Bütün duyguların tek tek hak yola girmeli.

Ahmet.1

Well-known member
Bu günkü halinle ruhaniler zümresine girmeyi özleme. Bütün varlığın yok olmadıktan sonra erenlere katılamazsın. Bütün duyguların tek tek hak yola girmeli. Bir bir varlığın maddi alemden ayrılmalı. Şöyle bir dünya aleminden silkinip varlığını kurtarmalısın. Tuttuğun hak için, hareket ve sükûnun O’nun (CC) için olmalı. O’nu (CC) gör ve O’ndan (CC) işit. Hakk’ı (CC) konuş, Hakk’a (CC) yapış, O’nun (CC) için çalış, aklın Hak işlere ersin. Bir zamanlar yoktun. Sonradan sana bir varlık izafe edildi. İşte bu varlık, seni Hakk’tan (CC) ayırdı. Ruhaniler zümresine girmene mani oldu. Bu varlıkları terkedince ermiş olursun. Erince de, ruh olursun. Ruhaniler zümresine girersin. Sır ol… Tek ol… Sırrın sırrı, gizlinin gizlisi, her şey sana düşman görünmeli: Seni Hakk’tan (CC) uzak tutan her şey… Bu düşmanları içinden seçmelisin. İşte İbrahim (AS):- “Bana Rabbülaleminden (CC) başka hepsi düşmandır.” Buyurdu. İbrahim Halil (AS) putlara:- “Düşman…” Diyordu… Şimdi senin için put zahirde yoktur, ama gizlide çoktur… Hakk’tan (CC) başkalarıyla meşgul eden her şey sana düşmandır, sana puttur. Bu putları bırak. Halktan bir şey umma. Görürsün ki sır alemi sana açılmış, ruhaniler alemi sana açık olmuş… Kimsenin bilmediğini bilmeye başlarsın. Yapılamayacak işler senden zuhur etmeye başlar. Adet dışı, tabiata uymayan işler görmeye başlarsın. Bu işler, gerçekte öbür aleme has ise de sana burada görmek nasib olur. Çünkü öldün dirildin. Varlığını Hakk (CC) yolunda yok ettin. Ölmeden evvel ölenlerin sırrına erdin. Kudret alemi sana kapı açtı. Her halinle oranın malı oldun. Artık kudret aleminde yaşayanlar gibi işitmen, konuşman, tutman, görmen, yapışman, yürümen, akıl etmen… Hasılı huzur ve sükunun Hakk’la (CC) olur, başkası sende yoktur. Hiçbir şeyi göremez olursun. Çünkü senin için, Hakk (CC) varlığından başkası yoktur.Yalnız bu alemin içine dalınca Allah’ın (CC) emirlerini bilmen gerek, yasaklarına katiyyen yakın olmamalısın. Eğer Peygamberin (SAV) yaptıklarının birini terk edersen şeytana oyuncak olduğunu bil. Hemen ilahi emirlere koş, şahsi arzulara düşme. Hangi iş; Allah (CC) ve Peygamberin (SAV) emrine uymazsa, o iş sapıklıktır. En doğrusunu Allah (CC) bilir…. Abdülkadir Geylani
 

Ahmet.1

Well-known member
Ahirete hoş gitmek isteyen zahid olsun; kötü yerlerden kaçınsın. Dünyasını temiz tutsun. Allah’ına (CC) ak yüzle varmak istesin. Dünyada O’nun (CC) tevhid nuruna ermeyi arzulayan yine zahid olsun. Ahiretin güzelliğini, nimetini, tadını istemesin. Bir kimsenin kalbinde yalnız maddi taraf varsa o zahid değildir. Ki bu maddi arzuları şöyle sıralamak mümkündür: Şehevi arzular, dünyanın geçici lezzetleri, dünya rahatı sayılan evlad, aile, yemek, içmek, giymek, binmek, gezmek, hoş olmak, ilim yolu ile kibre, gurura kapılmak, iyi konuşmaya heveslenmek ve daha akla gelen birçok dünyaca şöhret sayılan şeyler… Bunların haricinde beş vakit ibadetler hariç desinler için yapılan şeyler, hiç de zahidlik alameti değildir. Bilhassa bela geldi mi sızlanmak, az zarar görünce ağlamak, hafif bir menfaatin gidişi karşısında kızmak pek hoş değildir. Kaldı ki zahid olmaya çalışan için hiç yakışık almaz. Bu sayılan şeylerin hemen hepsinin içinde nefsin isteği vardır.

