Sabır ya GÖNÜL ...........

teblið

Vefasýz
SABIR YA GÖNÜL YA SABIR.......................
1fae3f2f698b3f14102f849f14a5cf4d_1273826360.jpg


Olmaz gönlüm, olmaz öyle!
Keskin sirkenin akıbeti malûm. Dört mevsimi yaşayan bir cennetin bağrında büyüdün de sen, onun için böyle bir baharı ve yazı özlersin.

İstersin ki çabuk geçsin fırtınalı sonbahar, ayaza durmasın kışlar.
Dedim ya, sen dört mevsim hesabını yaparsın yaşarken duygularını.
Ama bilmelisin herkes buralı değil.

Bilmelisin, güneş görmeyen yurtlar var.
Olmaz gönül, olmaz öyle.

Yükün ağır bilmekteyim, baharı yaşamayanlarla kış nasıl geçer; onu da bilmekteyim.

Ama şunu da bilmekteyim ki, sabredebildiğin ölçüde yaşarsın.
Eminim ki, hayat sabra denktir.
Ve sabır, tahammülün bittiği yerde filizlenir.


Sabır gönlüm, sabır!
İçine çekerken, zehir gibi gelir tadı, boğulacağını zannedersin

Kanın çekilir yüzünden, bembeyaz olur sîman; yutkunursun, geri döner içinde düğümlenenler.


Başını eğmek istemezsin; ama kaldıramazsın da öyle göklere doğru.

Ağlarsın, gözyaşın akmaz
Haykırmak gelir içinden, zangır zangır gürültüler habercisi olur titreyen ellerin

Konuşursun yalnızca kendinle, dökersin içini; senden başkası duymaz bilirsin bunu.
Sitemlerin dillenir haklı olduğunca, bağırırsın rahatlarcasına, ama sadece kendi içinde, ama Sonra gözlerin...



Gözlerin nihai nokta olmak ister en sonunda.
Durur öylece, bakar, bakar...

Ve kimseler fark etmez neden donuklaştığını, kimseler anlamaz anlatmak istediği çifte derin mânâyı...


Sonra çekip alıverirsin anlamlı bakışlarını ruhunu bir kenara bırakmışlardan.
Yüzünü çekersin, yalan dünyanın yalancılarından.




Alnındaki kırışıklıkları alıverirsin haberi olmayanların önünden.

Ve başlar böylece sabır maratonun.


Korkma gönül,
sen hele azmet sabır için, yüreğini koy ortaya, gör ne mânevî hediyeler paketliyor Yaradan...

En masumane tavırlarına gaddarca yaklaşanlar olacak belki.
İçindeki çocuk hafife alınacak...



Anlatmak istediklerin değil, anlaşılamamış yanların konuşulacak.
"Olsun!" diyeceksin, yüzündeki gülümsemeyi kaybetmeden.



Ve kalbin şöyle bir hafifleyecek, damarlarına giden iyimserlik yolunu tıkamadığından...


Üzülüp acı çektiğin anlarda çileni hafife alanlar olacak belki...

Öyle bir yanacak ki için, kimseye anlatamayacaksın.


Günlerce ağlayacaksın gözyaşının lâhutî ikliminde.
Sonra en yakınındaki, en yüreğindeki vuracak hislerini...

Canım dediğin dönecek sırtını.
Bir "ah!" çekeceksin derinden ve anlamaya çabalarken empatinin gücüyle,

Arkanı döndüğünde kimse kalmamış olacak.
"Sabır" diyeceksin, yine sabır...

Faltaşı gibi açılıp kalacak gözlerin bazen de...
Çok şaşıracaksın, çoook!


Ya gönül...



Kalp kırmak çok kolay oldu, kalbin değeri pazarlara bile çıkartılmaz oldu.
Tatlı sözü unutanlar çok, şu hengâmesinden sallanıp duran asırda!

Aldırma diyemem, aldıracaksın elbet, hislenip içerleyeceksin belki.


Zannediyor musun ki,
yüreğine aldıklarına söylediğin nazenin kelimeler, boşta kalır!



İnanıyor musun ki, sevdiklerin için kurduğun lâtif cümleler, öksüz bırakılır!


Yok gönül, yok!
Sahibi var hepsinin.




Bırak duymasın insanlar, bırak sertliği onlara! Bırak, tabularına kale yapsınlar!



Yeter ki sabret gönül, asıl sahibini düşünüp sabret, başını sonunu kestiremediğin olaylarda bile...



Bırak vursunlar ayıbını yüzüne, bir kusuruna binler cefâ taksınlar.
Yaradan'ın "Settar" ismi, beşerin hükmüne mi kalmış.



