Biz yaziyoruz, ne kaybettik?

Garib

Well-known member
BİZ YAZIYORUZ, NE KAYBETTİK?”



“Kardeşim! Bakın! Siz yazmıyorsunuz da ne kazandınız? Biz yazıyoruz, ne kaybettik? Kardeşim! Mahşer meydanında bir şehid, biiznillah yetmiş kişiye şefaat edebilir. Yazı yüz şehid sevabı kazandırıyor. Bunu niye ihmal ediyor, niye yazmıyorsunuz? Yazın kardeşim, karlı olursunuz. Bir şehid yetmiş kişiye şefaat ettigine göre, bir yazı yazan Nur Talebesi yüz şehidin sevabını kazanıyor. Yedi bin kişiye şefaat edecek bir kuvvete sahip oluyor. İnsan bunu terk eder mi kardeşim? Sonra sen evinden çıkıyor, çarşıya gidiyorsun; çarşının bir tarafından öbür tarafına gidinceye kadar bütün kebairlerle karşılaşıyorsun. Yetmiş kebair karşılıyor seni. Ama yazı bunları silecek. Yazı olmasa, şehid sevabı olmasa, bunlar neyle giderilecek? Şimdi haramlar dünyayı kaplamış kardeşim! Kurtuluş sadece sadece Kur’an yazısındadır. Cenab-ı Allah bizi affetsin kardeşim. Siz yazmadınız ne kazandınız? Biz yazdık ne kaybettik? Bunların üzerinde durun, düşünün kardeşim!”

(alıntı)
 

mihrimah

Well-known member
Vay be bu nasıl bi hesap kitap.
Konu başlığı açık ve net. Biz yazıyoruz ne kaybettik? Sizde, size göre uygun olan hesabı kitabı yazın bakalım biz neler kaybetmeşiz???
Birşeyi tasvip etmeyebilirsiniz, bu onunla dalga geçme, alaya alma, lakayıt hitablarda bulunma hakkını vermez!!! Belliki bu eserlere ve bu eserleri destekleyenlere karşı bir tavrınız var. Her ne sıkıntınız var ise sizinle aynı görüşü paylaşan, sizi destekleyen paylaşım sitelerinde istediğiniz gibi davranabilirsiniz. Şu saatten sonra burada bir daha böylesi bir tavrınız olursa hem üzülür, hemde üzeriz.
Ayrıca; ben bu şekilde egolarımı tatmin ediyorum diyorsanız bize düşen size dua etmektir, memnuniyetle, hay hay...
Esselamu aleyküm...
 

kýrýmlý

Well-known member
Konu başlığı açık ve net. Biz yazıyoruz ne kaybettik? Sizde, size göre uygun olan hesabı kitabı yazın bakalım biz neler kaybetmeşiz???
Birşeyi tasvip etmeyebilirsiniz, bu onunla dalga geçme, alaya alma, lakayıt hitablarda bulunma hakkını vermez!!! Belliki bu eserlere ve bu eserleri destekleyenlere karşı bir tavrınız var. Her ne sıkıntınız var ise sizinle aynı görüşü paylaşan, sizi destekleyen paylaşım sitelerinde istediğiniz gibi davranabilirsiniz. Şu saatten sonra burada bir daha böylesi bir tavrınız olursa hem üzülür, hemde üzeriz.
Ayrıca; ben bu şekilde egolarımı tatmin ediyorum diyorsanız bize düşen size dua etmektir, memnuniyetle, hay hay...
Esselamu aleyküm...

