Mesnevî’den Nasihatler-Özlü Sözler

hakka_yolcu

Well-known member
Mesnevî’den Nasihatler-Özlü Sözler <YUKARI>

-Ey oğul, bağı çöz; özgür ol! Ne zamana kadar altın ve gümüşün esiri olacaksın? (I,19)

-Merhamete nâil olmak istersen, zayıflara merhamet et! (I,822)

-İçinde pusu kurmuş olan nefis, kibir ve kin bakımından bütün insanlardan beterdir (I,906)

-Koyunun kurttan kaçmasına şaşılmaz; şaşılacak şey koyunun kurda gönül vermesidir. (I,1292)

-İnsan dostunu göremiyor, ayırt edemiyorsa kör olsun daha iyi. (I,1407)

-Sözün faydası yoksa söyleme! (I,1524)

-Söz söylemek için önce dinlemek gerekir. (I,1627)

-Şekilde-surette kalırsan putperestsin; her şeyin dış yüzünü bırak, mânâya bak!(I,2893)

-İnsanların savaşı, çocukların kavgasına benzer; hepsi de anlamsız ve saçmadır.(I,3435)

-Maksada sabırla erişilir, aceleyle değil! Sabret, doğrusunu Allah daha iyi bilir. (I,4003)

-Türk sağ oldukça mutlaka kendine bir otağ(ülke) bulur, hele bu Türk Hak kapısının değerli bir kulu olursa? (II,455)

-Çalışıp, kazanmak define bulmaya engel değil ya! Sen çalışmana devam et; eğer nasibin varsa define de arkandan gelsin. (II,735)

-Ben, bu çalışıp-çabalama dünyasında iyi huydan daha üstün bir şey görmedim.(II,810)

-Akılsız dost zaten düşmandır. (II,1734)

-Zafer için yardımcısı Allah olmayan kişiye tavşan bile aslan gibi görünür.(II,2298)

-Ey rüşvet alan! Sen fil yavrusu yemektesin; düşmanın olan o fil sonunda kökünü kazır, mahveder seni. (III,159)

-Nefis üç köşeli dikendir; nasıl koyarsan koy yine sana batar; ondan kurtulmanın imkânı var mı?(III,375)

-Buğday için, gökyüzünden buğday gönderenden ayrıldın ha!(III,431)

-Yer, gökyüzüyle düşmanlığa kalkışırsa çoraklaşır, ölü haline gelir.(III,,936)

-Adımımı nereye atacaksam bakar da öyle atarım; işte bu yüzden yanlıştan da kurtulurum, düşmekten de.(III,1753)

-Bütün bilimlerin özü “Mahşer günü ben kimim, ne hale geleceğim” ilmini bilmektir. (III,2654)

-Vay o kişiye ki nefsine uyar da lüzumsuz fetvalar verir. (III,3246)

-Helva kime nasipse o yer; parmakları uzun olan değil! (III,4532)

-Evlilikte iki kişinin birbirine denk olması lâzım; yoksa iş bozulur, geçim kalmaz.(IV,197)

-İyi huylu, kötü huylulara tahammül edip, onların kötülüğünü söylemeyendir. (IV,774)

-Belâların çoğu peygamberlere gelir. Çünkü ham kişileri yola getirmek zaten bir belâdır.(IV,2009)

-Otu ha çağırmışsın, ha çağırmamışsın ne fark eder? Ayağı toprağa çakılmış kalmıştır. (IV,2896)

-Kim işin sonunu görürse, yolda hiçbir zaman ayağı takılmaz. (IV,3371)

-Demircilik sanatını bilmeyen kişi, demirci ocağına yaklaşırsa sakalını, bıyığını yakar.(V,1381)

-Rızkı Allah’tan ara; ondan bundan değil!(V,1496)

-Allah sana bir el vermişse, bir iş yap, kazan da dostlarına yardımın dokunsun.(V,2420)

-Gönlün nâmertlikle dolu olduktan sonra sakalına ve bıyığına gülünür ancak!(V,2511)

-Tilki bir eşeği baştan çıkarıyorsa bırak çıkarsın. Sen eşek olma da üzülme! (V,2537)

-İyilik aradımı insanda kötü şey kalmaz ki! (VI,124)

-Allah için hizmette bulun; halkın kabul edip etmemesiyle ne işin var senin! (VI,845)

-Söz, dinleyene göre söylenir; terzi elbiseyi adamın boyuna göre diker. (VI,1241)

-Adaleti bilmeyen, kurt yavrusunu emziren keçiye benzer. (VI,1576)

-Kıyamet kurban gününe benzer; Mü’minlere bayram, öküzlere ise helâk olma günü. (VI,1876)

-Kurt çok zalimdir; ama hiç değilse hilesi yoktur. (VI,2472)

-Aynada çirkinliğini görünce aynaya kızma! (VI,3154)

-Evin içindeki acı su çeşmesi, dışarıdaki tatlı su ırmağından daha üstündür. (VI,3603)

-Niceleri kadın alarak Kârun gibi zengin oldu; niceleri de kadın yüzünden borçlandı gitti! (VI,3689)

-Hazırlığın olmadan bir madene bile girersen bir kuruş elde edemeden geri çıkarsın. (VI,4425)

-Sen ört ki, senin de ayıbını örtsünler. (VI,4526
 

harp

Well-known member
[FONT=verdana,sans-serif]Mevlana'nın söylediği ve günümüze kadar insanlığa ışık tutan sözlerinden bazıları:

· Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.
[/FONT]

[FONT=verdana,sans-serif]
· Şu dünyada yüzlerce ahmak, etek dolusu altın verir de, şeytandan dert satın alır.