Ama şunu da bilmekteyim ki, sabredebildiğin ölçüde yaşarsın.
Eminim ki, hayat sabra denktir.



Ve sabır, tahammülün bittiği yerde filizlenir...



VE SABIR CANI YAKSADA DEVAM SABRA..

 

NİSANUR

Well-known member


Ey gönül, hayat süprizlerle doludur . Kimi zaman saadeti kaybetmenin hasretiyle kavrulurken , kimi zaman da ummadığın bir saadetin tebessümüyle sürur bulursun .Çektiğin ıstıraplar , elemler ve tarifsiz kederlere sabretmenin ateşiyle pişer,bir zaman sonra o ateşte lezzet bulursun.

Bu yüzden ey gönül ,ateşten korkma ! Sabrın sineleri yakan o lahuti ateşinde piş ki , lezzet bulasın . İşte ey gönül , çoğu bela ve musibetlerin değişmez kaderimiz olması , bütün çabalarımıza rağmen korku ve endişenin o muziç çemberi içinde sabra mahkum edilişimiz , bu diyarda hep böyle mahzun kalışımız hep bundan : Güneş yakacak , meyveler sabırla olgunlaşacak ...

Tohum toprağın derinliklerinde sabra mahkum ; sen dünya denen şu çileler ,elemler , ayrılıklar ,hasretler yurdunda ...Tohum , bir müddet toprağın karanlıklarında kalmaya tahammül edecek. Çürüyecek ; çürürken , canını toprağa katarken sabredecek , sabrın acısına katlanacak , sonra f,iliz verecek , hasretini çektiği gün ışığına kavuşacak , bir ağaç olacak , gökyüzünü kucaklayacak .

Sen de öylesin ey gönül !
Sen de korkunun , endişelerin , elemlerin zindanında kalmaya tahammül et. Acılara katlanmanın , nice nimetlere hasret yaşamanın ateşinde pişecek , lezzet bulacaksın . Hayat bulmak ,hayat vermek için ...

Ey gönül ,acılara sabret . Çünkü onlar seni kahretmek için değil ;sınamak , terbiye etmek , kemale erdirmek için gelirler ;Hem de geçicidirler ,ebediyen kalmayacaklar . İmana ve ümide sarıl . Bil ki hiçbir gece ebedi değil ; her karanlığın sonunda bir fecir saklı .

Alemlerin Rabbi ' ne (c.c.) ,kalbin sahibine kulak ver ey gönül . Sabrı öğren , gayesini anla .Ne olur , gözlerin yaşarsa da , dilin ancak Rabbi'nin razı olduğu söz söylesin . Bu yaşlara katlanmayı bil ey gönül , varacağın menzil hatırına . Düşün ey gönlüm , onları sana yönelteni düşün ... Bu kutsi çileleri Tanrı misafirleri olarak ağırla .Müminlerin o sözüne bütün ruhunla katıl . Bunu diline vird et , aradığın her teselli onda saklı : " Onlar ki ...Onlara bir musibet isabet ettiği zaman şöyle derler : Biz Allah'a aidiz ve elbette sonunda O'na döneceğiz. " (Bakara süresi 156 )

Ve Peygamberini , Peygamberleri düşün . Sabır onların ahlakı . Bak , Yusuf'undan ayrı düşen gözü yaşlı Yakup Peygamber nasıl sabretmiş .Hz. Eyyub a.s. sabır ateşinde nasıl yanmış . Ve o sevgililer sevgilisi , ve O'nun mübarek sahabileri ...Hüzün yıllarında , Şibi muhasarasında , Taif'te ,Tebük'te , Bedir'de , Uhud'da ,Hendek savaşında sabır şerbetini nasıl yudum yudum içtiler. Bir adım sapmadan ,kalplerini sahibinden bir an ayırmadan nasıl ışıdılar , nasıl ışık verdiler ...Sakın sende yolundan şaşma ey gönül ; itaat et . İtaatında sabır ve sebat et .Zira bu yol sabırdan ibaret .

Sabrın zıddı aceledir .Acelenin meyvesi ise pişmanlıktır , üzüntüdür ey gönül . Öyleyse çabalarının ,amellerinin mükaatını beklerken ne olur acele etme . Sabrın özündeki tevekkülü gör , her şeyin sahibine dayanmayı öğren .Beklediğin ilahi yardım yalnızca sabrın sonunda gelecek ey gönlüm .Ama sakın tuzağa düşme ; tedbirsiz sabır , çalışmadan yapılan tevekküle benzer . Önce tedbirine ,tedavine sarıl , sonra sabret . Hiçbir müsibete ağır ve çekilmez gözüyle bakma .

