ruhları hüzünden arındıran Sensin veselâm.

Emrini dinler ateş ki, İbrahim(as) için serin ve selametli olur.
İbrahim(as) gibi dostluğuna kabul eyle beni.
İbrahim(as) gibi ateşi gül eyle tenime.

Selâmını alır yapraklar ki, yaz sıcağında yaş ve diri kalır.
kalbimi yalan yanlıştan uzak eyle.

Kanımı her nefeste temizlediğin gibi,
Gül gibi ateşten çiçekler açtır ruhumda.
Selâmını şebnem gibi dokundur kalbime

NuruAhsen · 20 Eyl 2008

Ya Mü'min

İnandım. Teslim oldum.
İman ettim.
Sana yüz çevirdim.
Benimle kalbim arasına girersin, bilirim.
Kendi kendimi kandırmamı engelleyen Sensin.
Azadsız kölenim.
Sana güvendim.

İnanmamı dilediklerin zaten Senin ilmindedir.
Ayetler gönderip, şüpheleri darmadağın edip, kalbimi mutmain eden Sensin.

Sen hidayetini göndermezsen, kalplar nasıl mutmain olur?

Sen emn ve emân vermezsen, kim inandığından emin olur?

Sen kalplere itminan vermezsen, kim inandığından emin olur?

Belâdan emin kıl beni.
Fenâdan emin kıl beni.

Ateşten aman ver bana.
Emn ve huzur ver bana.

Korkulardan kurtar beni.
Hüzünlere bulaştırma beni.

Elemleri dokundurma bana.
Kederi uzak eyle bana.

Hevâmın tuzağına düşürme beni.
Nefsimin eline bırakma beni.

Öyle mü'min eyle ki beni, nûrumla cehennemin alevleri sönsün.
Öyle inandır ki beni, pişmanlıklarım beni Sana döndürsün.

NuruAhsen · 20 Eyl 2008

Ya Müheymin

Sensin gariplerin sığınağı.
Sensin kimsesizlerin dayanağı.
Sensin hakkı himaye eden.
Sensin aklımı aldanışlardan kollayan.
Sensin ayağımı tuzaklardan kurtaran.

Sen ki zayıfları kuvvetlilerin şerrinden himaye edersin,
mazlumların hakkını zalimlerden almayı vaad edersin.
Nefsimin aldatmalarına kanmaktan koru beni.

Sen ki toğrağın karanlığında bekleyen her tohumun her hâlini himaye edip,
biçimsizliğe düşmekten alıkoyarsın.
Aşağıların aşağısına yuvarlanmaktan koru beni.

Sen ki bana verdiğini benden cennet karşılığı alıp benim için himaye edersin.
Fenâ ve zevâlin hüzünlerinden kurtar beni.

Sen ki benim en küçük, en önemsiz, en gizli arzularımı da bilir, bana merhamet edersin.
Utanışta bırakma, koruyup kolla beni.

NuruAhsen · 20 Eyl 2008

Ya Azîz

Öyle azîzsin ki, izzetine zerre kadar gölge düşmez.

Bildiğim bütün izzet sahipleri izzetlerini sana borçludur.

Sen dilersen kimse zillete düşmez;
Sen dilersen kimsede izzet kalmaz.

Sen izzetine dokundurmazsın şüpheleri.

Sen bütün bir kâinatı izzetinle yaratırken,
her bir zerreyi cemâlinle şenlendiriyorsun.

Sen bütün denizleri izzetinle yaratırken,
her bir damlayı rahmetine boğuyorsun.

Sen bütün fiillerini izzetinle perdelerken,
her bir zerrede hikmetine pencereler açıyorsun.

İzzetin benden saklıyor Seni;
hikmetinle görünür eyle kendini.

İzzetin beni uzak tutuyor Senden;
rahmetinle yakın eyle kendini.

İzzetin bana anlaşılmaz kılıyor Seni;
cemâlinle aşina eyle kendini.

Kalbim yalnız Sana kanar;
yakınlığınla aziz eyle kalbimi.

Ruhum yalnız Seni arar;
huzurunla azîz eyle ruhumu.

Hâlim yalnız Sana aşikâr;
başkalarının yanında rezil etme beni.

