Ölüm nasıl nimet olur ..?

Ahmet.1

Well-known member
S- Ölüm nasıl nimet olur ve ne suretle nimetlerin sırasına dâhil edilmiştir?

C- Evvelâ: Ölüm, saadet-i ebediyeye mukaddemedir; bu itibarla nimet sayılabilir. Çünki nimetin mukaddemesi de nimettir. Nitekim vâcibin mukaddemesi, vâcib; haramın mukaddemesi, haramdır.

Sâniyen: Ölüm, muzır hayvanlarla dolu bir hapisten geniş bir sahraya çıkmak gibidir. Binaenaleyh ruh, cesed kafesinden çıkarsa necat bulur.

Sâlisen: Ölüm olmasaydı, küre-i Arz nev'-i beşeri istiab edemezdi ve nev'-i beşer müdhiş perişaniyetlere maruz kalırdı.

Râbian: İhtiyarlık yüzünden öyle bir dereceye gelenler var ki, tekâlif-i hayatiyeye kàdir olamaz, daima ölümünü isterler.

İşte bunun için, ölüm nimettir.


Said Nursi



Saadet-i ebediye: Bitmez ve tükenmez sonsuz mutluluk.
Mukaddeme: Başlangıç, giriş, önsöz.
Sâniyen: İkinci olarak.
Binaenaleyh: Bundan dolayı.
Necat: Kurtuluş.
Sâlisen: Üçüncü olarak.
Küre-i Arz: Yer küre, dünya.
Nev'-i beşer: İnsan türü, insanlar.
İstiab: İçine almak, kaplamak.
Perişaniyet: Perişanlık.
Maruz: Uğrayan, uğrar durumda, uğramış, hedef.
Râbian: Dördüncü olarak.
Tekâlif-i hayatiye: Hayata ait yükümlülükler.
Nimet: İyilik, lütuf.
 

Ahmet.1

Well-known member
Mevt, ehl-i dalalet için bütün mahbubatından elîm bir firak-ı ebedîdir. Hem kendi cennet-i kâzibe-i dünyeviyesinden ihraç ve vahşet ve yalnızlık içinde zindan-ı mezara idhal ve hapis olduğu halde, ehl-i hidayet ve ehl-i Kur’an için öteki âleme gitmiş eski dost ve ahbaplarına kavuşmaya vesiledir. Hem hakiki vatanlarına ve ebedî makam-ı saadetlerine girmeye vasıtadır. Hem zindan-ı dünyadan bostan-ı cinana bir davettir. Hem Rahman-ı Rahîm’in fazlından kendi hizmetine mukabil ahz-ı ücret etmeye bir nöbettir. Hem vazife-i hayat külfetinden bir terhistir. Hem ubudiyet ve imtihanın talim ve talimatından bir paydostur. Sözler
 
Üst