Muvahhid1
Well-known member
-Daima düşünceliydi...
-Susması, konuşmasından uzun sürerdi...
-Lüzumsuz yere konuşmaz; konuştuğunda ne fazla, ne eksik söz kullanırdı...
-Dünya işleri için kızmazdı...
-Kötü söz söylemezdi...
-Affediciliği tabii idi...
-İntikam almazdı...
-Düşmanlarını sadece affetmekle kalmaz, onlara şeref ve değer de verirdi...
-Kendisini üç şeyden alıkoymuştu: Kimseyle çekişmezdi. Çok konuşmazdı. Boş şeylerle uğraşmazdı...
-İmanı, umutsuzluğa düşürmezdi...
-Hoşlanmadığı bir şey hakkında susardı...
-Hiç kimseyi ne yüzüne karşı, ne de arkasından kınar ve ayıplardı...
-Kimsenin kusurunu araştırmazdı...
-Kimseye, hakkında hayırlı olmayan sözü söylemezdi...
-Yanında en son konuşanı, ilk önce konuşan gibi dikkatle dinlerdi...
-Bir toplulukta bulunduğu zaman bir şeye gülerlerse, o da güler; bir şeye hayret ederlerse, o da onlara -uyarak hayret ederdi...
-Gerçeğe aykırı övgüyü kabul etmezdi...
-Her zaman ağırbaşlıydı...
-Konuşurken çevresindekileri adeta kuşatırdı...
-Kelimeleri, parıldayan inci dizileri gibi tatlı ve berraktı...
-Yürürken beraberindekilerin gerisinde yürürdü; ayaklarını yerden canlıca kaldırır, iki yanına salınmaz, adımlarını geniş atar, yüksek bir yerden iner gibi öne doğru eğilir, vakar ve sükunetle rahatça yürürdü...
-Kapısına yardım için gelen kimseyi geri çevirmezdi...
-Bir gün kendisinden yaşça küçük bir dostunun omuzlarından tutarak şöyle demişti: "Sen dünyada garip bir kimse yahut bir yolcu gibi ol "
-Her zaman hüzünlü ve mütebessim bir haletle dururdu...
-Adet üzere sarfedilen hiçbir kötü sözü ağzına almamıştı...
-Sıkıntılı hallerinde kabalaşmaz, bağırmazdı...
-Fakirlerle birlikte yerdi; öyle ki onlardan ayırt edilemezdi...
-Önüne ne konulursa yerdi...
-Sade kıyafetler giyer, gösterişten hoşlanmazdı...
-Konuşurken yüzünü başka tarafa çevirmez, bulunduğu mecliste ayrıcalıklı bir yere oturmazdı...
-Sabahları evinden çıkarken şöyle söylerdi: “İlahi, doğru yoldan sapmaktan ve saptırılmaktan, kanmaktan ve kandırılmaktan, haksızlık etmekten ve haksızlığa uğramaktan, saygısızlık etmekten ve saygısızlık edilmekten sana sığınırım.”
-Sıradan değildi; ama sıradan insanlar gibi yaşardı.
-O, Hz. Peygamber'di.
-Efendimizdi. güllerin efendisi. kainatın efendisi.(Aleyhissalatü vesselam)
Alıntı ..
-Susması, konuşmasından uzun sürerdi...
-Lüzumsuz yere konuşmaz; konuştuğunda ne fazla, ne eksik söz kullanırdı...
-Dünya işleri için kızmazdı...
-Kötü söz söylemezdi...
-Affediciliği tabii idi...
-İntikam almazdı...
-Düşmanlarını sadece affetmekle kalmaz, onlara şeref ve değer de verirdi...
-Kendisini üç şeyden alıkoymuştu: Kimseyle çekişmezdi. Çok konuşmazdı. Boş şeylerle uğraşmazdı...
-İmanı, umutsuzluğa düşürmezdi...
-Hoşlanmadığı bir şey hakkında susardı...
-Hiç kimseyi ne yüzüne karşı, ne de arkasından kınar ve ayıplardı...
-Kimsenin kusurunu araştırmazdı...
-Kimseye, hakkında hayırlı olmayan sözü söylemezdi...
-Yanında en son konuşanı, ilk önce konuşan gibi dikkatle dinlerdi...
-Bir toplulukta bulunduğu zaman bir şeye gülerlerse, o da güler; bir şeye hayret ederlerse, o da onlara -uyarak hayret ederdi...
-Gerçeğe aykırı övgüyü kabul etmezdi...
-Her zaman ağırbaşlıydı...
-Konuşurken çevresindekileri adeta kuşatırdı...
-Kelimeleri, parıldayan inci dizileri gibi tatlı ve berraktı...
-Yürürken beraberindekilerin gerisinde yürürdü; ayaklarını yerden canlıca kaldırır, iki yanına salınmaz, adımlarını geniş atar, yüksek bir yerden iner gibi öne doğru eğilir, vakar ve sükunetle rahatça yürürdü...
-Kapısına yardım için gelen kimseyi geri çevirmezdi...
-Bir gün kendisinden yaşça küçük bir dostunun omuzlarından tutarak şöyle demişti: "Sen dünyada garip bir kimse yahut bir yolcu gibi ol "
-Her zaman hüzünlü ve mütebessim bir haletle dururdu...
-Adet üzere sarfedilen hiçbir kötü sözü ağzına almamıştı...
-Sıkıntılı hallerinde kabalaşmaz, bağırmazdı...
-Fakirlerle birlikte yerdi; öyle ki onlardan ayırt edilemezdi...
-Önüne ne konulursa yerdi...
-Sade kıyafetler giyer, gösterişten hoşlanmazdı...
-Konuşurken yüzünü başka tarafa çevirmez, bulunduğu mecliste ayrıcalıklı bir yere oturmazdı...
-Sabahları evinden çıkarken şöyle söylerdi: “İlahi, doğru yoldan sapmaktan ve saptırılmaktan, kanmaktan ve kandırılmaktan, haksızlık etmekten ve haksızlığa uğramaktan, saygısızlık etmekten ve saygısızlık edilmekten sana sığınırım.”
-Sıradan değildi; ama sıradan insanlar gibi yaşardı.
-O, Hz. Peygamber'di.
-Efendimizdi. güllerin efendisi. kainatın efendisi.(Aleyhissalatü vesselam)
Alıntı ..