“Zeytin” ne güzel azıktır…

memluk

Hatim Sorumlusu
06_Agustos_2011_17_14_51_5813714862.JPG


Zeytin deyince aklıma Peygamber Efendimiz as ile Hz Ali kv arasında geçen o harika latifeleşme gelir…


Tıbb-ı Nebevînin şahitlik ettiği asil gıdalardan biri de Kur’anımızda üzerine kasem edilen zeytindir. Kaynaklar bu asil gıdanın mehdinde şöyle diyor:

Zeytinin Karaciğer temizler. Dalağın vazifesini kolaylaştırır. Bağırsaklarda birikmiş posaların vücuttan atılmalarını sağlar. Bağırsakları iyi çalışmayanların her sabah aç karnına bir çorba kaşığı zeytin yağı içmeleri çok faydalıdır.

Zeytinde bol miktarda D vitamini bulunur. Bu vitamin bünyenin gelişmesi için son drece lüzumludur. Kemik zaafiyetine istidatlı olan çocuklara zeytin ve zeytin yağı verilirse kemik zafiyetinin önüne geçilmiş ve kemiklerin kuvvetli olmaları sağlanmış olur. Diş çürümelerini önler.

Bedene yorgunluk veren toksinleri gidererek vücudun kuvvetli olmasını sağlar. Zeytinyağı zehirleri zamanında çepeçevre sararak vücuttan atar. Bu bakımdan panzehir gibidir.



Zeytinin çekirdeği de her türlü mide rahatsızlığına devadır diye büyüklerden nakledilmiştir.

Velhasıl, Yüce Rabbimizin nimet-i uzmâlarından biri de zeytindir.

Zeytin deyince aklıma Peygamber Efendimiz as ile Hz Ali kv arasında geçen o harika latifeleşme gelir:

Bir gün kahvaltı sofrasında Fahr-ı kainat Efendimiz ve ilmin şehrine kendisinden giden Hz. Ali Efendimiz bir aradadır. Efendimiz as yediği zeytinlerin çekirdeklerini usulca Hz. Ali Efendimizin önüne koyduktan sonra bir tebessüm-i fevkalade ile şöyle latife buyurur:



Ya Ali! Bakıyorum da bütün zeytinleri sen yemişsinJ

Ya Rasulallah, maşallah siz de zeytinleri çekirdekleriyle teekkül buyurmuşsunuzJ



Bu zarif kıssacık bana pek hikmetli görünmüştür her zaman. Rasulullah sav Efendimizin sadrındaki ilmi Hz. Ali Efendimiz’e nasıl aktardığının küçük bir merasimi gibi hikmetli. Zahiren bütün çekirdekler yani ilmin usaresi olan sözler Hz. Ali Efendimiz’den sadır olmaktadır fakat aslı sadr-ı Rasulullahtadır.

Mesela “Nefsini bilen Rabbini bilir” gibi senetleri tartışıladurulan ve tasavvufi geleneği ithamda mevzu olarak öne sürülen pek çok hadis-i şerifin mahiyetini izahta bu latif kıssacıktan alınacak çok hisseler bulunsa gerek…

Velhasıl, “zeytin” ne güzel azıktır…



Elif Bilge Ceylan
 
Üst