Ozay gönlum(nenenin mektubu)okuyverin bakemm

(-_-)

Member
Ninenin Mektubu
Amanın yavrım,Ben öyle duyuyom, o gocuman memleketlerde cicili bicili, boyalı moyalı, şıngırdak fıngırdak, kirpikleri takma, saçları sokma, onlan bunlan düşüp kalkma, gözleri elde, etekleri belde, artanı da yerde, sıska mıska, şıbıldak gibi bazı, çirkin mirkin hanımlar, gızlar oluveriyormuş…

Amanın onlara tutuluveren de, yanıveren de deme yavrım. Alceen gızın soyu sopu belli, saçı sırma telli, eline el değmemiş, kötü süt emmemiş, sevisi derinde, eti butu yerinde olmalı. Dizine otutturuverdin mi kucağın dolmalı, domuz hem evlenince pazara kadar değil, mezara kadar varmalı. Ee hanım dediğini de alaya kattın mı, koluna taktın mı yakışmalı, duvara attın mı yapışmalı. Bu sözlerimi eyi dinle bakem, bi kulağından sok da öte kulağını tıka, çıkıvermesin len. Senin nazlı Eminen ne güne duruyo? Geçenlerde ekmek ediyodum. Açcık hamurum kaldıydı.

Emine gelivedi. "Koley gelsin ninem" deye artanını da o edivedi sağolsun.

Maşallah bi olmuş hopur hopur. Dilim dağı taşı gırkbin kere maşallah… Amanın, artanını da o ediverdikten sonra iki süpürgü çalıvedi avluya, malların altlarını kürüyüvedi. Ben de ah benim ak topanım, gövercinim, kalem kaşlım, nazlı gülüm, mor zümbülüm, al bürgülüm, bol görgülüm, naha Alah seni allı başlı gelinler edivesin, muradına er, gonca güller der, naha evlerine sarı sarı buğdeyler yağıvesin deye dualar edivedim. Giderken de senin hesabiyetine şööle "e gelinim olmecen mi len?"… Sarmeştim de iki yaneceğinden şappudu şuppudu öpüvediydim.

Amanin misler gibi kokuyo len. Ee öpmek filan deyince o gül yüzün gülüyo de mi? Seni gavurun oglu . seni! Emi gel yavrım, yokluğun köz oluyo yüreğimde. Dün akşamüstü kırmızı fistanımı geydim de şööle cami duvarına doğru yukarı çıkıyodum.

Elimi ardıma kodum. Bizim Zartlak Osman pencereyi açmış, bende şööle oturdum. Bi de iradyoyu sonuna kadar açtıttırmış da havaları dinliyon deyyodum. Beni görüvedi, "ninee!" dedi. "Eeey!" dedim. "Gel de bi açcık oynayıvee" dedi. "Beni mi deyyon ay oğlum" dedim. "Heee" dedi. "Uleen" dedim, "benden geçti gari a yavrim. Sen o karını, Gıygıdı İbram'ın gızını bi cıscıbıldak soy, köyün delikanlılarını ünle, onların garşısında böyle şakkıdı şukkudu bi oynatıve!".

İyi dememiş miyim len? Sen olmayınca yokluğun köz oluyo yüreciğimde. Gel gari yavrım. Yollara bakıttırma, gözümüzden yaş akıttırma.

Gel gari yavrım, gel gari! He hey…

ALINTIDI
(vera ablam elif ablam size hediyye):U::043:
 

(-_-)

