müdavim
Üye Sorumlusu
Belleğimizi Geliştirmek Mümkün mü?
1993 yılının Ağustos ayında Londra’da yapılan II. Dünya Bellek Şampiyonası’nın birincisi, 2 dakikalık aralıklarla sunulan 100 sayıyı ezberlemiş ve yarım saat içinde 1002 adet çift sayı üretebilmiştir. Ayrıca, bir saat içinde 8 deste oyun kağıdının sırasını ezberlemiş ve hatasız olarak hatırlayabilmiştir. Yarışmanın ikincisi, 100 kişinin ismini 15 dakika içinde öğrenerek doğru bir şekilde sıralayabilmiştir. Şampiyonaya katılan diğer bir yarışmacı ise Blackpool’daki otellere ait 15.000 telefon numarasını ezbere söylemiştir (Valentine ve Wilding, 1994). Rajan Srinivasan Mahadevan, 2.5 saat içinde 31.811 sayıyı hatırlayarak Guiness Rekorlar Kitabına girmeyi başarmıştır. Rajan’ın bellek performansı üzerinde Thompson ve arkadaşları tarafından yapılan çalışmalar, onun sayı dizisi uzamı (digit span), harf uzamı (letter span) ve uzun listeleri hatırlamayı içeren bir çok bellek görevinde normal deneklerden oldukça üstün olduğunu göstermiştir. Rajan’ın babası, Profesör Thompson’a gönderdiği mektupta oğullarının üstün bellek performansını, ilk kez kızlarının doğum günü için verdikleri küçük bir partide farkettiklerini yazmıştır. O zaman 5 yaş 9 aylık olan Rajan, parti bittikten sonra partiye gelen 20 aracın plakasını ve bunların kimlere ait olduğunu hatırlayabilmiştir (Haberlandt, 1994).
Luria’nın (1968) "Bir Mnemonistin Zihni" (The Mind of a Mnemonist) adlı kitabında, yaşamını ve başarılarını anlattığı meşhur deneği Shereshevskii, 100 x 100’lük bir sayı matrisini, sağdan sola, soldan sağa ve yukarıdan aşağıya ezberleyebilmektedir. Shereshevskii, en küçükleri de dahil olmak üzere hiç bir ayrıntıyı unutmamakta ve her şeyi hatırlayabilmektedir.
Ericsson, Chase ve Faloon (1980), bellek yeteneğinin nasıl kazanıldığını analiz ettikleri bir çalışmada, üniversite öğrencisi olan bir koşucuya, sayıları çeşitli yarışmaların bitiş süresi olarak kodlamayı öğretmişlerdir. Örneğin 3492 şeklindeki bir diziyi denek, bir yarışın "3 dakika 49 nokta 2 sn" olan bitiş süresi olarak ezberlemiştir. İlerleyen eğitim aşamalarında denek, bitiş sürelerini yaş (örn., 893; "89 nokta 3"; çok yaşlı bir adam) ve tarih bilgisi (örn., 1944; II. Dünya savaşının sonuna yakın) ile desteklemeyi öğrenmiştir. Eğitimin başlangıcında denek, kendisine gösterilen sayı dizilerinin 6 veya 7’sini hatırlarken, eğitimin sonlarına doğru en az 79’unu doğru olarak hatırlayabilir hale gelmiştir.
Üstün bir bellek performansı nasıl sağlanabilir? Bellek şampiyonlarının normal bir belleğe sahip olan insanlardan farkı var mıdır? Hiç, bir bilgiyi hangi kitapta okuduğunuzu hatırlamak için öncelikle o bilgiyi, kitabın hangi bölümünde ya da sayfanın neresinde okuduğunuzu hatırlamaya çalıştığınız oldu mu? Bazen sınıf arkadaşlarınızın isimlerini hatırlamak istediğinizde, sınıftaki sıralardan zihinsel olarak geçip her birinin yüzünü gözünüzde canlandırdığınız oldu mu?
Belleğimizin depolama ve işleme faaliyetlerini ancak sınırlı nitelikte gerçekleştirebilmesi, hatırlama yeteneğimizin bizi yanıltabildiğine ilişkin örneklerin yaşanması, hatırlamaya yardımcı stratejiler kullanarak bellek performansının geliştirilebilmesine yönelik araştırmalara yol açmaktadır. Bu konuda yapılan araştırmalar "mnemonik teknik veya sistem"lerin kullanımını içermektedir.
