Kelime Analizi 188: Kartal

kenz-i mahfi

Sorumlu
KARTAL (Türkçe)

Kelime manası olarak, genellikle kızıl siyah tüylü, çok güçlü, yuvasını yüksek kayalıklar üzerinde kuran, iri, yırtıcı bir kuş türüdür.

Kartallar, dünyanın hemen her yerinde bulunmaktadırlar. Bir çok türü mevcuttur. Üst gagaları çengel gibi kıvrık, ayakları güçlü ve keskin pençeleri vardır. Yükseklerde yuva yapar ve gündüz avlanırlar.

Kelime kökeni olarak Türkçe "kara" (siyah) kelimesi ile "tal" (Sırt, gövde" kelimelerinin birleşmesinden meydana gelmektedir.

Türk Lehçelerinden Türkiye Lehçesi ve Azeri Lehçesi haricindekilerin hemen hemen hepsinde "kartal" için "bürküt" ve benzeri kelimeler kullanılmaktadır. Bu kelime Türkçe olup, "örtmek" anlamına gelen "bür" kelimesinden türetilmiştir. Moğolca'da "büreg" kelimesi "karanlık" demektir. Bundan dolayı bürkütler (kartallar) genellikle siyah tasvir edilmiştir. Şaman inanışında bürküt (merküt) kuşunun güneşi temsil ettiğine inanılır. Şamanizimde yeniden doğuşu, ebedi yaşam, ölümsüzlüğü, Güneşin doğuşunu simgelemektedir.

Türklerin kültüründe yırtıcı kuşların simgesi olarak kartal görülmektedir. Bunun bir sebebi ise yırtıcı kuşlar içinde daha büyük ve daha güçlü olanıdır. Kafa yapıları büyük olduğu gibi, kendilerinden daha ağır avları taşıyabilmektedirler. Görme kabiliyetleri ise çok gelişmiştir. Türklerin inanışına göre ölümsüzlüğü, bereketi, bolluğu temsil etmektedir.

Kazakistan'ın bayrağında sırtında güneşi taşıyan bir kartal motifi vardır. Bu kartal özgürlüğü simgelemektedir.

Arnavutluk, Sırbistan ve Karadağ ülkelerinin bayraklarında çift başlı kartal motifi bulunmaktadır. Çift başlı kartal, doğu ve batının hakimiyetini simgelemektedir. İşin ilginç tarafı çift başlı kartal motifini kullanan bu devletlerin birbiriyle komşu olmalarıdır. Dünyada sadece bu üç devletin bayrağında çift başlı kartal bulunmaktadır.

Mısır bayrağının ortasında kartal motifi bulunmaktadır. Bu motif Eyyübileri temsil etmektedir. Selahattin Eyyübi'nin taşıdığı sultanlık armasında kartal resmi vardır.

Kuzey Amerika ülkesi olan Meksika'nın bayrağında kartal motifi bulunmaktadır. Yine Güney Afrika ülkesi olan Zambiya'nın bayrağında kartal motifi bulunmaktadır. Bu bayraktaki turuncu renkli kartal, ülkenin yer altı zenginliğini bilhassa bakırı temsil etmektedir. Kartalın üzerindeki şeritler ise özgürlüğü ifade etmektedir.

Çin, Hun, Sümer, Hitit, Aztek, Japon, Hint, Avrupa kültürlerinde kartal kutsal kabul edilmiş ve kötülüğün düşmanı ve sembolü olarak kullanılmıştır. Mısır ve İran geneleklerinde güneş tanrısı, Yunan mitolojisinde ise Zeus'un simgesi olarak kabul edilmiştir. Eski Türkler kartal ve diğer avcı kuşları koruyucu ruh olarak kabul etmişlerdir. İslamiyetin kabulünden sonra da kartala yüklenen manalara devam etmiştir. Karahanlı Devleti döneminde bilhassa bu manalar devam etmiştir. Kartal, Dede Korkut hikayelerinde iyiliğin, özgürlüğün ve yiğitliğin sembolü olmuştur. Hun, Göktürk, Uygur, Avar, Abbasiler, Gazneliler, Fatımiler, Eyyübiler ve Büyük Selçuklu Devleti dönemlerinde nazarlık, tılsım, kudret ve kuvvet simgesi olarak kullanılmıştır.
 

kenz-i mahfi

Sorumlu
Anadolu'da ve diğer coğrafyalarda kurulan Türk devletlerinde, dokumalarda, mimari eserlerde, paralarda, ahşap ve madeni eşyalarda işlenen tek başlı ve çift başlı kartal motifi bulunmaktadır.

Erzurum Çifte Minareli Medrese ve Yakutiye Medresesinin taç kapısının yanlarında, Kayseri Döner Kümbet'te hakimiyet simgesi olarak, Diyarbakır Kalesi'ndeki Ulubeden ve Yedikardeş Burcu'nda devlet armaları olarak kullanılmıştır. Selçuklu Devleti döneminde kartal motifi sıklıkla kullanılmasına rağmen Osmanlı Devleti eserlerinde kartal motifine pek rastlanmamıştır.