Yüz şehid sevabı kazanıldığına inanıyorsunuz yani halbuki Allah ın rahmeti çok geniştir belki çok daha fazlasını verir belkide vermez ancak bir sevap işlenirken sadece Allah ın rızası gözetilir.Bu gibi sözler insanların kendi taraftarlarını heyecana getirmek için söylenmiş sözlerdir.
Ancak günümüz müslümanlarının en büyük zaafları burada da kendini göstermektedir o da kendinin bağlı olduğu cemaat veya tarikat mensuplarının sözlerini ve fiillerini hiç sorgulamadan ayetmiş gibi inanarak buna başkalarının da inanmasını beklemektir.
Hayatınızın her alanında ve zamanında sizin gibi düşünmeyen insanlar olacaktır.Eğer onlara hem üzülür hem de onları üzerseniz yüz şehid sevabını nasıl kazanacaksınız?
Egolarımı tatmin etmiyorum size ayna olmaya çalışıyorum.İnşallah kendi yazınızı bir kere daha okurda içinizde ne denli bir canavar beslediğinizi görür ona göre tedbirinizi alırsınız.
Dualar her zaman karşılıklıdır.
Aleykümselam ve rahmetullah
 

Huseyni

Müdavim
Yüz şehid sevabı kazanıldığına inanıyorsunuz yani halbuki Allah ın rahmeti çok geniştir belki çok daha fazlasını verir belkide vermez ancak bir sevap işlenirken sadece Allah ın rızası gözetilir.Bu gibi sözler insanların kendi taraftarlarını heyecana getirmek için söylenmiş sözlerdir.

Ancak günümüz müslümanlarının en büyük zaafları burada da kendini göstermektedir o da kendinin bağlı olduğu cemaat veya tarikat mensuplarının sözlerini ve fiillerini hiç sorgulamadan ayetmiş gibi inanarak buna başkalarının da inanmasını beklemektir.

Hayatınızın her alanında ve zamanında sizin gibi düşünmeyen insanlar olacaktır.Eğer onlara hem üzülür hem de onları üzerseniz yüz şehid sevabını nasıl kazanacaksınız?
Egolarımı tatmin etmiyorum size ayna olmaya çalışıyorum.İnşallah kendi yazınızı bir kere daha okurda içinizde ne denli bir canavar beslediğinizi görür ona göre tedbirinizi alırsınız.
Dualar her zaman karşılıklıdır.
Aleykümselam ve rahmetullah



Bismillahirrahmanirrahim

Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etmiş:
Yani, "Fesâd-ı ümmetim zamanında kim benim sünnetime temessük etse, yüz şehidin ecrini, sevabını kazanabilir."

Evet, Sünnet-i Seniyyeye ittibâ, mutlaka gayet kıymettardır.

Hususan bid'aların istilâsı zamanında Sünnet-i Seniyyeye ittibâ etmek daha ziyade kıymettardır.

Hususan fesâd-ı ümmet zamanında Sünnet-i Seniyyenin küçük bir âdâbına mürâât etmek, ehemmiyetli bir takvâyı ve kuvvetli bir imanı ihsas ediyor.

Doğrudan doğruya Sünnete ittibâ etmek, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmı hatıra getiriyor. O ihtardan, o hâtıra, bir huzur-u İlâhi hâtırasına inkılap eder. Hattâ en küçük bir muamelede, hattâ yemek, içmek ve yatmak âdâbında Sünnet-i Seniyyeyi mürâât ettiği dakikada, o âdi muamele ve o fıtrî amel, sevaplı bir ibadet ve şer'î bir hareket oluyor.

Çünkü o âdi hareketiyle Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma ittibâını düşünüyor ve şeriatın bir edebi olduğunu tasavvur eder. Ve şeriat sahibi o olduğu hatırına gelir. Ve ondan, Şâri-i Hakikî olan Cenâb-ı Hakka kalbi müteveccih olur. Bir nevi huzur ve ibadet kazanır.

İşte, bu sırra binaen, Sünnet-i Seniyyeye ittibâı kendine âdet eden, âdâtını ibadete çevirir, bütün ömrünü semeredar ve sevabdar yapabilir.

