Kelime Analizi 198: Dinâr

kenz-i mahfi

Sorumlu
DİNAR (Yunanca) (دينار)

Altın liranın dörtte biri değerinde olan eski bir para birimidir. Bugün halen Bahreyn, Cezayir, Irak, Kuveyt, Libya, Tunur, Ürdün, Yemen, Sırbistan gibi ülkelerde para birimi olarak kullanılmaktadır.

Kelime kökeni olarak Yunanca olup "denarius" (aureus) kelimesinin Arapça'ya geçmiş halidir. İslam dünyasında genellikle altın para karşılığı olarak kullanılmıştır.

Latince'de "decem" kelimesi "on" demektir. Yine Latince'de "deni" kelimesi "onar, onlu" manasına gelmektedir. Latince "denarius" kelimesinin kökeni de bu kelimedir.

Kamus-u Osmani'de "dinâr" kelimesi için "fil-asıl yunancadır. Sikkeli altın, şer'an on dirhem şer'i sîm-i hâlis kıymetinde olan altına ıtlak olunur ki cem'i "denanir"dir.

Yerleşim birimi olarak Afyonkarahisar iline bağlı bir ilçe olan Dinar bulunmaktadır.

Dinar, aslında bir Bizans para birimidir. Kelimenin çoğulu "denanir" kelimesidir. Constantin tarafından "solidus" adıyla basılan ve ağırlığı 4,5479 gr olan bu altın sikke daha sonra nomisma, besante, denarion, xriseon veya denarius aureus adlarıyla anılmıştır. Cahiliye döneminde Suriye ile ticari münasebetlerde bulunan Mekkeliler tarafından kullanılmıştır. Cahiliye Arapları Roma altın sikkesini tanımış ve kullanmışlardır.

"Dinâr" kelimesi Kur'an-ı Kerim'de Ali İmran Suresi'nin 75.ayetinde geçmektedir. Ayetin meali şöyledir. "Kitap ehlinden öylesi vardır ki, kendisine bir yük altın emanet etsen onu (noksansız olarak) sana öder. Öylesi de vardır ki, ona emanet olarak bir altın versen, sen üzerine ayak direyip ısrar etmedikçe, onu sana geri vermez. Bunun sebebi şudur: Onlar dediler ki. Cahil Araplar'ın malını almakta bize günah ve sorumluluk yoktur. "Onlar bile bile Allah'a karşı yalan söylerler." Bu ayette altın para karşılığı olarak "dinâr" kelimesi kullanılmıştır.

İslamiyetten önce Arabistan'da İran, Roma ve Güney Arabistan sikkeleri kullanılmaktaydı. Altın para birimi miskal; gümüş para birimi dirhem ve bakır gibi madenlerin para birimi ise fels'dir.

Dinar, bir fıkıh ıstılahı olarak 10 şer'î dirhem yani 28 gram halis gümüş kıymetindeki para birimini ifade etmektedir. Bir mislak ağırlığındaki altın sikke için de kullanılmıştır.

Yabancı paraların tedavülden kaldırılarak yerine İslam parasının basılması Emevi Halifesi Abdülmelik bin Mervan zamanına rastlamaktadır. Emeviler zamanında sikke ıstılahatı yapılarak dinarlar itina ile basılmıştır. Gerçek ağırlıkları 4,25 gram olarak belirlenmiştir. Bu ağırlık ise son devir Atina drahmisine dayanan o zamanki Bizans solidosuna eşit bir ağırlıktı.

Osmanlı Devleti zamanında bastırılan altın sikkelere dinar denilmemiştir. Bu sikkelere Moğolca bir kelime olan "altın" tabiri kullanılmıştır. Osmanlı Devleti'nde ilk altın para Fatih Sultan Mehmet zamanında basılmıştır.

Araplar ve diğer İslam beldeleri gümüş sikkeye "dirhem" adını verdikleri halde, Osmanlılar bunu terk ederek yerine akçe ve gümüş para tabirini kullanmışlardır.

Risale-i Nur’da “dinâr” kelimesi para birimi olarak sadece Sözler 722.sayfada geçmektedir. İbare şöyledir. “Hem bahemdir bir dinar ve bir dirhem o lezzet berhem-zened eleme olur merhem”

Kur’an-ı Kerim ve Risale-i Nur Külliyatı’nda 1 defa zikredilmekle tevafuk etmektedir.

Yerleşim yeri olarak ise “Dinar” kelimesi 5 defa zikredilmiştir.
 
Üst