Mnemonik terimi, hatırlamaya yardımcı strateji kullanımını ifade etmektedir. Bu terim Eski Yunan’da bellek tanrıçası olarak bilinen "Mnemosyne"den gelmektedir. Eski Yunan hatipleri uzun konuşmaları hatırlamak için çeşitli stratejilerden yararlanmışlar ve özellikle yerleşim (loci) tekniği olarak bilinen mnemonik tekniği kullanmışlardır (Higbee, 1977). Mnemonik teknikler aracılığıyla, kişi için anlamsız olan ya da düşük anlamlılığa sahip olan malzemeler anlamlı hale getirilmektedir. Bu tekniklerin temelinde, bellekte daha önceden hazır bulunan malzemelerin, bilinmeyen ya da yeni sunulan malzemeleri çağrıştırması yatmaktadır (Anderson, 1980). Higbee’ye (1977) göre, mnemonik teknik veya sistemler, öğrenme ve bellek ilkelerini kullanan bellekteki bilgilere kolaylıkla ulaşmayı sağlayan zihinsel dosyalama sistemleridir (mental filing systems).
Pavio (1971) mnemonik tekniklerin temelinde en az üç önemli sayıltının yer aldığını belirtmektedir. Sayıltılardan ilkine göre, somut nesneler somut olmayanlardan daha iyi hatırlanır. İkinci sayıltıya göre, hatırlanması gereken malzemelerle somut nesneler arasında bağ kurulması, malzemelerin hatırlanması açısından yararlıdır. Üçüncü olarak somut nesnelerin görsel imgeleri, sözel malzemelerin hatırlanmasını kolaylaştıran araçlar olarak hizmet eder. Bu sayıltılardan hareketle bellekte daha fazla bilginin tutulabilmesini sağlayabilmek için mnemonik sistemlerde aşağıda belirtilen bellek geliştirme ilkelerinden yararlanılmaktadır:
Anlamlılık
Mnemonik tekniklerde; uyaklar (rhymes), örüntüler (patterns) ve çağrışımlar (associations) kullanılır. Bu yolla hatırlanması gereken malzemelerin daha anlamlı hale getirilmesi amaçlanmaktadır. Hatırlanması gereken malzemelerin birey için anlamlı hale gelmesi, bu malzemelerin hatırlanmasını kolaylaştırmaktadır (Hunt ve Love, 1987; Levin, 1989; Mitchell ve Hunt, 1989).
Organizasyon
Bütün mnemonik sistemlerde, belleğe kaydedilen malzemelerin öncelikle belirli bir organizasyon içinde sıralanması amaçlanır (Anderson, 1980). Bilgi, belleğe belirli bir organizasyon içinde kaydedildiği zaman gerektiğinde bu organizasyona göre, sistematik bir biçimde geri getirilmesi mümkün olabilmektedir (Higbee, 1977).
Çağrışım
Mnemonik sistemlerde bellekte daha önce hazır bulunan malzemelerle, belleğe yeni kaydedilenler arasında çağrışım kurulur. Çağrışım ilkesi bütün mnemonik sistemlerin temelini oluşturmaktadır (Luria, 1968; Higbee, 1977).
Zihinde Canlandırma
Zihinde canlandırma (visualization), diğer bir deyişle nesnelerin zihinde resimsel olarak temsili, mnemonik tekniklerde oldukça önemli bir rol oynamaktadır. Daha önce bellekte yer alan malzemelerin yenilerine bağlanmasıyla oluşan ilişkiler bu ilke uyarınca görülür hale gelmektedir. M.Ö. 477’de Keos’lu ozan Simonides, görsel ya da resimsel imgelerin belleğin işleyişini kolaylaştırdığını ve iyi bir belleğe sahip olmak için bunun gerekli olduğunu fark etmiştir (Signoret, 1982). Yapılan araştırmalar zihinde canlandırmanın hatırlamayı arttırdığını göstermektedir (Lesgold ve Goldman, 1973; Morrison, 1988; Mitchell ve Hunt, 1989; Pavio, 1971).
Dikkat ve İlgi
Mnemonik sistemlerde mümkün olduğu kadar dikkat çekici ve ilginç çağrışımlar kullanmak gerekir. Bu durum kişide canlı görsel imgelerin oluşmasına katkıda bulunur. Örneğin, köpek ve süpürge kelimelerini hatırlamak için köpek ve süpürge kelimelerini sadece birlikte düşünmek veya elinde süpürge olan biri tarafından kovalanan bir köpek düşünmek yerine, bir süpürge tarafından süpürülen bir köpek düşünmek daha ilginçtir (Higbee, 1977). Dikkat çekici imgeler, garip ve biricik olma eğilimi gösterirler. Bir imgenin biricikliği ise, onun bellekte daha uzun süre kalmasına yol açmaktadır (Lesgold ve Goldman, 1973).