(Lem'alar. S, 54-55)

“Mahşerde ulema-i hakikatin sarf ettikleri mürekkep şehidlerin kanıyla muvazene edilir, o kıymette olur.” Gazâlî, İhyâu Ulûmi’d-Dîn, 1:6; el-Münâvî, Feyzü’l-Kadîr, 6:466; el-Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, 2:561; Süyûtî, Câmiu’s-Sağîr, no: 10026.


kırımlı herkesin bir meşrebi var, bu noktada herkes kendi meşrebinin gerekleriyle ilgilenirse muvaffakiyeti de o kadar çok olur. Kendi hizmetiyle meşgul olmak, kendiyle aynı meşrebte olmayanlarla uğraşmaktan daha iyidir. Bizimle aynı görüşte olmanızı beklemiyoruz, zaten forum içinde aynı görüşte olmayanlarda vardır, kimseye karşı bir baskımız da yok. Lakin bundan evvel yazdığınız mesaj biraz alaycı bir tavır içinde söylenmiş. Dolayısıyla da mesajınıza tepki gelmiş.

Birde sorgulamadan kastınız nedir ? Risale-i Nurların çok şükür sorgulanmayan yeri kalmamış ve her sorgulamadan da temiz çıkmış, çıkmaya da devam ediyor. Mesele bu hadisse hadisin kaynakları yukarıdadır. Bu sevaba yüzde yüz nail olacağız diye bir iddiamız yok fakat bunun böyle bilinmesinde de bir sakınca yok.
 

mihrimah

Well-known member
Yüz şehid sevabı kazanıldığına inanıyorsunuz yani halbuki Allah ın rahmeti çok geniştir belki çok daha fazlasını verir belkide vermez ancak bir sevap işlenirken sadece Allah ın rızası gözetilir.Bu gibi sözler insanların kendi taraftarlarını heyecana getirmek için söylenmiş sözlerdir.
Ancak günümüz müslümanlarının en büyük zaafları burada da kendini göstermektedir o da kendinin bağlı olduğu cemaat veya tarikat mensuplarının sözlerini ve fiillerini hiç sorgulamadan ayetmiş gibi inanarak buna başkalarının da inanmasını beklemektir.
Hayatınızın her alanında ve zamanında sizin gibi düşünmeyen insanlar olacaktır.Eğer onlara hem üzülür hem de onları üzerseniz yüz şehid sevabını nasıl kazanacaksınız?
Egolarımı tatmin etmiyorum size ayna olmaya çalışıyorum.İnşallah kendi yazınızı bir kere daha okurda içinizde ne denli bir canavar beslediğinizi görür ona göre tedbirinizi alırsınız.
Dualar her zaman karşılıklıdır.
Aleykümselam ve rahmetullah
"Kim ahir zamanda benim sünnetime sarılırsa yüz şehid sevabı kazanır" (sav) hadisini vurgulayan, üzerinde duran cemaatler yanlış hareketler içerinde iseler ve bu sadece sizin tarafınızdan yanlış kabul ediliyorsa söylenecek söz yokturdur. Bizler yüz şehid sevabına kilitlemedik, rıza-i ilahiye kilitlendik. Gaye-i hayalimiz; i'lah-i Kelimetullah.
İnsanları seviyelerini ölçmek bana düşmez ama eğer sizde ılımlı yaklaşım olsa idi konu istişare edilebilirdi. Sözüm meclisten dışarı; şeytanın güdümünde dolaşan fikirler yerini değiştirmişse hakikat dahi konuşulsa istifade edilmez.
Size, bizi destekleyin, tasvip edin demiyoruz, zaten böyle bişeye hakkımız yok. Benim size yazdığım cevapla, sizin bana yazdığınız cevap alakasız olmuş. Herneyse, bunun tartışmasına girip enaniyeti ön plana çıkarmak bana yakışmaz.
Özetle şunu vurgulayayım, daha açık ve net olayım. Lütfen; Risale-i Nur eserlerine ve o eserleri destekleyenlere karşı uslubunuza dikkat edin. Üzülür ve üzeriz derkende; yapacağınız herhangi bir hareketten ve alaycı tavırdan dolayı banlanırsınız demek istedim.
Ayna olmaya filan çalışıyorum demişsiniz, yerinde güzel cevaplar verilirdi ama aklı selim, fikri selim, hissi selim olmazdı. Bir farkımız olmalı bence!!!
Bütün derdim içimdeki canavarı terbiye etmek, büyüklüğünün bende farkındayım inş. Allah ebeden razı olsun.
Selam ve dua ile..
 

