kenz-i mahfi
Sorumlu
TABERİ (طبري)
(Ebu Cafer Muhammed bin Cerir ibn-i Yezid) (Hicri 224-310) (Miladi 839-923) İslam tarihçisi ve müfessiri olup İran'da şimdi Mazenderan ve eskiden Taberistan olarak bilinen bölgede doğmuştur. 7 yaşında Kur'an-ı Kerim'i hıfz etmiş olup bütün ömrünü ilme vakf etmiştir. Babasının adına izafetle Ceririye adlı bir fıkıh mektebi vücuda getirmiştir.İbn-i Cerir-i Taberî adı meşhurdur. Kur'an-ı Kerimin bütün kati sarih mânâlarını müteselsilen, an'aneli senetle menba-ı Risalete îsal ederek tefsirini yazmıştır. Asıl ismi "Muhammed" olup "Taberî" lakabıyla meşhur olmuştur. Taberistan (şimdi Mazenderan) bölgesinin o zamanda başşehri olan Amul vilayetinde dünyaya gelmiştir. Mazenderan'ın şimdiki başşehri Sari vilayetidir. 9 yaşından itibaren hadis ilmini tahsile başlamıştır. İlim tahsilinin ilk devresini bitirdikten sonra doğduğu şehirden ayrılarak Bağdat'a gitmiş ve ömrünün sonuna kadar burada yaşamıştır. Hadis ilminde büyük vukufiyeti bulunmakla birlikte "hadisin dahi imamı" olarak şöhret bulmuş ve eserleri kendisinden sonra gelenler için temel başvuru eserleri arasında sayılmıştır. 100 bin hadis-i şerif ezberlemesinden dolayı hafız olmuştur. Yazdığı çok meşhur eseri "Taberi Tefsiri" olarak şöhret bulmuştur. Bu zat "tefsir" kelimesi yerine eserinin ismini "te'vil" olarak koymuştur. Naklettiği hadisleri, silsileli bir şekilde isim belirterek Peygamber Efendimiz (ASM)'e kadar vardırmak suretiyle çok geniş bir tefsir vücuda getirmiştir.
Taberistan, İran'ın Hazar Denizi kıyısındaki bölgesidir. Oldukça fazla yağış aldığından ziraata elverişlidir. Yeşillik ve ormanlarla kaplı güzel bir memlekettir. İran'ın bu bölgesine Taberistan denilmesinin sebebi bölgenin coğrafi şekli ve bitki örtüsünden dolayıdır. Farsça'da "balta" manasına gelen "taber" kelimesinden hareketle bölgeye "Taberistan" denilmiştir. Bir başka rivayete göre "taber" kelimesi "dağ" demektir. Dolayısıyla "Taberistan" tabiri "dağlık bölge" manasına gelmektedir.
Risale-i Nur Külliyatı'nda bu meşhur zatın ismi 4 yerde geçmektedir. Bunlardan Mektubat'ın 123.sayfasında geçen "İbn-i Cerir-i Taberi gibi hadisin dâhî imamları başta olarak kütüb-ü sahiha nakl-i sahih ile..." cümlesinde geçmektedir. Yine aynı rivayetin devamında "-Taberi'nin nakline göre, üçyüz idik-" notu düşülmüştür.
Yine Mektubat'ın 196.sayfasında "Esker Buharî, Müslim, Beyhakî, Tirmizî, Şifa-i Şerif, Ebu Nuaym, Taberi gibi kitaplardan naklediliyor." denilerek 19.Mektubun mühim kaynak eserleri zikredilmiştir.
