Risâle-i Nur Diğer Âlimlerin Eserlerinden Farklıdır.

Huseyni

Müdavim
Evliyâ dîvanlarını ve ulemânın kitaplarını çok mütâlâa eden bir kısım zâtlar tarafından Soruldu: "Risâletü'n-Nur'un verdiği zevk ve şevk ve îman ve iz'an onlardan çok kuvvetli olmasının sebebi nedir?"


Elcevap: Eski mübârek zâtların ekserî dîvanları ve ulemânın bir kısım risâleleri îmânın ve mârifetin neticelerinden ve meyvelerinden ve feyizlerinden bahsederler. Onların zamanlarında îmânın esâsâtına ve köklerine hücum yoktu ve erkân-ı îman sarsılmıyordu. Şimdi ise köklerine ve erkânına şiddetli ve cemaatli bir sûrette taarruz var.


O dîvanlar ve risâlelerin çoğu has mü'minlere ve fertlere hitap ederler; bu zamanın dehşetli taarruzunu def edemiyorlar. Risâletü'n-Nur ise, Kur'ân'ın bir mânevî mu'cizesi olarak îmânın esâsâtını kurtarıyor ve mevcut îmandan istifâde cihetine değil; belki çok deliller ve parlak bürhanlar ile, îmânın ispatına ve tahkîkine ve muhâfazasına ve şübehâttan kurtarmasına hizmet ettiğinden, herkese bu zamanda ekmek gibi, ilâç gibi lüzûmu var olduğunu dikkatle bakanlar hükmediyorlar.


O dîvanlar derler ki: "Velî ol, gör. Makâmata çık, bak; nurları, feyizleri al. "
Risâletü'n-Nur ise der: "Her kim olursan ol; bak, gör, yalnız gözünü aç, hakîkati müşâhede et, saadet-i ebediyenin anahtarı olan îmânını kurtar."


Risâletü'n-Nur, en evvel tercümânının nefsini iknâa çalışır, sonra başkalara bakar. Elbette nefs-i emmâresini tam iknâ eden ve vesvesesini tamamen izâle eden bir ders, gâyet kuvvetli ve hâlistir ki, bu zamanda cemaat şekline girmiş dehşetli bir şahs-ı mânevî-i dalâlet karşısında tek başıyla gâlibâne mukâbele eder.


Hem, Risâletü'n-Nur sâir ulemânın eserleri gibi yalnız aklın ayağı ve nazarıyla ders vermez ve evliyâ misillü, yalnız kalbin keşf ve zevkiyle hareket etmiyor; belki akıl ve kalbin ittihat ve imtizâcı ve ruh ve sâir letâifin teâvünü ayağıyla hâreket ederek evc-i âlâya uçar, taarruz eden felsefenin değil ayağı, belki gözü yetişmediği yerlere çıkar, hakâik-ı imâniyeyi kör gözüne de gösterir.

Kastamonu. Lâhikası, s.10
 

Huseyni

Müdavim
Risâle-i Nur, sâir ilimler ve kitaplar gibi okunmamalı.
Çünkü ondaki îmân-ı tahkîkî ilimleri, başka ilimlere ve mârifetlere benzemez,
akıldan başka çok letâif-i insâniyenin de kuvvet ve nurlarıdır.

Sikke-i Tasdîk-i Gaybî, s.143
 
Üst