müdavim

Üye Sorumlusu
Niyet bir ruhtur. O ruhun ruhu da ihlastır. Öyle ise necat ve halas ancak ihlas iledir.(Mesnevi-i nuriye)


Velayetin bir kerameti olduğu gibi, niyet-i halisenin dahi kerameti vardır. Samimiyetin dahi kerameti vardır. (mektubat)

Ubudiyet, emr-i İlahiye ve rıza-i İlahiye bakar. Ubudiyetin daisi emr-i İlahi ve neticesi rıza-i Haktır. Semeratı ve fevaidi uhreviyedir. (Lem'alar)

İbadetin ruhu ihlastır. İhlas ise, yapılan ibadetin yalnız emredildiği için yapılmasıdır. Eğer başka bir hikmet ve bir faide ibadete illet gösterilse, o ibadet batıldır. Faideler, hikmetler yalnız müreccih olabilirler, illet olamazlar. (İşarat-ül İcaz)
 

kýrýmlý

Well-known member
Bismillahirrahmanirrahim

Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etmiş:
Yani, "Fesâd-ı ümmetim zamanında kim benim sünnetime temessük etse, yüz şehidin ecrini, sevabını kazanabilir."

Evet, Sünnet-i Seniyyeye ittibâ, mutlaka gayet kıymettardır.

Hususan bid'aların istilâsı zamanında Sünnet-i Seniyyeye ittibâ etmek daha ziyade kıymettardır.

Hususan fesâd-ı ümmet zamanında Sünnet-i Seniyyenin küçük bir âdâbına mürâât etmek, ehemmiyetli bir takvâyı ve kuvvetli bir imanı ihsas ediyor.

Doğrudan doğruya Sünnete ittibâ etmek, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmı hatıra getiriyor. O ihtardan, o hâtıra, bir huzur-u İlâhi hâtırasına inkılap eder. Hattâ en küçük bir muamelede, hattâ yemek, içmek ve yatmak âdâbında Sünnet-i Seniyyeyi mürâât ettiği dakikada, o âdi muamele ve o fıtrî amel, sevaplı bir ibadet ve şer'î bir hareket oluyor.

Çünkü o âdi hareketiyle Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma ittibâını düşünüyor ve şeriatın bir edebi olduğunu tasavvur eder. Ve şeriat sahibi o olduğu hatırına gelir. Ve ondan, Şâri-i Hakikî olan Cenâb-ı Hakka kalbi müteveccih olur. Bir nevi huzur ve ibadet kazanır.

İşte, bu sırra binaen, Sünnet-i Seniyyeye ittibâı kendine âdet eden, âdâtını ibadete çevirir, bütün ömrünü semeredar ve sevabdar yapabilir.

(Lem'alar. S, 54-55)

“Mahşerde ulema-i hakikatin sarf ettikleri mürekkep şehidlerin kanıyla muvazene edilir, o kıymette olur.” Gazâlî, İhyâu Ulûmi’d-Dîn, 1:6; el-Münâvî, Feyzü’l-Kadîr, 6:466; el-Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, 2:561; Süyûtî, Câmiu’s-Sağîr, no: 10026.


kırımlı herkesin bir meşrebi var, bu noktada herkes kendi meşrebinin gerekleriyle ilgilenirse muvaffakiyeti de o kadar çok olur. Kendi hizmetiyle meşgul olmak, kendiyle aynı meşrebte olmayanlarla uğraşmaktan daha iyidir. Bizimle aynı görüşte olmanızı beklemiyoruz, zaten forum içinde aynı görüşte olmayanlarda vardır, kimseye karşı bir baskımız da yok. Lakin bundan evvel yazdığınız mesaj biraz alaycı bir tavır içinde söylenmiş. Dolayısıyla da mesajınıza tepki gelmiş.

Birde sorgulamadan kastınız nedir ? Risale-i Nurların çok şükür sorgulanmayan yeri kalmamış ve her sorgulamadan da temiz çıkmış, çıkmaya da devam ediyor. Mesele bu hadisse hadisin kaynakları yukarıdadır. Bu sevaba yüzde yüz nail olacağız diye bir iddiamız yok fakat bunun böyle bilinmesinde de bir sakınca yok.