Evet , sabır acıdır ey gönlüm . Bunu en iyi sen bilirsin . Gelecekten ümidi , beklentisi olmayan bir yürek bu acıya tahammül edemez , bunu da bilirsin .Hangi ümit diye sorma bana , bütün ümitler imanında saklı . İmanın var , demek ki ümidin var . Gideceğin yer , göreceğin cemal var . Senin menzilin var . Seni hasretle bekleyen cennet ehli var .Sana kucak açmış ebediyyet var .

Şimdi sus gönlüm . Sus ve teslim ol . Fani umutlarla tükenmekten vazgeç . Dünya buna değmeyecek kadar kısa . Sabır zamanı kısa . Bir şimşek ışığının parıltısı kadar kısa .

Unutma ey gönül , burası dünya .. Sefası da fani , cefası da ...Fakat ebediyyet var , ebedi vatan . Orada nankörler için hazırlanmış bir ateş mahzeni var ki , orada sabah olmayacak , horozlar da ötmeyecek . Orada sabretmek imkansız .

Öyleyse nankör olmaktan kork ve ey gönlüm , geçici elemlere ve imtihanlara sabret . Bilirim bu dünya bir imtihan yurdu , bir zindan . Ama duvarlarında daima ümide , kurtuluşa ,selamete açık iman ve ümit pencereleri var . Bu pencerelerden mesut geleceğini gör. Sen ki narin kanatlı bir kelebeksin .İlahi takdirin imtihanını minicik gövden de bulmuşsun . İlahi mukadderatın göklerinden gelen kaza oklarına hedefsin . Göklerin ve yerin yüklenmekten sakındığı " emanet" omuzlarında .Bazen belin bükülecek , dizlerin dermansız kalacak .Ama sakın sabrın tükenmesin ey gönlüm , ruhunu ebediyete taşıyorsun .

Sabret gönül , şurada karşı kıyıya ne kaldı ? Bu dünya zindanına muvakkaten mahkumsun , şükret ki müebbeden değil !...

Sabret gönlüm yol çok uzun değil , az kaldı...
 

mübtela1

Well-known member


Ve Peygamberini , Peygamberleri düşün . Sabır onların ahlakı . Bak , Yusuf'undan ayrı düşen gözü yaşlı Yakup Peygamber nasıl sabretmiş .Hz. Eyyub a.s. sabır ateşinde nasıl yanmış . Ve o sevgililer sevgilisi , ve O'nun mübarek sahabileri ...Hüzün yıllarında , Şibi muhasarasında , Taif'te ,Tebük'te , Bedir'de , Uhud'da ,Hendek savaşında sabır şerbetini nasıl yudum yudum içtiler. Bir adım sapmadan ,kalplerini sahibinden bir an ayırmadan nasıl ışıdılar , nasıl ışık verdiler ...Sakın sende yolundan şaşma ey gönül ; itaat et . İtaatında sabır ve sebat et .Zira bu yol sabırdan ibaret .

Şimdi sus gönlüm . Sus ve teslim ol . Fani umutlarla tükenmekten vazgeç . Dünya buna değmeyecek kadar kısa . Sabır zamanı kısa . Bir şimşek ışığının parıltısı kadar kısa .
Unutma ey gönül , burası dünya .. Sefası da fani , cefası da ...Fakat ebediyyet var , ebedi vatan . Orada nankörler için hazırlanmış bir ateş mahzeni var ki , orada sabah olmayacak , horozlar da ötmeyecek . Orada sabretmek imkansız .
Sabret gönül , şurada karşı kıyıya ne kaldı ? Bu dünya zindanına muvakkaten mahkumsun , şükret ki müebbeden değil !...

Sabret gönlüm yol çok uzun değil , az kaldı...

Allah sizdende razı olsun kardeşim, yüreğime değdi , sağlıcakla ve dua ile kalın..
 