Yukarıda özetlenen ilkeler üzerine temellenen ve bellek araştırmacıları tarafından sıklıkla kullanılan genel bazı mnemonik teknikler şunlardır:
1993 yılının Ağustos ayında Londra’da yapılan II. Dünya Bellek Şampiyonası’nın birincisi, 2 dakikalık aralıklarla sunulan 100 sayıyı ezberlemiş ve yarım saat içinde 1002 adet çift sayı üretebilmiştir. Ayrıca, bir saat içinde 8 deste oyun kağıdının sırasını ezberlemiş ve hatasız olarak hatırlayabilmiştir. Yarışmanın ikincisi, 100 kişinin ismini 15 dakika içinde öğrenerek doğru bir şekilde sıralayabilmiştir. Şampiyonaya katılan diğer bir yarışmacı ise Blackpool’daki otellere ait 15.000 telefon numarasını ezbere söylemiştir (Valentine ve Wilding, 1994). Rajan Srinivasan Mahadevan, 2.5 saat içinde 31.811 sayıyı hatırlayarak Guiness Rekorlar Kitabına girmeyi başarmıştır. Rajan’ın bellek performansı üzerinde Thompson ve arkadaşları tarafından yapılan çalışmalar, onun sayı dizisi uzamı (digit span), harf uzamı (letter span) ve uzun listeleri hatırlamayı içeren bir çok bellek görevinde normal deneklerden oldukça üstün olduğunu göstermiştir. Rajan’ın babası, Profesör Thompson’a gönderdiği mektupta oğullarının üstün bellek performansını, ilk kez kızlarının doğum günü için verdikleri küçük bir partide farkettiklerini yazmıştır. O zaman 5 yaş 9 aylık olan Rajan, parti bittikten sonra partiye gelen 20 aracın plakasını ve bunların kimlere ait olduğunu hatırlayabilmiştir (Haberlandt, 1994).
Luria’nın (1968) "Bir Mnemonistin Zihni" (The Mind of a Mnemonist) adlı kitabında, yaşamını ve başarılarını anlattığı meşhur deneği Shereshevskii, 100 x 100’lük bir sayı matrisini, sağdan sola, soldan sağa ve yukarıdan aşağıya ezberleyebilmektedir. Shereshevskii, en küçükleri de dahil olmak üzere hiç bir ayrıntıyı unutmamakta ve her şeyi hatırlayabilmektedir.
Ericsson, Chase ve Faloon (1980), bellek yeteneğinin nasıl kazanıldığını analiz ettikleri bir çalışmada, üniversite öğrencisi olan bir koşucuya, sayıları çeşitli yarışmaların bitiş süresi olarak kodlamayı öğretmişlerdir. Örneğin 3492 şeklindeki bir diziyi denek, bir yarışın "3 dakika 49 nokta 2 sn" olan bitiş süresi olarak ezberlemiştir. İlerleyen eğitim aşamalarında denek, bitiş sürelerini yaş (örn., 893; "89 nokta 3"; çok yaşlı bir adam) ve tarih bilgisi (örn., 1944; II. Dünya savaşının sonuna yakın) ile desteklemeyi öğrenmiştir. Eğitimin başlangıcında denek, kendisine gösterilen sayı dizilerinin 6 veya 7’sini hatırlarken, eğitimin sonlarına doğru en az 79’unu doğru olarak hatırlayabilir hale gelmiştir.
Üstün bir bellek performansı nasıl sağlanabilir? Bellek şampiyonlarının normal bir belleğe sahip olan insanlardan farkı var mıdır? Hiç, bir bilgiyi hangi kitapta okuduğunuzu hatırlamak için öncelikle o bilgiyi, kitabın hangi bölümünde ya da sayfanın neresinde okuduğunuzu hatırlamaya çalıştığınız oldu mu? Bazen sınıf arkadaşlarınızın isimlerini hatırlamak istediğinizde, sınıftaki sıralardan zihinsel olarak geçip her birinin yüzünü gözünüzde canlandırdığınız oldu mu?
Belleğimizin depolama ve işleme faaliyetlerini ancak sınırlı nitelikte gerçekleştirebilmesi, hatırlama yeteneğimizin bizi yanıltabildiğine ilişkin örneklerin yaşanması, hatırlamaya yardımcı stratejiler kullanarak bellek performansının geliştirilebilmesine yönelik araştırmalara yol açmaktadır. Bu konuda yapılan araştırmalar "mnemonik teknik veya sistem"lerin kullanımını içermektedir.