Member
Umman Nene’nin Mektubu
Ey benim deruni dilden, cani gönülden,gözümün incisi, bağrımın zencisi mercan gözlüm,datlı sözlüm, yuva ağızlım, kirez genizlim, gara benizlim, aslanım, tosunum, gaplanım, dilbarım, topan başlım, sümbül saşlım, kemen gaşlım, inci dişlim, uzun boylum, yavız huylum, aslan soylum, elimin asası, gönlümün tasası, evlerimin yakışığı, gızların aşığı, eli bıçaklım, beli saçaklım, avlımın harımı,kövümün yarımı, kimsesizim, yitimim, gara gevreğim benim. Nasılsın, eyi misin? Eyi olmanı, bizleri yaratanımdan dova ve neyaz eylerim.
Bizleri sorarsan çok şükürler osun hindilik çok eyiyiz. Sen gara gevreğimin de bu münval üzre olmasını dileriken, namaz arkalanda dova ediyoz.
Gevreğim meddubunu aldım, ne gadar sevindim bi görsen, goca kövle benim oluvedi sandım. Bu meddubun vadığında Allah seni sevindiri işşaallah. Amat, meddubunu çok gözel yazmışsın gari, mallim oğlan bile çok beğendi. Meddubundaki sözlen hepiciği hökümet gonuşması gibi. Mallime "Teşgür ederim, Irmızan ehendi, Hatma Hanım ne yapıyı artık?" gibi naflar yazmışsın. Naha datlı dillerne gurban olen senin. Başındaki ehendiler mi öğretti gari o hökümet gonuşmalarnı? Allah onnan hepiciğine uzun ömürler vessin. Eh gari o hökümetimizin sayasında ne eyi şeyle öğrenili-batı, Allah dövlete millete baş ağrısı vemesin.
Amat, ben yalınızlığa accık alıştım gari. Sen benden ötürü heç merak etme; başındeki ehendiler ne derse onu yap, kendini sevdir, esgerliğne hile etme, gözünü dört aç. Deden ıramatlı; "Esgerliğine hile eden onmaz." deridin, doğrudur. Topal Osmanca severberlikde esgerden haç yol gaşdı geldi, gaşdı emme eyi mi eddi? Gadir Mevlam bile ırazı olmadı da bi zırtılcan derdi verdi de. Topal Günüş zımbara godu. Gevreğim, biz sizlere fatan millet üçün dovurduk, esgerliğine hile gatarsan hakgımı halal etmem. Mallim oğlan bile bazı esgerlik üçün neler annadıyo duymadın mı? Türkler çok ceseretlidir, harb edili batan meydan yerinden ölür de dönmez demey yommu? Amadım, Deden ıramatlı bile severberlikde zırf başına otuz cavır öldürmüş. İşte Amat, ona göre düşün, dediklerini gulandan çıkarma.
Amat, burdei havadislerden sorarsan, Habbili Gız'ı bu yıl meddaba verdik. O utangeç Habbili, fildir fildir oldu açıldı. Eveli utancından yere bakar duruydun. Hem çok akıllı gı Amat... Kitapdaki goca yazıları bile okumeye başladı.
Ah, dayım bi yol esgerden gelse, ona nele okuy vercen deyyo. Hem bazı gaydalı gaydalı bi şeyler söyleyo, o ne deye soruyon da, "Marış bu, öğretmenimiz örediyo." deyyo. Hem meddaba girelden çok temiz oldu. Her gün elleri, ayaklarını sabınneyo, şaşlarını dareyyo. Habbili her gün olur duru mu bu? deyon da ; "Sen ne bilcen, her hasdalık pislikden gelir, hem pis olannarı sevmezler, temizleri herkes sever." deye bene goca issan gibi çekişiyo. Bu meddap işi çok eyi canım!.. evelinden olmalıymış, bizim zamanımızda böyle şeyler mi varıdın? Bizler dünnadan kör gelip kör geçibatırız.
Hindiki zaman çok eyi, dövletimiz durumuyo, maşallah boyuna çalışıyo, golelikle buluyo.
Amat, kövlüler Caminin etrafını duvarılan çevirdiler, mezerliğe zırıyaddan ağaç getirip dikdiler, çeşmilere çimentodan havdan yapdıla. Keş Durmuş dayın, Eyibin Irzaoğlan, Savınaz deyzen, Güccük Osman'ın Hasan, Gocu baş Üsen dayın kiremitle evler yapdıla. Her biri saray gibi. Topurak örtü de ev mi canım? Amat, hem kelesde çok gidiyo, hem yağmır da yaş da akıyo, hem de tevlikeli. Sağ olur gelirsen evin üsdünü biz de kiremit edelim.
Gara Salif'in oğlan düvün eddi. Üsence'nin Iraz gızı aldı. Düvünü çok eyi oldu. Çok okucu varıdın. Iraz gızın kınası çok galıbalığdın, gızlar garılar, zabahlara gadar oynadıla. Eyib'in Elifce'nin golu da mı yorulmadı bilmen? Durmıdan iliyen çaldı. Hem gözel hava çekiyo gı Amat...
Galam gestim kirezden
Gez dolan gel birezden
Sen gelmezsen gelmeyi ve
Ben varırım birezden.
deyi deyi verdi aldı gari.
Salif'in Gadir oğlangil mallarnı, mülklerni, saddıla da Denizli'ye göçüp giddile. Evlerni, yedi bin pangılota Ayrıf oğlan aldı. Tarlılanı Camalca, Guru Salif, Gaz Amat, Hörüce'nin Köroğlu payleşdile. Amat, Durgadın'a yarın Mallim oğlan, Gara Durmuş, Çünük amcangili İsmel'in yanna dünürlüğe salcen.
Değceğmiz bu gadar. Ben, çocuklar, bütün gonşular selam ederiz. Çabık covap yolla.
Nenen Umman
 