teblið

Vefasýz
25967ca1553bccc870898f5f0de18325_1287652821.jpg


Sana emanet ettim yüreğimi.. her halimi!
Dünya kuyusunda Yusuf(AS)'ın teslimiyetini ihsan eyle bu bedene,
Yakup(AS)'ın, Yusuf(AS)'a hasreti gözyaşı oldu ömrüne, gözlerinden etti hasreti..
Sabır ile duâsı ile kavuşturdun hem Yusuf'una hem gören gözlerine..
Senin için akan gözyaşına talibim Ya İlahi..
Öyle yanayım ki..Yüreğimi aşkına kurban eyle!
Gözümün yaşı ile sabredenler gibi kavuşmak nasip eyle!
Sana kavuşmanın adı ise ölüm.. ölümü sevdir bana,
Soğuk deymesin şu dilime, en sıcak kelime olsun.. vuslatın adı..
Öyle yanayım ki.. Ya İlahi..
Ölümü özleyen bir beden de ben olayım!
Ölümlerin en güzeline talibim,Faniliğe rağbet ettirme,
Ömrüme ömür bereketi ver ki..
Ellerim boş gelmeyim o en güzel kavuşma anına..
Ömrümü tükettiğim yerlerin adını, malımı harcadığım yerlerin adını güzel eyle..
Bedenimi yıprattığım yolları hayır eyle,Hesabımı kolay, amelimi bol ve güzel eyle..
Öyle Yanayım ki.. Ya İlahi..
Senin için yaşayıp..
Senin için öleyim..
Öyle bir iman ver ki Ya İlahi..
Yalnızca senin için yanayım....
Amin..
 

NİSANUR

Well-known member
25967ca1553bccc870898f5f0de18325_1287652821.jpg


Sana emanet ettim yüreğimi.. her halimi!
Dünya kuyusunda Yusuf(AS)'ın teslimiyetini ihsan eyle bu bedene,
Yakup(AS)'ın, Yusuf(AS)'a hasreti gözyaşı oldu ömrüne, gözlerinden etti hasreti..
Sabır ile duâsı ile kavuşturdun hem Yusuf'una hem gören gözlerine..
Senin için akan gözyaşına talibim Ya İlahi..
Öyle yanayım ki..Yüreğimi aşkına kurban eyle!
Gözümün yaşı ile sabredenler gibi kavuşmak nasip eyle!
Sana kavuşmanın adı ise ölüm.. ölümü sevdir bana,
Soğuk deymesin şu dilime, en sıcak kelime olsun.. vuslatın adı..
Öyle yanayım ki.. Ya İlahi..
Ölümü özleyen bir beden de ben olayım!
Ölümlerin en güzeline talibim,Faniliğe rağbet ettirme,
Ömrüme ömür bereketi ver ki..
Ellerim boş gelmeyim o en güzel kavuşma anına..
Ömrümü tükettiğim yerlerin adını, malımı harcadığım yerlerin adını güzel eyle..
Bedenimi yıprattığım yolları hayır eyle,Hesabımı kolay, amelimi bol ve güzel eyle..
Öyle Yanayım ki.. Ya İlahi..
Senin için yaşayıp..
Senin için öleyim..
Öyle bir iman ver ki Ya İlahi..
Yalnızca senin için yanayım....
Amin..

Amin.. Amin.. elfü elfi Amin
 

teblið

Vefasýz
Sabır, hastalıkta EYYÜB
. hasrette YAKUB
zindanda YUSUF
ateşte İBRAHİM olmaktır.
Sabır, müjdedir..
Sabır, kötüyü def etme, iyiyi arama istidadıdır
Sabır, musibetlere karşı akl-ı selimin aldığı bir tedbir kararıdır.
Sabır, hakikatte sadakat ile salah bulmadır.
Sabır, kendine vefadır.
Sabır, imtihandır… bir arınma çabasıdır.
 

Muvahhid1

Well-known member
Çiçeksen;

baharı bekleyeceksin sabırla... Erken açmayacaksın! kış soğukları vurur ...
Baharın gelmesinden ümit kesip, toprağın karanlıklarına teslim olmayacaksın ... çürür, yokolursun ...
Sabır ... Rabbin halikiyyetine, ibdasına güveni, bir iç direnci koruyarak baharı bekleme eylemidir ...

Tohumsan;

toprağın bağrında saklanmaktır mukarrer bir vakte kadar sabır ...
Karanlığa boyun eğmemektir ... Üstündeki yük altında ezilmemektir...
Misyonunu unutmamaktır ...
Zamanı geldiğinde cidarı çatlatabilmek, toprağın üstüne doğru, ışığa doğru tırmanabilmektir .
"Rabbimin dilediği bir gün var, ışığa çıkmak içinyaratılış misyonumu ifa etmem için ...
"Bunu vird haline getirmektir sabır ...

Güneşsen;

bekleyeceksin karanlığın koynunda doğum anını ...
Enerjin yaratılış sırrında saklıdır ...Aydınlığı ve karanlığı yaratana teslim olacaksın

Baharsan;

kışın soğuklarında saklayacaksın binbir rengini, çiçeğini ...
Kış geçecek ve geleceksin ... Buzların içinde çıkacak kardelenler ...
Toprak bir ana rahmi gibi saklayacak seni ...
Ve kara topraktan al-mor menevşeler boy verecek ...
Sabrınbinbir tomurcuk demek ... yaprakların, yeşilin çağlayanlar gibi hayata koşması demek...
Kışın buzulları içinde iraden çürümeyecek, çözülmeyecek ...
Ebedi buzullaşmalara mahkum etmeyeceksin dünyayı ...