Mnemonik terimi, hatırlamaya yardımcı strateji kullanımını ifade etmektedir. Bu terim Eski Yunan’da bellek tanrıçası olarak bilinen "Mnemosyne"den gelmektedir. Eski Yunan hatipleri uzun konuşmaları hatırlamak için çeşitli stratejilerden yararlanmışlar ve özellikle yerleşim (loci) tekniği olarak bilinen mnemonik tekniği kullanmışlardır (Higbee, 1977). Mnemonik teknikler aracılığıyla, kişi için anlamsız olan ya da düşük anlamlılığa sahip olan malzemeler anlamlı hale getirilmektedir. Bu tekniklerin temelinde, bellekte daha önceden hazır bulunan malzemelerin, bilinmeyen ya da yeni sunulan malzemeleri çağrıştırması yatmaktadır (Anderson, 1980). Higbee’ye (1977) göre, mnemonik teknik veya sistemler, öğrenme ve bellek ilkelerini kullanan bellekteki bilgilere kolaylıkla ulaşmayı sağlayan zihinsel dosyalama sistemleridir (mental filing systems).
Pavio (1971) mnemonik tekniklerin temelinde en az üç önemli sayıltının yer aldığını belirtmektedir. Sayıltılardan ilkine göre, somut nesneler somut olmayanlardan daha iyi hatırlanır. İkinci sayıltıya göre, hatırlanması gereken malzemelerle somut nesneler arasında bağ kurulması, malzemelerin hatırlanması açısından yararlıdır. Üçüncü olarak somut nesnelerin görsel imgeleri, sözel malzemelerin hatırlanmasını kolaylaştıran araçlar olarak hizmet eder. Bu sayıltılardan hareketle bellekte daha fazla bilginin tutulabilmesini sağlayabilmek için mnemonik sistemlerde aşağıda belirtilen bellek geliştirme ilkelerinden yararlanılmaktadır:
Anlamlılık
Mnemonik tekniklerde; uyaklar (rhymes), örüntüler (patterns) ve çağrışımlar (associations) kullanılır. Bu yolla hatırlanması gereken malzemelerin daha anlamlı hale getirilmesi amaçlanmaktadır. Hatırlanması gereken malzemelerin birey için anlamlı hale gelmesi, bu malzemelerin hatırlanmasını kolaylaştırmaktadır (Hunt ve Love, 1987; Levin, 1989; Mitchell ve Hunt, 1989).
Organizasyon
Bütün mnemonik sistemlerde, belleğe kaydedilen malzemelerin öncelikle belirli bir organizasyon içinde sıralanması amaçlanır (Anderson, 1980). Bilgi, belleğe belirli bir organizasyon içinde kaydedildiği zaman gerektiğinde bu organizasyona göre, sistematik bir biçimde geri getirilmesi mümkün olabilmektedir (Higbee, 1977).
Çağrışım
Mnemonik sistemlerde bellekte daha önce hazır bulunan malzemelerle, belleğe yeni kaydedilenler arasında çağrışım kurulur. Çağrışım ilkesi bütün mnemonik sistemlerin temelini oluşturmaktadır (Luria, 1968; Higbee, 1977).
Zihinde Canlandırma
Zihinde canlandırma (visualization), diğer bir deyişle nesnelerin zihinde resimsel olarak temsili, mnemonik tekniklerde oldukça önemli bir rol oynamaktadır. Daha önce bellekte yer alan malzemelerin yenilerine bağlanmasıyla oluşan ilişkiler bu ilke uyarınca görülür hale gelmektedir. M.Ö. 477’de Keos’lu ozan Simonides, görsel ya da resimsel imgelerin belleğin işleyişini kolaylaştırdığını ve iyi bir belleğe sahip olmak için bunun gerekli olduğunu fark etmiştir (Signoret, 1982). Yapılan araştırmalar zihinde canlandırmanın hatırlamayı arttırdığını göstermektedir (Lesgold ve Goldman, 1973; Morrison, 1988; Mitchell ve Hunt, 1989; Pavio, 1971).
Dikkat ve İlgi
Mnemonik sistemlerde mümkün olduğu kadar dikkat çekici ve ilginç çağrışımlar kullanmak gerekir. Bu durum kişide canlı görsel imgelerin oluşmasına katkıda bulunur. Örneğin, köpek ve süpürge kelimelerini hatırlamak için köpek ve süpürge kelimelerini sadece birlikte düşünmek veya elinde süpürge olan biri tarafından kovalanan bir köpek düşünmek yerine, bir süpürge tarafından süpürülen bir köpek düşünmek daha ilginçtir (Higbee, 1977). Dikkat çekici imgeler, garip ve biricik olma eğilimi gösterirler. Bir imgenin biricikliği ise, onun bellekte daha uzun süre kalmasına yol açmaktadır (Lesgold ve Goldman, 1973).
Yukarıda özetlenen ilkeler üzerine temellenen ve bellek araştırmacıları tarafından sıklıkla kullanılan genel bazı mnemonik teknikler şunlardır: