Kader ve cüz'-i ihtiyarî, İslâmiyetin ve imanın nihayet hududunu gösteren, hâlî ve vicdanî bir imanın cüz'lerindendir. Yoksa ilmî ve nazarî değillerdir. Yani mü'min herşeyi, hattâ fiilini, nefsini Cenab-ı Hakk'a vere vere, tâ nihayette teklif ve mes'uliyetten kurtulmamak için "Cüz'-i ihtiyarî" önüne çıkıyor. Ona "Mes'ul ve mükellefsin" der. Sonra, ondan sudûr eden iyilikler ve kemalât ile mağrur olmamak için, "Kader" karşısına geliyor. Der: "Haddini bil, yapan sen değilsin."
Cüz'-i ihtiyarî: Serbest ve hür hareket edebilme yeteneği.
Mes'ele-i mühimme: Mühim mesele, önemli konu.
Mebhas: Bölüm, kısım.
Hâlî: Boş, ıssız, tenha.
Vicdanî: Vicdana ait, vicdanla ilgili.
Sudûr: Çıkma, meydana gelme, kaynaklanma.
Kemalât: Kemaller, mükemmellikler, üstünlükler.
Evet kader, cüz'-i ihtiyarî; iman ve İslâmiyetin nihayet meratibinde.. kader, nefsi gururdan ve cüz'-i ihtiyarî, adem-i mes'uliyetten kurtarmak içindir ki, mesail-i imaniyeye girmişler. Yoksa mütemerrid nüfus-u emmarenin işledikleri seyyiatının mes'uliyetinden kendilerini kurtarmak için kadere yapışmak ve onlara in'am olunan mehasinle iftihar etmek, gururlanmak, cüz'-i ihtiyarîye istinad etmek; bütün bütün sırr-ı kadere ve hikmet-i cüz'-i ihtiyariyeye zıd bir harekete sebebiyet veren ilmî mes'eleler değildir.
Meratib: Mertebeler, dereceler.
Adem-i mes'uliyet: Mesuliyetsizlik, sorumsuzluk, sorumlu olmama.
Mesail-i imaniye: İmana ait meseleler, imanla ilgili konular.
Mütemerrid: İnat eden, inatçı, dikkafalılık eden.
Nüfus-u emmare: Emmare nefisler, kötü ve çirkin duygular ve arzular.
Seyyiat: Günahlar, kötülükler, suçlar.
İn'am: Nimetlendirme.
Mehasin: İyilikler, güzellikler, iyi ahlaklar.
İstinad: Dayanma.
Sırr-ı kader: Allah'ın (cc) herşeyi sonsuz ilmiyle önceden belirlemesindeki derin mana ve gizli gerçek.
Hikmet-i cüz'-i ihtiyariye: Cüz-i ihtiyarinin hikmeti, insanın iradesinin gayesi.
Cüz'-i ihtiyarî: Serbest ve hür hareket edebilme yeteneği.
Mes'ele-i mühimme: Mühim mesele, önemli konu.
Mebhas: Bölüm, kısım.
Hâlî: Boş, ıssız, tenha.
Vicdanî: Vicdana ait, vicdanla ilgili.
Sudûr: Çıkma, meydana gelme, kaynaklanma.
Kemalât: Kemaller, mükemmellikler, üstünlükler.
Evet kader, cüz'-i ihtiyarî; iman ve İslâmiyetin nihayet meratibinde.. kader, nefsi gururdan ve cüz'-i ihtiyarî, adem-i mes'uliyetten kurtarmak içindir ki, mesail-i imaniyeye girmişler. Yoksa mütemerrid nüfus-u emmarenin işledikleri seyyiatının mes'uliyetinden kendilerini kurtarmak için kadere yapışmak ve onlara in'am olunan mehasinle iftihar etmek, gururlanmak, cüz'-i ihtiyarîye istinad etmek; bütün bütün sırr-ı kadere ve hikmet-i cüz'-i ihtiyariyeye zıd bir harekete sebebiyet veren ilmî mes'eleler değildir.
Meratib: Mertebeler, dereceler.
Adem-i mes'uliyet: Mesuliyetsizlik, sorumsuzluk, sorumlu olmama.
Mesail-i imaniye: İmana ait meseleler, imanla ilgili konular.
Mütemerrid: İnat eden, inatçı, dikkafalılık eden.
Nüfus-u emmare: Emmare nefisler, kötü ve çirkin duygular ve arzular.
Seyyiat: Günahlar, kötülükler, suçlar.
İn'am: Nimetlendirme.
Mehasin: İyilikler, güzellikler, iyi ahlaklar.
İstinad: Dayanma.
Sırr-ı kader: Allah'ın (cc) herşeyi sonsuz ilmiyle önceden belirlemesindeki derin mana ve gizli gerçek.
Hikmet-i cüz'-i ihtiyariye: Cüz-i ihtiyarinin hikmeti, insanın iradesinin gayesi.