Sevgili Hüseyin Kardeşim
Güzel bir cevap vermişsin teşekkür ederim.Ancak bazı noktaların aydınlatılmasında yarar olduğunu düşünüyorum.Birincisi başlıktaki yazıya bakarsanız altında kaynak gösterilmeden sadece alıntı diye yazılarak sunulmuş bir yazı.Daha önceki yazışmalarımda da kopyala yapıştır yazılardan şikayetimin sebeblerinden biride buydu.Kaynak gösterilmeden yazılan yazılar okuyan için çeşitli yanlış anlamalara sebep verebilir.Yönetim olarak bunun önüne sizlerin geçmesi gerekir herkesten daha hassas olmalısınız bu konuda.Ben bu yazıya daha önce hiç bir yerde rastlamamıştım kimin yazdığını bilmiyordum.Dolayısıyla risaleler hakkında yazıldığını da bilmiyordum.O yazıya cevabımdaki kasıtta alay etmek değil yazının içeriğindeki hataya dikkat çekmektir.Risaleler benim içinde bir müslümanın faydalanması gereken en güzel kaynak eserlerdendir.Ancak bu yazıyı da bediüzzaman yazmamış ve risalelerden bir bölüm de değil.Sorgulamadan kastım elbetteki sadece bu yazı için ve buna benzer cemaat ve tarikat mensublarının şahsi fikirleri içindi.Risaleleri sorgulama fikri sizde neden hasıl oldu bilemiyorum.

Hadisi Şerif i de kaynak göstermenize birşey diyemiyorum.Ancak hadis sünnetlerin ihyası konusunda yazı risalelerin yazılması konusundaymış sizin iki konuyu irtibatlandırmanıza göre hadisi yaşadığımız her şey ve zamana bağlayarak her bir sünneti uygulamamız için 100 şehid sevabı alırız.Bu çok güzel bir şey.Bu sevaba yüzde yüz nail olma gibi bir iddiamız neden olmasın.Madem böyle bir hadisin varlığına ve doğruluğuna iman ediyoruz.Allah ın ve Resulünün vaadinden bir şüphemiz yoktur elbet.Bu ancak sizin tevazunuzdur zannediyorum.

Birde hadisin sonu sizin yazdığınız gibi "yüz şehid sevabı alabilir"mi yoksa Mihrimah ın yazdığı gibi "yüz şehid sevabı alır"mı?

Meşrep konusunda da ben hepimizi İslam potasında değerlendiriyorum.Hiçbirimizin meşrebi İslam dan ayrı olmadığına göre "aman bu kardeşlerin meşrebi farklıdır yanlış anlaşılırım" gibi birşey aklıma gelmez.Ama derdim kimseylede uğraşmak değil."Din nasihattir."

Allah razı olsun.
 

kýrýmlý

Well-known member
"Kim ahir zamanda benim sünnetime sarılırsa yüz şehid sevabı kazanır" (sav) hadisini vurgulayan, üzerinde duran cemaatler yanlış hareketler içerinde iseler ve bu sadece sizin tarafınızdan yanlış kabul ediliyorsa söylenecek söz yokturdur. Bizler yüz şehid sevabına kilitlemedik, rıza-i ilahiye kilitlendik. Gaye-i hayalimiz; i'lah-i Kelimetullah.
İnsanları seviyelerini ölçmek bana düşmez ama eğer sizde ılımlı yaklaşım olsa idi konu istişare edilebilirdi. Sözüm meclisten dışarı; şeytanın güdümünde dolaşan fikirler yerini değiştirmişse hakikat dahi konuşulsa istifade edilmez.
Size, bizi destekleyin, tasvip edin demiyoruz, zaten böyle bişeye hakkımız yok. Benim size yazdığım cevapla, sizin bana yazdığınız cevap alakasız olmuş. Herneyse, bunun tartışmasına girip enaniyeti ön plana çıkarmak bana yakışmaz.
Özetle şunu vurgulayayım, daha açık ve net olayım. Lütfen; Risale-i Nur eserlerine ve o eserleri destekleyenlere karşı uslubunuza dikkat edin. Üzülür ve üzeriz derkende; yapacağınız herhangi bir hareketten ve alaycı tavırdan dolayı banlanırsınız demek istedim.
Ayna olmaya filan çalışıyorum demişsiniz, yerinde güzel cevaplar verilirdi ama aklı selim, fikri selim, hissi selim olmazdı. Bir farkımız olmalı bence!!!
Bütün derdim içimdeki canavarı terbiye etmek, büyüklüğünün bende farkındayım inş. Allah ebeden razı olsun.
Selam ve dua ile..