. Vazifesini tam yerine getirmemiş olanın vicdan yarasına ne mazaretin devası ne ilacın şifası deva getirmiş...

. Aşk altın değildir, saklanmaz. Aşıkın bütün sırları meydandadır...

. Yeşillerden, çiçeklerden meydana gelen bahçe geçici, fakat akıllardan meydana gelen gül bahçesi hep yeşil ve güzeldir...

· Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok. Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok.

. Aşk, davaya benzer, cefa çekmek de şahide: Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki...

· Sen diri oldukça ölü yıkayıcı seni yıkar mı hiç?

· İsa'nın eşeğinden şeker esirgenmez ama eşek yaratılışı bakımından otu beğenir.

· Dert, insanı yokluğa götüren rahvan attır.

· Ehil olmayanlara sabretmek ehil olanları parlatır.

· Leş, bize göre rezildir ama, domuza, köpeğe şekerdir,helvadır.

· Kuzgun, bağda kuzgunca bağırır. Ama bülbül, kuzgun bağırıyor diye güzelim sesini keser mi hiç?

· Pisler, pisliklerini yapar ama sular da temizlemeye çalışır.

· Dikenden gül bitiren, kışı da bahar haline döndürür. Selviyi hür bir halde yücelten, kederi de sevinç haline sokabilir.

· Nasıl olur da deniz, köpeğin ağzından pislenir, nasıl olur da güneş üflemekle söner?

· Akıl padişahı kafesi kırdı mı, kuşların her biri bir yöne uçar.

· Tövbe bineği, şaşılacak bir binektir. Bir solukta aşağılık dünyadan göğe sıçrayıverir.
·
mail
O beden testisi ab-ı hayatla dopdolu, bu beden testisi ise ölüm zehiri ile. İçindekine bakarsan padişahsın, kabına bakarsan yolu yitirdin.

· Genişlik, sabırdan doğar.

· Korkunç bir Kurban Bayramı gibi olan kıyamet günü, müminlere,bayram günüdür, inek,öküzlere ölüm günü.

· Kim daha güzelse kıskançlığı daha fazla olur. Kıskançlık ateşten meydana gelir.

· Dünya tuzaktır. Yemi de istek. İstek tuzaklarından kaçının.

· Irmak suyunu tamamen içmenin imkanı yok ama susuzluğu giderecek kadar içmemenin de imkanı yok.

· Gürzü kendine vur. Benliğini, varlığımı kır gitsin. Çünkü bu ten gözü, kulağa tıkanmış pamuğa benzer.

· Ey altın sırmalarla süslü elbiseler giymeye, kemer takmaya alışmış nefsim ve kişiler. Sonunda sana da,bana da dikişsiz elbiseyi(kefeni) giydirecekler.

· Eşeğe, katır boncuğuyla inci birdir. Zaten o eşek, inciyle denizin varlığından da şüphe eder.

· Birisi güzel bir söz söylüyorsa bu, dinleyenin dinlemesinden, anlamasından ileri gelir.

· Oruç tutmak güçtür, çetindir ama Allah'ın kulu kendisinden uzaklaştırmasından, bir derde uğratmasından daha iyidir.

· Ayın, geceye sabretmesi, onu apaydın eder. Gülün, dikene sabretmesi, güle güzel bir koku verir. Arslanın, sabredip pislik içinde beklemesi, onu deve yavrusu ile doyurur.

· Zahidin kıblesi, lütuf, kerem sahibi Allah'tır.Tamahkarın kıblesi ise altın torbası.

. Allah ile olduktan sonra ölüm de, ömür de hoştur...

· Sarhoş, cinayeti yapar da sonra "özrüm vardı, kendimde değildim"der. Kendinde olmayış,kendiliğinden gelmedi sana,onu sen çağırdın.

· İnsan gözdür, görüştür, gerisi ettir. İnsanın gözü neyi görüyorsa, değeri o kadardır.

· Birinin başına toprak saçsan başı yarılmaz. Suyu başına döksen, başı kırılmaz. Toprakla, suyla baş yarmak istiyorsan, toprağı suya karıştırıp kerpiç yapman gerek.

· Yoldaki bir tepecik seni bunaltmış,oysa önünde yüzlerce dağ var.

· Kabuğu kırılan sedef üzüntü vermesin sana, içinde inci vardır.
[/FONT]
 
Üst