Cenab-ı Hakk'ın atâ, kaza ve kader namında üç kanunu vardır.

Ahmet.1

Well-known member
Cenab-ı Hakk'ın atâ, kaza ve kader namında üç kanunu vardır. Atâ, kaza kanununu, kaza da kaderi bozar.

Meselâ: Bir şey hakkında verilen karar, kader demektir. O kararın infazı, kaza demektir. O kararın ibtaliyle hükmü kazadan afvetmek, atâ demektir. Evet yumuşak bir otun damarları katı taşı deldiği gibi, atâ da kaza kanununun kat'iyyetini deler. Kaza da ok gibi kader kararlarını deler. Demek atânın kazaya nisbeti, kazanın kadere nisbeti gibidir. Atâ, kaza kanununun şümulünden ihraçtır. Kaza da kader kanununun külliyetinden ihracdır. Bu hakikate vâkıf olan ârif:

"Yâ İlahî! Hasenatım senin atâ'ndandır. Seyyiatım da senin kaza'ndandır. Eğer atâ'n olmasa idi, helâk olurdum." der.


Said Nursi


İnfaz: Yerine getirme, uygulama.
Kat'iyyet: Kesinlik.
Nisbet: Bağlantı, ilişki, ilgi. * Karşılaştırma.
Şümul: Kapsama, kaplama, içine alma..
Külliyet: Bütünlük, genellik.
Vâkıf: Bilen, bilgi sahibi, haberli.
Ârif: Gerçekleri iç yüzüyle bilen.
İlahî: Allah'a(cc) ait, Allah'la ilgili.
Hasenat: İyilikler, sevaplar.
Seyyiat: Günahlar, kötülükler, suçlar.
Helâk: Ölme, bitme, mahvolma.
 

Ahmet.1

Well-known member
En yüksek derece-i hayat olan hayat-ı insaniye, bütün teferruatıyla kaderin mikyasıyla çizilmiştir ve kalemiyle yazılıyor. Evet nasıl katreler, buluttan haber verir; reşhalar, su menbaını gösterir; senetler, cüzdanlar, bir defter-i kebirin vücuduna işaret ederler. Öyle de şu meşhudumuz olan, zîhayatlardaki intizam-ı maddî olan bedihî kader ve intizam-ı manevî ve hayatî olan nazarî kaderin reşhaları, katreleri, senetleri, cüzdanları hükmünde olan meyveler, nutfeler, tohumlar, çekirdekler, suretler, şekiller; bilbedahe “Kitab-ı Mübin” denilen irade ve evamir-i tekviniyenin defterini ve “İmam-ı Mübin” denilen ilm-i İlahînin bir divanı olan Levh-i Mahfuz’u gösterir. Sözler
 
Üst