Lahika Analizi 1 : Şefkat

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
Bu haftaki dersimizde şefkat hissiyatının mahiyeti hakkında sizlerinde katkılarıyla bu dersi anlamaya ve hissiyatı yerinde kullanmayı çalışacağız. Anladıklarımızı paylaşalım ..



[BILGI]
46

Şefkat yüzünden esasat-ı İslâmiyenin haricindeki bid’at ve dalâlet yollarına sapanları çeviren bir hakikattır.



Şefkat-i insaniye, merhamet-i Rabbaniyenin bir cilvesi olduğundan, elbette rahmetin derecesinden aşmamak ve Rahmetenli’l-Âlemîn zâtın (a.s.m.) mertebe-i şefkatinden taşmamak gerektir. Eğer aşsa ve taşsa, o şefkat, elbette merhamet ve şefkat değildir; belki dalâlete ve ilhada sirayet eden bir maraz-ı ruhî ve bir sakam-ı kalbîdir.


Meselâ, kâfir ve münafıkların Cehennemde yanmalarını ve azap ve cihad gibi hâdiseleri kendi şefkatine sığıştırmamak ve tevile sapmak, Kur’ân’ın ve edyân-ı semâviyenin bir kısm-ı azîmini inkâr ve tekzip olduğu gibi, bir zulm-ü azîm ve gayet derecede bir merhametsizliktir.


Çünkü mâsum hayvanları parçalayan canavarlara himayetkârâne şefkat etmek, o biçare hayvanlara şedit bir gadr ve vahşi bir vicdansızlıktır. Ve binler Müslümanların hayat-ı ebediyelerini mahveden ve yüzer ehl-i imanın su-i âkıbetine ve müthiş günahlara sevk eden adamlara şefkatkârâne taraftar olmak ve merhametkârâne cezadan kurtulmalarına dua etmek, elbette o mazlum ehl-i imana dehşetli bir merhametsizlik ve şenî bir gadirdir.


Risale-i Nur’da kat’iyetle ispat edilmiş ki, küfür ve dalâlet, kâinata büyük bir tahkir ve mevcudata bir zulm-ü azîmdir ve rahmetin ref’ine ve âfâtın nüzulüne vesiledir. Hattâ, deniz dibinde balıklar, cânilerden şekva ederler ki, “İstirahatimizin selbine sebep oldular” diye rivâyet-i sahiha vardır.


O halde kâfirin azap çekmesine acıyıp şefkat eden adam, şefkate lâyık hadsiz mâsumlara acımıyor ve şefkat etmeyip ve hadsiz merhametsizlik ediyor demektir.


Yalnız bu var ki, müstehaklara âfât geldiği zaman mâsumlar da yanarlar; onlara acımamak olmuyor. Fakat, cânilerin cezalarından zarar gören mazlumların hakkında gizli bir merhamet var.


Bir zaman, eski Harb-i Umumîde, düşmanların ehl-i İslâma ve bilhassa çoluk ve çocuklara ettikleri katl ve zulümlerinden pek çok müteellim oluyordum. Fıtratımda şefkat ve rikkat ziyade olduğundan, tahammülüm haricinde azap çekerdim.


Birden kalbime geldi ki, o maktul masumlar şehîd olup veli olurlar; fâni hayatları, bâki bir hayata tebdil ediliyor. Ve zâyi olan malları sadaka hükmünde olup bâki bir malla mübadele olur. Hattâ o mazlumlar kâfir de olsa, âhirette kendilerine göre o dünyevî âfattan çektikleri belâlara mukabil rahmet-i İlâhiyenin hazinesinden öyle mükâfatları var ki, eğer perde-i gayb açılsa, o mazlumlar haklarında büyük bir tezahür-ü rahmet görünüp, “Ya Rabbi, şükür elhamdü lillâh” diyeceklerini bildim ve kat’î bir surette kanaat getirdim. Ve ifrat-ı şefkatten gelen şiddetli teessür ve elemden kurtuldum.

Kastamonu Lahikası 46. Mektup
[/BILGI]
 

uður1

Well-known member
EVET ŞİMDİ HOCAM BURDA ÇOK DEĞİŞİK BİR DURUM VAR.ŞEFKAT MERHAMET ETMEK HER ZAMAN İYİDİR ÇÜNKİ DİYELİMKİ BİR KULA MERHAMET ETTİK O ZAMAN ALLAH C.C. DE BİZE MERHAMET EDER ACIR ŞEFKAT EDER AFFEDER BİZİ.AMA ŞÖYLE ÇOK ÇOK ÖNEMLİ BİR HUSUSTA VAR BURDA ŞİMDİ KAFİRE MERHAMETTEN MARAZ DOĞAR DİYE YAniki BİZLER DİNSİZ KAFİR ZINDIK ECNEBİ İNSANLARA MERHAMET ETMEMELİYİZ.AMA MÜSLÜMAN İNSANLARA MERHAMET ETMELİYİZ.YARDIM ETMELİYİZ VARSA İMKANIMIZ MADDİ YOKSA MANEVİ DUA ETMELİYİZ HOCAM...
BURDA BU SÖZ YANLIŞTIR ŞİMDİ O SÖZÜ SÖYLECEĞİM MERHAMETTEN MARAZ DOĞAR BUNUN ASLI İSE YUKARDADA BELİRTTİĞİM GİBİ KAFİRE MERHAMETTEN MARAZ DOĞAR.........YANİKİ BURDAN ŞUNU ANLAYABİLİYORUZ MERHAMET MÜSLÜMANLARA İYİ İNSANLARA MÜMİNLERE YAPILIR YAPILMALIDIR..KAFİRE MERHAMET EDERSEK MARAZIN DOĞACAĞINI UNUTMAMALIYIZ HOCAM...EVET BİRDE HER ZAMAN HERKESE KARŞI MERHAMETLİ OLMAKDA İYİ DEĞİLDİR.......HADİ HAYIRLISI..............SELAMETLE.VE DUA İLE.SAYGILARIMLA.......
 

uður1

Well-known member
Pardon yanlış sözylemişim birazını zalime gaddar insanlarada merhamet edilmez..zaten benzer hususlar olduğu için. Böyle demek yerinde olur inş.selametle.........
 
Üst