Allah a emanet olun.
 

Huseyni

Müdavim
Birincisi başlıktaki yazıya bakarsanız altında kaynak gösterilmeden sadece alıntı diye yazılarak sunulmuş bir yazı.Daha önceki yazışmalarımda da kopyala yapıştır yazılardan şikayetimin sebeblerinden biride buydu.Kaynak gösterilmeden yazılan yazılar okuyan için çeşitli yanlış anlamalara sebep verebilir.Yönetim olarak bunun önüne sizlerin geçmesi gerekir herkesten daha hassas olmalısınız bu konuda.Ben bu yazıya daha önce hiç bir yerde rastlamamıştım kimin yazdığını bilmiyordum.Dolayısıyla risaleler hakkında yazıldığını da bilmiyordum.O yazıya cevabımdaki kasıtta alay etmek değil yazının içeriğindeki hataya dikkat çekmektir.Risaleler benim içinde bir müslümanın faydalanması gereken en güzel kaynak eserlerdendir.Ancak bu yazıyı da bediüzzaman yazmamış ve risalelerden bir bölüm de değil.Sorgulamadan kastım elbetteki sadece bu yazı için ve buna benzer cemaat ve tarikat mensublarının şahsi fikirleri içindi.Risaleleri sorgulama fikri sizde neden hasıl oldu bilemiyorum.

Birde hadisin sonu sizin yazdığınız gibi "yüz şehid sevabı alabilir"mi yoksa Mihrimah ın yazdığı gibi "yüz şehid sevabı alır"mı?

Meşrep konusunda da ben hepimizi İslam potasında değerlendiriyorum.Hiçbirimizin meşrebi İslam dan ayrı olmadığına göre "aman bu kardeşlerin meşrebi farklıdır yanlış anlaşılırım" gibi birşey aklıma gelmez.Ama derdim kimseylede uğraşmak değil."Din nasihattir."

Allah razı olsun.


Zaman zaman, paylaşılan konuların kaynağının gösterilmesi hususunda uyarılarda bulunduk. Bulunmaya da devam edeceğiz inşaallah. Eleştirinizin bu yönde olduğunu daha net bir şekilde ilk cevaplarınızda belirtmiş olsaydınız, size verilen cevaplar da farklı olurdu. Her ne ise size de bağlı olarak bir yanlış anlaşılma sözkonusu.

Sorgulama hususunda kendinin bağlı olduğu cemaat veya tarikat mensuplarının sözlerini ve fiillerini hiç sorgulamadan ayetmiş gibi inanarak şu sözünüze dayanarak Risalelerin sorgulanmasını kastettiğinizi anladım. Çünkü biz bu cemaatteyiz ve bu cemaat Risaleleri okur. Burda üzerimize alınmada bir mahzur göremiyorum. Ama sadece bunu kastettiğinizi de iddia etmiyorum. Bizi en çok ilgilendiren kısmı burasıydı.


Hadisin Risalelerde geçen şekli benim buraya alıntı yaptığım gibi.


- Kim ümmetimin fesadı anında sünnetime yapışırsa onun için yüz şehidin ecri vardır.[12]

[12] Beyhaki, (İbn Abbas’tan merfu olarak), Tabarani, (Ebu Hureyre’den) Ancak ikinci rivayette ‘Bir şehidin ecri vardır’ şeklinde gelmektedir. Terğib, 1/44

Bu da hadis kaynaklarından bulduğum şekli.

