Risale-i Nur Soru Cevap 6 : HACC

teblið

Vefasýz
selamun aleykum

Kurban bayramına yaklaştığımız şu mubarek günlerde bu hafta ki soru cevap dersimizde Hacc konusunu ele alalım istedik.. inşl


gerek Risalalelerde ,gerekse zihnimizde oluşan sorularla ,anlamadığımız yerleri sorarak Hacc konusunu irdeleyelim nasip olursa
Kurban bayramına yaklaştığımız şu mubarek günlerde bu hafta ki soru cevap dersimizde Hacc konusunu ele alalım istedik.. inşl;

009.jpg


Hacc bir .çok müslümanın en güzel ruyası..Üstad'ımız bu mühim hususta şöyle nasihat etmişlerdir ;
"Hacc-ı Şerif bil'asale herkes için bir mertebe-i küllîyede bir ubûdiyettir. Bir Hacı, ne kadar ami de olsa, kat'-ı merâtib etmiş bir veli gibi umum aktar-ı arzın Rabb-ı Azîmi ünvanıyla Rabbine müteveccihtir...


Bundan dolayı, “Bir Hacı, ne kadar ami de olsa, kat'-ı merâtib etmiş bir veli gibi” Rabbine müteveccih olabiliyor. Hac vasıtasıyla kazanılan bu büyük dereceyi Üstat hazretleri, bayram günlerinde bir neferin padişahın huzuruna doğrudan çıkarak onunla görüşebilmesine benzetiyor.

İşte hac bütün aktar-ı arzın, yani yeryüzünün tamamının bayramıdır. Zira, İslâm’dan önce Kâbe putlarla dolu iken şimdi bütün şirk unsurlarından temizlenmiş ve daha önce müşrikler uygunsuz kıyafetlerle putların etrafında tavaf ederlerken şimdi Allah’ı bir bilen insanlar, kalpleri sadece O’na bağlı olarak, O’nun emri üzerine hacca gelmişler ve Kâbeyi Allah Resulünün (asm.) tarif ettiği şekilde tavaf etmektedirler. Bu hal, başta Kâbe’nin, sonra onu kuşatan bütün yer küresinin manevî bir bayramıdır.

Her ülkeden gelen muhtelif ırklara mensup insanların aynı duygularla Hac ibadetini yerine getirmeleri, birbirleriyle tanışıp kaynaşmaları da “Muhakkak ki, müminler ancak birbirinin kardeşidirler.” (Hucurât Suresi, 10) âyet-i kerimesinin bütün kâinata ilânı manasını taşır...

sorularımıza geçersek ;

1..Hacc'ın hikmeti ne dir ?

2..Kişi bir başkası yerine Hacc yapabilr mi?

3.Hacc nasıl bir ibadettir ..;

4..Hacc kimlere farzdır ;

5:Hacc ibadeti hangi vakitte yapılır?

6.Borç parayla Hacca gidilir mi?

7.Hacc'ın Farzları nedir ...

Evet dostlar bu sorularla başlayalım .inşl..Rabbim yar ve yardımcımız olsun cümleten ...
 

faris

Well-known member
Cevap: Risale Soru-Cevap :HACC

[h=2]"Hacc-ı Şerif bil'asale herkes için bir mertebe-i küllîyede bir ubûdiyettir. Bir Hacı, ne kadar ami de olsa, kat'-ı merâtib etmiş bir veli gibi umum aktar-ı arzın Rabb-ı Azîmi ünvanıyla Rabbine müteveccihtir..." devamıyla izahı?[/h]“Allah’ın rahmeti cemaat üzerinedir.” Hadis-i Şerif

Cemaatle kılınan namazlara yirmi yedi kat sevap yazılması bunun en açık bir örneğidir. İnsan; Cuma, bayram, husuf ve küsuf namazlarını bulunduğu beldenin bütün sakinleriyle birlikte namaz kıldığında, Allah’a o beldenin Rabbi ünvanıyla müteveccih olmuş olur. Hacda ise bu mana çok daha inkişaf eder. Dünyanın her tarafından gelip hac ibadetini toplu olarak yerine getiren müminlerden her biri “umum aktar-ı arzın Rabb-ı Azîmi ünvanıyla Rabbine müteveccihtir.”

Bundan dolayı, “Bir Hacı, ne kadar ami de olsa, kat'-ı merâtib etmiş bir veli gibi” Rabbine müteveccih olabiliyor. Hac vasıtasıyla kazanılan bu büyük dereceyi Üstat hazretleri, bayram günlerinde bir neferin padişahın huzuruna doğrudan çıkarak onunla görüşebilmesine benzetiyor.