Halbuki zahidlik, evvela zahidlik ne ise ona uymayı sevmektir. Yukarıda söylenen işler, çoğu insanı dünyaya bağlar. Bunların peşinde koşan kendini dünyanın daimi kalacak bir varlığı sanır. Kendi kendine nasıl olsa ben ölmeyeceğim der gibi hal ve tavır takınır. Halbuki zahid olmak için ilk başta bunları kalpten çıkarmaya çalışmalıdır. Layık olan da bulur. Gerekli olan odur ki her zahid, nefsini kötü şeylere uymaktan tuta. Bütün bu kötülükleri ruhundan kazımaya çalışmayan zahid olamaz. Her zahid, kendini daimi tevazu içinde tutmalı. Oldukça çekimser bir tavır takınmalı. Her yerde ataklık zahide yakışmaz. Şunu da bilmek gerekir: Değeri bir nohut kadar dahi olsa dünya sevgisi kalpten sökülmelidir. Bu durum geliştikten sonra rahatlık başlar; kalpten sıkıntı kalkar.

Zaten bütün dertler, sıkıntılar dünyayı sevmekle başlar. Dünya sevgisi azalınca tabiî olarak üzüntüler de azalır. İşte dünya sevgisi azalınca Allah (CC) sevgisi çoğalır. Buna işaret olarak Hz. Resul’ün (SAV) şu Hadis-i Şerifini zikredelim:- “Zühd yolunu tutmak, gönlü ve vücudu rahata erdirir.” Dünyanın sıkıntısı, derdi çoğaldıkça Allah’a (CC) karşı bir perde çıkar. O’na (CC) yaklaşmak kolay olmaz. Bunların inkişafı, yani Allah’a (CC) yaklaşma yolu dertlerin azalmasıyla başlar. İşte ahireti kazanmak için bir baştan öbür başa tüm olarak dünya sevgisinden kurtulmak gerek. Bundan sonra eğer Allah’ı (CC) bulmak bir gaye ise ahiretin de bütün derecelerini

bırakmak lazımdır. Oranın yemesini, içmesini ve daha başka ehl-i imana vaad olunan şeylerden kalbi temizlemek icab eder. Madem Allah’ın (CC) rızası isteniyor, yapılan amelin öbür alemde mükafat getirmesi istenmeyecek. Yapılan işlerin neticesi elbette mükafatsız veya cezasız kalmaz. Allah (CC) kimsenin istemesine bakmadan fazlasını verir veya ceza lazımsa keser… İstemeye lüzum olmadan yakınlık veya uzaklık verir. Allah’ın (CC) adeti budur. Bütün Peygamberlerine (AS) ve sevgili kullarına büyük ihsanlar etmiştir.İnsana lazım olan, bütün hayatı boyunca dünyasını temiz geçirmektir. Ahirete göçtüğü zaman orada gözlerin görmediği, kulakların işitmediği, kalplere dahi gelmeyen iyi nimetlere erer. Bu nimetlerin tarifini zihin kavrayamaz. Tabirler bunu vasıflandırmaktan acizdir.

Abdülkadir Geylani
 

Ahmet.1

Well-known member
ZÂHİD(E): (Zühd. den) Tas: Borç olan ibâdetlerden, aslî vazifelerden başka dünya süs ve makamlarından feragat eden kimse. Sofî. Müttakî. Zühd ve perhizkârlıkla muttasıf.
 
Üst