Sevgİ

hayru nisa

Well-known member
Gerçek Sevgİ

bir insanı dönüştürme gücü en yüksek his bu olmalı.

"kişi sevdiği ile beraberdir" sözünü ne yandan bakarsan bak bununla ilişkilendirebilirsin.

kişi, evet gerçekten, eğer imkanı varsa fiziken hep sevdiği ile beraberdir, yani en azından bunun yollarını arar.
uzakları yakın etmeye çalışır, sevdiğiyle göz hizasında bir ilişki kurmaya çabalar.

bunun haricinde, mecazen de sevdiği ile birliktedir; onu hep aklının bir köşesinde, zihninde, dilinde tutar.
ki bu fiziksel mesafelerin aşılamadığı zamanlarda çok daha anlamlıdır.

lakin bunlardan daha mühimi, kişi sevdiği gibi olma yolunda öyle adımlar atar ki, bi noktadan sonra sevdiği ile kendisi arasında bir fark göremez.
kendini sevdiği kişinin varlığından farklı hissedemez. bu mevzu derin, vahdeti vücut meselesine kadar iner.

benim demeye çalıştığım aslında şu,
sevdiğimiz insanlara sadece onları sevdiğimiz için verdiğimiz ödünler -iyi ya da kötü- bizi bir zaman sonra onlar gibi yapmaya başlıyor.
o seviyor diye yediğimiz yemekler, dinlediğimiz şarkılar, gittiğimiz yerler, velhasılı pek çok "rutin"imiz değişiyor ve bunu ancak o "sevgi"den sıyrıldığımız zamanda farkediyoruz.

sevdiğimiz birisi üzülmesin diye yaptıklarımız ve yapmadıklarımızı şöyle bir gözden geçirince;
en çok sevmemiz gereken'e bu hassasiyeti göstermekten nasıl imtina ettiğimize şaşırıyorum.

yıllarca "annem-babam görürse, duyarsa üzülür" diyeceğim hiçbir şeyi yapmamak hayat felsefem olmuşken,
yaradan'ın her an gördüğü ve yaptığım taktirde memnun olmayacağı şeyleri her yapışımda bunun aklıma bu kadar sık gelmemesi fani "sevgi" anlayışımın ne kadar sakat olduğunun bir göstergesi olsa gerek.
 
Üst