İşte hac bütün aktar-ı arzın, yani yeryüzünün tamamının bayramıdır. Zira, İslâm’dan önce Kâbe putlarla dolu iken şimdi bütün şirk unsurlarından temizlenmiş ve daha önce müşrikler uygunsuz kıyafetlerle putların etrafında tavaf ederlerken şimdi Allah’ı bir bilen insanlar, kalpleri sadece O’na bağlı olarak, O’nun emri üzerine hacca gelmişler ve Kâbeyi Allah Resulünün (asm.) tarif ettiği şekilde tavaf etmektedirler. Bu hal, başta Kâbe’nin, sonra onu kuşatan bütün yer küresinin manevî bir bayramıdır.

Her ülkeden gelen muhtelif ırklara mensup insanların aynı duygularla Hac ibadetini yerine getirmeleri, birbirleriyle tanışıp kaynaşmaları da “Muhakkak ki, müminler ancak birbirinin kardeşidirler.” (Hucurât Suresi, 10) âyet-i kerimesinin bütün kâinata ilânı manasını taşır.

Sorularla Risale
 

teblið

Vefasýz
Cevap: Risale Soru-Cevap :HACC

"İnsanlar arasında haccı ilân et ki, gerek yaya olarak ve gerekse nice uzak yollardan gelen yorgun argın develer üzerinde, kendilerine ait birtakım faydaları görmeleri, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belli günlerde Allah'ın ismini anmaları (kurban kesmeleri) için sana (Kâbe'ye) gelsinler. Artık ondan hem kendiniz yiyin, hem de yoksula, fakire yedirin, Sonra kirlerini gidersinler ve o Eski Evi (Kâbe'yi) tavâf etsinler."

"Şüphesiz âlemlere bereket ve hidayet kaynağı olarak insanlar için kurulan ilk ev Mekke'deki Kâbe'dir. Orada apaçık nişaneler (ayrıca) İbrahim'in makamı vardır. Oraya giren emniyette olur. Yol bakımından gücü yetip gidebilenlerin o evi haccetmesi, Allah'ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkâr ederse bilmelidir ki Allah âlemlerden müstağnîdir

Bu âyetler ile Safâ ve Merve gibi yerleri Allah'ın nişaneleri sayan, Allah'ın nişanelerine hürmet edilmesini isteyen9, ihramlı iken avlanmayı yasaklayan10, her ümmete Allah'ı anmaları için hacc, kurban vb. ibâdetler getirildiğini bildiren11 âyetleri dikkatle okumak bile haccın hangi maksatlarla buyurulmuş bir ibâdet olduğunu anlamaya yetecektir.

Âyetlere göre hacc tek bir ibâdet olmayıp, âdeta bir ibâdetler mecmûasıdır; her biri birtakım fiil ve terklerden oluşan ibâdetlerin bütünü hacc ibâdetini teşkil etmektedir. Bunların başlıcaları ihram, namaz, telbiye, çeşitli zikirler (Allah'ı çeşitli isim ve sıfatları ile anmak), Arafât ve Müzdelife vakfeleri, istiğfar, tavâf, güzel ahlâk, sabır, ihramlı iken yasaklara riâyet, yasakları çiğneme sebebiyle veya bazı mazeretlerden dolayı oruç, kurban, sadaka şeklinde yerine getirilen keffâret ve fidyeler, en hayırlısı takvâ olan mânevî azıklar edinmek, imanı güçlendirip maddî ve mânevî kirlerden arınmaktır.

Bütün bu davranışlar doğrudan doğruya ibâdet olup Allah'a lâyık bir kul olmak ve O'na yakınlık elde etmek için Allah tarafından vazedilmiştir.
Namaz ve oruç gibi diğer ibâdetlerin ferd ve toplum olarak müslümanlara birtakım faydaları olduğu gibi haccın da "ferdî, ictimâî, iktisâdî, siyâsî..." faydaları vardır; ancak bu faydalar ibâdetlerin acil (dünyadaki) mükâfatıdır; ibâdetler fayda için değil, Allah için, O'na kulluk borcunu îfa için buyurulmuştur.
 

teblið

Vefasýz
Cevap: Risale Soru-Cevap :HACC

Hac Kimlere ve Ne Zaman Farzdir
Asagidaki sartlari tasiyanlara hacca gitmek farz olur:
1) Akilli olmak,

2) Erginlik çagina gelmis olmak,

3) Müslüman olmak,

4) Hür olmak,

5) Haccin farz oldugunu bilmek. (Bu sart müslüman olmayan ülkelerde müslümanligi kabul edenler içindir. Islâm ülkelerinde yasayan müslümanlar için haccin farz oldugunu bilmemek özür degildir.)