Bu zat hakkında en meşhur cümle ise 29.Mektup'ta sayfa 389'da geçen şu cümledir."Demek maâni-i mensusa, müteselsilen menba-ı Risaletten alınmıştır. Hatta İbn-i Cerir-i Taberî bütün maâni-i Kur'anı muan'an sened ile müteselsilen menba-ı Risalete isal etmiş ve o tarzda, mühim ve büyük tefsirini yazmış"
(Ebu Cafer Muhammed bin Cerir ibn-i Yezid) (Hicri 224-310) (Miladi 839-923) İslam tarihçisi ve müfessiri olup İran'da şimdi Mazenderan ve eskiden Taberistan olarak bilinen bölgede doğmuştur. 7 yaşında Kur'an-ı Kerim'i hıfz etmiş olup bütün ömrünü ilme vakf etmiştir. Babasının adına izafetle Ceririye adlı bir fıkıh mektebi vücuda getirmiştir.İbn-i Cerir-i Taberî adı meşhurdur. Kur'an-ı Kerimin bütün kati sarih mânâlarını müteselsilen, an'aneli senetle menba-ı Risalete îsal ederek tefsirini yazmıştır. Asıl ismi "Muhammed" olup "Taberî" lakabıyla meşhur olmuştur. Taberistan (şimdi Mazenderan) bölgesinin o zamanda başşehri olan Amul vilayetinde dünyaya gelmiştir. Mazenderan'ın şimdiki başşehri Sari vilayetidir. 9 yaşından itibaren hadis ilmini tahsile başlamıştır. İlim tahsilinin ilk devresini bitirdikten sonra doğduğu şehirden ayrılarak Bağdat'a gitmiş ve ömrünün sonuna kadar burada yaşamıştır. Hadis ilminde büyük vukufiyeti bulunmakla birlikte "hadisin dahi imamı" olarak şöhret bulmuş ve eserleri kendisinden sonra gelenler için temel başvuru eserleri arasında sayılmıştır. 100 bin hadis-i şerif ezberlemesinden dolayı hafız olmuştur. Yazdığı çok meşhur eseri "Taberi Tefsiri" olarak şöhret bulmuştur. Bu zat "tefsir" kelimesi yerine eserinin ismini "te'vil" olarak koymuştur. Naklettiği hadisleri, silsileli bir şekilde isim belirterek Peygamber Efendimiz (ASM)'e kadar vardırmak suretiyle çok geniş bir tefsir vücuda getirmiştir.
Taberistan, İran'ın Hazar Denizi kıyısındaki bölgesidir. Oldukça fazla yağış aldığından ziraata elverişlidir. Yeşillik ve ormanlarla kaplı güzel bir memlekettir. İran'ın bu bölgesine Taberistan denilmesinin sebebi bölgenin coğrafi şekli ve bitki örtüsünden dolayıdır. Farsça'da "balta" manasına gelen "taber" kelimesinden hareketle bölgeye "Taberistan" denilmiştir. Bir başka rivayete göre "taber" kelimesi "dağ" demektir. Dolayısıyla "Taberistan" tabiri "dağlık bölge" manasına gelmektedir.
Risale-i Nur Külliyatı'nda bu meşhur zatın ismi 4 yerde geçmektedir. Bunlardan Mektubat'ın 123.sayfasında geçen "İbn-i Cerir-i Taberi gibi hadisin dâhî imamları başta olarak kütüb-ü sahiha nakl-i sahih ile..." cümlesinde geçmektedir. Yine aynı rivayetin devamında "-Taberi'nin nakline göre, üçyüz idik-" notu düşülmüştür.
Yine Mektubat'ın 196.sayfasında "Esker Buharî, Müslim, Beyhakî, Tirmizî, Şifa-i Şerif, Ebu Nuaym, Taberi gibi kitaplardan naklediliyor." denilerek 19.Mektubun mühim kaynak eserleri zikredilmiştir.
Bu zat hakkında en meşhur cümle ise 29.Mektup'ta sayfa 389'da geçen şu cümledir."Demek maâni-i mensusa, müteselsilen menba-ı Risaletten alınmıştır. Hatta İbn-i Cerir-i Taberî bütün maâni-i Kur'anı muan'an sened ile müteselsilen menba-ı Risalete isal etmiş ve o tarzda, mühim ve büyük tefsirini yazmış"