İslam la, İslam'ın içinde bulunan meşreb, meslek, mezhep çok farklı şeyler. Bunları birbirine karıştırmamak lazım. Hepimizin davası İslam fakat hepimiz bu davada aynı yoldan gitmiyoruz. Bu konuda daha önce eklemiş oduğum bir yazı var. Orda daha güzel açıklanmış. Bu yüzden dedimki herkesin bir meşrebi var. allah sizden de razı olsun. Selam ve dua ile.
İslam Dairesindeki Mezhep, Meslek ve Meşrepler.
 

vuslat_rida

New member
kırımlı herkesin bir meşrebi var, bu noktada herkes kendi meşrebinin gerekleriyle ilgilenirse muvaffakiyeti de o kadar çok olur. Kendi hizmetiyle meşgul olmak, kendiyle aynı meşrebte olmayanlarla uğraşmaktan daha iyidir. Bizimle aynı görüşte olmanızı beklemiyoruz, zaten forum içinde aynı görüşte olmayanlarda vardır, kimseye karşı bir baskımız da yok. Lakin bundan evvel yazdığınız mesaj biraz alaycı bir tavır içinde söylenmiş. Dolayısıyla da mesajınıza tepki gelmiş.

Birde sorgulamadan kastınız nedir ? Risale-i Nurların çok şükür sorgulanmayan yeri kalmamış ve her sorgulamadan da temiz çıkmış, çıkmaya da devam ediyor. Mesele bu hadisse hadisin kaynakları yukarıdadır. Bu sevaba yüzde yüz nail olacağız diye bir iddiamız yok fakat bunun böyle bilinmesinde de bir sakınca yok.

güzel bi cevappp
 

ademyakup

Well-known member
BİZ YAZIYORUZ, NE KAYBETTİK?”



“Kardeşim! Bakın! Siz yazmıyorsunuz da ne kazandınız? Biz yazıyoruz, ne kaybettik? Kardeşim! Mahşer meydanında bir şehid, biiznillah yetmiş kişiye şefaat edebilir. Yazı yüz şehid sevabı kazandırıyor. Bunu niye ihmal ediyor, niye yazmıyorsunuz? Yazın kardeşim, karlı olursunuz. Bir şehid yetmiş kişiye şefaat ettigine göre, bir yazı yazan Nur Talebesi yüz şehidin sevabını kazanıyor. Yedi bin kişiye şefaat edecek bir kuvvete sahip oluyor. İnsan bunu terk eder mi kardeşim? Sonra sen evinden çıkıyor, çarşıya gidiyorsun; çarşının bir tarafından öbür tarafına gidinceye kadar bütün kebairlerle karşılaşıyorsun. Yetmiş kebair karşılıyor seni. Ama yazı bunları silecek. Yazı olmasa, şehid sevabı olmasa, bunlar neyle giderilecek? Şimdi haramlar dünyayı kaplamış kardeşim! Kurtuluş sadece sadece Kur’an yazısındadır. Cenab-ı Allah bizi affetsin kardeşim. Siz yazmadınız ne kazandınız? Biz yazdık ne kaybettik? Bunların üzerinde durun, düşünün kardeşim!”
(alıntı)

yazı yazmakla yüz şehidin sevabı kazanılmaz...

sünneti seniyeye tamamıyla uymakla kazanılır..

Kim ümmetimin fesadı anında sünnetime yapışırsa onun için yüz şehidin ecri vardır.[12]


açıklama içinde 11.lemayı okuyalım...

bir yazı yazmakla kimse yüz şehid sevabını kazanmaz..

yazı yazmakla elde edilen sevab işte;

“Mahşerde ulema-i hakikatin sarf ettikleri mürekkep şehidlerin kanıyla muvazene edilir, o kıymette olur.” Gazâlî, İhyâu Ulûmi’d-Dîn, 1:6; el-Münâvî, Feyzü’l-Kadîr, 6:466; el-Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, 2:561; Süyûtî, Câmiu’s-Sağîr, no: 10026.


dikkatli okuyalım..nurları..
 
Üst