6) Zorunlu ihtiyaçlardan baska hacca gidip dönünceye kadar kendisinin ve bakmakla yükümlü oldugu aile fertlerinin geçinebilecegi maddi güce sahip olmak.

7) Durumuna uygun bir vasita ile hac yolculugunu yapabilmesi için vasita ve yol masraflarini karsilayacak parasi olmak.

8) Hac vazifesini yapabilecek zamana yetismis olmak.

Saydigimiz bu sartlardan baska hac vazifesini bizzat yapmak için su sartlarin da bulunmasi gerekir. Bunlara haccin edasinin sartlari denir.
 

ebrar172

Well-known member
Cevap: Risale Soru-Cevap :HACC


6.Borç parayla Hacca gidilir mi?



Bir Müslüman'ın hac ibadetiyle yükümlü olması için sağlık ve servet yönünden haccetme imkanına sahip, hür, akıllı ve buluğ çağına erişmiş olması gerekir. Bu itibarla servet yönünden haccetme imkanına sahip olmayan kişilerin borçlanarak hacca gitmeleri gerekmez; ancak, borçlanarak hacca gitmeleri halinde, hac ibadeti geçerli olur ve kendilerinden hac görevi düşer. Diğer taraftan, haccın kendilerine farz olması için gerekli bütün şartları taşıdığı halde, hac mevsiminde hazır parası bulunmayan ve borç aldığı takdirde bunu daha sonra rahatlıkla ödeme gücüne sahip olan kişilerin, bu görevi bir an önce ifa etmeleri için borç alarak hacca gitmeleri uygun olur.


2.Kişi bir başkası yerine Hacc yapabilr mi?



Ölü ya da hayatta olsun başkası adına hac veya umre yapılarak sevabı bunlara bağışlanabilir. Başkası adına yapılacak nafile hac ve umre için, vekilin ehil olması ve adına haccettiği kimse için niyet edip ihrama girmesi yeterlidir.

Hac gibi hem bedenî hem de malî ibadetlerde ise, yükümlünün bizzat edadan aczi halinde vekâlet câizdir; aksi halde câiz değildir. Ölüm, yaşlılık, devamlı hastalık, kadınların birlikte yolculuk yapacak mahremlerinin bulunmayışı gibi sebeplerle bizzat haccedemeyecek kimselere vekâleten yapılan hac, onlar adına yapılmış olur. Bu durumdaki kimselerden, üzerlerine hac farz olmuş olanların, bedel göndererek vekâleten hac yaptırmaları gerekir. Vekâleten yapılan hac ile bunların hac borçları eda edilmiş sayılır.


Üzerlerine hac farz olduğu halde, kendileri haccetmedikleri gibi, bedel de göndermeden vefat eden kimselerin ise, kendi yerlerine haccetmek üzere bedel gönderilmesini vasiyet etmeleri gerekir. Bıraktıkları mirasın üçte biri, bedel gönderilecek kişinin masrafını karşıladığı halde, mirasçılar bedel göndermezlerse, Allah katında sorumlu olurlar. Mirasın üçte biri bedelin masrafını karşılamazsa veya ölenin bu konuda vasiyeti yoksa, mirasçılar bedel göndermekle sorumlu olmazlar. Ancak, vasiyet olmasa veya mirasın üçte biri bedel göndermeye yetmese bile, mirasçılar masrafını kendileri karşılayarak onun adına hacceder veya ettirirlerse, yükümlünün hac borcu ödenmiş olur. Rivayet edildiğine göre Has‘am kabilesinden bir kadın Peygamberimiz’e gelerek, babasının binek üzerinde duramayacak kadar yaşlı olduğunu söylemiş ve kendisinin onun adına haccedip edemeyeceğini sormuş, Peygamberimiz de buna izin vermiştir.
(Buhârî, Hac, 1; Müslim, Hac, 407).


Şâfiîler'e göre ise, üzerine hac farz olduğu halde, haccetmeden vefat eden kişinin, bu konuda vasiyeti olmasa ve mirasının üçte biri hac masrafını karşılamasa bile, mirasçılar mirasın tamamı ile, onun adına haccetmek veya ettirmekle yükümlüdür. Çünkü Hz. Peygamber haccı diğer kul borçlarına benzetmiş ve Allah hakkının ödenmeye daha lâyık olduğunu ifade etmiştir (Buhârî, Cezâü's-sayd, 22).




Sorularla İslamiyet
 
Üst