Avrupa'daki bazı devletlerin (Moldova, Sırbistan, Karadağ ve Arnavutluk) bayraklarında bulunan kartal motifi, Avrupa'ya göç eden Türklerin etkisiyledir. Bilhassa kartal motifi Selçuklu Devleti'nde en üst düzeyde idi. Çift başlı kartal Selçuklu Devletinin bayrağında ve armalarında yer almıştır. Çift başlı kartala Sümerler ve Hititlilerde rastlanmaktadır. Daha sonraları Akadlara, Asurlulara, Sasanilere ve Bizansa geçmiştir. Çift başlı kartal Avrupa ülkeleri olan Sırbistan, Karadağ ve Arnavutluk'un bayraklarında yer almış ve günümüzde pek çok kentlerin ve kuruluşların arma ve amblemlerinde yer almaktadır.

Kartal, kuşlar arasında ululuk ve yükseklik timsalidir. Bundan dolayı Türkler, kılıç kabzalarında çift başlı kartal motifi kullanmışlardır. Anadoluda ve eski Türk medeniyetlerinde çift başlı kartal motifi sevilerek kullanılmıştır. Artuklu sikkelerinde çift başlı kartal kullanıldığı gibi Anadolu Selçuklu yapılarında bilhassa surlar, cami ve medreselerde, saraylarda süsleme sanatı olarak kullanılmıştır. Bizans devletinde çift başlı kartalın kullanıldığı görülmektedir. Avrupada soyluluk simgesi olarak kullanılmaktadır. Eskiden Almanya, Avusturya-Macaristan ve Rusya İmparatorluklarının devlet armalarında kullanılmıştır.

Kartala, sadakat, iyilik, cesaret ve koruyucu ruh manaları yüklenmiştir. Kartala, Türkler tarafından tapılmadığı için camilerin dış cephelerinde süsleme sanatı olarak kullanılmıştır. Milli bir sembol olarak kullanılmıştır.

Eski medeniyetlerin pek çoğunda mitolojik olarak güneşin yaratıcısı ya da güneşin kendisi olarak tasvir edilmiştir. Ölülerin ruhunu öbür dünyaya taşıdığına inanılan kartalın gelecekten haber verdiği de düşünülmüştür.
 

kenz-i mahfi

Sorumlu
Risale-i Nur'da "kartal" kelimesi toplam 12 defa zikredilmiştir. Bunlar;
1.Eğer desen: "Sen necisin, bu meşahire karşı meydana çıkıyorsun? Sen bir sinek gibi olup da, kartalların uçmalarına karışıyorsun?" Ben de derim ki: "Kur'an gibi bir üstad-ı ezeliyem varken, dalalet-âlûd felsefenin ve evham-âlûd aklın şakirdleri olan o kartallara, hakikat ve marifet yolunda, sinek kanadı kadar da kıymet vermeye mecbur değilim. (Sözler sayfa 545)
2.Hem ruy-i zeminin sıhhiye memurları hükmünde ve bedevi hayvanatın cenazelerini kaldırmakla muvazzaf kartal gibi âkilü'l-lahm kuşlara bir günlük mesafeden bir hayvan cenazesinin vücudu, o sevk-i kaderî ile ve o hiss-i kabl'l-vuku ilhamıyla ve o saika-i ilahi ile bildirilir ve bulurlar. (Mektubat, sayfa 348)
3.Demek bu saray-ı âlem ve bu fabrika-i kâinat, İsm-i Kuddûs'ün bir cilve-i a'zamına mazhardır ki, o tanzif-i kudsi'den gelen emirleri, değil yalnız denizlerin âkilü'l-lahm tanzifatçıları ve karaların kartalları, belki kurtlar ve karıncalar gibi cenazeleri toplayan sıhhiye memurları dahi dinliyorlar. (Lem'alar, sayfa 305)
4....mahlukatın bütün taifeleri, gayet muntazam ve muhteşem bir ordu-yu Rabbanî ve masnuatın bütün kabileleri mikroptan, karıncadan tâ gergedana, tâ kartallara, tâ seyyarata kadar Sultan-ı Ezelî'nin gayet vazifeperver memurları olduğu bilinmesi ve herşey, âyinedarlık ve intisab cihetiyle binler derece kıymet-i şahsiyesinden daha yüksek kıymet almaları... (Şualar, sayfa 12)
5.hem kuşların misal-i musağğarları olan sineklerden tâ numune-i ekberleri olan kartallara kadar hadsiz efradlarını yaratmak ve hava aleminde, seyahat ve yaşamalarına yardım eden cihazatı verip gezdirmek... .....sineği kartal sisteminde ve çekirdeği ağacın mahiyetinde ve bir ağacı bir bahçe suretinde ve bir bahçeyi bir bahar san'atında ve bir baharı bir haşir vaziyetinde suhuletle icad eder. (Şualar, sayfa 162.)
6.Ve kolayca bir sineği, koca kartal kuşu sisteminde yaratır. (Şualar, 660)
7.Kolayca bir anda sineği kartal sisteminde, bir insanı küçük bir kâinat sisteminde icad eder. (Şualar, sayfa 662)
8.Evet bir tavuk kendi uçuşuyla, şahinin veya kartalın uçuşlarını taklid ve tercüme edemez. (Mesnevi-i Nuriye, sayfa 5)
9.Fakat kuşlardan yalnız sineği gören, tanıyan bir mikrop, kartalı gördüğü zaman "Bu kuş değildir" der. Çünkü sinekteki şeyler onda yoktur. (Mesnevi-i Nuriye, sayfa 184)
10.Manen onlara denildi: "Siz, sinek kanadı kadar zararı olmayanı bırakınız; kartallar, belki ejdarhalar gibi zararlara bakınız." (Emirdağ Lahikası, sayfa 131)
 
Üst