(-_-)

Member
Umman Nine'nin Gurbette olan kocasına mektubu
Yııdim, üseyinim,
Nasısın eyimisin, işallah eyisindir.

Eyi olmanı bizleri yaratan Allah’tan niyaz ederim. Sende bizleri merah ediyosan, çoh şükür bizde eyiyiz. Tek sıhıntımız sensin.
Oralarda ne var ne yoh, havalar sodumu, buralara hinci kar yagıyo, souhlar artıyo, herkes tezeklerini, yapmasını yahmıya başladı.

Ötüunlerde kör osman emmi öldü, ondan evvelide tad ziynebin emin öldüydü. Sen gideli çoh ölenler oldu. Bekir emmiyin gızı miyrem yagdalı musanın oglu şükrüynen gaçtı. Bıyıl tavıhlara gıran girdi, bütün tavıhlar gırıldı öldü. Len üseyin bıyıl ekinlerde iyi olmadı, o gadar çabalar boşa giddi, yiyeceh bugday anca çıhdı. Ne biliyim herif, sana ne haber yazıcam buralardan, topal tasin ogluna karşı köyden gız aldıydı, gız geri gaçtı, kel yabın oğlu, duranın güççük oglu, ırzanın ali, çolahların seyid, hacer bacının sami, yetim bekir, hayrinin veli hepicigi asgere gitdi. Gıllının gara askerden gelince motur devirdi bir ayagı gırıldı. Burda başka yaramazlıh yoh, sende bana yaz herif oralarda ne var ne yoh.
Uzun zaman oldu gitdin bidaha haber maber alamıyom. Hayatından umudumu kesdim desem yeri var. Ülen gendin gelmiyon bari iki kelam yazda gönder, kör olmıyasıca bu gadarmı hayırsız çıhdın. Ülen nerdesin, bu nasıl alamanya, seni benden goparıp aldı bi daha haber vermiyo. Sen en son giderken ıramazan’ın gırhı yeni çıhdıydı, ıramazan okulu bitirdi saolsun benim mekdubu yazıyor, ıramazan hinci köyün koyunlarını güdüyo, sen gideli kaç yıl oldu bilmiyom ama ıramazana bahınca az zaman olmadını görüyom. Ülen herif geceleri kötü kötü üryalar görüyom, senin yanında başka avratlar var, sagda solda onunla dolaşıyon, söyle kör olmayasıca kimlerle gezip tozuyon, Bana bak herif boyundan bosundan utanmadan oyle bir halt yersen ben sana yapacamı bilirim.

Hacı babam geldi eveli gün, gızım senin bu halın ne olucah, bu herif gavurlarnan düşüp galıyo, öyle olmasa cohdan gelirdi diyo. Çoluh çocuh buralarda ne yapıcan, aha soguhlar başladı, gış geldi, bu uşahlar hastalanır dohtura kim götüre, aha benim bir ayam çuhurda, gızım ahlını başına al, densizlik edme, bu körolasıdan sana hayır yoh diyo. Ne biliyim herif şaşdım galdım, napıcamı bilmiyom. Babama bahıyom babam hahlı, amma işin içinde çoluh çocuk var, erim deyip yolunu bekliyom. Beni daha coh sıhıntıya sokma. Cocuhların seni hep merah ediyo, ana bizim bubamız ne zaman gelecah diyolar. Onlara vereceh cevap bulamıyom. Sana yazıcahlarım coh ama şimdilih burada kesiyom ve yollarını gözlüyom. Bize getirdigin ıradyoda bi türkü duyuyodum, gara gözlüm efgarlanma gel gayri diye, o türkünün üstüne bende şöyle diyom;

GAYRi GEL

Pos bıyıhlım, gülemiyom gayri gel,
ibibikler göçdü giddi haydi gel.
Sütler pendir oldu hala nerdesin,
Yaşıyonmu, öldünmü sen neylersin?

