Tevhid lâboratuvari

mihrimah

Well-known member
Sevgili genç kardeşlerimizle bir ve beraber olduğumuzda, hayalimizdeki laboratuarı kurarız. Bizim tefekkür dünyamızı zenginleştiren marifet güzelliklerine ulaşırız. Bu yazımızda onlardan bazılarını sizlerle paylaşmak istiyoruz.

Deney: 1
Konu; Tevhid
Yer; Tevhid laboratuarı
Araçlar; Bilgisayar, CD, A4 kâğıdı
Amaçlar; 1-Rabbimizi tanımak,

2-İyi kul olmak,

3-İnsanlığa faydalı olmak.

Katılım: Tam

DENEY ETKİNLİĞİ:

Ahmet bir hafta önce almış olduğu ödevini arkadaşlarına tanıtır.

Bilgisayarını açarak, kayıtlı şiirlerden birini arkadaşlarına okur. Türkiye’mizi anlatan bu şiir çok beğenilir. Katılımcılar çıktı isterler. Hemen bir adet CD ve A4 kâğıdına aktarır, İsmail’e verir. Kendisine teşekkür edilince bilgisayarı göstererek, teşekkürün adresinin bilgisayar olduğunu belirterek, soruları beklediğini söyler;


Selim, “Bilgisayarın cansız ve bunları yapamaz”, Mahmut, “Çıktıları alırken gördük, fakat şiirin nasıl bilgisayara yazıldığını görmedik”, Ali, “Bu şekilde düşünürsek bütün kitap ve CD’lerdeki şarkı ve bilgilerin bilgisayarca yapıldığını düşünmek zorunda kalırız. Bence yanlış düşünüyor olmalıyız” dediler.


Ahmet yeniden söz aldı; “Arkadaşlar sorularınız için ve katkılarınızdan dolayı çok mutlu oldum. Bilgisayarımız canlı da olsa, cansız da olsa fark etmez. Şiiri yazanı görüp görmemek de bir şey ifade etmez. CD, bilgisayar, kâğıt ve kitaplardaki bilgileri, hatta bilgisayarı ve programlarını oluşturan, canlı insanları bile yapan bir Yaratıcımız vardır” dedi.


İsmail tekrar söz alarak; “Arkadaşlar, insanlara bilgisayar ve programlarını yapacak aklı, bu faydalı deneyi yapan Ahmet’i ve katılan sizleri ve her şeyi yaratan ALLAH(CC)’a teşekkür ederim” diyerek sözlerini bitirdi.

SONUÇ;


1-Bizi ve her şeyi yaradan ALLAH olduğunu bilmeliyiz.

2-Sonsuz nîmetleri bize veren Rabbimize şükretmeliyiz.

3-Hayatımızın her anında ve her yerde O’nu hatırlamalıyız.

Bu deneyi izleyen gençlerden bir gurup, gerçek çiçeklerin koku, renk ve canlılıklarıyla plastik çiçeklerden üstünlüğünü düşünerek, “elbette bunları bir yaratan vardır” diye düşündüler.


Ayşe ile Elif, Manisa’ da bulunan müzeyi, ablaları ile dolaşırken gördükleri heykelleri ve evlerindeki oyuncak bebekleri düşünerek “bunları elbette bir yapan vardır. Görmesek de bunu inkâr edemeyiz. Çok daha harika olan canlı insanları ve sevimli kardeşimi her halde yaratan, yaşatan olmalı” dediler…


Sevgili genç kardeşlerim, Dünya ve Kâinat müzesini daha sonra birlikte dolaşmak ümidiyle Allah’a emanet olunuz. Hilmi Arkın

Hilmi Arkın
 
Üst