NuruAhsen · 20 Eyl 2008

Ya Cebbâr

Sana kimsenin cebri yok.
Sana kimse itiraz edemez.
Sana kimse karşı duramaz.
Sana kimse engel olamaz.

Âsileri yola getirirsin cebrinle.
Zâlimleri zelil edersin kibrinle.
Mağrurları gururlarına esir eylersin.
Kibirlenenlerin boynuna kibirlerini tasma eylersin.
Zor kullanıp zulmedenleri vicdanlarının pençesine hapsedersin.

Her daim emrin altında tutarsın âlemi.

Tek bir zerre bile karşı çıkamaz kudretine.

İstese de istemese de,
her şeyin her hâline hükmedersin kudret ve azametinle.

Bir sineği bahane eyle de,
Nemrudlardan kurtar beni.

Bir asâyı vesile eyle de,
Firavunlara galip eyle beni.

Ebabilleri gönder de,
Ebrehelerin fillerinden koru kalbimi.

Nefsimin beni isyana zorlamasına izin verme.
Aklımın beni saptırmasına geçit verme.

Hep itaat üzere sabit kıl beni.

NuruAhsen · 20 Eyl 2008

Ya Mütekebbir

Sen ki büyüksün, tekebbür Sana yakışır.
Sen ki yücesin, büyüklenmek Sana yaraşır.

Tekebbür eyleyenlere haddini bildirmek Senin şanındandır.

Büyüklük taslayanlara dersini vermek Senin kibriyandandır.

Ben acizim; Sen Kadîrsin.
Ben fakirim; Sen Rahîmsin.
Ben ölüyüm: Sen Hayysın.
Ben çaresizim; Sen Ehadsin.
Ben muhtacım; Sen Samedsin.
Ben sağırım; İşiten Sensin.
Ben körüm; Sen Görensin.
Ben dilsizim; Konuşan sensin.
Ben yaratılıyorum; Yaratan Sensin.
Ben yokum: Sen Varedensin.

Ben hiçim ama emellerim büyüktür.
Ben yoksulum ama isteklerim çoktur.
Ben isterim, çünkü Sen büyüksün

Tanık yaz büyüklüğüne bu küçücük kalbimi.

NuruAhsen · 20 Eyl 2008

Ya Hâlık

Sen ki yoktan var edersin.
Yaratman için yokluk sermayedir.
Sen ''OL!'' deyince her şey oluverir.
''Kâf'' ile ''Nûn'' arasındakiler Senindir

Sen ki her şeyin yaratanısın.

Bir şeyden her şeyi yaparsın.
Her şeyi bir şey yaparsın.

Beni bir damla sudan yaratan Sensin.
Her şeyi toprağa döndüren yine Sensin.

Sen ki her şeyi kudret elinde tutarsın.

Bir canlıyı kâinattan süzerek yaratırsın.

Her şeyi küçük bir canlının hizmetinde tutarsın.

Bir arının başına bütün çiçeklerin kokusunu kazırsın.
Bir incir çekirdeğinde nice ağacın programını yazarsın.

Sen ki, yarattığını güzelce yaratırsın,
sevimli sûretlere sokarsın,
kutlu nazarınla yüzüne bakarsın.

Sen ki, yarattığını hiç yoktan var edersin,
elinden tutarsın,
yokluğa düşmekten alıkoyarsın.

Ben mahlûkum; her an yaratılıyorum.

Sen Hâlıksın; Her an yeniden yaratıyorsun.

Edebi ''var'' eyle beni.

Yeniden ihya eyle beni.

''OL!'' de, olayım.
Yarattıklarının arasında kalayım.

''Kâf'' ile ''Nûn'' arasında taht kurayım.

Her halimi güzel halk eyle.
Halk ettiğin gibi ahlâklanayım.

NuruAhsen · 20 Eyl 2008

Ya Bârî

Senin takdirinle yokluktan varlığa çıkar varlıklar.
Senin tasvirinle belirsizlikler içinden sûret giyinir tohumlar.
Senin rahmetinle,
tereddüt içinde ve kararsızken,
sevimli hâller alır simalar.

Ruhum Senin elinde, bedenim Sana emanettir.
Yokluğa bırakma beni.

Yüzümün güzelliği Senin takdirinle,
gözlerimin ışıltısı Senin tasvirinledir.
Karanlıkta bırakma beni.