Umut verdin yıllar önce mektupla,
Bir tek resim, varsa parada yolla.
Unuttunmu gavur gari aldında,
Ben neyleyim beş çocuhla len burda.


Çoluh çocuh yollarını bekleşir,
Dimezmisin bunlar neyle eyleşir,
istemezsen haber salda bileyim,
Yaş geçmeden ben yerime ereyim.

Ganbır ali haber salıp duruyo,
Gelsin diye hayalimi guruyo,
Pos bıyıhlım gelecasen gel gayri,
Derde çare olacasen gel gayri.
 

(-_-)

Member
Ey benim canıgönülden kursağımın incisi, gözümün zencisi, gıymatlım, çılbağım, bağrıyanığım, yetimim, elimin asası, gönlümün tasası, evlerin yakışığı, gızların aşığı, çorbamın kaşığı, bidanem yavrım benim. nasılsın bakem,eyi misin len? eyi olman için dağları taşları, kurtları kuşları, herşeyi yaratanıma dua edip oturuyom gari. sen de benden, gözü yolda ,bağrı yufka ninenden sorarsan,şükürler ırabbıma eyiyim. sen yavrımdan başka heç bi tasam yok, anlat, köyün içinde ne kadar havadisler varsa hepiciğini yazın deyon. bizim köyün çobanı mustafaali aben var ya, malları güdüvemeyo gari. zebebi de, geçenlerde iraz kızın kına gecesinde karılar toplandık, çengiler, çalgılar başladılar ünleşmeye, tüm garılar oynadılar gari. tam mustafali abeyinin garısı ayşe'ye gelmişti sıra, oyneycem diye kalkıvediydi, çengiler, çalgılar da susuvemedi mi len, karıcağız ortalıkta sinek gibi kalıkaldı. sona ağlaya ağlaya eve gelmiş gari, ''biz çoban karısı olduysak, insan değil miyiz'' diye. mustafali abeyin de 'gız karı ne ağlıyon''demiş, o da anlatıvemiş. bi yol baktık ertesi gün, mustafali abeyin malları güdüvemeyecen gari demiş. e köyün böyükleri hep mustafali abeyinin ayağına geldiler. ee ne etcen yavrım, şimdiye kadar hep mustafali abeyin onların ayağına giderdi, işler değişti gari ,accık da onlar gelivesin. len bizin oğlan, şu işi nasıl tamir edem, ne etçeksek edem diye .o da on parça çengiyi, çalgıyı şeherden getireceksiniz, sabehten akşama kadar bizim için çalıp, bizim için çığırecekler demiş. mustafali abenin lafını geri mi koycekler ya, aldılar geldiler gari çengiyi, çalgıyı on parça. yeniden bi düğün kurdular. hani öyle derler karı kısmına gökte düğün var desen merdiven dayayıp da çıkmaya kalkarmış ya, karılar hepiciğimiz toplandık. senin ayşe gelin bi oyun döktürüvedi, kahpanalı, dizleri de yorulmadı gavurun. akşamüstü koyunları moyunları gütmüş, mustafali abeyin eve gelmiş, bakmış anahtar yok cebinde. e karı nerede? düğün yerinde. anahtar nerede? karıda varmış. habire oynayıp duru daha ayşe... '' gız ayşe yörü gari karı, eve gidem, şu evin anahtarını ver, yörü gari, oynadığın yeter diyom!'' eee ayşe'nin içinde kaldı, kursağında kaldı yavrım oynaması, bırakcak mı ya. ''kız ayşe yörü gari, eve gidem, yeter oynadığıun diyom!'' ayşe de evin anahtarını beline bağlamış ipinen, hem oyneyomuş hem de ''çöz de al mustafa alim çöz de al ''diyomuş gavır.
Elif_gibi abladan alıntı:008:
 
Üst