Bebeksen;

karanlıkları aşacaksın dünyaya gelmek için
sabredeceksin 9 ay, on gündamarlarında Rabbin verdiği sabır akacak...

Mü'minsen;

sabrı bir gönül dokusu olarak bileceksin ...
İmanın olmazsa olmaz boyutu olarak görecek
mü'minin her an ayakta kalabilme sırrı ...
ALLAH'a itimadın yüreğe yansıması olarak telakki edeceksin...

Alıntı.

 

memluk

Hatim Sorumlusu
Sana yöneldim YaRab…
Sana Dayandım…
sensin tek tesellim..umudum…
Sen varsın diye sabrediyorum...
karanlıklarımı aydınlatan ışığım…
buz tutmuş yanlarımı eriten güneşim…
Kapına geldim zift karası kalbimide yanıma alıp…
ferahlat kalbimi…
huzurunla donat yüreğimin her zerresini…
tut ellerimden…
tut ki yapamam
Sensiz.!!!!
 

memluk

Hatim Sorumlusu
Sabredeceğim elbet…
bilirim ki Rabbim kullarına altından kalkamayacağı yük vermez…
bu bir sınav.
ve ben bu sınavı alnımın akıyla en yüksek notla geçeceğim inşallah
Dua dua kalkacağım o yükün altından..
sabır sabır güç toplayacağım..
ve bir Besmele kuvvetiyle atacağım yükümü sırtımdan..
ezilmek yok..
güçsüz kalmak..
korkuya kapılıp kaçmak..
ağlayıp sızlanarak umudu tüketmek yok…
bana asla yakışmaz ümitsizlik..
bu gece uzun sürebilir..
ama elbette sabaha erecek..
ve bu kış benim sabrımın duayla birleşimine şahit olup çiçek çiçek umut umut baharı sunacak gönlüme…
 

Muvahhid1

Well-known member
Mümin kişinin durumu ne kadar şaşırtıcıdır. Zira her işi onun için bir hayırdır. Bu durum, sadece mümine hastır, başkasına değil: Ona memnun olacağı bir şey gelse şükreder, bu ise hayırdır; bir zarar gelse sabreder, bu da hayırdır. Kütüb-i Sitte
 

teblið

Vefasýz
Sabır miras kaldı Hz Yusuf`tan
Sevgi ihtiras oldu gömlegin yırttı arkasından


Sabır Mecnun oldu düştü cöllere
Sevgi Leyla oldu beyhude kaşı gözü kara


Sabır umman oldu Hz Nuh`un tufanında
Sevgi cile oldu inanmayan oglu Kenan`da


Sabırla büyüdü yüreklerde Hz Muhammed (s.a.v.)
Sevgi nur oldu, gül actı muştulandı çiçek çiçek


Sabır kırmızı gül, elvan elvan sevgilinin gönlünde
Sevgi ile actı, yediveren gülleri bahar yelinde


Sabır eden yürekler, bulur aşk ile felah
Sevgi ile dile gelir kalb '' La ilahe ill
icon_alllah.gif
''
 

teblið

Vefasýz
Olmaz gönlüm, olmaz öyle!

Keskin sirkenin akıbeti malûm. Dört mevsimi yaşayan bir cennetin bağrında büyüdün de sen, onun için böyle bir baharı ve yazı özlersin.

İstersin ki çabuk geçsin fırtınalı sonbahar, ayaza durmasın kışlar.

Dedim ya, sen dört mevsim hesabını yaparsın yaşarken duygularını.

Ama bilmelisin herkes buralı değil.


 

memluk

Hatim Sorumlusu
Ey gönül!...
Her şey, bu dünya alemine çıkmadan çok evvel yaratılmıştır.

Onların kârını, zararını Allah bilir.
Herşeyin ilki, sonu ona malûm, bir şeyin doğuşunu gördüğün gibi gün olur batışının da seyredersin.
Allah, yaptığını iyi bilir, yapacağı iş ona göre kolaydır. İşlerinde asla tenakuz bulamazsın.
Yaptıklarında yersizlik göremezsin.
Boş iş yapmaz.
Lüzumsuz şey yaratmamıştır, yaratmayacaktır.
Ona noksanlık izafe etmek caiz değildir.
İşlerini beğenmeyen kişinin aklına şaşılır.

 
Üst