Kapilar kapanmadan yapmaliyiz...

Livza

Well-known member
37sabanok1vc9qc3.jpg



Saat hangi dakikada durur?
Günlerden hangi gündür?
Mevsim kış mıdır, bahar mı?
Yer yerindedir de benim yerim kaymıştır ayaklarımın altından.
Son denilen andır.

Neyle kalakaldım?
Elimde avucumda ne var?
Şükür mü, sabır mı, kanaat mi?
Kulluk mu, isyan mı?
Andan ana değişir haller ömür sürdükçe.
Saat bir sabrı vurur, bir isyanı&

Bugün bilir, duyarım acizliğimi.
Yarın büyür büyür de yer üzerinde kibirle yürürüm.
O, tevbeleri çokça kabul eden, bağışlaması bol olandır.

Ve göklerin kapıları açıktır hâlâ, yer ayaklarımızın altındadır.
Son pişmanlıktan önce pişman olmak için belki son fırsattır.


Başka kapımız yok


Aciziz, kusurluyuz, hatalıyız Ya Rabbi!
Ya tevbeleri çokça kabul eden olmasaydın!
Ya tevbeyi yaratmasaydın!
Halimiz nice olurdu?
Layık değiliz kapına, lakin gidecek başka kapımız yok.

Kime varalım?
Rasulün haber verdi:
Bir adam günah işlemişti. Bildi günahını, yalvarıp yakardı:
- Ya Rab! Hatalıyım, kusurluyum. Bağışla, affet, merhamet et!
ALLAH Tealâ şöyle buyurdu:
- Kulum bir günah işledi ve günahını affedecek ya da cezalandıracak bir Rabbi olduğunu bildi.

Şu halde ben de kulumu affettim.
Sonra bu adam bir müddet ALLAH'ın dilediği halde yaşadı.

Ve bir gün yine bir günah işledi. Günahını bildi, acizliğine sığındı, Rabbine yalvardı: Pişmanım! ALLAH Tealâ buyurdu:
- Kulum bir günah işledi ve kendisini günahından dolayı affedecek ya da cezalandıracak bir Rabbi olduğunu bildi. Ey kulum! Ne yapsan da ben seni affettim.

Günahımı bildikçe acizliğimi biliyorum.
Acizliğimi bildikçe kendimi biliyorum.
Kendimi bildikçe Rabbimi biliyorum


alıntı
__________________
 
Üst