Gülün her yaprağına ayrı bir güzellik işlersin,
çiçekleri kokularla süslersin.
Çirkinliğe daldırma beni.

Bülbülün her nağmesi neşe verir,
yaprakların hışırtısını ninni eylersin.
Hüzne bulandırma beni.

Her bir kar tanesini eşsiz bir desenle indirir,
yağmur şıpıltısını kulağıma şiir eylersin.
Kötülüğe yuvarlama beni.

Tohumları açıp güzel renkler giydirirsin,
ruhları hiç yoktan güzelce var edersin
Güzel eyle her halimi.

NuruAhsen · 20 Eyl 2008

Ya Musavvir

Her sûretin tasviri Senin elindedir.
Her şeyin güzelliği Senin tasvirinledir.

Yokluğa varlık sûretini giydiren Sensin.
Hiçliğe varlık boyasını çalan Sensin.

Yüzümü bütün yüzlere benzer biçimde tasvir eylersin.

Yüzümü benim için biricik, sevdiklerim için tanıdık eylersin.

Senin tasvirindir gökleri yıldızlarla yaldızlayan.
Senin sanatındır ağaçları çiçeklere bürüyen.
Senin tasvirindir gökkuşağını yedi renge boyayan.
Senin takdirindir renklere âhenk veren.

Sen ki her şeye en güzel sureti verirsin.
Güzelce tasvir eyle hâlimi.

Sen ki her şeyi en güzel hâllerle hâllendirirsin.
En güzel hâle eriştir beni.

Sen ki rahimlerde olanları dileğin gibi tasvir edersin.
Rahmetinin kucağına al kalbimi.

NuruAhsen · 20 Eyl 2008

Ya Gaffâr

Gizli pişmanlıklarımı bilen Sensin.
Gözyaşlarıma değer veren Sensin.
Sen dilediğini bağışlar ve affedersin.
Rahmet denizini bulandırmaz cümle günahlar.

Senin bağışlaman günahkârlar içindir.
Ben günahkârım; bağışlamanı hak ettim.
Yine bağışla beni.

Onarmak için bir şeyi yıkmak gerekir.
Ben masumiyetimi koruyamadım; onarımı hak ettim.
Masumlardan say beni.

Senin affın hata edenler içindir.
Hatalarım affın için bahanedir.
Affınla temizle beni.

Kirler olmalı ki temizleyip pâk eyleyesin.
Kalbimi kirlettim; temizlemeni beklerim.
Rahmetinle arındır beni.

Senin örtüp gizlemen kusurlar içindir.
Kusurluyum; örtüp gizlemen gerekir.
Utandırma beni.

NuruAhsen · 20 Eyl 2008

Ya Kahhâr

Sen öyle Kahhârsın ki,
Celâlinin gölgesinde her zerre titremektedir.

Sen öyle Kahhârsın ki,
zalimlerin kalp damarlarını koparıp
kendi yaktıkları ateşte kavrulmalarını takdir eylersin.

Öyle Kahhârsın ki, kahrının şiddeti herkesi sarıp
''Bugün mülk kimindir?'' dediğinde, ne yukarılardan ne aşağılardan
Kimsenin karşılık vermeye takati olmaz.
Ve o sonsuz suskunluğun ortasında, o dipsiz sessizliğin koynunda
Sen kahrının celâliyle ''Allah'ındır mülk; ki O bir ve Kahhâr'' diye cevap verdiğinde
Kimsenin itiraza mecali kalmaz.

Sen öyle Kahhârsın ki,
cehennemin tabakaları gazabının ateşinden sadece bir kıvılcımdır
Kahrın pek şiddetlidir Senin.
Kahrından uzak eyle beni.

Sen öyle Kahhârsın ki kahrında adalet var, kahrına sınır yok.
Kahrına muhatab etme; lûtfuna muhatap eyle beni.

Düşmanım çok, aczim nihayetsizdir;
kahrınla helâk eyle zalimleri.

Sen öyle Kahhârsın ki, kahrında lûtfun çok, kahrına acelen yok.
Cehennem korkusunu pişmanlık vesilem eyle.

Zulümlerin intikamını alan Sensin.
Nefsime zulmetmekten alıkoy beni.
''Hesap Günü'' günahlarımızı lûtfunla kahr eyle.

