Kafanı Çarp, Kapıyı Çarpma!.

MiRAÇ2

Member
"Kapıyı hızlı çarpıp çıkma. Geri dönmek zorunda kalabilirsin" demiş
büyüklerimiz. "Kapıdan kapıya değişir" diye düşünebilirsiniz.
Değişmez aslında. Bazen öfke, hırs ya da intikam, kalbinizi kapının
çarpma hızından daha hızlı çarpar.


Sevdiklerinizi, işinizi ya da en iyi arkadaşınızı terk ederken
çarptığınız kapılar aynıdır. Hepsinde geride bıraktığınız insanlar
vardır. Onları "sizsizliğe" mahkum edip mutlu olurken, farkında
olmadan kendinizi de onlardan "eksiltmiş" olursunuz.

Bazen çarpma öncesinde "neden" sorusu gelir. Gelmezse bilin ki
çarptığınız kapı bir daha size hiç açılmayacaktır. Hayat politika gibi
değildir. Pişkinlik ve yüzsüzlük kaldırmaz. Pişmanlığa bile esnekliği
çok azdır. Terazisi, "çıkarlardan" çok, "duygularla" tartar. Kefenin
birine kırık bir kalp koyduğunuzda, diğerine ne koyarsanız koyun
dengelemez. Kalp cam gibidir. Kırıkları yapıştırsanız da izleri yok
edemezsiniz.

Sevdiklerinizi, "sevgisizlikten" değil, "bencillikten" terk ediyorsanız,
bundan sonra çarpacağınız daha çok kapı var demektir. Her "çarpıntı"
hayatınıza attığınız bir çarpıdır. Bu çarpı, matematikteki görevini
üstlenip "artırıcı" etki yapmaz. Görevini, "eksi"ye devreder.

İşyerinizi, yeni bir iş bulduğunuz için terk ediyorsanız, kapıdan
girerken verdiğiniz sözleri hatırlamanız gerekir. Kimse hayatını aynı
işyerinde geçirmek zorunda değilse de, sözlerini tutmak zorundadır.
Tabi bu sözleri tutmak kendi elinde olduğu sürece.

Yasal zorunlulukları bir kenara atın. Patronun sizi Pazartesi çağırıp,
Salı günü atma lüksünü de. Patron sizi gönderirken, geride
kalanların durumundan çok kurumun devamlılığını düşünür. Kurum yoksa
iş de yoktur. Hedeflenen satışa, kara ve verimliliğe ulaşmadıkça
Pazartesi-Salı döngüsünden sıyrılmak da mümkün olmaz.

Siz giderken durum biraz daha farklıdır. Sevdiklerinizi terk etme
nedeniniz işiniz için de ortaya çıkarsa "çarpı" işaretinin "eksiltici"
etkisi bir kez daha devreye girer. Elinizdeki işleri devretmeden,
geride kalanları zor durumda bırakarak "çarparsanız" bu kez birden çok
kişiyi hayatınızdan eksiltirsiniz.

En iyi arkadaşınızı terk ediyorsanız vay halinize. Kaç kişinin "en
iyi" arkadaşı vardır? "En iyi" arkadaşı edinmek kaç yıllık emek ister?
"Kaç yılda" edinilen "en iyi" arkadaş, "kaç saniyede" harcanır? "En
iyi"nin boşalttığı yeri doldurmak için kaç tane "iyi" gerekir?

Kapıları çarptıktan sonra kafayı çarpmamak için düşünmekte fayda var
ALINTI
 
Üst