NuruAhsen · 20 Eyl 2008

Ya Vehhâb

Yokluğa sırf yok olduğu için varlık bahşedersin.

Nankörlerin rızkını kesmez,
inkâr edenlere de nefes verirsin.

İsyan edenlerin isyanına aldırmaz,
onlara da ihsan eylersin.

Tomurcukları yaprak yaprak açar,
tohumlara sûretler giydirirsin.

Varlığım Senin lûtfundur
Lûtfunu daim eyle.
Ebedî var eyle beni.

Günahım Sana malûmdur.
Şefkatini bol eyle.
Şimdiden affeyle beni.

NuruAhsen · 20 Eyl 2008

Ya Rezzâk

Hazinende yok yoktur.
''OL!'' dersin, her şey olur.
Vermene bahane yoktur.
İkramına sebep çoktur.

Gözlerime ışığı gönderdiğin gibi,
görmeyi rızık olarak verirsin.

Kulağıma sesleri değdirdiğin gibi,
işitmeyi de nimet olarak lûtfedersin.

Kalbime ilhamlar gönderdiğin gibi,
vahyini de rızık olarak indirirsin.

Ruhuma sonsuzluğu fısıldadığın gibi,
ebedî cennetini de rızık eylersin.

Lezzetleri dilime tattırdığın gibi,
lezzetlerin devamını da vaad edersin.

Aklıma hikmetini bahşettiğin gibi,
nefsimi başıboş olmaktan men edersin.

Bana En Sevgili'yi(asm) sevdirdiğin gibi,
En Sevgili'yi(asm) de bana rehber eylersin.

Sensin yağmuru ak bulutların göğsünden süt gibi sağıp
tomurcuklarının ağzına, tomurcuklarının damağına fazlınla ikram eyleyen.

Sana muhtaç olmak en büyük zenginliğimdir.
Senin fakirin eyle beni.

Sensin sütü annelerin ak göğsünden yağmur gibi indirip yavruların ağzına.
muhtaçların dudağına kereminle lûtfeyleyen.

Senin verdiğinle doymak en büyük lezzetimdir.
Sofranda ağırla beni.

Sen ki bana hayat verdin, hayatın ihtiyaçları da Senin yanındadır.
Yeryüzünde yürüyen her canlının rızkı Senin katında saklıdır.

Senden ummak en büyük mutluluğumdur.
Katında konuk eyle beni.

NuruAhsen · 20 Eyl 2008

Ya Fettâh

Sen çözersin bağlı dilleri.
Sen açarsın kapalı gönülleri.
Sen aralarsın perdeleri.
Sen kaldırırsın kalbin mühürlerini.
Sen açarsın dürülü tomurcukları.
Sen açarsın tohumcukların kalbini.
Sen açarsın gerçeğe gönülleri.

Sen ki beni annemin karnında,
üç karanlık içinde
hâlden hâle yuvarlayıp dilediğin sûretle yarattın.

Damla kadar da olsa sevabım, lûtfeyle de cennetini aç bana.

Sen ki biçimsiz tohumlardan ve şekilsiz tomurcuklardan
bir bahar dolusu çiçek açtırdın.

Zerre kadar da olsa imanım, yardım eyle de perdeleri aç bana.

Sen ki eşyayı kararsızlıklardan ve tereddütlü yollardan çekip
en güzel hâlde tasvir edersin.

Şaşkın da olsa aklım, kerem eyle de Sana gelen yollarımı aç bana.

Sen ki içine kapanmış tomurcuklara,
rahimlerde gizli nufelere
gül yaprakları gibi suretler giydirirsin.

Mühürlenmiş de olsa kalbim, merhamet eyle de pencereler aç bana.

99 Esma 99 Dua

Sonsuz Temâþâ

Sonsuz Temâþâ

Sonsuz Temâþâ

Sonsuz Temâþâ

Sonsuz Temâþâ

Sonsuz Temâþâ

Sonsuz Temâþâ

Sonsuz Temâþâ

Sonsuz Temâþâ

Sonsuz Temâþâ

Sonsuz Temâþâ

Sonsuz Temâþâ

Sonsuz Temâþâ

Sonsuz Temâþâ

Sonsuz Temâþâ

Sonsuz Temâþâ

Sonsuz Temâþâ

Sonsuz Temâþâ

Sonsuz Temâþâ

Sonsuz Temâþâ